__ Bugün 30 ağustos 2019 __
Ø
Aslında
"milletce sevinip", bu güzel zaferi kutlamalıyız.
Ø
Türk
Kurtuluş Savaşı dünyanın mazlum halklarına, ezilenlerine, yoksul halklara,
esaretle yaşayanlara bir umut olmuş, bir model olmuştur.
Ø
Emperyalizme
karşı durup da zafer kazanan bir halkın ve onun önderinin hikayesidir bu...
Ø
Türk
halkının hikayesidir!
Ø
Bir de
günümüzün Türkiye'sine bakarak bir analitik değerlendirmede bulunmalıyız.
Ø
Geçen
97 yıl içerisinde Türkiye neler yaşadı, neler kazandı ve de nelerini yitirme
aşamasına geldi.
Ø
Birinci
dünya savaşı, Balkan Savaşları, Kurtuluş savaşı olarak tarihe geçmiş olan
yüzyılın bizi ilgilendiren savaşlarında en sonunda istediklerini tam olarak
"elde edemeyen" ve "işgal hedeflerini" gerçekleştiremeyen
global güçler hiç bir zaman bu hedeflerinden vaz geçmedikleri gibi yöntem ve
araçlarını değiştirerek, çok daha bir hınç ve azimle yollarına devam
etmişlerdir.
Ø
Ne
yazık ki istediklerine eriştiler.
Ø
Halkı
kendi istekleri doğrultusunda, bölüp, kutuplaştırıp birbirine ters ve de düşman
kitleler haline getirebildiler.
Ø
Görünmeyen,
hissedilmeyen altdan, alta saran bu dalgalar ve kuşatmalarla özellikle din ve
kültürel değerler başta olmak üzere Türk halkı içden içe yeni tezgahlara alet
edilmiştir.
Ø
İnanç
ve kültürel değerleri büyük bir açıklıkla ve saptırmayla kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti kuruluş felsefesinden ve ilkelerinden, esaslarından uzaklaşmış bir
paralel toplum oluşturma gayretleri sonuçlarını göstermiş ve farklı değerleri,
kültürleri olan bir paralele halklar oluşturabilmişlerdir.
Ø
Ekonomide,
siyasetde, eğitimde ve devletleşmede görülebilen bu yapılanma ise çok kültürlü
bir toplumun özelliklerini yansıtmaktan çok, kendi öz değerlerinden saptırılmış
kitlelerin oluşturulduğu bir yapılanma olarak algılanmalıdır.
Ø
Asıl
öz değerler ve tarihsel, ekonomik kazanımlar değersizleştirilmek istenmektedir.
Ø
Hem de
çok uzun yıllardır ve de derinlemesine, geniş boyutlarıyla karşı durdular, yok
saydılar, yok etmek istediler.
Ø
Alta
belirttiğim tüm özelliklere, hedeflere ve varlıklara sahip olarak dünyanın "uygar
devletler" arasında yerini alması beklenilen bir Türkiye "içden
içe" bambaşka hedeflere doğru yöneltilmek istenmiştir:
o Türk Kurtuluş Savaşı ve savaşda yer alan
cefakar Türk kadını başda olmak üzere Türk halkı...
o Her bir yurt savunmasında canlarını veren
ölümsüz şehitleri..
o Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm emekleri,
düşünce ilke ve ortaya koyduğu çağdaş kişilik, devlet adamlığı, vizyonu...
o Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunda
gösterilen başarılan verilen emekler
o Türk milli devleti, milli ekonomi, milli
eğitim, milli savunma, milli sanayii..
o Çağdaşlık ve uygarlık yolunda bir Türkiye
devleti
o İyi insan, iyi yurttaş, sağlıklı aile
oluşturma çabaları
o Bilime, sanata ve tekniğe değer veren bir
toplum
o İnançlarını, imanını hiç bir kişinin ya da
zümrenin "sui istimal etmesine" izin vermeyen bir gerçek dindar kesim
o Ulus devlete ve "yurtta barış, dünyada
barış" ilkesine ve siyasetine
o Cumhuriyetin ilk yıllarından başlanılarak
kurulan "iktisadi devlet kuruluşları, kurulan fabrikalar, devletin planlı
yatırımları, denizlere, akarsulara, ormanlara ve madenlere kazandırılan
devletleştirme hakları
o Huzurlu ve kendine yetebilen bir üretim
toplumu
o Yerli tarım ve hayvancılığın önceliği ve
teşvik edilmesi
o Çağın getirdiği bilim ve eğitimi de
alabilecek olan yüksek öğretim kurumları ve bunların öğrencileri
o Düşüncede sağlıklı ve özgür, çalışkan ve öz
güveni yüksek yurttaşlar oluşunu destekleyen politikalar
Ø
Bugün
30 ağustos 2019 cuma.
Ø
30
Ağustos Zafer Bayramı neden önemlidir?
Ø
Biz bu "Kurtuluş Savaşı"ndan ve bu zaferden neler anlamalıyız?
Ø
Türk
ulusunu ortadan kaldırmak isteyen yayılmacı, istilacı güçlere karşı kadınıyla
çocuğuyla, ordusuyla hep birlikte verdiğimiz bir savaşın ardından elde edilen
bir başarıdır.
Ø
Ulusal
benlik kurtarılmış ve bir ulus olmanın verdiği bilinç yeşermeğe başlamıştır.
Ø
İşgal devletleri
birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşmiş olsa da, 30
Ağustos günü ülke topraklarının "geri alındığı" günü temsil
eder.
Ø
İşgalcilere
karşı çıkılabilineceğinin gösterildiği, bir davanın kazanılmasını gösterir.
Ø
30
Ağustos Zafer Bayramı, 1922 yılında kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi
yani "Büyük Taarruz'u anmak için kutlanır.
Ø
30
Ağustos ilk kez 1923'te kutlandı.
Ø
30
Ağustos günü 1935 yılında Zafer Bayramı ilan edildi ve tüm yurtta kutlanmaya
başladı.
Ø
Büyük
Taarruz'un zaferle sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi.
Ø
9
Eylül 1922'de İzmir'in kurtarıldı. Yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu.
Ø
İstilacı
devletlere, onların haksız ve alçakça işgaline "dur" diyen ve son
gücüne kadar savaşıp yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya gösterdik.
Ø
Yeni
bir umut doğdu, yeni bir devlet kuruldu.
Ø
Tarihinden
gelen gücünü, kültürünü ve kendine olan güvenini kazanan Türk halkı ile
birlikte Mustafa Kemal'in önderliğinde kalkınan bir devlet yapılanmasına
girişildi.
Ø
30
ağustosun Türk zaferinin yıl dönümü olduğunu bir kez daha ama büyük bir
ciddiyetle ve bilinçle düşünelim.
Ø
Kutlayalım.
Ø
Böylelikle
de Türkiye'nin o günlerden bugüne nasıl geldiğini düşünüp, araştırmalı ve
umutla yarınlara hazırlanmalıyız.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 29.08.2019, K.