26 Temmuz 2023 Çarşamba

OLMUŞ OLSA

 -  OLMUŞ OLSA

·         Türkiye büyük ve yeraltı ve yer üstü kaynakları varlıkları ile zengin bir ülkedir.

·         Hukuk devleti olamamak, hukukun üstünlüğünün tanınmaması, vergi sistemindeki adaletsizlik, devletin olanaklarının en büyük oranda çok az kesime sunulması, yolsuzluklar, mafyatik ilişkiler, kara paranın giriş-çıkışı, ekonominin ve finansal yapının doğru ve devletten yana yönetilememesi… gibi temel nedenlerden dolayıdır ki ülkenin sorunları gittikçe artmakta ve iflasa sürüklenmektedir.

·         Üretim artsa, dışarıdan satın almalar azalsa, borç para peşinde koşulmasa, devletin kasaları boşaltılmasa, ülkenin kazançları, gelirleri görünen-görünmeyen dişli ailelere-şirketlere gitmese, vergi muafiyeti onlara yapılmasa, ülkenin gelirleri, tüm elde edilen finansal güç “adil” olarak halka yansıtılabilse, emekçiler, aylıklı ve ücretliler, esnaf, çiftçi “insanca yaşamaları” için gereken gelire sahip OLMUŞ OLSA, nasıl olur?

·         Her türlü sömürü ve yolsuzluklar, kaçakçılıklar, kayırmalar engellenmiş olsa, nasıl olur?

·         Çağdaş uygarlık yolunda ilerlemeyi hedefleyen demokratik, parlamenter, anayasal bir yönetim ile, güçler ayrılığına uyarak yönetilen bir ülke olmuş olsa, nasıl olur?

·         Halkın, normal yurttaşların, orta ve alt gelir kesiminin satın alma ve ödeme olanakları yeterli olmuş olsa, barınma, yeterli beslenme, eğitim- öğretim hakkı, emeklilik ve sigortalılık düzeyleri çağdaş ölçüler içerisine alınmış olsa, nasıl olur?

·         Ülkeye gelen turistler, gezginler üzerinden yapılan olumsuz karşılaştırmalara hiçbir zaman yer verilmez, çünkü o zaman ülkemizin insanlarının içinde bulunduğu koşullar bir refah ülkesini gösterecektir.

·         Ülkenin insanları adaletli bir toplumda adil gelir düzenlemesi ile yaşayıp gelecek endişesi taşımadan mutlu ve huzurlu olduğunda, yurt dışına, başka ülkelere gezmek, onları tanımak, eğitim-öğretim için gidebilecektir.

·         Ülkenin iş ve yatırım kesimi kendi ülkesinde yatırım yapabilse, sanayide, tarımda ve teknolojide, yüksek teknolojide çağdaş koşullara uygun yatırımlar yapılıp, işsizlik önlenebile, bizim işçilerimiz, ücretli ve aylıklılarımız da tatil yapabilir ve isterlerse görülmeye değer başka ülkeleri de gezebilir.

·         Ülke içindeki gerçek okur ve yazarlar, aydınlar, bilim insanları kendi ilgi alanlarında, dallarında özgürce çalışıp, üretebilseler insanlarımızın kültürel ve entelektüel düzeyleri artacaktır, böylece de düşünsel ve akılcılık düzeyi yüksek bir toplum olarak daha kaliteli insan topluluklarına sahip olabileceğiz.

·         Kendine, ülkesine ve Türk milletine, öz değerlerine, ülkenin tüm varlıklarına, dağına, ormanına, denizlerine, ırmaklarına sevgi ve saygı duyan ve de onlara sahip çıkan insanlarımız olduğunda ise devlet de adil ve özenli bir hukuk devleti olacaktır, böylelikle de bağımsızlık ve özgürlük ilkeleri ile güçlendirilmiş bir ulusçu devlet ekonomisi ile emperyalizme ve onun her türlü kurumuna, şirket ve ailelerine karşı dik durup, onuruyla övünebilecektir.

·         Bir masal ülkesi olsun, ya da masallarla, öykülerle yaşayalım, övünüp, şişelim, boş sözlerle uğraşan, boş hevesler ve beğeniler peşinde koşan bir halk olalım, değildir asıl olan.

