. - SUBLİMİNAL, GÖRÜNMEZ .
SUBLİMİNAL
mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir
işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o
anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır.
Subliminal
mesajlarda, sesler ve görseller doğrudan algılanamaz.
İnsan
beyni bu mesajlar ile İSTEMSİZ bir şekilde YÖNLENDİRİLMİŞ olur.
Pazarlama
alanında önemli bir yere sahip olan subliminal mesajlar, genellikle ürün
satışlarını artırmak için yapılan REKLAMLARDA çok kullanılır ve BİLİNÇALTINA “etki”
etmeye çalışır.
Anlık
görseller ile insanın gördüğü görselin ne olduğunun FARKINA VARAMADAN bilinçaltına
yerleşmesini sağladı.
Çizgi
filmler içinde de çocuklara fark ettirilmeden yüklenmek istenen mesajların olduğu artık
bilinmektedir.
Subliminal
mesaj propaganda yapan unsurlar tarafından kullanılmaktadır.
Hedef
kitleye farkında olmadan bir “konu” bir “görüş” hakkında mesajlar verebilmekte,
onların beyinlerine bilinçaltına yerleştirilmektedir.
Bu
yapılanların ahlaka ve yasalara uygunluğu tartışmalıdır.
İnsanları
belli bir markaya, bir düşünceye, bir siyasete itmek için fark edilmeden
kullanılan bu mesajları kullananlar toplumu “kendi istedikleri” yöne doğru
sürüklemek isterler.
Bu
mesajların bilinçli olarak fark edilmesi mümkün olmamaktadır.
Bu
mesajlar insanları propagandalara, reklamlara karşı savunmasız hale getirmekte
ve insanın ÖZGÜR İRADESİNİ ele geçirmektedir.
Tümüyle
medya, görsel medya, TV, filmler, sosyal medya kanalları, internet siteleri,
her türlü fotoğraf, duvar yazıları, afişler, moda, roman ve öyküler içindeki
resimler, şarkılar… her zaman ve her an, her yerde bu tür amaçlara açıktır ve
rahatça kullanılır; hiç anlamadığınız, fark etmediğiniz bir yerde, görüntüde,
seste SUBLİMİNAL mesajlar ile karşılaşırsınız.
Bunların
sizi etkilememesi için çok dikkatli, uyanık ve bilinçli olmak gerekir.
Bile
bile sakıncalı olan yerlere ve sitelere, konulara girmemek gerekir.
Moda
ve görsel “yenilikler” ise, TV ve diziler, filmler ise ayni zamanda açık açık
ve özendirerek toplumu ve de özellikle gençleri etkilemek ve yönlendirmek
ister.
Orada
öne çıkardıkları “giysiler, davranış ve düşünce biçimleri, bedenlerine
yaptıkları, yaşam tarzları” ile toplumda yerleşmiş “köklü değerlere” karşı
çıkıp “yeni” ya da “modernlik” sanısı altında “başka” ve “alışılmışların
dışındakileri” koyup, izleyiciyi etkileyip ALGI operasyonlarında bulunurlar ve
o insanları istedikleri hedefe doğru yönlendirirler.
Yüksek
teknolojinin her türlü alanda kullanılması ile yeni dijital çağda gördüğünüz
gibi çok kolaylıklar, rahatlıklar ve yüksek kaliteli yaşam ve uygulamalar var
ise de insanın kendini koruyabilmesi, haklarına ve çıkarlarına sahip olabilmesi
son derece tehlike altında olmaktadır.
Korunma
yolları nelerdir, diye düşünmeli ve incelmeliyiz.
Bazı
şeylerden değil artık birçok şeyden kaçmak durumundayız.
Özellikle
moda diye sürülen her türlü yeni akımlar toplumu, bireyleri ve de en çok
gençleri hedefler ve onları ele geçirmek ister.
Bunlardan
ne denli uzak kalır, “kendi özgür iradenizi” kullanabilirsek tuzaklara daha az
düşeriz.
“Herkes
kendi bilir” demek ise hem iyi değildir, hem de hiç de yeterli değildir.
Bu
tür saldırılara karşı en güçlü SAVUNMA ve KORUNMA ise kendi beyinsel kodlarımızı,
veri tabanımızı kendi çaba ve çalışmalarımızla seçerek elde ettiklerimizle
yükseltmemiz ve güçlendirmemizdir.
Toplumun
çoğunluğu ve etki grupları, kitleler bu tür algı operasyonlarının altına
girdikçe bizim tek kişi olarak boş vermişliğimiz de ona katkı etmiş oluyor.
Yasal
durumu araştırırsanız bulunur ama gerçekte, uygulamada durum çok farklı
olmaktadır.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2023.09.21, G
TBMM'de 15 Şubat 2011 tarihinde kabul edilen 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında
Kanun'un 9.maddesinin 2.fıkrası gereği "Ticarî iletişimde bilinçaltı
teknikleri kullanılamaz