10 Temmuz 2020 Cuma

Sosyalleşme Ve Medya


___ Sosyalleşme Ve Medya ___
§         Günümüzün en çok zaman alan ve en çok önem kazanan çok da değer verilen, beğeni toplayan "SOSYAL MEDYA" gerçeği artık çağımızın bir gerçeğidir.
§         İnsanları sarmakta, avucunun içinde tutmakta ve de her türlü zihinsel algılarda büyük rol oynamaktadır.
§         Sadece "Z" kuşağı değil artık "45" liler ve onlardan önceki kuşaklar bile çok büyük bir artışla FACEBOOK olmadan yaşayamaz bir duruma gelmiştir.
§         Çok hızlı, çabucacık bakılıp hemen geçilen sayfalar için verilen acil kararlar, beğeniler ve çok kısa yorumlar çok açık bir biçimde şunu göstermektedir:
-         İnsan olmanın getirdiği doğal duygu olan "merak" etmek bu konuda çok da öne çıkmaktadır.
§         Merak, merak... sınırsız ve de artık hedefsiz amaçsız merak...
§         Sadece bakıp, geçmek, tıklamak ve de yine de devam etmek...
§         Hiç kaçırmadan herkesi (arkadaşları) takip etmek, doğum günlerini kutlamak, beğeni sözcükleri yazmak... artık her yaştan insanımızın gittikçe de artan bir tutkuyla yaşamının ana direği olmuş durumda.
§         FACEBOOK, INSTAGRAM... en yaygın olarak kullanılanlar olarak halkın günlük yaşamında, elinde birer "vaz geçilmez" olmuştur.
§         Gündüz, gece, gece yarısı, uyku arası... her zaman...
§         Tüm verilerin toplandığı, kayıtlara geçtiği, incelenip, değerlendirilip, yeniden programlandığı günümüz "dijital" sistemi hem bizi kökten etkilemektedir, hem de doğrudan doğruya yönlendirmektedir.
§         VERİ BANKALARI olmadan, asistanlar olmadan, dijital uygulamalar, App olmadan bir yaşam ve örgütlenmenin olamayacağı bir çağa doğru hızla kayıyoruz.
§         Ben, sen ve akıllı telefon... bu tür üçlemeler ile geçen, hızla geçen bir zaman içerisindeyiz.
§         Bu geçiş dönemi insanların ruhsal ve bedensel gelişimini nasıl ve ne denli etkilemektedir?
§         BEN bu durumdan nasıl etkilenmekteyim?
§         BENİ nasıl ve ne denli etkisi altına almaktadır?
§         Sadece gencecik insanlar, genç kızlar değil, gittikçe yayılan bir hızla her kesimden insan bir BEĞENİLME tutkusunun çekimi ve etkisi altına girmektedir.
§         Genç kızların özellikle devamlı kendisinden fotoğraflar çekip, çektirip, poz poz pozisyonlar yakalayıp sosyal medyaya yüklediği bu durum bir "salgın" durumundadır.
§         SAĞLIKLI mıdır?
§         Tam değil!
§         Eğer, "bedene" ve "erotik" içeriğe doğru bir yönlenme oluyorsa "yanlıştır".
§         İleri boyutlarıyla bir narsizim tehlikesi, ruhsal dengesizlikler oluşturur ve masumiyet ortadan kalkar.
§         Evet anahtar sözcük olarak bu fotoğraflarda bir "mahremiyet" incelemesi akla gelmelidir.
§         Mahremiyet ne denli, ne kadar korunabilmiştir?
§         Beğenmek ve beğenilmek üzerine kurulmuş bir sosyal medya ilişkisi hiç bir zaman sağlıklı olmaz.