·         Herkes, genci, yaşlısı, okul görmüşü-görmemişi, kadını-erkeği ile ülkenin yeniden kendine gelmesi ve akıl sağlığını kazanıp, sağ duyulu davranıp ulusal birliğe ve bütünlüğe, bir Kurtuluş Savaşı ruhuna girmesi gerekmektedir.

·         Bu nasıl olacaktır?

·         Önce her türlü gereksiz ve boş konulardan, yanlış bakış açılarından, saçma özentilerden, ona-buna özenmekten ve tüketim toplumuna tutsak olmaktan kurtulup, ülke ve içinde yaşayan herkes için en iyisi nasıl olur diye akılcı düşünmeye yönelmek gerekecektir.

·         Evet, tek, tek bu nasıl olacak, derseniz, önce kendimiz, her bir birey bunu anlamalı ve anlatmalıdır.

·         Birçok resmi kayıtlı siyasi partiler, dernekler, vakıflar, STK, enstitüler, meslek odaları, sendikalar, düşünce merkezleri, basın-yayın-TV’ler, cemaatler, tarikatlar… her biri için, her var olan kuruluş üzerinden bir düşünmek gerekir; nedir, kimdir bunlar, ne istemekteler, ülkeye, halka, devlete bakış açıları nedir?

·         Ne yazık ki TÜRKİYE’ye göz dikenler, Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ve tuzakları, onların işbirlikçileri, uzanan kolları, yerli kuruluşları ve görev verdikleri ilk bakışta hiç anlaşılmıyor.

·         Ancak sorgulayan, eleştirebilen incelemeler ve çok dikkatlice, özgün ve özgür düşünebilmekle, belki, kimin, hangi kuruluşun arkasında kimlerin olduğu ortaya çıkarılabilir.

·         Ülkenin bugün geldiği bu karmaşık toplumsal ve siyasi yansımalar içerisinde sakince, sağ duyulu ve bağımsızca düşünebilmek, birlerinin peşine takılmadan “yurtsever” bir tutumla fikir oluşturabilmek bile son derece güçleşmiştir.

·         Nedeni de zaten Türkiye üzerinde oyun kuranların “bunun böyle olmasını” istemelerindendir.

·         Her konuda ve her alanda bilinmezlikler, güvensizlikler, sahtecilikler ve kargaşa… yaratabilmek yöntemleri ile ülkenin ve halkın direncini kırmak ve de özgür iradesini yok etmek istemektedirler.

·         Böylelikle de her an ve hiç durmadan yeni ve yapay gündemlerle, sözde tartışmalar yaratmakta ve insanların dikkatlerini bu tarafa çekmek ve oyalamak istemektedirler.

·         En son bir örnek. Seçimler bitti, tartışmaları kısaca ve hemen oldu-bitti; şimdi bir yeni ve önemli tartışma ortaya atıldı: CHP ve gerçekleri….

·         Buyurun, bunları incelemeden, okumadan, dinlemeden nasıl geçiştireceksiniz; bunlar daha bitmeden bir ve daha çoğu hooop gündeme düşürülecek…

·         İşte, tam da bu mekanizma ile oluşturulan bir kısır döngü içerisinde “nasıl” olacak da yurttaş başını kaldırıp, gerçekleri ve doğruları görebilecek; bir de geçim sıkıntısıyla, yaşama savaşı verecek…

·         Belki de tam da bu nedenle halkın yoksul ve yoksun olması, geçim derdinden kafasını kaldıramamasını istiyorlardır.

·         Cahil, dünyadan ve gerçeklerden habersiz, sıkıntılar ve çözümsüzlükler içerisinde ve de devletin bile sahip çıkmadığı bir geniş halk yığını istenmektedir.

·         Tabii ki bu olmamalıdır; tam aksine, tam da tersi bir durum olmalıdır Türkiye halkı için…

·         Mutlu ve huzurlu, refah içinde bir adalet toplumu ve onun sevecek, sağlıklı yurttaşları neden olmasın?

·         OLMUŞ OLSA, kötü mü olur, ne dersiniz?

·         Sizler için sağlıklı ve huzurlu günler olsun diye dileklerde bulunmak istiyorum.

.       Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 26.07.2023, G.

********************************************************************************