13 Eylül 2018 Perşembe

Takdir Edebilmek

 Takdir Edebilmek
·       Takdir edilmek insan yaşamı için gerekli olan bir kavram.
·       Takdir görmek insanı her zaman mutlu eder.
·       Basit görünür aslında ama bir insan hayatını çok derinden etkiler takdir edilmek.
·       Tek iyi yanı da, zamanla karşınızdakinin ruh durumunu her ortamda anlamanızı ve doğruları görmenizi sağlamasıdır...
·       Bazı insanlar sadece süper egolarını tatmin etmek için "takdir görmeyi" beklerler.
·       Bazıları ise hiç çabalamadan ve farkında olmadan takdir görürler.
·       Yaşarken insanın değerini bilmeyiz.
·       Öldükten sonra, ardından methiyeler düzerek onu anlatmaya çalışmanın ne anlamı olur ki...
·       Oysa insanın kıymeti hayatta iken bilinip, takdir edilmesi gerekir.
·       Yapılan işlerin Allah katında takdir bulmasıdır asıl önemli olan.
·       Ancak insanlar, yaptıkları güzelliklerin çevrelerince, takdirlerine değer verdiği kişilerce de görülmesini isterler.
·       İnsan için çok önemli olan ise ihtiyacının olduğu ya da hakkettiği halde takdir görmemesidir.
·       Bir de takdir görmediğiniz gibi sizi kırıp atan, kişiliğinize saldırılarda, hakaretlerde bulunan birisi var ise, yine de olgunluk göstermeniz beklenir.
·       "Ben peygamber değilim, ben de bir insanım" demeniz bile bir şeye yaramaz."
·       Bu nedenle insanların sizi takdir etmesini de pek beklememek gerekir.
·       İnsanların çoğunun ne denli yetersiz ve de düzeyinin, donanımının düşük olduğunu hiç unutmamak gerekir.
·       Olumsuz bir görüşte bulunmak istemesem de şunu söylemek isterim:
-        Siz yine de insanları sevmeyi ve onlardan sevgi, saygı ve takdir edilmeyi beklememeğe çalışın.
·       Sizi üzdüklerinde üzülmemeniz için onlardan bir şey beklemeyin.
·       Uzak durun!
·       Allah'ın takdir etmesi ve beni kabul etmesi önemlidir benim için.
·       Bu da bana yeter...

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 14.09.2018, K.


