8 Mart 2022 Salı

Kadınlar Neler İstiyor

 . Kadınlar Neler İstiyor?                     

.  8 mart geldiğinde kadının durumunu düşünüp, fikir üretmeliyiz:

.  Kadın olarak neler istemeliyiz, neler istenmelidir,?

- Kadının "yaşam" hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının "eğitim" hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının her türlü "sosyal" hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının çalışabilme, meslek edinme hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının "eşit işe eşit ücret" alabilmesi için gereken hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının siyasi ve demokratik katılım hakkı ve de kadın oranlarının eşitliği sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının aile içerisinde her türlü eşitliği ve hakları sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Kadının anne olmaktan kaynaklanan yükümlülük ve görevlerinden dolayı ona çalışma dünyasında "pozitif ayrımcılık" sağlanmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır.

- Biz çiçek istemiyoruz.

- Geceleri sokakta yürürken korku duymak istemiyoruz.

- Biz eşit işe, adil ve eşit bir ücret istiyoruz.

- Vücudumuz üzerinde karar verme hakkının yalnızca kendimizde olmasını istiyoruz.

- Güvenceli bir "doğum" gerçekleştirmek istiyoruz.

- Eğitim ve öğretimde eşit şansa sahip olmak istiyoruz.

- Biz özgürlükte ve kariyerde, çalışma dünyasında şans eşitliği istiyoruz.

- Bu hakları sadece kendimiz için istemiyoruz, ülkemizdeki ve dünyadaki TÜM kadınlar için istiyoruz.

- Çocuklarımızın iyi öğrenim görmüş ve eğitilmiş, sağlıklı "anneleri" olmak için istiyoruz.

- Biz kadınlar ülkemizin daha uygar ve ileri bir düzeye gelmesinde katkıda bulunmak için istiyoruz.

- Kadın denilince tüm kadınları, çalışan, çalışmayan tüm kadınları anlıyoruz....

- Gecekonduları, kenar mahalleleri, kırsalın köylerini, yoksul aileleri, dar gelirlileri, ezilmiş kesimleri, ayrımcılığı yaşamış olanları, göç olgusunu yaşayanları, geçim sıkıntısı çekenleri, açlıkla mücadele edenleri, tek başına ailesini geçindirmeye çalışanları, bu kesimleri en öne koyarak “kadın ve emekçi kadın haklarını” anlıyoruz.

- Gelişmiş ve refah toplumuna erişebilmiş kesimin düzenlediği etkinlikler de var ise bunların da yine “diğer kesimlere yönelik” bir hizmet ve mücadele katkısı olabileceğine inanmak istiyoruz.

.    Çok daha güzel günlere erişebilmek, daha eşitlikçi ve barışçıl bir dünyayı görebilmek umutlarıyla yaşasın 8 mart!

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 08.03.2022

**************************************************************

8 Martta Düşünmek

 . 8 Martta Düşünmek        

8 martta cinsiyet eşitsizlikleri, ayrımcılık, hak ihlalleri vurgulanıyor ve protestolar düzenleniyor.

Dünyada çiçek satışlarının 8 Mart ve öncesindeki birkaç günde neredeyse iki kat arttığı söyleniliyor.

Peki bugünde neler yapılmalıdır?

Neler düşünülmelidir?

Neler istenmelidir?

Sadece “kadın” olmayı öne çıkarmak ve kadına, eşe, anneye ve tüm olarak hepsine övgüler sunmak, sevgiler iletmek, şiirler okumak, çiçekler vermek, gülüp, eğlenmek midir?

8 mart bir pembe gün müdür?

Sevinip, coşacağımız ve de şen şakrak eğlenilecek bir gün müdür?

Belki ileride bunlar olacaktır.

Birçok istem hak olarak kazanıldığında bir “bayram” havası estirilecektir.

Bugün ise daha çok durumu gözden geçirip, istemlerde bulunmak gereken bir gündür.

Kadının bilinçlenmesi ve kendi konumunu ve haklarını düzeltmesi yolundaki engeller kaldırılmalıdır.

Erkekler de yine kendi toplumu ve ailesi için "kadının" tüm hak ve istemlerini desteklemeli ve ortak bir emekçi (işçi) mücadeleden yana tavır almalıdır.

Yuvarlak laflarla, içi bom boş sloganlarla dile getirilen bir "Kadınlar Günü" yarardan çok zarar vermektedir.

Özellikle de kadınların "kendilerinin" bu türlü boş ve anlamsız sloganların, pankartların yanında olduklarında çok ama çok düşünmesi ve de kendi gerçek "istemlerini" bir kez daha gözden geçirmesi gerekmiyor mu?

Evet 8 mart gün olarak, anlam olarak nedir?

