11 Mart 2022 Cuma

Çok Daha Zor Bir Dönem

 . Çok Daha Zor Bir Döneme Giriliyor:

. Türkiye'nin EKONOMİ ve ENDÜSTRİ politikaları nereden nereye geldi...

. Özgürlükçü, bağımsızlıktan yana olabilecek bir milli DEVLETÇİLİK ekonomisini bırakıp daha liberal ve kolay sanılan turizm yatırımlarına öncelik tanıdı.

. Deniz kıyıları hemen ve her isteyene verildi, krediler çıkarıldı ve çok büyük teşvikler tanındı...

. İleriyi gören ve sağlam tabanları olan bir turizm yerine ucuz bir model seçildi.

. Son yıllarda her şey dahil ile özellikle Ukrayna ve Rus halklarının Türkiye'ye gelmesi üzerine bir politika uygulandı.

. Tarih turizmi, eski kentler turizmi, yerli halka dönük turizm hiç önemsenmedi....

. Tüm sahil boylarına betondan yapılı ve oldukça da bol sayıda oteller yapıldı.

. Aslında yapılan binalar çok da güzel oldu.

. Özenli bahçeler ve dekorlar ile modern bir görünüm kazanıldı.

. Ne yazık ki, hedef kitle ise hep ucuz tatil için gelmek isteyenler oldu.

. Ülkenin turizmden sağladığı gelir, gayri safi milli hasılada ne orandadır, bunu ezbere bilemiyoruz.

. Belki de bu kolaycı yolu seçmektense çok daha ileriye dönük dünya pazarlarında güçlü ve devamlı yer edinilebilecek yüksek teknoloji yatırımlarına girilse idi....

. "Ekonomide Devletçilik" çok iyi işleyen bir Türkiye modeli idi...

. Bırakın yapsınlar, engel olmayın, diye düşünülen, denetimi yetersiz bir liberal ekonomi ile başlayan ve sınırsız özelleştirmelerle devam eden ekonomi artık pek tanımlanamayacak bir model haline gelmiş.

. Çok acil ve de hızla, devamlılığı olabilecek, bağımsızlığı kabul edilebilecek ulusal bir kurtarma önlemleri dizisi gerekmekte iken enflasyonun artık hiper enflasyona dönüştüğü günlerle karşılaşıldı.

. Ekonomide dışa bağımlılık, paranın değer yitirmesi, iki rakamlı bir enflasyon hızı dile getirilirken, satış bedelleri çok rakamlı sayılara dayandığı için acil ve işe yarayacak önlemler alınmaz ise belki de Türkiye yeni bir devalüasyon ile karşılaşacak.

. Enflasyonun yansımaları olan zamlar, işsizlik, yoksulluk, paranın değer yitirmesi... derken bir RUS-UKRAYNA savaşı ortaya çıktı ve tüm dengeler bir kez daha sarsıldı.

. Mart ayı içerisinde Ukrayna'da ekim yapılamazsa buğday yetiştirilemeyecek, tahıl yetmeyecek, Avrupa ve de Türkiye ekmek ve makarna için buğday bulamayacak.....

. Türkiye bir tarım ülkesi olmayı bıraktığı için ne yazık ki çok daha bir hazırlıksız yakalanacak ve yanlış politikaların sonuçlarını pahalı ödeyecek....

. Bugün ekmek zamlarından şikayet ederken, ileride ekmek sıkıntısı ile karşılaşılacak....

. Bir an önce Türkiye önlem almalı, buğday depolamalı....

. Ulusal tarım ve hayvancılık politikasına yeniden önem verilmeli ve Türkiye bölgesinin ayni zamanda bir tarım ülkesi olabilmeli.

. Halkını besleyemeyen bir ülkenin ne barışta ne de savaşta hiç bir güvencesi olmaz.

. Dünyanın jeopolitik en önemli yeri olan Türkiye ayni zamanda stratejik özelliklerini de çok bilinçli ve ulusal çıkarları için kullanmalıdır.

