ALMANYA VE ÇÖP SORUNU
Almanya
ülkedeki çöp sorununa yönelik nasıl bir model uyguluyor?
Almanya'nın
çöp sorununa yönelik uyguladığı sistem, oldukça kapsamlı ve çok aşamalıdır.
Bu
modelin temelini üç ana ilke oluşturur: azaltma, yeniden kullanma ve geri
dönüştürme.
Bu
ilkeler, hem yasal düzenlemeler hem de halkın bilinçli katılımıyla başarılı bir
şekilde işler.
Evlere,
haneye yönelik atıklar, çöpler her aileye ait çöp büyük ev tipi çöp kutularında
toplanır.
Bunun
için de türüne göre ayrı içerikli çöp kutuları kullanılır ve ev atıkları buraya
“ayrıştırılarak” konulur.
Görevli
şirket her zaman belirli zamanlı planlama ile gelir ve çöpleri toplar.
Her
aile, her hane kendileri için çöp vergisi öder.
Evlerin,
binaların önündeki çöp toplama kutularını hiç kimse karıştıramaz ve oradan bir
şeyler alamaz.
Eğer
farklı çöp türleri ve büyük ebatta çöpler çıkacak ise o aile bu çöpleri
belediyenin bu tür çöpler için olan çöp toplama merkezlerine götürür.
Bazen
de çöp toplama şirketlerinin bu tür yerlerine götürür.
O
çöp tartılır ve ağırlığına göre para ödenir.
A)
Çöp Ayrıştırma Sistemi
Almanya'daki
modelin en belirgin özelliği, atıkların “kaynağında”, yani evlerde
ayrıştırılmasıdır.
Bu
da yurttaşlar için, ailelere göre düzenlenir.
İş
yerleri ise kendi atıklarını kendi bulundukları yerde “ev atıklarına
karıştırmadan” toplar.
Ülke
genelinde evlerde farklı renkte çöp kutuları bulunur ve her biri belirli bir
atık türüne ayrılmıştır:
Her
bir “ev atığı” türü “kendine özgü” çöp kutusuna atılır.
Çok
daireli binaların bahçelerinde özel çöp toplama yerleri hazırlanır ve oradaki türüne
göre farklı olan büyük konteynerlere ev atıkları atılır. Ve bunlar yine
haftanın belli gününde çöp şirketi tarafından toplanır.
Çöp
toplama şirketleri kendilerine ait merkezlere toplanılan her türlü atığı
ayrıştırıp ve geri dönüşüm için diğer merkezlere iletir.
1-Siyah veya gri kutu: Geri dönüştürülemeyen,
genel ev atıkları (artık yemek, hijyen ürünleri vb.) bu kutuya atılır.
2S-arı kutu veya torba (Gelber Sack): Hafif
ambalaj atıkları için kullanılır. Plastik, metal (konserve kutuları, alüminyum
folyo) ve karton içecek ambalajları bu gruba girer.
Bu sistem, "Dualen System Deutschland
GmbH" (DSD) adlı özel bir şirket tarafından yönetilir ve "Yeşil
Nokta" (Grüner Punkt) logosuyla tanınır.
3-Mavi kutu: Kağıt ve karton atıklar için
ayrılmıştır. Gazeteler, dergiler, ambalaj kağıtları ve karton kutular buraya
atılır.
4-Kahverengi kutu (Bio-Tonne): Biyolojik olarak
parçalanabilen atıklar (meyve ve sebze kabukları, bahçe atıkları, kahve telvesi
vb.) bu kutuya atılır ve kompost yapımında kullanılır.
B)
Depozito (Pfand) Sistemi
Almanya,
özellikle içecek ambalajları için oldukça gelişmiş bir “depozito sistemine”
sahiptir.
Buna
Pfand denir.
Tüketiciler,
şişe veya kutulu bir içecek aldıklarında, ürünün fiyatına “ek olarak” belirli
bir miktar depozito öderler.
Bira,
limonata, maden suyu şişesi örneğin 25 Cent olur.
Boş
şişeler ve kutular “süpermarketlerdeki otomatik toplama” makinelerine iade
edildiğinde, ödenen depozito geri alınır.
O
otomata şişeler delikten atılır ve bittiğinde verilen “fiş” kasaya gösterilir,
parası geriye alınır.
