. BUGÜN ÜLKEMİZDE BAYRAM
"Bayram geldi" diye toplum, insanlar heyecanlanır,
sevinir. bayram kutlamaları yaparlar.
Bayramlar, toplumların ortak sevinç ve coşku
paylaştığı, birlik ve beraberlik duygularının pekiştiği özel zamanlardır.
Bayramların anlamı ve önemi, bireylerin
inançlarına, değerlerine ve içinde bulundukları koşullara göre değişebilir.
Huzursuz ve "adaletsiz" bir dönemde bile
bayramı yaşamak, "umudu, dayanışmayı ve mücadele azmini canlı
tutmanın" bir yoludur.
Bayramların getirdiği manevi güçle, "daha iyi
bir gelecek için çalışmaya devam edebiliriz.
Ancak, "siyasi ve sosyal"
huzursuzlukların yaşandığı dönemlerde bayram coşkusu "gölgelenebilir".
Birçok gencin, öğrencilerin, çok çeşitli kitlelerin
sıkıntılı, huzursuz ve öfkeli olduğu "zor" günlerde bayram
kutlayabilir miyiz?
Önemli olan, bayramın anlamını ve değerini
koruyarak, içinde bulunduğumuz "koşullara uygun" bir şekilde
kutlamaktır.
Dini bayramlar, birçok insan için manevi bir
yenilenme ve arınma fırsatıdır.
Bayramlar, aile ve toplum bağlarını güçlendirmenin
önemli bir yoludur.
Özellikle zor zamanlarda, sevdiklerimizle bir araya
gelmek, dayanışma duygusunu pekiştirebilir.
Bayramlar, umudu ve direnci simgeler.
Bayramlar, toplumun farklı kesimlerini bir araya
getirerek, birlik ve beraberlik duygularını güçlendirir.
Ortak sevinçler, insanların birbirine "kenetlenmesine"
ve "dayanışma" içinde olmasına katkı sağlar.
Bayram ziyaretleri, akraba ve komşularla "ilişkilerin
güçlenmesine" neden olur.
İnsanlar arasındaki "sosyal bağların"
kuvvetlenmesi, toplumun genel "huzur ve refahına" katkıda bulunur.
Bayramlar gelenek ve göreneklerin "yaşatılması",
toplumun "kimliğinin" korunmasına yardımcı olur.
"Adaletsizliklere" karşı ses çıkarmak, "dayanışma"
içinde olmak, bayramın "ruhuna uygun" olabilir.
Zor zamanlarda dini bayramları kutlamak, karmaşık
ve kişisel bir meseledir.
Zorluklara rağmen kutlama yapmak, "geleceğe
dair inancı korumak ve "mücadele azmini" canlı tutmak anlamına
gelebilir.
Zor zamanlarda bile "umudu" korumak ve "dayanışma
içinde" olmak, "aidiyet duygusunu" güçlendirmek bayramın "ruhunu
yaşatmanın" önemli bir yoludur.
Zor zamanlarda yaşanan "acıları, kaygıları ve
umutları" paylaşmak, insanları birbirine "yakınlaştırabilir".
Zorlukların geçici olduğuna, "daha iyi
günlerin" geleceğine dair inancı "korumak", insanlara güç verir.
Bayramları, "toplumsal sorunlara" dikkat
çekmek ve farkındalık yaratmak için bir fırsat olarak değerlendirebiliriz.
Bayramın getirdiği enerjiyle, daha "adil ve
huzurlu bir gelecek" için "mücadele" etmeye devam edebiliriz.
Bayram, "umut arayışının" bir ifadesi
olabilir.
Bayram günleri bugün için de aile bireylerinin,
yakın çevrenin konuşması, kucaklaşması, "dertleşmesi" ve "ortak
sevinçler" bulması için de çok önemlidir.
Yaşam sevincimizi, neşemizi, bedensel ve ruhsal
gücümüzü hiç yitirmeden, "sorunların üzerine doğru" giderek, birlikte
"mücadele edebileceğimize" inanmalıyız, bunu görmeli ve bilmeliyiz.
19 marttan bu yana siyasal, toplumsal yaşamda
görülen çalkantılar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve Silivri'ye
gönderilmesi, birçok belediye başkanının ve kişilerin tutuklanması bir "siyasi
darbe" olarak algılanmıştır.
Bu nedenlere bağlı olarak ülke genelinde birçok
yerde "protestolar" düzenlenmiş, yürüyüşler yapılmıştır.
Halk, gençler, üniversiteliler "partiler üstü"
bir yurtseverlik anlayışı ile "milyonlarca" kişi bu eylemlere
katılmıştır.
Birçok yeni "tutuklanmalar" ve "yaralanmalarla"
geçen "son günler" halk
arasında büyük "endişe ve duyarlılık" yaratmıştır.
Bugün ise bu atmosferde Ramazan Bayramı gelmiştir.
Bayram sevinci bu durumda "karışık"
duygularla, "sevinç ve öfkelerle" karışık bir "iç dünyasıyla"
karşılaşmıştır.
İktidar sahiplerinin son günlerde "tutuklanan"
gençlerin, basın mensuplarının "özgürlüklerine" kavuşmasını
sağlamasını bekliyoruz.
Haklarında dava açılanların "bir an önce adil"
yargılanmasını ve onlara "adil savunma" hakkının tanınmasını
bekliyoruz.
Barışçı, sağlıklı ve huzurlu bir ülkede yaşamak
için bilinçli yurttaşlar olarak "dikkatli ve sorumlu" davranıp, "aydınlık
günlere" olan umutlarımızı ve mücadelelerimizi desteklemeliyiz.
Ben herkesi çok "duyarlı, akıllı ve uyanık"
olmaya, öte yandan ailesi, dost ve akrabalarıyla birlikte "bayram"
kutlamalarında "sağlıkla" bulunmalarını dilerim.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.30,
Pazar. MŞ.