§         Böyle bir beklenti ve eğilim bir tutku haline geldiğinde tam bir "bağımlılık" yaratır ve de ruh sağlığını son derece kötü etkiler.
§         Bir "fenomen olmak için uğraşan çabalayan kişilerde artık sırı tanımak kalmaz, daima yukarıya daha yüksek sayılara ulaşmak bir bağımlılık bir ruh hastalığı haline gelir.
§         Küresel olarak bakıldığında birçok intihar olayına bile neden olduğunu haberlerde okuyabiliriz...
§         Çok "normal", sıradan ailelerde bile bugün görüyoruz ki çocuklarının bu tür fotoğraflarına verilen "beğeniler" hiç bir endişe taşımadıklarını, durumun ne denli tehlikeli olabileceğini kavrayamadıklarını göstermektedir.
§         Eskiden "kızım, düzgün otur, eteğini düzelt!" diyen aileler, anneler, kızlarının çok açık sayılabilecek fotoğraflarına sosyal medyada "beğeni" verebilmektedirler.
§         Belki de temiz bir kalple çocukları ile övünebilmektedirler.
§         Evet sosyal medya bir anlamda da artık birçok sınırı ortadan kaldırabilmektedir.
§         DEĞERLER denilen bir toplumun belki de yüzlerce yıldır birikimi olan özgün değerleri, ölçüleri, NORM'ları bugünün sosyal medyası yok etmektedir.
§         Haklılıkla kabul görmüş olan" değerler" kaldırılarak onların yerine bam başka "kabul edilir" düşünceler, davranışlar konulmaktadır.
§         Artık "insanın özü" ile insanın "ana yapısı" ile "insan değerleri" ile oynanılmaktadır.
§         Hayır, birden bire değil, alıştıra alıştıra, yavaş yavaş...
§         Görgü ve geleneksel yapı kaldırılmakta ve her şey "normal" olarak sunulabilmektedir.
§         Toplum değil, birey ve kitle kültürü pompalanmaktadır.
§         Farklı, farklı gruplar, klikler, kitleler oluşturularak ana sorunlardan çok çok uzak, sadece gösterişe, beğeniye ve beğenilmeye, eğlenmeğe.. yönelik ucuz bir dünya görüşü, ortak bir bakış oluşturulmak istenmektedir.
§         Şu an "en sağlam durabilen" kesim "ileri yaşlarda" olup da yurt severliği, yoksulluğu, dayanışmayı, tutumluluğu, savaşı ve insan değerini iyi kavramış olan insan grupları olmuştur.
§         "İleri yaş" denilen kesim de yine çok "büyük hızla" bir sosyal medya kullanıcılığına girmiştir.
§         Büyük bir sarhoşlukla, sevinçle, mutlulukla, oradan oraya, bir resimden bir diğerine koşuşturmakta olan "yeni" dijital veri kullanıcılar, sosyal medya kullanıcıları artık "yep yeni" bir dünyanın içerisinde yerlerini almışlardır.
§         Çok düşünmeden, çok incelemeden, pek de bir fikir üretmeden "renkli" sayfaların takipçisi olan yeni sosyal medya kullanıcılar çok mutlu bir dünya kurmuşlardır kendilerine.
§         İyi olan, doğru olan, sağlıklı olan, ideal olan... kavramlar yerine "mutlu" eden, hoşa giden, sevilen... davranış ve düşünceler getiriliyor.
§         YENİ DÜNYA DÜZENİ için yapılan tüm hazırlıkların içerisinde insan "Prototype" ü denilen ortalama bir insan modeli üzerinde kökten değişiklikler yapmanın bir aşamasına şahit oluyoruz.
§          


