20 Ağustos 2018 Pazartesi

KURBAN ve Bayram

     KURBAN ve Bayram
·       Karşılıksız olarak verilen her bir ŞEY (emek, zaman, mal, sevgi, saygı..) o kalbi güzel kişiye tekrar (yeniden) geri döner.
·       Bu ne güzel bir yüceliktir.
·       İnsanı ferahlatır ve de huzur verir.
·       Bu anlamda inanç olduğu üzre yılın bu döneminde "kurban" üzerine düşünmek ve araştırmak yararlı olur, diye düşünüyorum.
·       Geleneksel olarak verilmiş, kültürel öğretiler, dinsel kabul edilmiş ritueller tabii ki en başta "O" kişiyi ilgilendirir. 
   Sevab da günah da o şahsa ait olur.
·       Toplum olarak, toplumdaki etkisi ve gücü olarak yüzlerce yıldan gelen bir kalıplaşmalar ve "kabul görmeler" vardır.
·       Bunlara karşı çıkabilmek, yanlış olanları düzeltmeğe kalkmak çok zordur. 
    Bu alanda o konunun uzmanları söz etmelidirler.
·       Yanlışı ve doğruyu ortaya koymalıdırlar.
·       Günün koşullarına, uygulanılabilirlik durumuna göre "nasıl" davranılması gerektiğini insanlara "memurlaşmış din adam"larından ziyade daha bilimsel ve özgürce davranabilen "uzman" kişilerin Allah adına ve de insanların "aydınlanması" isteği ile yazmaları, anlatmaları, açıklamaları gerekir.
·       Din ve de İslam dini, Kur'an-ı Kerim çok önemlidir.
·       Hz. Muhammed (sav)’in Hira’da bulunduğu 610 yılı Ramazan ayının son on günü içinde muhtemelen yirmi yedinci gece, bazı rivayetlere göre pazartesi günü sabaha karşı Cebrail gelerek ona Allah tarafından peygamber olarak görevlendirildiğini haber verdi.
·       Bu ilk vahyi Hz. Peygamber şöyle anlatmaktadır.:
-        O gece Cebrâil bana gelerek “Oku!” (İkra’) dedi. Ben okuma bilmediğimi söyledim. Bunun üzerine melek beni aldı; dayanabileceğim son noktaya kadar sıktı. Ardından beni bırakıp tekrar - “Oku!” dedi. 
   Cevaben yine
-        “Ben okuma bilmem” deyince tekrar son noktaya kadar sıktı ve
-        “Oku!” dedi. Ben
-        “Ne okuyayım?” diye cevap verince melek beni üçüncü defa takatim kesilinceye kadar sıktı ve bıraktıktan sonra şu ayetleri okudu:
-        “Yaratan Rabbının adıyla oku. O insanı bir embriyodan yarattı. 
   Oku! Senin Rabbin en büyük kerem sahibidir. 
   Kalemle yazmayı öğreten, insana bilmediklerini belleten odur.” (el-Alak 96/1-5)  
·       Demek ki 618 yıl önce gelen ilk sesleniş ile İslam dini insanlara yep yeni bir bakış, yep yeni bir duruş getiriyor.
·       23 yıl içerisinde ayet ayet (kelime kelime) gelen mesajlarla KURAN tamamlanıyor. 
    Çevrede bulunan görevliler bu ayetleri ezberliyorlar
·       Hicretin 11. Senesi, Rebiülevvel ayının 12’si, pazartesi günü. Miladi: 8 Haziran 632 tarihinde Hz. Muhammed ruhunu teslim etti.
·       Allah'dan rahmet diliyoruz.
·       Resûlullah’ın vefatının Müslümanlar üzerinde bıraktığı büyük üzüntü ve şaşkınlık sürerken onun yerine devletin başına kimin geçeceği tartışması hemen başladı ve Hz. Ebûbekir (632-634) seçildi. 
   Ardından sırasıyla Hz. Ömer (634-644), Hz. Osman (644-656) ve Hz. Ali (656-661) halifelik yaptılar.
·       Hz. Ebubekir dört halife içerisinde eceliyle ölen tek halifedir.
·       Sıffın Savaşı sonunda Hz. Ali şehit edilmiştir. (657)
·       Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Muaviye’nin Halifeliğine karşı Kufeliler Hz. Ali’nin büyük oğlu Hz. Hasan’ı Halife seçmişlerdi.
·       Ancak Hz. Hasan, Müslümanlar arasında kan dökülmesin gerekçesi ile Muaviye ile anlaşarak Halifelikten vazgeçmişti.
·       Muaviye Hz. Hasan’ın ölümü üzerine yerine kimseyi seçmeyeceği konusunda söz vermesine rağmen sözünde durmayarak oğlu Yezid’i Halife tayin etmiş, böylece Halifelerin seçimle iş başına gelmeleri son bulmuş, Halifelik babadan oğla geçen “Saltanat’a” dönüşmüş ve Emeviler dönemi başlamıştır.
·       EMEVİLER (661-750) ve Abbasiler Dönemi (750-1258) ile de İslam Dini dünya tarihinde yerini almıştır.
·       661 yılından bu yana ise artık saltanat ve gelenekler, görenekler ile yoğrulmuş bir din anlayışı oluşmuştur. 
    Birçok tefsirci, birçok imam, birçok mezhep ve tarikatlar, cemaatler, topluluklar ile genişleyen İslam dünyaya yayıldıkça da çok büyük farklılıklar getirmiştir.
·       Dönem dönem KUR'AN merkezli uygulamalar hep istenmiştir.
·       Türkiye ise İslam dinini en çağdaş biçimiyle uygulamak isteyen bir eğilim göstermiştir. 
    İnanç, iman ve ritüeller her zaman rahatça toplumda yer bulmuştur. 
    Bayramlar her zaman sevinçle karşılanmıştır.
·       Aileler, akrabalar, hısımlar, komşular, arkadaşlar, her zaman iyi niyetle ve istekle bayram günlerini yaşamışlardır.
·       Bayramlaşmak karşıdaki insanlara kendin gibi olmalarını dilemek ve istemektir. Sevinmek ve sevindirmektir.
·       İYİLİKLERE erişmek için iyilik dilemek ne güzel.
·       İnsan olarak madem ki sevinmek, sevilmek, kabul istiyoruz, o zaman sevinç ola, bayram mübarek ola...

     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
      2108.08.21- KUŞADASI
     Kurban Bayramının 1. günü