19 Ocak 2020 Pazar

Kapı ve Anahtar

            KAPI VE ANAHTAR
·        Şimdi sessiz olalım.
·        Sakin olalım!
·        Durup, düşünelim!
·        Bırak sözleri yaratan konuşsun...
·        Kapıyı "O" yarattı, kilidi "O" yarattı, anahtarı da yaratan "O"dur...
·        Böyle baktığımızda yine biliriz ki seni de "O" yarattı.
·        Genelde, hep böyle inanırız.
·        Bir "neden"i, bir "var oluş"u olduğu gibi yine birbiri ile ilintili, birbirine bağlanılabilecek sayılamıyacak denli "varlığı" da yine kendi sistemi içerisinde var etti.
·        Kurgulanan ve de zamanla da çok daha geliştirilen bir sistem düşünebiliriz hepsini içine sığdırabilen.
·        Bu koca sistemin kapsamının içine deyine kendi alanları ve amaçları, nedenleri ile var olan sistemler bileşkesinin yerleştirildiğini düşünmeliyiz.
·        Zamanı tanımadan, durmak nedir bilmeyen bu ilişkiler sistematiği içinde ise yine biliriz ki tüm canlılar ve doğa kendilerine sunulan yerlerde var olurlar, gelişirler, ilerlerler, ürerler, çoğalırlar ve zamanı gelince de yok olurlar.
·        Hangi zamanın hangi diliminde onlardan tek, tek birini alıp incelediğimizde ise görürüz ki onlar tek, tek kendilerine özgü ve kendilerincedirler.
·        Canlıların içinde ise hayvan türünün en önemlisi ise tüm bu var olan evrensel sistematiği tanıyabilecek, kavrayabilecek, anlayabilecek olan insan türüdür.
·        "İnsan" ilk soluk alışı ile birlikte kendi yaşam yoluna girdiğinde içinde bulunduğu yerleşkenin ve türdeşlerinin etkisiyle de ve onların daha önceden elde edip, sağladığı geliştirdiği olanaklarla, var oluşun nimetleriyle kendine gerekenleri bulur alır, kazanır, geliştirir, kendine yön verir.
·        Günler, aylar, yıllar durmaksızın ilerledikce de o insan olgunlaşır, kendini kendince geliştirir, bazı gerçekleri anlar, bazılarını ise hiç de anlamadan yoluna devam eder.
·        Her bir yöne dağılabilmesi, bir yerlere savrulabilmesi ve konup, göçebilmesi de her zaman için olasıdır.
·        Hiç kimse bir gün nerelere savrulacağını, nasıl bir kalıba gireceğini de en başından bilemez.
·        Ama bu demek değildir ki, o hiç bilinmemezlikler sistematiğinde yol alacaktır.
·        Hayır, daha önceden türdeşlerinin kurup hazırladığı, var ettiği bilgilerin, kültürlerin, duyguların neler olduğunu, hepsini olmasa da, bir kısmını tanımağa, öğrenmeğe başlar.
·        Kendine düşen deneyimlerini yaptıkca onlardan derler alır, ortaya çıkan sorunlar oldu ise onları çözümleyecek yolar arar.
·        O yolları arar iken karşısına çıkan engeller, kapalı kaplar da olacaktır.
·        İlle de bunları aşmam gerekir, bu kapları açmam gerekir diyebiliyor ise bir durup da bakmak gerekir.
·        Az biraz susmak, durup düşünmek gerekir...
·        Her yol doğru bir yo mudur?
·        Karşımıza çıkan her bir kapı doğru bir kapı mıdır?
·        Önümüze çıkan bu kapının ardında neler vardır?
·        O kapının ardında var olanlar senin için en iyi olan mıdır, en doğru olan mıdır?
·        Önce bunları bir ölçüp, araştırıp, düşünüp kendince bir "tahminde" bir "kararda" bulunan insan için artık daha sonra atacağı adım ise olgunlaştırdığı "karar"a göre o kapının ardına geçerek yoluna devam edebilmektir.
·        Kapılar her yerde ve her zam ardına kadar açık olmaz, olamaz...
·        Dar bir yolun sonunda koca duvarların dibindeki bir kapı ile karşılaşıyor olabilen o insana bir anahtar gerekecektir.
·        Doğru bir anahtar...
·        O kapıyı açabilecek bir anahtar...
·        Çok iyi donanımlara ulaşabilmiş, kendini çok iyi yetiştirebilmiş ve geliştirebilmiş, öz güvenli insanların o anahtarı kendi ceplerinde taşıyarak o kapının önüne değin gelebilmiş olmaları da olasıdır.
·        İnsanın dar kapılardan geçebilmelerini sağlayacak olan varlıklar, değerler, özellikler nelerdir?
·        İşte "ana soru" tam da buradadır.
·        İnsanın en erken yaşlardan başlanılarak bu sorunun bilincine erişebilmesi öğütlenmelidir.
·        Evet, bazı insanlar doğuşdan çok farklı özelliklerle, varlıklarla, şanslarla dünyaya adımlarını atar.
·        Çok geniş olanaklarla varlıklı ailelerin bireyleri olarak dünyaya gelenler olduğu gibi çok, çok az ve dar olanaklarla dünyaya gelenler de vardır.
·        Tüm bu farklılıklara rağmen yine de insan tek, tek kendisi olduğu için en önemli olandır.
·        En önce elde edebilmesi gereken bilincin "kendine değer vermesi" ve "kendini yetiştirmesi"dir.
·        Tüm yaşamı boyunca da araştırmalı, çok çalışmalı, çok da üretken ve güzel ahlaklı olabilmelidir.
·        Çok önem vermesi gereken "kendi öz varlığı"nın tertemiz, özenli, milim milimine işlenmiş, iyi geliştirilmiş özellikleriyle ve de hep ileriye doğru yol alarak olgunlaştırılması öğütlenmelidir.
·        Yaşamında, yaşam yolunda sorunlarla karşılaşmamak için kendini yönlendirir ve de önlemlerini alır olmalıdır.
·        Yine de insan, insan olduğu içindir ki bazı sorunlarla karşılaşabilir.
·        Sorunlarla karşılaştığında ise çözüm yollarını analitik biçimde düşünerek ortaya koyabilir.
·        Tüm bu sistematikler içerisinde aklımıza gelmesi gerekecek etkenler nelerdir?
§        Ailesi
§        Yakın çevresi
§        Geniş çevresi
§        Okulları
§        Özel öğrenme yolları vwe yöntemleri
§        Kitap, TV, sinema vb. gibi varlıklardan yararlanması
§        İçinde bulunduğu kültürel özellikler
§        Kalıtımsal özellikleri
§        Zamanını değerlendirmesi
§        Bedensel ve ruhsal alışkanlıkları
§        Anadilindeki gücü
§        Genel bilgi düzeyi
§        ......
·        Evet, ana konu bir "kapı" ve bir "anahtar" da olsa "tümünü birlikte" ele alarak görebildiğimizde ulaşacağımız "boyutlar" belki de bizi şaşırtacaktır.
·        Olsun, yine de bir insan olarak bunları da bilip, görüp, düşünmeliyiz.
Sizlerin en iyi donanımlar ve bilinçlere erişmenizi diliyorum.
    Saygılarımla...     
   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.01.19, MŞ.