13 Ağustos 2023 Pazar

KENDİMİZİ TOPLAMANIN ZAMANI

   - KENDİMİZİ TOPLAMANIN ZAMANI

·         “Yozlaşma ve tutsak edilmek” gibi bir durumun ülkemizde gittikçe arttığını görüyoruz.

·         Son yıllarda düzenli ve sistematik olarak uygulanan algı-zihin yönetimi çok geniş konularda çeşitli araç ve olayları kullanmaktadır.

·         Gizli-saklı olanların yanı sıra artık çok “açıkça” sunulan, “yerleştirilen” akımlarla kitleler “sürü halinde” elde tutulmak isteniyor.

·         Giyimde ve dış görünüşteki kabul ettikleri bu akımların içinde “dövme” gittikçe artan bir hızla yer alıyor.

·         Bu kitlelerin özgür iradeleri ele geçiriliyor ve onlar “egemen olan gücün istediklerini” kabul eder duruma getiriliyor.

·         Şu an toplumun hemen, hemen her kesimi büyük algı operasyonları altında ve de artık “sınıf bilinci”, “ulusal bilinç” yok edilmektedir.

·         Sağ duyudan yoksun, zihinsel ve kültürel kodları, iradesi ele geçirilmiş ve “insansı robotlar” yaratmaya çalışılıyor.

·         Eskiden kısaca “tüketim toplumu” bireyleri denilen bugünkü toplum daha çok “dijital çağın” yarattığı “iletişim araçlarının tutsağı” olmuş durumdadır.

·         Bu tür insanlar “ÖĞRENME MERAKI OLMAYAN, ELEŞTİREL DÜŞÜNMEYEN, ARAŞTIRMAYAN VE OKUMAYAN, YAZMAYAN, SORUMLULUK DUYGULARI VE ENTELEKTÜEL DÜZEYİ ÇOK DÜŞÜK BİREYLER” durumuna getirilmek isteniliyor.

·         Ucuz ve niteliksiz, köksüz, yeni tür bir kültür yaratılıp, çekicilik kazandırmaya çalışılıyor.

·         Görsel medya, sosyal medya, moda, müzik… dallarında bu yeni tür kitleler için çok niteliksiz ve yapay, ucuz sunumlar topluma pompalanmaktadır.

·         Böylelikle gittikçe ilerleyen ve yayılan bir geniş kitle hedefleniyor ve bunların her an ve her türlü yönlendirilmesi, yönetilebilmesi amaçlanıyor.

·         Ne yazık ki kamu kuruluşları, belediyeler, kitle örgütleri, üniversiteler, siyasi partiler, aydınlar… bu çok ciddi ve tehlikeli gidişe karşı çok duyarsız gözüküyorlar.

·         Son haftalarda birçok yerde birden görülen şenlikler, dinletiler ile belediyeler de bu gidişin içinde yer alıyor.

·         Ülkenin “siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarıyla” hiç ilgilenmeyen ve yok sayan kitleler, özellikle de genç kitleler hem bugün için, hem de gelecek için üzüntü yaratıyor.

·         Ülkenin siyasi durumundan, tarihinden, temel değerlerinden, köklü kültüründen uzaklaşmak isteyen, ilgi duymayan, umursamayan, bana neci kitleler için sunulan bu tür yapay yeni çağ kültürleri ile ele geçirilip yeni bir “yapay insan türü” yaratılmak mı isteniliyor?

·         Bu algı operasyonlarının yalnızca bir yanı ve bir etki alanı olup diğer kesimlerde ve alanlarda başka “modeller” de görebiliriz.

·         Örneğin dışarıdan açıkça ve rahatça ülkeye sokulan niteliksiz ve yabancı genç insanlar ile çok daha başka “toplumsal, siyasal ve kültürel” bozuşmalara, yozlaştırmalara yol açıyorlar, ki bu da bir başka operasyon türüdür.

·         Ana hedef nedir, ne yapılmak isteniliyor diye sorgulayan, araştırıp, düşünen insanlar olmasın diye durmadan değişik ve alanlarda çeşitli araç ve yöntemler kullanılıyor.

·         DUYARSIZ, UMURSAMAZ, SORGULAMAZ, ELEŞTİRMEZ, DÜŞÜNCE VE FİKİR ÜRETEMEZ, TESLİM OLMUŞ bir toplum yaratma konusunda çok başarılı olduklarını, eğer dikkat ederseniz, rahatça görürsünüz.

·         Tüm bunları görüp, anlayabilecek, algılayabilecek ve karşı durup, mücadele edebilecek kitlelere, yurttaşlara olan gereksinim ise çok açıktır.

·         Son yarım yüz yıldır gittikçe artan ve derinleşen bir TÜRKİYE karşıtlığı ve el geçirme, bölme planları, operasyonları ne yazık ki çok az bir kitle tarafından bilinçle, üzülerek izlenmektedir.

·         “Ulusal güçler, kültürel güçler” diye düşünebileceğimiz kitleler ise devamlı yapay gündemlerle, tartışmalarla zaman yitirmektedir ve BİRLEŞME, GÜÇLENME yerine tam tersine parçalanmaktadır.

·         Gerek “siyasi durum, gerekse de ekonomik ve stratejik durum” her geçen gün gittikçe çok daha güç odaklarının, uluslararası güçlerin, istedikleri yönde kötüye gitmektedir.

·         Buna DUR diyebilecek güç ancak “özgür iradesi yüksek, bağımsızlıktan ve de demokratik hukuk devletinden yana olan” Kemalist ve Atatürkçü kitlelerin durumu kavrayabilmesinden, çoğalmasından ve öne çıkmalarından geçer.

·         Çok yazık ki umut vererek geçiştirilecek günler artık geride kalmıştır.

·         Ortada görülen o geniş örgütler, partiler son seçim ile çok daha açıkça görülmüştür ve anlaşılmıştır ki halkın umut ettiği ,istediği gibi çıkmamışlardır.

·         Siyasi partiler ne yazık ki halkın kendilerinden beklediği başarıyı ve etkiyi, sonuçları gösterememiştir.

·         Yine de ne olursa olsun toplumsal ve siyasi sorunlara duyarlı bakabilecek, sorumluluk taşıyabilecek, bilinçli yurttaşlara, bu tür gençlere kavuşabilmeliyiz, bakış açımızı bu yöne kaydırmalıyız.

·         Artık “boş şeylerle zaman geçirecek”, çok mutluyuz ve çok rahatız, çok neşeliyiz, ne güzel eğleniyoruz, gezip, dolaşıyoruz”… diyecek bir dönemi çok geride bıraktık.

·         Uyanmanın, KENDİMİZİ TOPLAMANIN zamanı geldi.

. Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2023.08.13, G.