. Atatürk dönemi ile birlikte kabul edilmiş, uygulanmış ve çok da başarılı olmuş olan askeri, ekonomik ve endüstriyel modellere, eğitimde birlik anlayışına, bağımsızlık ilkelerine yeniden ve çok acil dönülmelidir.

. İçinde bulunulan dönemin ciddiyeti artık çok iyi kavranmalıdır.

. Bu nedenlerden dolayıdır ki siyasi çekişmelerden, hizipleşmelerden, kişisel ihtiraslardan ve öfkelerden kendisini kurtarma yoluna giren bir Türkiye herkes için gereklidir.

. Nüfusunun genç olması, işsizlik oranının ise giderek artması, ekonomik olarak halkın çok büyük bir geçim sıkıntısı yaşıyor olması... nedenlerinden dolayı da yine akılcı politikalara ve girişimlere gereksinim vardır.

. Türkiye tüm bu gerçeklerden dolayı yeniden ve en sağ duyulu olarak bir güçler birliğine gitmelidir.

. Durumun ciddiyeti artık Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana, 100 yıldır görülmediği denli ürkütücüdür.

. Ulusal güçler, siyasi partiler, aydınlar, kuruluşlar, şirketler, basın ve kamusal bakış, insanlarımız hemen, bir an önce bir "ortak akıl "geliştirmelidir.

. İsteyen dualarını artırmalıdır, isteyen en yakın güvendiği kişi ve kuruluşlara gidip bu gelinen durumu anlatmalıdır.

. Hiç bir şey yapamayan ise durumu ve ciddiyetini kendi iç dünyasında analiz etmeli, düşünmeli ve fikir üretmelidir.

. Türkiye'yi çok daha zor günler bekliyor.

. Çok daha akıllı, uyanık ve tasarruflu olmamız gereken bir döneme giriyoruz.

. Boş laflarla ve boş işlerle, sahte gündemlerle geçirilecek zamanımız yoktur.

  .  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 11.03.2022, MŞ. .......

 

Ülkem ve Geleceği Çok Daha İyi Olsun

 . Ülkem ve Geleceği Çok Daha İyi Olsun      

.   Bir insanın dünya için, ortak kullanılan küresel tüm varlıklar için, dünyadaki diğer insanlar ve ülkeler için, kendi içinde yaşadığı ülkeler için düşünceler üretmesi, fikir sahibi olabilmesi, sorumluluk taşıması onun doğal bir hakkıdır ve bunları da açıklayabilmelidir.

.   Ülkemizde okuryazarın, aydının, politikacının, sermaye kesiminin... ülkenin sorunlarına “gerçekçi, eleştirel ve ileriye dönük” bakmaları, fikir geliştirmeleri ve bunları açıklamaları çok yararlı olduğu gibi gerekmektedir de....

.   Aslında kendi varlığından dolayı her yurttaş düşüncelerini, isteklerini, dileklerini, hayallerini dile getirmeli, anlatabilmelidir...

.   Tüm gelişmişliğim, bilgi donanım ve deneyimlerime dayanarak, kendi bağımsız ve özgür iradem ve düşüncelerim ile ülkem için şunları düşünüyorum:

- Ana politikamız "Yurtta barış, dünyada barış" olmalıdır.

- Savaş politikalarından ve savaşa yönelik girişim ve tartışmalardan uzak durulmalıdır.

- Siyasi partilerin politikaları barıştan yana olmalıdır.

- Ulusal barışı sağlamak için kitleler, bölgeler ve etki grupları arasında sağlıklı iletişim ve model arayışlarını geliştirmelidir.

- Uluslararası ilişkilerde ve anlaşmalarda barışçıl ve de ulusal politikaların izlenmesini istemeli ve uygulanmalıdır.

- Bu ülkede herkesin istediği tek bir devlet sınırı olmalıdır: Misak-ı milli.

- Sorunlara çözüm için iyi ve doğru olan bir yola girmek gerekir.

- Çağdaş ve sosyal hukuk devleti tüm donanımı ile yaşama geçirilmelidir.

- Çoğulcu parlamenter demokrasiden taviz verilmemelidir.

- Güçler ayrılığı ilkesine kesinlikle uygulanmalıdır.

