. DİNSEL BAYRAMLAR
A) TOPLUMDA VE AİLEDE ÇOK ÖNEMLİ YERE SAHİPTİR.
. Dinsel bayramlar toplumda ve ailede gerçekten de çok önemli bir yere sahiptir:
1-Toplumsal Bütünleşme
Dini bayramlar, farklı sosyal kesimlerden insanları bir araya getirerek toplumsal bütünleşmeyi sağlar. Bayram ziyaretleri, komşuluk ilişkilerini güçlendirir ve insanlar arasındaki dayanışma ruhunu artırır.
Bu dönemlerde dargınlıklar son bulur, küslükler giderilir ve barışma ortamı oluşur.
2-Aile Bağlarının Güçlenmesi
Bayramlar, aile üyelerinin bir araya gelmesi için eşsiz fırsatlar sunar.
Uzak akrabalarla buluşulur, büyükler ziyaret edilir, sofralar kurulur ve ortak anılar tazelenir.
Özellikle çocukların bayram coşkusunu yaşaması, aile büyüklerinden kültürel ve dini değerleri öğrenmesi, kuşaklar arası bağların güçlenmesine yardımcı olur.
3-Manevi Değerlerin Yaşatılması
Dini bayramlar, inançların ve manevi değerlerin canlı tutulduğu, gelecek nesillere aktarıldığı özel günlerdir. İbadetler, dualar ve şükürler bu günlerde daha yoğun bir şekilde yerine getirilir.
Bu durum, bireylerin kendi manevi kimliklerini pekiştirmelerine ve aidiyet duygularını geliştirmelerine katkıda bulunur.
4-Kültürel Mirasın Devamı
Her bayramın kendine özgü gelenekleri ve ritüelleri vardır.
Bu gelenekler, nesillerden nesillere aktarılarak kültürel mirasın korunmasını ve devam etmesini sağlar.
Bayram yemekleri, giysiler, ziyaret şekilleri gibi unsurlar, toplumun zengin kültürel yapısını gözler önüne serer.
5-Paylaşma ve Yardımlaşma
Bayramlar, paylaşma ve yardımlaşma duygularının en yoğun yaşandığı zamanlardır. İhtiyaç sahiplerine zekat ve sadaka verilir, bayram harçlıkları dağıtılır, komşulara ikramlarda bulunulur.
Bu durum, toplumda empati ve merhamet duygularının gelişmesine katkıda bulunur.
Kısacası, dini bayramlar sadece birer tatil değil, aynı zamanda toplumsal yapının temelini oluşturan değerlerin yaşatıldığı, pekiştirildiği ve gelecek nesillere aktarıldığı çok kıymetli zaman dilimleridir.
B) BAYRAMDA GELENEKSEL OLARAK KARŞILIKLI BEKLENTİLER VARDIR.
Herkes buna göre kimlerin bayram kutlaması ya da ziyareti yapması gerektiğini bilir.
1-Bayram Geleneklerinde Karşılıklı Beklentiler
Bayramlar, toplumsal ve ailevi bağları güçlendiren özel zamanlardır ve bu dönemlerde geleneksel olarak belirli beklentiler ve görgü kuralları oluşur.
Kimin kimi ziyaret edeceği, kimin ilk kutlamayı yapacağı gibi konular, genellikle yazılı olmayan ama herkes tarafından bilinen bir düzene tabidir.
2-Ziyaretlerde ve Kutlamalarda Öncelik
Genel kural, küçüklerin büyükleri ziyaret etmesi ve öncelikli olarak onların bayramlarını kutlamasıdır. Bu, hem saygının bir göstergesi hem de kuşaklararası iletişimin önemli bir parçasıdır.
Örneğin:
a-Çocuklar ve Gençler: Anneanne, babaanne, dede gibi aile büyüklerini ziyaret eder, ellerini öper ve bayram harçlığı alırlar.
b-Genç Yetişkinler: Ebeveynlerini, amca, teyze, hala gibi yakın akrabalarını ziyaret ederler.
c-Evli Çiftler: Genellikle önce kendi aile büyüklerini, ardından eşlerinin aile büyüklerini ziyaret ederler.
3-Misafir Ağırlama
Bayramlarda ziyaret edilen tarafın da belirli sorumlulukları vardır.
Misafirleri ağırlamak, onlara ikramda bulunmak ve hoş sohbet etmek, bayramın ruhuna uygun hareket etmenin bir parçasıdır. Misafirperverlik, Türk kültüründe önemli bir yer tutar ve bayramlarda bu gelenek daha da belirginleşir.
4-Telefon ve Mesajla Kutlamalar
Günümüz dünyasında, fiziksel ziyaretlerin her zaman mümkün olmaması nedeniyle telefon ve mesajla bayramlaşma da yaygınlaşmıştır.
Bu durumda da benzer bir öncelik sırası gözetilir:
Küçükler büyüklerini telefonla arayarak bayramlarını kutlar.
Eşitler arasında, genellikle daha yaşlı veya sosyal statüsü daha yüksek olanın beklentisi olabilir, ancak bu durum daha esnektir.
