2 Mart 2025 Pazar

BİTEN DOSTLUKLAR

 BİTEN DOSTLUKLAR   .

. GÖSTERİLEN DOSTLUĞA, İYİ NİYETLERE RAĞMEN BİTEN İLİŞKİLER:

Onca geçen zamana ve emeklere önem vermeden dostluğu bozucu davrananlar için ne düşünebiliriz?

Her insan farklı özeliklere sahiptir, desek bile "genel" davranış biçimleri ve "kuralları" da vardır.

Buna rağmen iyi bir dostluğun sona ermesine üzülmek gerekir. 

Tutum ve davranışlarının altında yatan farklı nedenler olabilir.

Bu nedenle, bu tür insanlarla başa çıkarken sabırlı ve anlayışlı olmak önemlidir.

Herkesin bu süreci "farklı" yaşadığını da bilmekteyim.

Yaşanan duyguların yoğunluğu ve süresi kişiden kişiye değişebilir.

Eğer bu süreçle başa çıkmakta zorlanıyorsa, sakince "çözüm yolları" üzerinde düşünülmelidir.

A) NEDEN? Çeşitli nedenleri düşünebiliriz:

1-Empati ve anlayış eksikliği: Bu tür davranışlar sergileyen kişiler, başkalarının duygularını ve çabalarını anlamakta zorlanıyor olabilirler.

Empati yetenekleri zayıf olduğu için, başkalarının kendileri için yaptıkları fedakarlıkları ve gösterdikleri özeni fark edemeyebilirler.

2-Bencil ve narsist kişilik: Bazı insanlar, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen ve başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı eden bir yapıya sahip olabilirler.

Bu tür kişilik özellikleri, başkalarının gösterdiği iyi niyeti ve çabayı görmezden gelmelerine neden olabilir.

3-Değer bilmemek: Bu kişiler, hayatlarında sahip oldukları şeylerin değerini takdir etmekte zorlanıyor olabilirler.

Onlar için, başkalarının gösterdiği dostluk ve iyi niyet sıradan ve önemsiz bir şeymiş gibi görünebilir.

4-Kişisel sorunlar: Bazen, insanların bu şekilde davranmasının altında yatan nedenler, kişisel sorunları veya travmaları olabilir.

Geçmişte yaşadıkları "olumsuz" deneyimler, başkalarına "güvenmekte zorlanmalarına" ve onların iyi niyetlerini kabul "etmemelerine" yol açabilir.

5-İletişim eksikliği: İletişim eksikliği, bu tür davranışların bir başka nedeni olabilir.

Kişiler, birbirlerinin beklentilerini ve ihtiyaçlarını anlamadıkları için, yanlış anlaşılmalar ve kırgınlıklar yaşayabilirler.

B) Bu tür davranışlar sergileyen insanlarla başa çıkmak için bazı yaklaşımlar:

1-Sınırlarımızı belirleyelim: Kendinizi korumak için, bu tür insanlarla olan ilişkinizde sınırlarınızı belirleyin.

Onların davranışlarına ne kadar tahammül edebileceğinizi ve neyin kabul edilemez olduğunu açıkça ifade edin.

2-İletişim kurun: Eğer mümkünse, bu kişiyle açık ve dürüst bir iletişim kurmaya çalışın.

Onlara, davranışlarının sizi nasıl "etkilediğini" anlatın ve "beklentilerinizi" dile getirin.

3-Uzaklaşın: Eğer bu kişi davranışlarını değiştirmiyorsa ve size zarar vermeye devam ediyorsa, ondan uzaklaşmak en sağlıklı seçenek olabilir.

Asla bir kavga çıkmasına izin vermeyin.

4-Profesyonel yardım alın: Eğer bu kişinin davranışları sizi "derinden" etkiliyorsa, bir "terapist" veya danışmandan yardım almayı düşünebilirsiniz.

C) Sonlanan dostluğun ardından neler düşünülür, neler hissedilir?

"Sonlanan" bir dostluk, tıpkı bir ilişkinin bitişi gibi, "karmaşık ve yoğun" duygulara yol açabilir.

Bu duygular, kişinin karakterine, dostluğun derinliğine ve bitiş şekline göre "değişiklik" gösterebilir.

Sonlanan bir dostluğun ardından sıkça yaşanan duygu ve düşünceler:

1-Hüzün ve Kayıp:

En yaygın duygulardan biri, "kayıp" hissidir.

Bu hüzün, bir "yakınınızı "kaybetmek gibi "yoğun" olabilir, çünkü dostluklar da "sevgi, bağlılık ve güven" üzerine kuruludur.

Bu değerler yitirildiğinde o denge "yok" olduğunda, "güven bittiğinde" ise insanın içi bir "acı ile" dolar.