- Sekülerizm çok daha iyi anlatılmalıdır ve yaşamın içinde yerini almalıdır.

- Toplumda temel insan hakları çok iyi kavratılmalı ve bunların hukuk devletinde sağlanmasına çalışılmalıdır.

- Emeğe değer verilmeli ve işçi hakları çağdaş düzeye yükseltebilmelidir.

- Ulusal burjuvazi yabancı sermayenin baskısı altında olmamalı ve üzerine düşeni yapmalıdır.

- Toprak reformu çok ciddi bir şekilde planlanmalı ve hiç bir etki altında kalmadan uygulama yolları aranmalıdır.

- Feodal yapılanmalara son vermek için gereken adımlar atılmalıdır.

- Denizlerimizin, akarsularımızın ve yer altı kaynaklarımızın korunması ve milli ekonomi için kullanılması sağlanmalıdır.

- Çiftçinin ve küçük ölçekli tarımın desteklenmesi, hayvancılığı kalkındıracak desteklerin sağlanması acilen sağlanmalıdır.

- Türkiye'nin kendi bölgesinin en iyi ve en güçlü bir tarım ülkesi olmasına gidilmelidir.

- Yüksek teknolojinin izlenmesi ve ülke içerisinde uygulanması, desteklenmesi için gereken her türlü destek devletçe sağlanmalıdır.

- Devlet destekli ve yönlendirici bir "ulusal sağlık" sigortası modeli geliştirilmelidir.

- Sağlık ve eğitim-öğretim dallarında özelleştirmeler ve yurttaşa paralı uygulamalardan dönerek eşitlikçi bir model sağlanmalıdır.

- Dar gelirli ailelere, işsizlere, küçük esnafa “üretimde katkı sağlamaları için” desteklerin sağlanması, kooperatifçiliğin en iyi yöntemlerle geliştirilmesi öne çıkarılmalıdır.

- Orta meslek dallarına yönelik eğitim ve staj modellerinin geliştirilmesi ve uygulamalarına geçilmesi için çağdaş modeller geliştirilmeli ve desteklenmelidir.

- İşsizliği önleyici sosyal ve ekonomik önlemlere çok acil öncelik verilmelidir.

- Kara paranın edinilmesinin ve akışının önü kesilmelidir.

- Küçük esnafın, küçük çiftçinin üzerinden vergi yükü kaldırılmalıdır.

- Küçük girişimciye iş yeri için “destek paketleri” sağlanmalıdır.

- Küçük esnafa ve küçük girişimciye başlangıç destekleri verilmeli, vergi kolaylıkları sağlanmalıdır.

- Gayri safi milli gelirin artırılmasını ve bunun da nüfusun çoğunluğuna adil olarak dağılabilmesini sağlayacak ekonomik model arayışlarına girişmesi gereklidir.

- Kamu giderlerinde lüksten kaçınılmalı, tasarrufa yönelik modeller uygulanmalıdır.

- Ülkemizde kamu görevlilerinin çalışma şartları, nitelikleri, atamaları, yetiştirilmeleri, ilerlemeleri, yükselmeleri, özlük hakları ve yükümlülükleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 3. maddesinde kamu çalışanlarına yönelik kariyer, sınıflandırma ve liyakat (yeterlilik) ilkelerine yer verilmiş olmasına rağmen bu maddelerin uygulamaya geçirilmesinde sıkıntılar yaşandığı görülmektedir.

- Devlet kamu görevlerindeki kadrolar için işe ve beceriye layık kişileri seçmelidir.

- Liyakat sistemine yönelik olarak iyileştirme çalışmalarına ve ilkelere uyulmalıdır.

- Kamuda çalışan görevliler, memurlar çok daha iyi sosyal ve ekonomik haklara kavuşturulmalıdır.

- Pozitif ayrımcılığı uygulayarak, kadınların, işsizlerin ve de gençlerin, engellilerin hem politik görevlerde, kamu görevlerinde hem de iş yerlerinde yerleşmeleri ve bir yüzdesel kadro temini sağlanmalıdır.

- Ülke genelinde daha tasarruflu kamu, belediyecilik, ulaşım, ulusal enerji modelleri uygulanmalı, özelleştirmelerden kaçınılarak devletçilik güçlendirilmelidir.