Hiçbir
şişe dışarılara, sokağa, yola, ormana atılmaz; çünkü o sizin paranızdır,
atamazsınız…
Bu
sistem, plastik şişe ve cam şişe gibi ambalajların yüksek oranda geri
dönüştürülmesini sağlar.
C)
Geri Dönüşüm Merkezleri (Wertstoffhof)
Aileler
için olan uygulamada ayrıştırılması zor veya hacimli atıklar için belediyeler
tarafından işletilen Wertstoffhof adı verilen atık toplama merkezleri bulunur.
Buralara
verilen atıklar, çöpler için bazen para ödemeniz gerekir.
Mobilya,
elektronik eşyalar, beyaz eşyalar, piller, boyalar gibi özel atıklar bu
merkezlere ücretsiz olarak teslim edilir.
Belli
merkezlerde yol kıyısına büyükçe giysi toplama kutuları konur, paralara eski,
kullanmadığınız giysileri atarsınız.
Bu
merkezler sayesinde tehlikeli atıklar çevreye zarar vermeden özel yöntemlerle
imha edilir veya geri dönüştürülür.
Ç)
Yasal Düzenlemeler ve Sorumluluk
Almanya'da
atık yönetimi, Almanya Geri Dönüşüm ve Atık Kanunu (Kreislaufwirtschaftsgesetz
- KrWG) ile düzenlenir.
Bu
kanun, üreticilere, ambalajlarından ve ürünlerinden kaynaklanan atıklardan
sorumlu olma yükümlülüğü getirir.
Bu,
ürünlerin geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilmesini teşvik eder.
D)
Sistemin Başarısının Anahtarı
Almanya'daki
modelin başarısı, sadece yasalara değil, aynı zamanda halkın bilinçli ve
disiplinli katılımına da dayanır.
Çocukluktan
itibaren verilen çevre eğitimi, doğru ayrıştırma alışkanlıklarının
kazanılmasını sağlar.
Yanlış
atık ayrıştırmanın “cezaları” da bu sistemi destekler.
Özetle,
Almanya'nın çöp yönetimi modeli, atıkların kaynağında titizlikle
ayrıştırılmasına, “depozito” sistemleri gibi ekonomik teşviklere ve güçlü yasal
düzenlemelere dayanan entegre bir yaklaşımdır.
Bu
sayede geri dönüşüm oranları oldukça yüksektir ve çevre üzerindeki olumsuz
etkiler en aza indirilir.
Yol
kıyılarına, arsalara, parklara, otoyol kıyılarına vb. her hangi bir çöp atıldığında
onları “bulup, araştıran, inceleyen” belediye görevlileri sonunda “kimin” bunu
yaptığını saptar ve ceza uygular.
E)
Almanya “iş yerleri” için nasıl bir çöp modeli uyguluyor?
“İş
yerleri” kendinden kaynaklanan hiçbir çöpü kişilerin özel kullandığı “çöp”
kutularına atamaz; onları asla kullanamaz.
Almanya'nın
iş yerleri için uyguladığı çöp modeli, evlerdeki sisteme benzer olsa da, daha
büyük ölçekli ve kurumsal ihtiyaçlara göre uyarlanmış bir yapıya sahiptir.
Temel
prensipler aynıdır: atıkların kaynağında ayrıştırılması, geri dönüşümün teşvik
edilmesi ve yasal zorunluluklara uyulması.
F)
Temel Çöp Ayrıştırma Sistemi
İş
yerlerinde de tıpkı evlerde olduğu gibi, farklı atık türleri için ayrı toplama
sistemleri kurulur.
Ancak,
bu sistemler genellikle daha büyük konteynerler ve daha endüstriyel çözümler
içerir.
1-Kağıt ve Karton: Ofislerdeki en büyük atık
kalemlerinden biri olan kağıt ve kartonlar (belgeler, ambalajlar, dergiler vb.)
için genellikle mavi konteynerler veya toplama istasyonları kullanılır. Bu
atıklar düzenli olarak geri dönüşüm şirketleri tarafından toplanır.
2-Hafif Ambalaj (Plastik, Metal): Plastik
ambalajlar, konserve kutuları ve diğer metal atıklar için sarı konteynerler
veya torbalar kullanılır. Bu sistem, "Gelber Sack" (sarı torba)
olarak bilinen ev sisteminin kurumsal versiyonudur.
