8 Kasım 2024 Cuma

KAYYIM NEDİR?

     KAYYIM NEDİR? HANGİ YASADA YER ALIR?

.  Kayyım, bir kişinin belirli bir işi görmesi veya mal varlığını yönetmesi için atanan kişiye denir.

.   Daha açıkçası, bir kişi herhangi bir sebeple kendi işlerini göremeyecek duruma geldiğinde, onun yerine bu işleri görmesi için "yasal olarak" bir kişi atanır ve bu kişiye kayyım denir.

A - Kayyımlık Müessesesi Hangi Yasada Düzenlenir?

.   Kayyımlık müessesesi, Türk Medeni Kanunu'nda (TMK) düzenlenmiştir.

.   Özellikle TMK'nın 426. ve devamı maddelerinde kayyımlığın gerekçeleri, atanması ve görevleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

B - Kayyımlığın Amaçları

·        Koruma:

Kayyımlık, özellikle yaşlı, hasta veya akıl hastalığı olan kişilerin haklarını koruyarak mağduriyetlerini önlemeyi amaçlar.

·        Yönetim:

Kişinin mal varlığını veya belirli bir işini yönetemeyecek durumda olması halinde, kayyım bu görevi üstlenir.

·        Temsil:

Kişinin yasal işlemlerini yapma yetkisi bulunmuyorsa, kayyım bu yetkiyi kullanarak kişiyi temsil eder.

C - Kayyımlık Türleri

Kayyımlık, genel olarak ikiye ayrılır:

·        Temsil Kayyımlığı:

Kişinin belirli bir işini görmesi için atanan kayyıma "temsil kayyımı" denir.

·        Yönetim Kayyımlığı:

Kişinin mal varlığını yönetmesi için atanan kayyıma ise "yönetim kayyımı" denir.

Ç - Kayyım Ne İş Yapar?

Kayyımın görevleri, atanma nedenine göre değişiklik gösterir.

Genel olarak kayyımın görevleri şunlardır:

·        Kişinin mal varlığını korumak ve yönetmek

·        Kişinin borçlarını ödemek

·        Kişinin haklarını savunmak

·        Kişinin yasal işlemlerini yapmak

D - Kayyım Nasıl Atanır?

Kayyım, genellikle "sulh hukuk mahkemesi" tarafından atanır.

Ancak bazı özel durumlarda farklı mahkemeler veya "idareler" tarafından da kayyım atanabilir.

Kayyımın atanması için bir dilekçe verilmesi ve gerekli belgelerin sunulması gerekir.

E - Özet:

Kayyım, belirli durumlarda bir kişinin haklarını korumak ve mal varlığını yönetmek amacıyla atanan kişidir. Kayyımlık müessesesi, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir.

Kayyımın görevleri, atanma nedenine ve mahkeme kararına göre değişiklik gösterir.

Kayyımlık hukuki bir süreçtir ve bu konuda detaylı bilgi almak için bir avukata danışmanız faydalı olacaktır.

Bu açıklama genel bir bilgi niteliğindedir.

Her durumun kendine özgü "özellikleri" olabilir.

F - Aşağıdaki sorularla daha ayrıntılı bilgi alabiliriz:

·        Kayyım kimler tarafından atanabilir?

·        Kayyımın görev süresi nedir?

·        Kayyımın yetkileri nelerdir?

·        Kayyıma itiraz nasıl yapılır?

************************************************************************************************

    Seçilmiş Belediye Başkanlığına Kayyım Atanması

.  Seçilmiş belediye başkanlığına kayyım atanabilir.

.  Ancak bu durumun gerçekleşmesi için belirli "yasal gerekçelerin" bulunması ve yasal süreçlerin takip edilmesi gerekmektedir.

A - Kayyım Atanmasının Hukuki Dayanakları

Türkiye'de belediye başkanlığına kayyım atanması, genellikle "olağanüstü" durumlar ve belirli "suçlamalar" durumunda gerçekleşir.

Bu durumun hukuki dayanakları Anayasa, Belediye Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlarda belirtilmiştir.

B - Kayyım Atanmasının Nedenleri

·       Terörle Mücadele:

Belediye başkanının veya belediye meclisinin terör örgütleriyle bağlantılı olması veya terör eylemlerine destek vermesi durumunda kayyım atanabilir.