- Güneş, rüzgar gibi doğal enerji kaynaklarını kullanmak üzere planlamalar ve yatırımlara devletçe öncelik verilmelidir.

- Çağdaş ve ulusal bir eğitim, eğitimde birlik tüm ülke için uygulanmalıdır.

- Gerek genel eğitim ve öğretimde, gerekse de yüksek öğretimde devlet okulları çok daha başarılı ve çağdaş birer yapıya kavuşturulmalıdır.

- Okulların kendi programları içerisinde iş eğitimi modelini  uygulamaları sağlanmalıdır.

- “Çağdaş” öğretmen yetiştirme ve yerleştirme modellerine öncelik vererek bilinçli ve yeterliliğe sahip kadroları hedeflemelidir.

- Yüksek öğretim gözden geçirilerek ülkenin genel ihtiyaçlarına yönelik planlamalara girilmelidir.

- Üniversitelerin özerk ve bağımsız olması sağlanmalıdır.

- Yüksek öğretimini tamamlamış olan gençlerin iş bulamayarak boşta gezmemesi için onlara çok daha önceden doğru yolların sağlanabileceği modeller geliştirilmelidir.

- Vergilendirilmemiş hiç bir gelir olmamalıdır.

- Ülke içerisinde birlerinin “kayıt dışı” bir işe, kayıt dışı bir gelire yönlenmesi önlenebilmelidir.

- Dar gelirliyi koruyacak bir vergi reformu acele sağlanmalıdır.

- Dar gelirlilerin çocuklarının eğitim ve öğretimi için ücretsi öğretim ve devlet desteği vermelidir.

- Kent yönetimlerindeki gelir-gider sorunları, sosyal ve çevre sorunlarına yönelik olarak "halkın yararına" çözümlere gidilmelidir.

- Büyük şehir modeli beraberinde büyük uygulama sorunları getirmiştir. Bu alanda iyileştirmeler sağlanmalıdır.

- Adalet sistemi, çağdaş hukukun verileriyle, güvenilir ve işler bir duruma getirilmelidir.

- Kahve sohbetleri türünden konuşmalardan çıkılmalıdır.

- Karşılıklı suçlamalar ve küfürleşmelerle, çekişmelerle yapılan her türlü konuşma ve sohbet daha baştan zararlı bir yola dönüşmüş demektir.

-

-

·       Bunlar “şu an için” aklıma gelen düşünceler, fikirler, önlemler ve iyileştirme önerileridir. (11.03.2022 cuma)

·       Çok eksikleri tabii ki vardır...

·       Fikirlerimi beğenmeyen, kabul etmeyen olacaktır, onlar da kendi düşüncelerini bir yerlerde açıklayacaklardır.

·       Amacım asla bir tartışma yaratmak değildir, böyle bir isteğim ve niyetim hiç yoktur.

·       Ve tabii ki hiç bir kimseye ya da bir kitleye düşmanlık beslemeden, iyi niyetle düşünülmüş, bir yurttaşlık görevi olarak dile getirilmiştir.

·       Ülke içerisinde herkesin ortak bir birlikten yana olmasını ve ulusal çıkarların korunması gerektiğini düşünüyorum.

·       Bugün için öne çıkmış olan kişiler, gruplar, gündemler tarihsel anlamda görüldüğü gibi hep geçicidir ve en önemli olan gelecek için ülkenin ve devletin sağlamlığı, güçlülüğü ve devamlılığıdır.

·       Bu nedenle de ben kişisel olarak herhangi bir hizip ve gruba değil, genel ve çağdaş bir yaklaşıma yakınım.

·       Sadece  "daha iyi bir ülke ve gelecek olsun" konusunda kendince bir sunumda bulundum.

·       Görüldüğü gibi konular ve derinlikleri, çeşitlilikleri her zaman çok daha ayrıntılarla anlatılmaya ve yazılmaya açıktır.

·       Beğenirseniz, bir katkım oluyor ise sevinirim.

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 11.03.2022, MŞ.

--------------------------------------------------------------------------------------