3-Biyolojik Atıklar: Özellikle kantinleri veya
yemekhaneleri olan iş yerlerinde, yemek artıkları, meyve kabukları ve benzeri
biyolojik atıklar için kahverengi konteynerler kullanılır. Bu atıklar
kompostlama tesislerine gönderilir. (Gübreleme)
-Artık Atık: Geri dönüştürülemeyen, genel
çöpler (hijyen ürünleri, sigara izmaritleri, kirli ambalajlar vb.) için ise siyah
veya gri konteynerler kullanılır.
G)
Özel ve Tehlikeli Atıklar
İş
yerlerinin ürettiği atıklar, evsel atıklardan daha karmaşık olabilir.
Bu
nedenle, “özel atık” yönetimi süreçleri uygulanır.
1-Elektronik Atıklar (E-Atık): Bilgisayarlar,
yazıcılar, eski telefonlar gibi elektronik cihazlar özel atık sınıfına girer.
Bunlar, tehlikeli maddeler (ağır metaller, piller) içerebildiği için yasalara
uygun şekilde lisanslı firmalar tarafından toplanıp geri dönüştürülür.
İşletmeler, bu tür atıklar için özel toplama hizmetleri alır.
2-Piller ve Aküler: Ofislerde kullanılan küçük
pillerden, endüstriyel akülere kadar tüm pil ve aküler, tehlikeli atık olarak
kabul edilir. Bunlar için ayrı toplama kutuları bulunur ve yetkili geri dönüşüm
firmalarına teslim edilir.
3-Endüstriyel Atıklar: Üretim yapan
fabrikalarda, kimyasal atıklar, yağlar, solventler gibi tehlikeli ve özel
atıklar için çok daha sıkı kurallar ve belgelendirme süreçleri uygulanır. Bu
atıklar, çevreye zarar vermeden bertaraf edilmek üzere özel tesislere
gönderilir.
H)
Yasal Zorunluluklar ve Hizmet Sağlayıcılar
Almanya'da
işletmelerin atık yönetimi, Geri Dönüşüm ve Atık Yasası
(Kreislaufwirtschaftsgesetz) ile sıkı bir şekilde düzenlenir.
Bu
yasa, işletmelere kendi atıklarından sorumlu olma yükümlülüğünü
(produzentenverantwortung) getirir.
Bu
nedenle, çoğu şirket, atık yönetimi hizmetlerini özel atık yönetimi
firmalarından satın alır.
Bu
firmalar, atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması ve yasalara uygun
olarak geri dönüştürülmesi veya imha edilmesi süreçlerini yönetir.
I)
Başarının Anahtarı: Eğitim ve Disiplin ve Düzenleme
İş
yerlerinde çöp modelinin başarılı olabilmesi için çalışanların eğitimi ve
bilinçlendirilmesi kritik öneme sahiptir.
Şirketler,
atık ayrıştırma kurallarıyla ilgili bilgilendirme toplantıları düzenler,
görünür yerlere bilgilendirici afişler asar ve doğru atık ayrıştırmayı teşvik
eder.
Bu
sayede, sistemin verimli bir şekilde işlemesi sağlanır ve yasal düzenlemelere
uyum kolaylaşır.
Özetle,
Almanya'daki iş yerleri için uygulanan model, atık türüne göre titiz bir
ayrıştırma, özel ve tehlikeli atıklar için ayrı yönetim süreçleri ve yasal
zorunluluklara dayanan bir sistemdir.
Bu
model, hem çevresel sürdürülebilirliği destekler hem de yasal uyumluluğu
sağlar.
İ) Türkiye çöp toplamada “hangi hataları” yapıyor?
a-
Ayrıştırma Sisteminin Yetersizliği
Türkiye'nin
en büyük sorunlarından biri, atıkların kaynağında, yani “evlerde ve iş
yerlerinde” ayrı, ayrı ve “yeterli düzeyde” ayrıştırılamamasıdır.
1-Evsel Atıkların Karışması: Çoğu hanede tüm
atıklar (organik, geri dönüştürülebilir, tehlikeli) tek bir poşete konur.