·       Kamu Hizmetlerini Engelleme:

Belediye başkanının görevini kötüye kullanarak kamu hizmetlerini aksatması veya engellemesi halinde kayyım atanabilir.

·       Yasa Dışı Faaliyetlere Karışma:

Belediye başkanının yasa dışı faaliyetlere karışması veya bu tür faaliyetleri desteklemesi durumunda kayyım atanabilir.

·       Mal Varlığına El Koyma:

Belediye mal varlığına el konulması veya belediyenin borçlarının ödenemez hale gelmesi durumunda da kayyım atanabilir.

C - Kayyım Atanmasının Sonuçları

Kayyım atandığında, belediye başkanı görevinden uzaklaştırılır ve belediyenin yönetimi kayyuma devredilir. Kayyım, belediyenin tüm yetkilerini kullanarak yönetimi sağlamakla görevlidir.

Ç - Kayyım Atanmasının Tartışmaları

Belediye başkanlığına kayyım atanması, demokratik bir sistemde "seçilmiş" bir görevliyi görevden alması nedeniyle sıklıkla tartışılan bir konudur.

Bu durum, yerel yönetimlerin özerkliği ve demokratik haklar açısından önemli tartışmalara neden olmaktadır.

D - Özetle

Seçilmiş belediye başkanlığına kayyım atanması, belirli "yasal" gerekçelerle ve "olağanüstü" durumlar karşısında mümkün olan bir uygulamadır.

Ancak bu durumun demokratik sistemlerdeki yeri ve sonuçları hala "tartışılmaya" devam etmektedir.

Bu bilgiler genel bir bilgilendirme amaçlıdır.

Herhangi bir yasal süreçte bu bilgiye dayanarak hareket etmek yerine, bir uzmana başvurulmalıdır.

E - Aşağıdaki sorularla daha ayrıntılı bilgi alabiliriz:

Kayyım atanma süreci nasıldır?

Kayyımın görev süresi nedir?

Kayyım atanmasına karşı nasıl itiraz edilebilir?

Belediye başkanlığına kayyım atanmasının Türkiye'deki siyasi ve hukuki sonuçları nelerdir?

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.05                               .

.        (Araştırma, değerlendirme ve yazı)


Ahlaksal Çöküşün Nedenleri

 Türk Toplumunda Ahlaksal Çöküşün Nedenleri:

.  Türk toplumunda sıklıkla gündeme gelen "ahlaksal çöküş" kavramı, toplumun değer yargılarında, davranış kalıplarında ve insan ilişkilerinde yaşanan değişimleri ifade eder.

.  Bu durumun pek çok nedeni bulunmaktadır ve bu nedenler birbirini etkileyerek karmaşık bir yapı oluşturmaktadır.

A - Ahlaksal Çöküşün Olası Nedenleri

·        Küreselleşme ve Modernleşme:

Küreselleşmeyle birlikte farklı kültürlerin ve yaşam tarzlarının etkisi artmış, geleneksel değerler zayıflamıştır. Modernleşme sürecinde hızlı değişimler, bireyleri eski değerlerden koparmış ve yeni bir kimlik arayışına itmiştir.

·        Ekonomik Eşitsizlik ve Rekabet:

Ekonomik zorluklar, rekabetçi bir ortam ve maddiyatçılık, insanların ahlaki değerlerden uzaklaşmasına neden olabilir.

·        Eğitim Sistemindeki Eksiklikler:

Eğitim sistemindeki eksiklikler, değerler eğitiminin yetersizliği ve bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte doğru-yanlış ayrımının zorlaşmasına yol açabilir.

·        Medya ve Sosyal Medya:

Medya ve sosyal medya, şiddet, cinsellik ve materyalizm gibi olumsuz içeriklerle dolu olabilir. Bu içerikler, özellikle gençlerin değer yargılarını olumsuz etkileyebilir.

·        Siyasi İstikrarsızlık ve Güvensizlik:

Siyasi istikrarsızlık, adaletsizlik ve güvensizlik ortamı, insanlarda umutsuzluk yaratabilir ve ahlaki değerlerin zayıflamasına neden olabilir.