___ Teşekkür Ederim___
§         Görüş ve düşüncelerimi, eleştiri ve önerilerimi yazdığım makalelerimi, yazılarımı okuyan kişilere teşekkür ederim.
§         Çok, çok okumak gibi bir eğilimin ve yaklaşımın olmadığı günümüzde yine de birkaç kişinin bir yazımı okuması çok sevindirici bir durum.
§         Bu durumda kim, ne için sevinmelidir?
§         "Arkadaş" listemde olan kişilerin okuyan insanlar olmasından sevinç duyabilirim.
§         Bilinçli, öz değerleri yüksek, uygar ve çağdaş insanların yakınımda bulunmasından sevinç duyabilirim.
§         Ben yazımın, düşüncelerimin okunuyor olmasından bir sevinç duyabilirim.
§         Sosyal medyanın olumsuz etkisinden kendini koruyabilmiş olan kişileri görmek de bir sevinç verebilir.

Saygılarımla..
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
2020.07.10, MŞ.



Şaşırma Durumuna Sığınmak


___ Şaşırma Durumuna Sığınmak Çok mu Doğru? ___
- Türkiye Cumhuriyeti'nin genel durumu, yönetimi ve güçler dengesi, devlet ve kurumları açıkça belli iken her gün bir "şaşırıyor" olma durumu hiç de gerçekçi değil!
- Gündemin belirlenmesi nereden kaynaklanıyor?
- Alınan kararlar, kararları alan yetkililer belli iken yine de bir beklenilmedik bir "şey" olmuş gibi tutum takınmak, "şaşırıyor olmak" hiç de gerçekçi değil!
- Ortaya bir "konu" geliyor ise, neden geldiği ve ne amaçla getirildiği, kimlerin hemen bu konuya atlayacağı ve ne tepkiler göstereceği daha ilk baştan belli değil mi?
- Türkiye 83 milyonluk bir ülke....
- Ülkede egemen olan kültür, eğilimler ve güçler açıkça belli...
- İstenilmeyen, yok edilmek istenilen değerler de açıkça belli...
- Ülkenin genel sorunları da ortada ve kimlerin etkilendiği de açıkça görülüyor...
- Sorunların çözümü için gerçekten "düşünce ve fikir üretmek" yerine "şaşkınlık" ve "sen-ben-o-bu söylemlerinden" tat" alabilmek ise hiç de doğru ve inandırıcı değil!
- Siyasal yapı ve kişiler, etken güçler açıkça ortada var iken ve belli iken, sanki bambaşka gerçekler varmış gibi "günlük" kararlardan ve gelişmelerden şaşkınlık duymak, kızmak, öfkelenmek ve arada bir sesli konuşmalardan medet ummak hiç de doğru bir yaklaşım değil!
- Ufak tefek siyasi öfke gösterileri ile, küçük küçük şirinlik gösterileri ile, kendi adamlarını övmekle, medyada fotoğraflar yayınlatmakla gerçek bir siyaset ne yazık ki yapılamıyor.
- Eğer, gerçekten de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü beğeniyor ve de onun gösterdiği, önerdiği dünya görüşünü, fikirlerini benimsiyor iseniz, önce bir birey olarak "kendi" düşünce ve davranış biçiminizi ve de eğer bir "partide", bir "dernekte" çalışıyor" iseniz, onun işleyiş ve anlayışını, çizgilerini değiştirmeğe yönelmelisiniz.
- "Çağdaş uygarlık" düzeyine erişmek istiyor iseniz, ancak düşünceye, fikre ve de bilime sahip çıkarken, çok daha doğru ve işe yarayacak "yöntemleri" seçmelisiniz.
- Sosyal medyada bir kaç cümle yazmakla, bir yerden bir şeyi alıp yapıştırmakla bu işin olmayacağını artık kavramalıyız.
- Gündeme düşen haber ve olaylara tek tek bakmak ve incelemek, değerlendirmek yerine "genel" bir "sağlıklı bakış açısı", "doğru bir yöntem" geliştirmek gerekir.
- Çok sayıda siyasi partinin olması, seçimler ve sandık çok büyük bir güvence gibi gelebilse de çok daha önemli olan ilkeler de akla gelmelidir.
- Sağlıklı bir gelecek, güvenli bir toplum "günlük heves"lerle, "dalgalanmalar"la zor gelir.
- Her şeyden önce "kendimizi" bir eleştirmek ve gözden geçirmeliyiz!
- Sanırım çok çalışmamız, çok çok araştırmalar yapmamız, çok düşünce üretmemiz ve de gereken özgür ve özgün tutuma sahip olabilmemiz gerekecektir.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
2020.07.10, MŞ.