Bu gün bir "bakış" ve "istem" günüdür.

Bir sol, demokrat, sosyalist, ilerici... dünya bakışının oluşturduğu eylemlerin sonucunda ortaya çıkmış bir oluşum olsa da artık zamanımızda tüm yurttaşlar içindir.

Emperyalizme ve de endüstriyel dayatmalara da karşıdır.

Böylesine özel günlerde kendimizi, toplumu ve güncel olayları da düşünerek fikir yürütmek çok sağlıklı olacaktır.

Sadece öğretilmiş kalıp davranışlarla ve alışkanlıklarla geçiştirmektense gerçekten anlamı ve önemi üzerinde düşünmek gerekir.

Eksik olanlar nelerdir?

Neler yapılmalıdır?

Hem kendimizi, hem de var olan hakları ve özgürlükleri de karşılaştırıp eleştirel düşünmek ve yaratıcı fikirler oluşturmak çok yararlı olacaktır.

Bunu hem kendimiz için hem de gelecek için, çocuklarımız için yapmalıyız.

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 08.03.2022

*******************************************************************************


 

Toplumda Kadın Olmak

  Toplumda Kadın Olmak

İNSAN HAKLARI ve bunların algılanması, kabul görüp yasalarda da yer alması günümüzün en önemli sorunlarından birisidir.

İnsan olarak kadın, çalışan olarak kadın, politikada kadın... kadın hakları konusunda en geniş alanlardır.

En azından "erkek" hangi hakka ve özgürlüğe sahipse "kadın" da onlara sahip olmalıdır.

Kadına işinde eşit haklar ve eşit özgürlükler tanınması gerekir.

Eşit işe eşit ücret ödenmelidir.

Ayrıca da ek olarak kadınlığın getirdiği, doğurganlığın getirdiği yükler ve sorumluluklar nedeni ile de "ek haklar" elde etmelidir.

Çağdaş sosyal hukuk devleti bu işleri bir görev olarak algılayıp yaşama geçirmelidir.

Kadına tanınamayan haklar ve engellenen gelişimler ne yazık ki bireysel ve toplumsal sorunların en temelinde yatan nedenlerdendir.

Bu durumun birçok boş lafı bırakıp bilinçle ele alınması yararlı olurdu.

Kadın kavramı kendi başına yalnızca ele alındığında yanlış değerlendirmelere, ön yargılara götürebilir.

Kadın konusu konuşulduğunda, ayni anda anne kavramı ve olgusu da birlikte düşünülmeli ve karşılanmalı.

Kadını ayni zamanda bir anne, bir eş olarak da düşünmek ve ona her alanda eşit haklar ve özgürlükler istemek zorundayız.

Anne ve kadın iç içe bir bütünlük ve buna bağlı olarak da bir hak ve özgürlükler yumağıdır.

Çalışan kadın, emeğini, iş gücünü kendi işinde, mesleğinde kullanan kadın için çalışma koşulları ve hakları söz konusu olmaktadır.

Toplumun yapısını ve toplumsal yargıları unutmamak gerekir.

Toplum, devlet, hukuk ve adalet, eğitim, öğretim kavramları ele alındığında kadının hak ve özgürlükleri, konumu, şans eşitliği birlikte incelenmeli ve karşılaştırılmalıdır.

Anne olmayı ve de annenin durumunu, annenin yasal haklarını, dünyaya bakışını da önemsiyoruz.

Annenin çocuğunu yetiştirebilmesini, annenin donanımını, eğitimini... birlikte  düşünmeliyiz.

Kadına hukuksal olarak tanınması gereken haklar ve özgürlükler çerçevesinde o kadın "anne olduğunda" çocuklarını iyi koşullarda bakabilecek, eğitecektir.

Kadın haklarını "gelişmiş insan hakkı" olarak en sağlam ve en iyi biçimde sağlayabilirsek o tüm toplum daha huzurlu ve sağlıklı olur, gelişmişlik düzeyi yükselir.

Bu konuda bir bütünlük kazanmalı ve dilekleri, istemleri tam da bu yönde kullanmalıyız.

Bilinç düzeyi yükselmiş toplumlar "yurttaşlık" haklarında daha özgürlükçü ve eşitlikçi olmuş olurlar.

İleri, kalkınmış bir refah toplumu olsun, ekonomik kalkınma sağlansın, toplumsal huzura kavuşalım isteniliyorsa, o ülkede çağdaş demokratik bir hukuk devletinin yaşama geçirilmiş olması gerekir.

Kadına tanıyacağımız eşit haklar ve özgürlükler ile çok daha yüksek düzeyde bir topluma erişeceğiz.

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 08.03.2022

*******************************************************************