Ömür Dediğin

 Ömür Dediğin
·       Zaman hızla geçiyor.
·       Artık yolun yarısını geçtim. Ne kaldı geriye bu ölümcül dünyadan bana?
·       Bilemiyorum.
·       Bazen çok daha yıllar var, zaman hiç geçmeden öylesine duracakmış gibi geliyor.
·       Yaşamım boyunca yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. İnançla, güvenle ve her an bir yeniden istekle, severek yaptım üzerime düşen işleri.
·       Sorumluluklarımı hep yerine getirmeğe çalıştım.
·       Çok küçük yaşlardan başlayan öğrenme ve okuma, üretme duyguları ile yaşadım.
·       Çok insan tanımadım belki, bazen diğer insanlarla bir arada oldum iş gereği, mesleğim gereği...
·       Zaman zaman da aile dostlarım oldu uzun kısa birlikte sohbetler ettiğim.
·       Yüreğimle, içimle, duygularımla da beynim ile de hep iyi bir insan, temiz bir insan olmak istedim.
·       Hiç bir insan ile kavga ve savaş istemedim.
·       Öğretmenliğim boyunca da hep kendimi eğitmeğe sabırlı olmağa, insanlara değer vermeğe ve de onlara hep yol göstermeğe çalıştım.
·       Yakın çevrem olabilenler çok fazla olmadı, dönem dönem hep değişti.
·       Her zaman yaşamımda kitaplara ve okuyup, araştırmağa, sorgulamağa ve de yazmağa çok önem verdim.
·       Bunları da diğer birçok özelliklerimi de hep kendim için yaptım.
·       Beğenilmek, aferim almak gibi bir baskı ve duygu altında kalmamak için uğraştım.
·       Aile diye anabileceğim pek bir şeyim de yok. Herkes kendi dünyasına kapılıp gitti...
·       Yalnızlığı çok uzun yıllardır benimsemiş gibiyim.
·       Hiç olmazsa devamlı birilerine bir şeyler anlatmak, sorunlarıyla, kişisel çıkmazlarıyla uğraşmak zorunda kalmamak istedim.
·       Çünkü ne yaparsam yapayım, ne denli uğraşırsam uğraşayım, emek vereyim insanlar her zaman kendi egolarıyla, kapris ve kompleksleriyle kendi yolunda gitmeyi seçiyor.
·       Sevginin çok önemli olduğunu falan da her zaman dillerinde dolaştıran bu insanlar aslında hep kendilerine güzel şeyler söylenmesini istiyorlar.
·       Çok yakınında olan ve sorumluluğunu taşıdığın birisi olduğunda da ona doğruları göstermek, sorunlarını çözümlemek için, eğitmek için, yaşamını kolaylaştırmak için hiç bıkmadan uzun uzun açıklamalar, irdelemeler, emekler verebiliyorsun.
·       Belki de biraz saygı bekliyorsun.
·       Kendine olmasa bile kullandığın bilgilere, emeğe ve deneyimlerine saygı duyulmasını bekliyorsun... İster, istemez.
·       Bir de bakıyorsunuz ki kiç bir işe yaramamış onca yılların emekleri, konuşmaları, sabırla geçen açıklamaları...
·       Hiç acımadan, bir an bile düşünmeden ve de kendini hiç de frenlemeden yüzüne karşı ağzına geleni söyleyebilmiş, kavgalar yaratabilmiş, sorumsuzca davranabilmiş....
·       Bunları hem de yine, yine yaşamış olsanız da her seferinde yeniden yine en baştan ele alıp, sorunlarını çözümlemeğe, yaşamını kolaylaştırmağa çalışıyorsunuz.
·       Bu kısır bir döngü müdür yoksa insanın ne olursa olsun yine de kendi iç duygularının, genlerinin etkisinden kolayca kurtularak daha sorunsuz bir yaşam çizgisine girmede gösterdiği bir direnç midir?
·       Bilmiyorum tam olarak. Ama bu konuda hep düşünmüşümdür.
·       Çok da düşünceli ve ölçülü olamayan insanlarımızın ayni zaman da kendi bilgi ve donanımlarına da pek bir önem vermediğini görebiliyorum.
·       İnsanın insan sevgisinin ve de saygısının pek de sanıldığı kadar çok olmadığını görüyorum.
·       Çok şükür diyerek sakin ve de mütevazi bir yaşamın içinde iken hiç umulmayacak zorluklar, acılar yaşamamak için de hep dikkatli olup, dualar ediyorum.
·       Dua etmek de benim için kendimi tanımlamada ve yol, yöntem bulmamda önemli.
·       Kimseye bir zarar ve huzursuzluk vermeden, kendi huzuruma kavuşabilmek yetiyor bana.
·       Bunu da çevremdeki insanların anlamasını çok isterdim hep.
·       "Allah'ım beni koru" derken de hep birçok durumdan, olaydan, kişiden, kazadan, beladan.. korunmayı istiyorum.
·       Üzerime düşen "kendimi koruma" işine de önem verip, ilkeli bir yaşamı ön görüyorum olabildiğince...
·       Birileri çıkıp da bana bir zarar vermesin diye de dua ediyorum.
·       Evet yaşam devam ediyor, ne kadar bir hoşnutluk veriyor, insanı ne denli mutlu ediyor olaylar, diye de düşünmek gerekiyor.
·       Huzur ve sağlık istiyorum tabii ki...
·       Ömrümden ne kaldı ve de bu kalan nasıl geçecek bilemiyorum tabii ki...

·       Benimki ise elliyi geçti epeydir....
·       Evet yaşam devam ediyor, ne kadar bir hoşnutluk veriyor, insanı ne denli mutlu ediyor olaylar, diye de düşünmek gerekiyor.
·       Huzur ve sağlık istiyorum sanki sadece...
·       Ömrüm ne kadar kaldı ve de bu kalan ömrüm nasıl geçecek bilemiyorum.
·       Belki bugün belki yarın...
·       Ömür dediğin de bitip gidecek, adım silinecek hafızalardan...
·       İşte o günlerden bir gün ola ki birileri beni anımsayacak olurlarsa neler düşünecekler, vicdanlarında bir sızıntı olabilecek mi?
·       Bilemiyorum.
·       Yaşadığım günlerimde ise değer bilmelerini beklememiş bile olsam yine de ben de bir "kul"um...
·       Anlayana...

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 14.09.2018, K.