Günümüzün Asıl Davası Nedir?
• Vatanına ve
devletinin kuruluş ilkelerine sahip çıkmaktır.
• Anadiline, öz tarihine sahip çıkmaktır.
• Evrensel değerlere sahip çıkmaktır.
• Ulusal değerlerine, yer altı ve yer üstü kaynaklarına, vatan toprağına sahip çıkmaktır.
• İnsan kaynaklarına, genç insanına, çocuklarının geleceğine sahip çıkmaktır.
• Düşünebilen, aklını kullanabilen, kandırılmayan bir insan olabilmektir.
• Her türlü kaynakdan gelen zihin yönetimine dirençle karşı durabilmektir.
• Bilimde, teknikde ve doğanın kurtarılmasında gerilerde kalmakta değil, ileriye gitmekde olmakdır asıl mesele.
• Din ve inanışların ancak kişilerin özel yaşamında kendilerince karar vereceği ve özgürlüklerle sınırlandırılmış olması gerektiğini kabul edip, devletin de buna göre davranması gerektiğidir asıl tutum.
• Demokrasinin “olmazsa olmaz” olduğunun yaşamın her alanında kavranmasıyla “eşitlik ilkesiyle” ve “adil bir devlet” içinde yaşanacağının gerçekleşmesidir asıl işimiz.
• “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin hem devlet politikamızda hem de milletin dünya görüşünde asıl yeri almasıdır.
• Her türlü sömürüye, her türlü kandırılmaya, aldatılmaya izin vermeyen çağdaş bir devlet anlayışı ile ancak bir huzurlu, refah toplumuna erişilebilineceğinin anlaşılarak, ana hedef yapılması gerekmektedir.
• Üretimin, tarımsal ve hayvansal üretimin, endüstriyel üretimin destek görmesi ve ulusal kaynakların bu yolda kullanılarak, dışa bağımlılıkdan kurtulabilmenin hedeflenmesi gerekmektedir.
• Devlet ve kamu kurumları, belediyeler... şeffatlık kazanabilmelidir.
• Kayıt dışı sermaye ve gelir önlenmelidir.
• Vergi sistemi Türk halkının daha çağdaş bir yaşama kavuşmasını sağlamalıdır.
• Eğitimde “milli” bakış ve ilkeler yaşama geçirilmelidir.
• Özel eğitim ile eğitimin metaalaşmasının önü kesilmelidir.
• Çağdaş dünyanın gerekliliklerine göre, ama ulusal değerleri ve bilinci koruyacak bir milli maarif düzenine acilen gidilmelidir.
• Sağlıkda, eğitimde, ulaşımda, savunmada “milli” bakış açısı geliştirilmeli ve buna uygun modeller gerçekleştirilmelidir.
• Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk yolunda, onun ilkeleri doğrultusunda kendine yeniden bir atılıma girmelidir.
• Biz milli, ulusal derken bunun her şeyden önce kana, ırka bağlı bir köktenci yaklaşım olmayıp bir “yurtsever”lik, ülkesine ve milletine en iyi hakları savunan bir görüş olarak sunduğumuz anlaşılmalıdır.
• Batı dillerinde “milliyetcilik” kavramı kendi tarihlerinden yola çıkarak nasıl ki bir faşizanlıkla yan yana görülmeğe uygunsa, ve de olumsuzluk çağrıştırıyor ise de bizde milliyetcilik Kemalist bir kavram olarak, daha çok “yurtseverlik” olarak algılanmalıdır.
• Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları kendi “devletine” ve “ülkesine”, “halkına güvenebilen, onlarla gurur duyabilen ve de mutlu olabilen bireyler durumuna getirilmelidir.
• Bu düşünce ve dilekler sadece birer bireysel görüş ve istek olarak dile getirilmiştir.
• Yazdıklarımın her hangi bir siyasi parti ya da siyasi görüş ve örgütlenmeler ile hiç bir bağlantısı ve göndermesi, etkilenmesi yoktur.
• Duyarlı ve çağdaş bir insan olarak günümüz dünyasında ülkemi ve insanlarını en iyi yerlere ulaştırmanın yolları nasıl olmalıdır, düşüncesinden yola çıkılarak bireysel olarak yazılmıştır.