Bu karşılıklı beklentiler, bayramların düzenli ve huzurlu geçmesini sağlar.
Herkesin bu geleneklere uyması, hem toplumsal uyumu pekiştirir hem de bireyler arasında saygı ve sevgi bağlarını güçlendirir.
Sizin bayram geleneklerinizde bu tür yazılı olmayan kurallar ne kadar belirgindir?
C) NEDEN BAZI KİŞİLER AKRABA BAYRAMLARI KUTLAMAK İSTEMEZ.
Aralarında hiç bir olumsuz şey olmamasına rağmen akrabalarının bayramlarını neden kutlamak istemez.
1-Bayramda Neden Bazı Akrabalar Bayramlaşmak İstemez?
Bayramlar genellikle bir araya gelme, barışma ve neşe zamanları olarak görülse de, bazı kişilerin hiçbir belirgin olumsuzluk olmamasına rağmen akrabalarının bayramını kutlama konusunda isteksizlik yaşaması oldukça yaygın bir durumdur.
Bu durumun altında yatan birçok psikolojik ve sosyal sebep olabilir:
a- Sosyal Kaygı ve Stres
Bazı insanlar için kalabalık sosyal ortamlar, aile toplantıları veya sürekli sohbet etme gerekliliği yüksek düzeyde sosyal kaygı yaratabilir.
Bu durum, bayramlaşma ritüellerini bir "yük" olarak görmelerine neden olabilir.
Samimi veya derinlemesine sohbet etme baskısı, kişisel sorulara maruz kalma ihtimali ya da genel bir huzursuzluk hissi, onları bu tür etkileşimlerden uzak durmaya itebilir.
b- Yorgunluk ve Kişisel Alan İhtiyacı
Özellikle bayram tatilleri, birçok kişi için dinlenmek ve kişisel alan bulmak anlamına gelir.
İş yaşamının veya günlük yaşamın getirdiği yorgunluk, bireyleri sosyal enerjilerini korumaya yönlendirebilir.
Bayram ziyaretlerinin getirdiği koşturmaca ve kalabalık, bu dinlenme ihtiyacını karşılamalarını engelleyebilir ve bu nedenle izole olmayı tercih edebilirler.
c- Duygusal Uzaklaşma veya İlgisizlik
Bazen akrabalar arasında görünürde bir tartışma veya kavga olmasa bile, duygusal bir uzaklaşma yaşanmış olabilir.
Ortak ilgi alanlarının azalması, farklı yaşam tarzları veya sadece zamanla oluşan kopukluk, bireylerin birbirlerine karşı ilgisizleşmesine yol açabilir.
Bu durum, bayramlaşma motivasyonlarını düşürür ve sadece bir "görev" olarak algılanmasına neden olur.
ç. Kişisel Tercihler ve İçe Dönüklük
Herkes sosyal değildir.
Bazı insanlar içe dönük (introvert) yapıya sahiptir ve kalabalık ortamlardansa yalnız zaman geçirmeyi veya sadece çok yakın birkaç kişiyle olmayı tercih ederler.
Bayramdaki yoğun sosyal etkileşimler, onların enerji seviyelerini düşürebilir ve bu nedenle kendilerini bu tür kutlamalardan geri çekebilirler.
Bu bir akrabaya karşı düşmanlık değil, kişisel bir tercihtir.
d- Geçmişten Gelen Beklentiler ve Hayal Kırıklıkları
Açıkça ifade edilmese de, geçmişte yaşanan ufak tefek hayal kırıklıkları, yanlış anlaşılmalar veya beklentilerin karşılanmaması gibi durumlar, zamanla birikerek bayramlaşma arzusunu azaltabilir.
Bu durumlar büyük kavgalara yol açmasa bile, bireylerin o akrabalarla daha az etkileşim kurma isteği duymasına neden olabilir.
e- Zaman Yönetimi Zorlukları
Modern yaşamın getirdiği yoğunluk, bazı kişilerin bayram ziyaretleri için yeterli zamanı bulamamasına neden olabilir.
Birden fazla akrabayı ziyaret etme zorunluluğu veya diğer kişisel planlar, bayramlaşma geleneklerini lojistik bir zorluk haline getirebilir.
Bu durum, isteksizlikten çok, zaman yönetimiyle ilgili bir problemden kaynaklanabilir.
. Kısaca şunu anlarız:
Bu durumlar, dışarıdan bakıldığında "neden kutlamak istemiyorlar" sorusunu akıllara getirse de, genellikle kişinin kendi içsel durumu, tercihleri veya yaşam koşullarıyla ilgili karmaşık nedenlere dayanır.
Karşılıklı anlayış ve empati, bu tür durumlarda köprü kurmanın anahtarı olabilir.
Ben artık bu durumlarda üzülmemeyi, kızmamayı öğrenmiş gibiyim; yine de bir “burnu büyüklük” yapıldığı sezgisine kapılıyorum...
. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 2025.06.06, Mff.