·        Aile Yapısındaki Değişimler:

Nükleer aile yapısının yaygınlaşması, boşanmaların artması gibi faktörler, çocukların yetiştirilmesinde zorluklar yaşanmasına ve ahlaki değerlerin aktarılmasında eksikliklere yol açabilir.

·        Din ve Ahlak İlişkisindeki Sorunlar:

Din ve ahlak arasındaki ilişkinin doğru anlaşılamaması veya dinin sadece ritüellerle sınırlı görülmesi, ahlaki değerlerin zayıflamasına neden olabilir.

B - Çözüm Önerileri

·        Değerler Eğitimi:

Ailede ve okullarda, toplumda "değerler eğitimine" önem verilmelidir.

·        Medya Okuryazarlığı:

Medya ve sosyal medya içeriklerinin eleştirel bir şekilde değerlendirilmesi öğretilmelidir.

·        Adalet Sisteminin Güçlendirilmesi:

Adalet duygusunun sağlanması, insanların hukuka saygı göstermesini sağlayacaktır.

·        Ekonomik Eşitsizliğin Azaltılması:

Herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir ortam yaratılmalıdır.

·        Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü:

Sivil toplum kuruluşları, toplumsal bilincin yükseltilmesi ve ahlaki değerlerin yaygınlaştırılması için çalışmalar yapmalıdır.

·        Aile Yapısının Desteklenmesi:

Ailelerin güçlendirilmesi ve çocukların sağlıklı bir ortamda yetiştirilmesi için destekleyici politikalar geliştirilmelidir.

·        Din ve Ahlak İlişkisinin Doğru Anlaşılması:

Din ve ahlak arasındaki ilişki, doğru bir şekilde anlaşılmalı ve dinin sadece ritüellerle sınırlı olmadığı vurgulanmalıdır.

C - Özetle:

.  Türk toplumunda yaşanan ahlaksal çöküşün karmaşık ve çok boyutlu ve önemli bir sorundur.

.  Bu sorunun çözümü için bireysel, toplumsal ve devlet düzeyinde ortak çaba gösterilmesi gerekmektedir.

Ç - Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için başka kaynakları inceleyebiliriz:

·        Sosyoloji kitapları:

Toplumsal değişim, kültürel değerler ve ahlak konularını ele alan sosyoloji kitapları.

·        Psikoloji kitapları:

Bireysel davranışların ve değer yargılarının oluşumu konularını ele alan psikoloji kitapları.

·        Felsefe kitapları:

Ahlak felsefesi ve etik konularını ele alan felsefe kitapları.

D - İlgimizi çekebilecek bazı anahtar sözcükler ve sorular:

·        Ahlak

·        Değerler

·        Toplumsal çöküş

·        Küreselleşme

·        Modernleşme

·        Eğitim

·        Medya

·        Aile

·        Din

·        Siyaset

·        Türk toplumunda ahlaksal çöküşün en "belirgin" örnekleri nelerdir?

·        Bu sorunun çözümü için "bireysel" olarak neler yapabiliriz?

·        Din, "ahlaki değerlerin" korunmasında ne kadar "etkili" olabilir?

.        Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.08, MŞ.

.        (Araştırma, değerlendirme ve yazı)

Geri Kalmış Toplumlar

 .   Geri Kalmış Toplumların Özellikleri ve Davranışları

. "Geri kalmış toplum" kavramı oldukça yüklü bir tarihsel ve sosyolojik geçmişe sahiptir.

. Bu kavram, genellikle belirli bir toplumun ekonomik, sosyal, teknolojik veya siyasi açıdan diğer toplumlarla kıyaslandığında daha "az gelişmiş" olduğu anlamına gelir.

. Ancak bu tanımlama, birçok açıdan eleştirilere tutulmuştur ve oldukça görecelidir.

A - "Geri Kalmış Toplum" Kavramı Neden Eleştirilir?

·        Görecelilik: Bir toplumun "geri kalmış" olarak nitelendirilmesi, hangi ölçütlere göre yapıldığına bağlıdır. Ekonomik büyüme, yaşam standardı, eğitim düzeyi gibi birçok farklı ölçüt kullanılabilir.