• Anadiline, öz tarihine sahip çıkmaktır.
• Evrensel değerlere sahip çıkmaktır.
• Ulusal değerlerine, yer altı ve yer üstü kaynaklarına, vatan toprağına sahip çıkmaktır.
• İnsan kaynaklarına, genç insanına, çocuklarının geleceğine sahip çıkmaktır.
• Düşünebilen, aklını kullanabilen, kandırılmayan bir insan olabilmektir.
• Her türlü kaynakdan gelen zihin yönetimine dirençle karşı durabilmektir.
• Bilimde, teknikde ve doğanın kurtarılmasında gerilerde kalmakta değil, ileriye gitmekde olmakdır asıl mesele.
• Din ve inanışların ancak kişilerin özel yaşamında kendilerince karar vereceği ve özgürlüklerle sınırlandırılmış olması gerektiğini kabul edip, devletin de buna göre davranması gerektiğidir asıl tutum.
• Demokrasinin “olmazsa olmaz” olduğunun yaşamın her alanında kavranmasıyla “eşitlik ilkesiyle” ve “adil bir devlet” içinde yaşanacağının gerçekleşmesidir asıl işimiz.
• “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin hem devlet politikamızda hem de milletin dünya görüşünde asıl yeri almasıdır.
• Her türlü sömürüye, her türlü kandırılmaya, aldatılmaya izin vermeyen çağdaş bir devlet anlayışı ile ancak bir huzurlu, refah toplumuna erişilebilineceğinin anlaşılarak, ana hedef yapılması gerekmektedir.
• Üretimin, tarımsal ve hayvansal üretimin, endüstriyel üretimin destek görmesi ve ulusal kaynakların bu yolda kullanılarak, dışa bağımlılıkdan kurtulabilmenin hedeflenmesi gerekmektedir.
• Devlet ve kamu kurumları, belediyeler... şeffatlık kazanabilmelidir.
• Kayıt dışı sermaye ve gelir önlenmelidir.
• Vergi sistemi Türk halkının daha çağdaş bir yaşama kavuşmasını sağlamalıdır.
• Eğitimde “milli” bakış ve ilkeler yaşama geçirilmelidir.
• Özel eğitim ile eğitimin metaalaşmasının önü kesilmelidir.
• Çağdaş dünyanın gerekliliklerine göre, ama ulusal değerleri ve bilinci koruyacak bir milli maarif düzenine acilen gidilmelidir.
• Sağlıkda, eğitimde, ulaşımda, savunmada “milli” bakış açısı geliştirilmeli ve buna uygun modeller gerçekleştirilmelidir.
• Türkiye Cumhuriyeti Gazi Mustafa Kemal Atatürk yolunda, onun ilkeleri doğrultusunda kendine yeniden bir atılıma girmelidir.
• Biz milli, ulusal derken bunun her şeyden önce kana, ırka bağlı bir köktenci yaklaşım olmayıp bir “yurtsever”lik, ülkesine ve milletine en iyi hakları savunan bir görüş olarak sunduğumuz anlaşılmalıdır.
• Batı dillerinde “milliyetcilik” kavramı kendi tarihlerinden yola çıkarak nasıl ki bir faşizanlıkla yan yana görülmeğe uygunsa, ve de olumsuzluk çağrıştırıyor ise de bizde milliyetcilik Kemalist bir kavram olarak, daha çok “yurtseverlik” olarak algılanmalıdır.
• Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları kendi “devletine” ve “ülkesine”, “halkına güvenebilen, onlarla gurur duyabilen ve de mutlu olabilen bireyler durumuna getirilmelidir.
• Bu düşünce ve dilekler sadece birer bireysel görüş ve istek olarak dile getirilmiştir.
• Yazdıklarımın her hangi bir siyasi parti ya da siyasi görüş ve örgütlenmeler ile hiç bir bağlantısı ve göndermesi, etkilenmesi yoktur.
• Duyarlı ve çağdaş bir insan olarak günümüz dünyasında ülkemi ve insanlarını en iyi yerlere ulaştırmanın yolları nasıl olmalıdır, düşüncesinden yola çıkılarak bireysel olarak yazılmıştır.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 27.07.2019, M.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 27.07.2019, M.