2-Öfke ve Kırgınlık:

Bir zamanlar hayatınızın "önemli" bir parçası olan birini "kaybetmek", derin bir "üzüntüye" neden olabilir; bazen de onu "suçlarsanız" "öfke" bile duymanıza neden olur.

Dostluğun bitiş şekli, "öfke ve kırgınlık" duygularını tetikleyebilir.

Özellikle "ihanet, yalan" ya da "anlaşmazlık", "kabalık" gibi nedenlerle biten dostluklar, bu duyguları daha da yoğunlaştırabilir.

Kendinizi "aldatılmış", "değersiz" veya "haksızlığa uğramış hissedebilirsiniz.

3-Yalnızlık ve Boşluk:

Yakın bir dostun yokluğu, hayatınızda büyük bir "boşluk" yaratabilir.

Özellikle sosyal çevrenizin "önemli" bir parçası olan bir dostu kaybetmek, "yalnızlık hissini" artırabilir.

Paylaşılan anılar, ortak ilgi alanları ve günlük "iletişim eksikliği", bu boşluğu daha da derinleştirebilir.

4-Merak ve Sorgulama:

Dostluğun neden "bittiğiyle" ilgili merak ve sorgulama ise  "zihni sürekli" meşgul edebilir.

6-Kabullenme ve İleriye Bakış:

Zamanla, yaşanan duygular hafiflemeye başlar ve "kabullenme" süreci başlar.

Bu süreçte, yaşananlardan "ders çıkarmak", kendinize "odaklanmak" ve "yeni dostluklara" açık olmak önemlidir.

Geçmişe "takılı kalmak" yerine, geleceğe "odaklanmak" ve yaşamınıza devam etmek önemlidir.

7-Düşünceler:

"Neden böyle oldu?", "Nerede hata yaptım?", "Bu dostluk gerçekten değerli miydi?", "Bundan sonra ne olacak?" gibi sorular insanın "zihnini meşgul" edebilir, üzer.

Geçmişteki anılar, paylaşılan sırlar ve yaşanan güzel anlar sık sık "hatırlanabilir".

"Neden, neden" derken yanıtlanamayan "sorularla karşılaşılabilir" ve bu sorular insanın zihnini hep "rahatsız eder.

"Bundan sonra kime güveneceğim?" gibi sorularla birlikte, yeni dostluklar kurma konusunda "endişeler" ortaya çıkabilir.

Ç) ÖZETLE:

İnsanın yaşadığı toplum ve çevre onun "az ya da çok" sayıda insan "tanımasına" neden olur.

İyi dostluklar kurabilmek "çok" zaman alır ve de aslında "ender" olan ilişkilerdir.

Böyle bir dostluk nedeni ne olursa olsun sona erdiğinde insan "üzülür",karışık duygulara kapılır, öfkelenir…

O biten dostlukla ilgili düşünceler ve duygular "yıllarca" o insanı etkiler.

Yeni dostluklar kurmada ise daha dikkatli ve endişeli durabilir.

Geçmişe bırakıp, unutabilmek gerekir; sağlıklı olan da budur.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.02, MŞ.

.       (Araştırma, değerlendirme yazım)

TARİKAT ORTAMLI

 .  TARİKAT ORTAMLI DİZİLER    .

Başı "kapalı" genç kızlar ve "tarikat yaşamı" içerikli dizi filmler neden yapılıyor?

Başörtülü genç kızlar ve tarikat yaşamı temalı filmlerin yapım nedenleri karmaşık ve çok yönlüdür.

Bu filmlerin yapımında farklı "motivasyonlar" etkili olabilir ve her film "farklı" bir konu taşıyabilir.

Önemli olan, bu filmlerin ele aldığı konuların "duyarlığını" göz önünde bulundurarak, farklı görüşlere "saygılı" bir biçimde yaklaşmaktır.

A) Bu filmlerin ortaya çıkışında etkili olan bazı etkenler şunlardır:

1-Toplumsal Farkındalık Yaratma:

Bu tür filmler, genellikle "kapalı" toplulukların ve tarikatların içindeki "sorunlara" ve "zorluklara" dikkat çekmeyi de amaçlar.

Özellikle genç kızların yaşadığı baskılar, geleneksel kuralların getirdiği kısıtlamalar ve bireysel özgürlük arayışları gibi konular ele alınarak toplumsal farkındalık oluşturulmaya çalışılır.

Ama genelde konu hep insan ilişkileri ve değerleri üzerinedir.

2-Tartışmalı Konuları Ele Alma:

Tarikat yaşamı ve başörtüsü gibi hassas konular, toplumda farklı görüşlerin çatıştığı alanlardır. Bu tür filmler, bu tartışmalı konuları ele alarak izleyicileri düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder.