Bu
durum, geri dönüşüm tesislerine gelen atığın büyük oranda kirlenmesine ve geri
dönüşüm veriminin düşmesine neden olur.
Geri
dönüştürülebilir maddeler (plastik, kağıt, cam) organik atıklarla karıştığında
değerini kaybeder.
2-Ayrıştırma Altyapısının Eksikliği:
Belediyeler tarafından sağlanan geri dönüşüm kutularının sayısı ve
erişilebilirliği genellikle yetersizdir.
Ayrıca,
bu kutuların yanlış kullanımı veya kirli atıklarla doldurulması da sıkça
rastlanan bir sorundur.
b-
Geri Dönüşüm Toplama ve Lojistik Problemleri
Atıkların
ayrıştırılamaması, geri dönüşüm zincirinin sonraki aşamalarında da sorunlar
yaratır.
1-Ekonomik Olmayan Toplama: Geri
dönüştürülebilir atıklar, toplayıcılar tarafından sokaklardan veya atık
merkezlerinden manuel olarak toplanır.
Bu yöntem, hem iş güvenliği sorunları yaratır
hem de verimsizdir.
Geri dönüşüm ekonomisi, bu gayri resmi toplama
sistemine dayanmak zorunda kalır.
2-Depolama
ve Bertaraf Sorunları: Atıklar, düzenli depolama alanları yerine, genellikle
uygun olmayan şartlara sahip çöp sahalarına (eski adıyla vahşi depolama
alanları) dökülür.
3-Bu durum, çevre kirliliğine (toprak ve su
kirliliği), metan gazı emisyonlarına ve kötü koku gibi sorunlara yol açar.
c-
Yasal Düzenleme ve Uygulama Eksiklikleri
Türkiye'de
çevre ve atık yönetimi konusunda yasal düzenlemeler bulunsa da, bu
düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanmasında zorluklar yaşanmaktadır.
1-Üretici Sorumluluğunun Sınırlı Olması:
Ambalaj atıkları için üretici sorumluluğu (çevre katkı payı) gibi mekanizmalar
olsa da, bu sistemler tam anlamıyla oturtulamamıştır.
Geri
dönüştürülebilir ambalajların üretimi ve toplanması konusunda firmalara yeterli
sorumluluk yüklenmemektedir.
2-Denetim ve Cezai Yaptırımların
Yetersizliği: Kurallara uymayan birey veya işletmelere yönelik denetimler ve
cezai yaptırımlar yeterli caydırıcılıkta değildir.
Bu
durum, atıkların yasa dışı yollarla bertaraf edilmesine zemin hazırlar.
ç-
Toplumsal Bilinç ve Eğitim Sorunları
Atık
yönetimi, sadece teknik bir konu değil, aynı zamanda toplumsal bir alışkanlık
ve kültür meselesidir.
1-Çevre Eğitimi Eksikliği: Bireylere, atık
ayrıştırmanın önemi, geri dönüşümün çevreye ve ekonomiye faydaları konusunda
yeterli eğitim verilmemektedir.
Çocukluktan
itibaren kazanılması gereken bu alışkanlıklar, yaygın olarak benimsenememiştir.
2-"Nasılsa Hepsi Karışıyor" Algısı:
Halk arasında, "çöp kutularına ayrı atsak bile, hepsi aynı çöp kamyonuna
yükleniyor" gibi “yanlış” bir algı bulunmaktadır.
Bu
durum, bireylerin ayrıştırma çabalarından vazgeçmesine neden olmaktadır.
Bu
hataların temelinde, atık yönetimine bütüncül ve entegre bir sistem olarak
yaklaşmak yerine, sadece çöp toplama ve depolama olarak bakılması yatmaktadır.
Türkiye'de
atık yönetiminin daha verimli hale gelmesi için; ayrıştırma altyapısının
güçlendirilmesi, yasal sorumlulukların artırılması ve en önemlisi de toplumsal
bilincin yükseltilmesi gerekmektedir.
d-
SONUÇ:
Türkiye
her şeyi ile büyük bir devlettir:
Nüfusu,
alanı, endüstrisi ve tarımı… ile Türkiye devlet olarak, belediyeler olarak çöp
sorununu “ciddiye almalı” ve kesin, açık bir model oluşturup ayrıcalıksız
uygulamalıdır.