·        Kültürel Ön yargı: Bu kavram, genellikle Batı merkezci bir bakış açısıyla kullanılır ve diğer kültürlerin değerlerini ve yaşam tarzlarını küçümser.

·        Tarihsel Süreç: Toplumlar, tarihsel süreç içinde sürekli olarak değişirler. Bugün "geri kalmış" olarak görülen bir toplum, yarın daha gelişmiş olabilir.

·        Çok Boyutluluk: Toplumsal gelişme, sadece ekonomik büyümeyle sınırlı değildir. Sosyal adalet, çevresel sürdürülebilirlik, kültürel zenginlik gibi birçok farklı boyutu vardır.

B - "Geri Kalmış Toplum" Kavramı Yerine Ne Kullanılabilir?

·        Az Gelişmiş Ülkeler:

Bu terim, daha tarafsız bir tanımlama olup, ekonomik göstergelere dayalı bir sınıflandırmadır.

·        Gelişmekte Olan Ülkeler:

Bu terim, ekonomik büyüme potansiyeli olan ülkeleri ifade eder.

·        Düşük Gelirli Ülkeler:

Bu terim, Dünya Bankası gibi kuruluşlar tarafından kullanılan ve "gelir düzeyine" göre yapılan bir sınıflandırmadır.

C - "Geri Kalmış Toplum" İle İlgili Genellemeler Yapmak Neden Zor?

·        Çok Çeşitlilik:

Dünyada çok sayıda farklı kültür ve toplum vardır.

Bu nedenle, tüm "geri kalmış" toplumları tek bir kalıba sığdırmak mümkün değildir.

·        Değişen Koşullar:

Toplumlar, iç ve dış etkenlere bağlı olarak sürekli olarak değişir.

Bu nedenle, bir dönem için geçerli olan özellikler, başka bir dönemde geçerli olmayabilir.

·        Batı Merkezcilik:

"Geri kalmışlık" kavramı, genellikle Batı merkezci bir bakış açısıyla değerlendirildiğinden, diğer kültürlerin değerlerini ve yaşam biçimlerini göz ardı eder.

Ç - Sonuç:

.  "Geri kalmış toplum" kavramı, oldukça karmaşık ve tartışmalı bir konudur.

.  Bu kavram yerine daha nötr ve kapsayıcı terimler kullanmak, farklı kültürlere ve toplumlara karşı daha saygılı bir yaklaşım sergilemek açısından önemlidir.

.  Ortadoğu toplumları, geri kalmış toplumlar "gösteriş" meraklısıdır.

.  Çağdaş ülkelerde insanların kalitesi "Kültür, Ahlak, Erdem ve Bilgi, Bilinç" düzeyi ile ölçülür.

.  Erdemli ve vicdanlı insanlar kendi halkının hangi zor koşullarda yaşadığını bilir.

D - Bu konuyla ilgili daha derinlemesine bilgi edinmek için:

·        Sosyoloji kitapları:

Toplumsal değişme, kalkınma ve küreselleşme konularını ele alan sosyoloji kitapları, bu konuda daha detaylı bilgiler sunar.

·        Ekonomi kitapları:

Ekonomik büyüme, gelir eşitsizliği gibi konular, "geri kalmışlık" kavramını anlamak için önemlidir.

·        Antropoloji kitapları:

Farklı kültürlerin karşılaştırmalı bir analizi, bu konuya farklı bir perspektif sunar.

·        Uluslararası kuruluşların raporları:

Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların hazırladığı raporlar, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri hakkında güncel bilgiler içerir.

E - Not:

Bu değerlendirme "genel" bir çerçeve sunmaktadır.

Konunun daha derinlemesine incelenmesi için uzman görüşlerine başvurulması önerilir.

F - İlgimizi çekebilecek bazı anahtar sözcükler:

·        Gelişmekte olan ülkeler

·        Az gelişmiş ülkeler

·        Düşük gelirli ülkeler

·        Küreselleşme

·        Kalkınma

·        Sosyal eşitsizlik

·        Kültürel çeşitlilik

F - Bu konuda daha ÖZEL bir soru sormak ister miyiz?

·        "Geri kalmış" olarak kabul edilen ülkelerde hangi ortak özellikler görülür?