Farklı bakış açılarını sunarak diyalog ortamı yaratmayı hedefler.

3-Bireysel Hikayelere Odaklanma:

Bu filmler genellikle bireysel hikayeler üzerinden ilerler.

Genç kızların iç dünyaları, yaşadıkları çelişkiler ve verdikleri mücadeleler anlatılır.

Bu sayede izleyiciler, farklı yaşam tarzlarına ve deneyimlere empati kurma fırsatı bulur.

4-Sanatsal İfade ve Yaratıcılık:

Yönetmenler ve senaristler, bu tür konuları "sanatsal" bir dille ele alarak kendi "bakış açıların"ı ve "yorumlarını" ortaya koyarlar.

Farklı "sinematik" anlatım teknikleri kullanarak izleyicilere "etkileyici" bir deneyim sunmak amaçlanır.

5-Gişe Kaygısı:

Bu tür konular toplumda "ilgi çekici" olduğu için "gişe kaygısı" da güdülmektedir.

para kazanmak en doğal haklarıdır.

B) "Tarikat" konulu filmler topluma nasıl bir mesaj verebilir?

"Tarikat" konulu filmler, topluma çeşitli "mesajlar" verebilir ve farklı açılardan bakıldığında farklı "anlamlar" taşıyabilir.

Bu tür filmlerin topluma verebileceği bazı mesajlar şunlar olabilir:

1. Eleştirel Farkındalık:

Tarikatların iç yapısını, işleyişini ve "potansiyel tehlikelerini" gözler önüne sererek toplumu bu konuda "bilinçlendirebilir".

Bireylerin tarikatların "cazibesine kapılmadan" önce "dikkatli" olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunabilir.

Tarikatların toplum üzerindeki "etkilerini", özellikle de genç kuşaklar üzerindeki etkilerini "tartışmaya" açabilir.

2. Bireysel Özgürlük ve Eleştirel Düşünce:

Bireylerin kendi "kararlarını" verme "özgürlüğünün önemini" vurgulayabilir.

Körü körüne "itaat yerine" eleştirel düşüncenin ve "sorgulamanın" önemini vurgulayabilir.

Bireylerin kendi "inançlarını" ve "değerlerini" sorgulama ve yeniden "değerlendirme" hakkına sahip olduğunu hatırlatabilir.

3. Toplumsal Duyarlılık:

Tarikatların "mağdur" ettiği bireylerin yaşadığı "zorluklara" dikkat çekerek "toplumsal duyarlılığı" artırabilir.

Mağdurlara destek olma ve onlara yardım etme konusunda farkındalık yaratabilir.

Toplumun savunmasız bireyleri koruma sorumluluğunu vurgulayabilir.

4. İnanç ve İstismar:

İnancın kötüye kullanımının ve istismarının ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterebilir.

Dini inançların "manipülasyon" aracı olarak kullanılmasının "sonuçlarını" gözler önüne serebilir.

Gerçek inanç ile "sapkın" inanç arasındaki "farkı" anlatabilir.

5. Farklı Bakış Açıları:

Tarikatlara farklı bakış açılarından yaklaşarak izleyicilere çeşitli "perspektifler" sunabilir.

Karmaşık ve tartışmalı konuları ele alarak izleyicileri "düşünmeye" ve "sorgulamaya" teşvik edebilir.

Toplumun farklı kesimlerinin tarikatlara nasıl "baktıklarını" gösterebilir.

6.Önemli Not:

Tarikat konulu filmlerin her zaman gerçeği "yansıtmadığı" ve bazen "abartılı" veya "tek taraflı" olabileceği hiç unutulmamalıdır.

Filmde tarikat ortamı olması o filmin "tarikat" hakkında "tarihsel" ve toplumsal, bilimsel bilgiler vereceği anlamına da gelmez.

Bu filmlerin amacı, toplumu "bilinçlendirmek" ve "tartışma ortamı yaratmak" olmalıdır, diye de düşünebiliriz.

Her tarikatı aynı "değerlendirmek" olabilir mi?

İçlerinde anayasaya, yasalara "ters düşenler" olabilir mi?

"İnanç özgürlü" konusunun toplumda daha dikkatlice incelenmesine yarar sağlayabilir.

Son dönemlerde bu çerçevedeki dizilerin "toplumun dikkatini" çektiğini, tartışmalar yarattığını ve sayılarının az da olsa artmakta olduğunu görüyoruz.

Ticari anlamda "iş" yaptığında arkasından yeni diziler de gelecek demektir.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.0

.       (Araştırma, değerlendirme yazım)