28 Eylül 2021 Salı

İnsanlara Sunulan Özel Günler

 İnsanlara Sunulan Özel Günler

Toplumlar kendi örf ve geleneklerine, inançlarına göre kendilerince önemli gördükleri "özel günler" belirler ve kutlamalarda bulunurlar.

Bazen de dünyanın başka yerlerinde kabul görmüş ve uygulanmakta olan özel günlerin alınıp, kabul edilip, kendi ülkesinde de uygulatıldığı durumlar olmuştur.

Böyle günleri yaratan ve bu günlere sarılan "tüketim endüstrisi"ne bir de son yıllarda kamu kuruluşu olması gereken "belediye"ler de kucak açtı.

Kendilerini halka bu yollarla "sevdirmeğe" ve taraftar toplamağa çalışan bu tür belediyecilik ne kadar çok borç batağında bile olsa, bu günler için parayı saçmaktan ve kentin her bir alanını kullanmaktan hiç çekinmiyorlar.

Sağlıklı bir denetimin ve eleştirinin yapılamadığı günümüz toplumunda bireylerin davranışları ve düşünce biçimleri her yönden etki altına alınmaktadır.

Asıl görevleri "temiz ve yaşanılabilir" bir kenti hedeflemek olması gereken yeni tip belediyeler ise sokaklarda ve uygun gördüğü her yerde hiç de düşünmeden, endişelenmeden renkli eğlenceler vb. etkinlikler sunmağa çok büyük bir heves gösteriyorlar.

Mutlu ve kendilerini çok beğenen bir halk kitlesini etkileyeceklerini ve her yaptıklarının kabul göreceğini düşünüyor olabilirler.

Toplumsal ve ekonomik etkileri, politik sonuçları pek de incelenmemekte ve değerlendirilmemekte olduğu için kent insanlarının sayısal da olsa az bir bölümü bu etkinliklere çekilmeğe çalışılıyor.

Bir "hesap verme" günü olabilir mi, diye şimdiden pek düşünülmemekte...

Nasıl olsa "zamanı geldiğinde" bir çözüm yolu bulunur...

Çağdaş, uygar ve nitelikli insanların kent yaşamına artık pek de bir katkıya yanaşmadığı ve gittikçe de toplumsal ve politik katılımcılıktan çok uzaklaştıkları bilinmektedir.

Geriye kalan insan kitlesinin ortada görünen kesimi ise daha çok "pek bir eğitimsel değer" almamış, entelektüel, münevver özellikleri olmayan ve daha çok tüketim toplumunun pek sevdiği bir kitle olarak gözükmektedir.

Dar gelirli, geçim sıkıntısı çeken ve de arkasında bir iç göç geçmişi olan, birazcık da köylülükten kurtulamamış olan büyük bir kent nüfusu sahipleri ise kendi iç döngüleri ve kültürleri ile yaşamağa devam etmektedirler.

Sonuç olarak baktığımızda bugün olduğu gibi bir "sevgililer günü" (Valentistag) bol hediyeli, çok renkli ve sesli bir gün olarak hem de o günün tarihsel arka planını hiç bilmeden sadece bir "araç" olarak kullanılmaktadır.

Merak edenler bu gün için araştırma yapıp bilgi edinebilirler.

Halkı, insanları apolizite etmek, tüketim tutsağı etmek, kültür şokuna uğratmak ve de kendi öz değerlerini yitirmesine yol açmak için çok "işe" yarayan bir fırsat olarak kullanılmaktadır.

Belki bu konuda "bir düşünmek" ve "fikir üretmek" isteyenler olur, diye aklıma gelenleri yazdım.

    Saygılarımla...

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 04.02.2020, MŞ.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: