SAYGILI, GÖRGÜLÜ Olabilmek
·
"Görgü"
bir insanın kişiliğini etkileyen, eğitim ve deneyim ile edindiği somut davranış
biçimleridir.
·
Toplum
içi ilişkilerin düzenlenmesinde önemli rol oynayan görgü kuralları her şeyden
önce "saygı" gereği olarak kabul görmüş idi.
·
Toplumların
örf ve adetlerine, ekonomik güç, teknolojik, inanç, eğitim düzeylerine göre
farklılıklar gösterir.
·
En
ilkel topluluklardan en gelişmiş toplumlara kadar hepsinin kendisine ait görgü
kuralları bulunmakta ise de küresel olarak çağdaş toplumda kabul gören,
beklenilen kurallar vardır.
·
Çok
eski dönemlerden günümüze değin süzüle süzüle, denenerek gelmiş ve ortak bir
kabul görmüş olan bu kurallar o toplum için son derece önem kazanmıştır.
·
Kurallara
uymanın yasal zorunluluğu yoktur.
·
Toplum
içerisinde saygın olarak var olmak için kurallara uyulmalıdır.
·
Genel
görgü kurallarına uyan kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik... olarak
adlandırmak olasıdır.
·
Aksi
durumda toplum tarafından saygısız, kaba ve görgüsüz gibi olumsuz olarak
anılır.
·
Özellikle
sosyal medyada sunulan fotoğraflar, kullanılan dil ve tanımlamalar o kişinin
ruhsal yapısını, kişilik durumunu, edep ve ahlakını da açıkça yansıtır.
·
Aslında
bir çoğumuz, burada bahsedilen şeyleri zaten biliyoruz, ama genellikle bunların
öneminin farkında değiliz.
·
Bile
bile, açıkça ve hiç çekinmeden "görgü kuralların" uymamak ise en
azından "ayıp" olarak karşılanır.
·
Sizi
gören, izleyen, okuyan insanlara karşı çok saygılı, edepli, görgülü olmak
gerekir. Onların duygularına, kişiliklerine, düşüncelerine olumsuz etki
yapmaktan kaçınmak gerekir.
·
Hiç
kimseyi küçük düşürmemek, aşağılamamak, hakaret etmemek gerekir.
·
Sürü
etkisi ile ortaya sunulan "yemekli, içkili" birliktelikler belki
değerli anılar olabilir ama bunları ortaya sunarak diğer insanların görmesini
istemek ne denli doğrudur?
·
Zenginlikleri,
malı, şöhreti ortaya sunan davranışlar, böbürlenmeler, gönderiler sizi gören,
izleyenler tarafından çok beğeniliyor gibi gözükse bile aslında kınamalara
neden olur ve de hiç gerek yoktur.
·
"Ben
yaparım, bana ne!" iç duyusu ile açıkça görgüsüz, kaba ve saygısız
davranışlar ile sosyal medyada ortaya gönderilen sunumlar, fotoğraflar daha çok
o insanların kendilerine yönelik "beğenilme" duygusundan
kaynaklanmakta olabilir. Bu duygunun sınır tanımaz, zapt edilemez bir düzeye
gelmesi ise bir hastalık belirtisidir.
·
Görgü
kurallarına uygun davranmak bir saygı gereği olmakla birlikte ayni zamanda o
insan için bir tür "öz denetim" göstergesidir. Bunun için insanın bilincinin,
ahlaki değerlerinin ve de iradesinin "güçlü" olması gerekir.
·
Toplumdaki
görgü kurallarına "uymak" görüldüğü gibi aslında o insanın ne denli "kendine",
nefsine "hakim" olduğunu da göstermektedir.
·
Toplumda,
insanın var olduğu yerlerde alanlarda duruma uygun olarak, ayrıca özenle dikkat
edilmesi gereken davranışlar vardır:
. Görgü kuralları başlıca şu bölümlerde
düşünülmelidir:
a)
Toplumda dikkat edilmesi gereken genel kurallar
b)
Giyinme konusunda dikkat edilmesi gereken genel görgü kuralları
c)
Karşılama, selamlaşma ve el sıkma konularında uyulması gereken genel görgü
kuralları
d)
Hitap Etmede uyulması gereken genel görgü kuralları
e)
Telefon Konuşmaları ve uyulması gereken genel görgü kuralları
f)
Sosyal medyada, görüntülü ve yazılı sunumlarda uyulması gereken genel görgü
kuralları
·
Tek,
tek kişi olarak kendimize ne denli özen gösterip, kişisel gelişimimize, bilgi
ve kültürel düzeyimize emek ve zaman harcar isek o denli daha huzurlu ve saygın
oluruz.
·
Başkalarına
saygı göstermek bir küçülme değil tam tersine bir erdemdir, bir uygarlık
belirtisidir.
·
Çağdaş
ve uygar, gelişmiş bir refah toplumu olsun diye istemlerde bulunuyor ise her
şeyden önce kendimizden başlamalıyız.
Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 08.12.2021, MŞ.
GC-M-21.12.08-A