25 Mart 2024 Pazartesi

EMEK, UĞRAŞI ve DAYANIŞMA

 . - EMEK, UĞRAŞI ve DAYANIŞMA

·       Çok uzun yıllardan bu yana yazıyorum.

·       İlk dönemlerde çeşitli "internet portal"ları hazırladım ve sundum.

·       Son yıllarda ise BLOG sayfalarımda sunuyorum.

·       Herkese açık, kimseye özel değil, üstelik bedava.

·       FACEBOOK sayfamı genelde iletişim için kullanıyorum ve oradan yayınlıyorum.

·       Tahmin edeceğiniz gibi tüm bu çalışmalar ön hazırlık, bilgi, deneyim ve araştırma çok emek ve zaman gerektiriyor.

·       İnsanlara yararlı olmak, çağdaşlaşmaya ve aydınlanmaya yönelik hizmet vermek istediğim kadar yazılarımın birçok insana ulaşmasını da istiyorum.

·       Şaşılacak bir durum gibi görünse de artık insanlarımız yazı okumaz olmuş…

·       Yalnızca kendi dar çevresinde iletişim içindeler.

·       Gençler ise nerede ise tamamen algı operasyonlarının etkisi altında kalıp, yalnızca şirin görülmelere, dış görünüşlere ve şakalara, gevezeliklere… önem verir duruma gelmiş…

·       Okumuş, öğrenim görmüş kuşaklar bile dar bakış açıları içerisinde ve de gittikçe kanıksamış ve geriye çekilmiş bir ruh hali içerisinde, umutların yitirildiği ve günlük geçim sıkıntısıyla uğraşır bir duruma getirilmiş.

·       Ülkenin genel durumunu, nereden gelip, nereye gittiğini tam anlayamayan, kendisini hiç geliştirmemiş, yenileyememiş ve dünyayı izleyemeyen çok dar bakış açısına sahip ve de mahalle kültürünün etkisinden kurtulamamış çok geniş kitleler, milyonlarca insan çok yazık ki her şeyi bildiğini sanmakta ve çok da kolay yönlendirilebilir durumda…

·       Çok şeyleri bilen okuryazar durumunda olan, aydın kimliğini taşmak eğiliminde ve gerçekten de ülkenin esas sorunlarına eğilen, çözüm önerileri için emek harcayan değişik kitleler de bulunmakta ve bunlar siyasi partilerde, basın-yayın organlarında yer almak istemektedirler.

·       Bir yandan ülkenin kurtuluşuna "katkıda" bulunabilecek kişiler ve kitlelerin var olması sevindirici olmaktadır; öte yandan bu kitlenin yalnızca kendilerince seçip, değer verdiklerini "beğenmeleri" ve kendilerince bir üst ve erişilmezlik içerisinde bulunur olmaları üzücü olmaktadır.

·       Hele bir de demokrasinin getirdiği hak ve özgürlükler çerçevesinde kendilerine resmen siyasi parti kurmuş olanlar var ki, onların yapılarını, nedenlerini, temel istek ve davranışlarını anlamak, incelemek gerçekten "bilim insanlarının" görevi olsa gerek…

·       Bugün için 139 resmen kayıtlı siyasi parti bulunmaktadır ve hepsi de yasal olanakları kullanmaktadır. (https://www.yargitaycb.gov.tr/icerik/1093/siyasi-parti-genel-bilgileri)

·       Yerel seçimlerde herkes her yerde büyük- küçük partilerin propaganda çalışmalarını, sesli ve görüntülü yaptıkları tanıtımları izliyor ve görüyor; gerçekten de bir anlam veremiyorlar, eleştiride de bulunamıyorlar…

·       Dünyanın genel gidişini, dünyaya egemen olan güçleri, dünyayı yöneten aileleri ve örgütleri, tarikatları… acaba kaç kişi aklına getirebilmiş, incelemiş ve bunların üzerinde düşünebilmiştir?

·       Nasıl oluyor da ülke için de ilerici ve demokrat olarak, sol olarak kabul görebilecek kesimler, partiler, örgütler tüm yaptıkları ile nerede ise iktidara yarayacak girişimlerde ve söylemlerde bulunabiliyorlar?

·       Türkiye Cumhuriyeti bir Kurtuluş Savaşı vermiş ve emperyalizme karşı gelmiş, kafa tutmuş, direnmiş ve demokrasiye, cumhuriyete giden bir devlet olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulmuştur.

·       Ve her türlü kalkınma ve çağdaşlaşma girişimleri ve yatırımları yapılarak batılılaşma yolunda bir ulus devlet olarak ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı, Atatürk devrimlerine ve hedeflerine karşı ortaya çıkan hareketler ve girişimler her alanda gittikçe artmaktadır ve çok endişe vericidir.

·       Onların, global karşı güçlerin ortaya koydukları ana hedef bu ülkeyi çökertmek, bölmek ve parçalamaktır.

·       Bu güçleri ve ülke içindeki iş birlikçilerini görmek, bulmak ve haklarında bilgi edinmek her yurttaşın görevi olmalıdır.

·       Tüm bu anlamda benim bir yurtsever olarak eleştirel, araştırmacı ve incelemelere dayanan çalışmalarda bulmam, emek ve zaman harcamam ve de bunları yazmak istemem sizce çok önemsiz gibi olsa bile denizde bir kum tanesi olabilmek ve ülkenin sağlamlığına bir tuğla gibi sağlam katkıda bulunmak istemekteyim.

·       Amacımız, hedefimiz bu bağlamda "insanlığa yararlı", "aydınlatıcı katlılarda" bulunmak ve dayanışma, desteklemelerde bulunmamız olmalıdır.

·       İşte bu nedenlerden dolayıdır ki yazılarımı sizlerin de okumasını bekliyorum.

·       Tek, tek kalsak bile yine de emek vereceğiz ve dayanışmalarımızı güçlendireceğiz.

·       Kalkınan aydınlık bir ülke için "hep beraber" gelecek günlere doğru, umutla, sevgi ve saygılar ile hoşça kalın…

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25.03.2024, MŞ.