·        Bu ülkelerin kalkınması için neler yapılabilir?

·        "Geri kalmışlık" kavramı, sömürgecilik ile nasıl ilişkilidir?

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.08, MŞ,                .

 (Araştırma ve değerlendirme)

Terörist TBMM'de Konuşabilir mi?

 .   Bir Terörist "TBMM"de Konuşabilir mi?
.   TBMM'de bir teröristin konuşabilmesi konusu, hem hukuki hem de siyasi açıdan oldukça hassas ve tartışmalı bir meseledir.
.   Bu sorunun kesin bir cevabı olmamakla birlikte, çeşitli etkenler göz önünde bulundurularak bir değerlendirme yapılabilir.
A - Hukuki Açıdan Değerlendirme
·        Anayasa ve Kanunlar:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve diğer ilgili kanunlar, TBMM üyeliğine dair belirli şartlar öngörür.
Bu şartlar arasında Türk vatandaşlığı, ceza almış olmamak gibi genel kriterler yer alır.
Ancak, "terörist" kavramı "hukuki" bir tanım olup, kişilerin bu sıfatla yargılanıp mahkûm edilmesi durumunda TBMM üyeliğinden men edilmeleri söz konusu olabilir.
·        Ceza Hukuku:
Terör suçları, Türk Ceza Kanunu'nda ağır şekilde cezalandırılan suçlardır.
Bu suçlardan hüküm giymiş bir kişinin TBMM üyesi olması, hem hukuki hem de toplumsal olarak kabul edilebilir değildir.
·        Uluslararası Sözleşmeler:
Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler de terörizmle mücadele konusunda belirli yükümlülükler getirir.
Bu sözleşmeler doğrultusunda, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin siyasi hayatta yer almalarının önlenmesi amaçlanır.
B - Siyasi Açıdan Değerlendirme
·        Demokrasi ve Temsil:
Demokrasilerde herkesin temsil edilme hakkı vardır. Ancak, bu hak, diğer insanların güvenliği ve haklarını tehdit etmemelidir.
Bir teröristin TBMM'de "söz alması", demokratik süreçlere "zarar" verebileceği gibi, "toplumsal barışı" da bozar.
·        Toplumsal Kabul:
Toplumun büyük bir kısmı, "terör" eylemlerine "karışmış" kişilerin "siyasi" hayatta yer almasına "karşı" çıkar.
Bu durum, siyasi istikrarı "olumsuz" etkiler.
·        Siyasi Partilerin Tutumu:
Siyasi partilerin bu konudaki kendi tutumları da önemlidir.
Bir partinin "terör örgütüyle" bağlantılı bir kişiyi aday göstermesi, o partinin topluma verdiği mesaj açısından değerlendirilir.
C - Sonuç
. TBMM'de bir teröristin konuşabilmesi hukuken "mümkün görünmemektedir".
. Ancak, "terörist" kavramının hukuki olarak kesin bir tanımı olması ve kişilerin bu sıfatla yargılanıp "mahkûm edilmesi" gerekmektedir.
. Siyasi olarak ise, bu durumun demokratik süreçlere, "toplumsal barışa" ve "siyasi partilerin imajına" "zarar" vereceği açıktır.
Ç - Özetle:
. TBMM'de bir teröristin konuşması, hem hukuki hem de siyasi olarak "kabul edilemez" bir durumdur.
. Bu durum, hem Türkiye'nin "iç hukuku" hem de "uluslar arası" sözleşmelerle çelişir.
. Bu konuda daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebiliriz:
·        Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
·        Türk Ceza Kanunu
·        TBMM İç tüzüğü
·        Uluslararası Terörle Mücadele Sözleşmeleri
D - Not:
Bu açıklama genel bir çerçeve sunmaktadır.
Hukuki ve siyasi konuların değerlendirilmesi, somut olaylara ve "ilgili mevzuata" göre değişebilir.
Bu konu hakkında şu sorular da sorulabilir:
·        TBMM'de bir kişinin terörist olarak kabul edilmesi için hangi kriterler aranır?
·        Bir TBMM üyesinin terörle bağlantısı olduğu iddia edilirse ne olur?
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.11.08, MŞ.