. "KAYIRMACILIK" .
. Kayırmacılık,
kamu kesiminde daha çok karar alma sürecinde ortaya çıkan bir yozlaşma türüdür
ve kamu bürokrasisinin önemli sorunlarından birisidir.
. Ülkeden
ülkeye farklı biçimlerde görülen kayırmacılık, politika ve yönetim
literatüründe bürokrasiye memur alımında ilk defa 1828 yılında ABD başkanlık
seçiminden galip çıkan General Jackson tarafından uygulanan kayırma (veya
yağma) sisteminin uygulamada istismarıyla yer almaya başlamıştır.
. Ülkenin ekonomik, sosyal ve
politik gelişimi üzerindeki zararlı etkilerine rağmen kayırmacılık birçok
ülkede devam etmektedir
. Toplumda
yaygın olan “tanışın varsa işin kolay”, “kimsen yoksa vay haline”, “adamım olur”,
“dayım olur”, “hemşerim olur”, “kirvem olur”, “akrabam olur”, “yakınımdır”,
“köylümdür”, “ahbabım olur” gibi deyimler ve değer yargıları kayırmacılık
fiiline meşruiyet kazandırmakta ve bu nedenle de hemen kolayca herkes tarafından
aynı anlam yüklenmektedir.
. Günümüzde
sıklıkla çalışmalarda yer verilmesine karşın hâlâ tam anlamıyla "kayırmacılığın
çerçevesi" çizilememiştir.
. Kayırmacılık bir kişi veya grubu diğerlerinden
sadece yönetimin o kişi veya gruba yakınlık duyması sebebiyle tercih etmesi
olarak karşımıza çıkmaktadır.
.
Bu yakınlığın kaynağına göre farklı şekillerde karşımıza çıkan
kayırmacılık sonuç itibariyle "adaletsiz" bir tercihi ifade
etmektedir
. Kayırmacılık,
yakın ilişki ağları etrafında kurulan bir "çarpık ilişki" biçimidir.
. Burada
yakınlık derecesine ve türüne göre kayırmacılık değişik türlerde gerçekleşir.
. Akraba
kayırmacılığı (nepotizm) şeklinde olduğu gibi eş-dost kayırmacılığı (kronizm),
siyasi kayırmacılık (partizanlık), hizmet kayırmacılığı, iktidara ve seçmen
kesimlerine yönelik kayırmacılık (klientelizm) şeklinde görülebilir.
. Kayırmacılık,
toplumsal sistemin hemen her alanında kendini göstermektedir.
. Akrabalık,
arkadaş-eş dost çevresi, okul arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, meslektaşlık,
aynı mezhepten olma, aynı tarikata üye olma, kirvelik, aynı köyden, topraktan
olma (hemşehricilik), komşuluk, aynı mahalleden olma vb. toplumsal aidiyet
bağlamı içinde yer almaktan kaynaklanan yakınlıklar / bağlılıklar, kişinin
gündelik hayatında, iktisadi ve politik ilişkilerinde, bürokratik ve
organizasyonel yapılar içindeki ilişkilerinde kayırmacı tutum ve davranışlara
destek sağlamaktadır.
. Örgütsel
ve yönetsel anlamda kayırmacılık ise genel ve geniş anlamıyla, kamu görevlerine
yapılan atamalarda ve terfilerde akrabalık (nepotizm) veya tanıdık-dost
(kronizm) ilişkilerine ya da siyasi veya din temelli ortaya çıkan gruplara
öncelik verilmesi; kamu kaynaklarının siyasi iktidara yandaş, seçmen kesimlerini
kayıracak biçimde yönlendirilmesi (kliyentalizm) gibi anlamlara gelmektedir.
. Kayırmacılık,
örgütsel ve yönetsel anlamda, kamu görevlerine yapılan atamalarda ve terfilerde
akrabalık (nepotizm) veya tanıdık-dost (kronizm) ilişkilerine ya da siyasi veya
din temelli ortaya çıkan gruplara öncelik verilmesi; kamu kaynaklarının siyasi
iktidara yandaş, seçmen kesimlerini kayıracak biçimde yönlendirilmesi (kliyentalizm)
gibi anlamlara gelmektedir.
. Araştırmada kamu kurumlarında özellikle terfi
işlemlerinde kayırmacı uygulamalara sıklıkla rastlandığı, geçmişte yaygın
olarak görülen nepotizm ve "hemşehricilik" türleri azalma
gösterirken, siyasi kayırmacılık türünün hâlâ en fazla başvurulan kayırmacılık
türü olduğu tespit edilmiştir.
. Kamu kurumlarında yaygın olarak görülen ikinci
kayırmacılık türünün ise dini referansla oluşturulan kendilerine benzeşenleri
koruyup kollama olarak tanımladığımız hiyerokratik kayırmacılık türü olduğu
tespit edilmiştir.
. Adam kayırmacılığı kendi içinde nepotizm (akraba
kayırmacılığı) ve kronizm (eş-dost kayırmacılığı) olarak ikiye ayrılarak
incelenmiştir.
. Siyasi kayırmacılık altında ise patronaj,
klientalizm ve hizmet kayırmacılığı yer almıştır.
. Günümüzde nepotizm, mevkiini ailesinin
yararına suiistimal eden kişiler için kullanılmaktadır..
. Kronizm, bazı kişilerin yetenekleri ve
üstünlükleri yüzünden değil, sadece kilit noktalardaki kişilere yakınlıkları
sayesinde olumlu yönde farklı muamele görmeleri, yani kayrılmalarıdır.
. Adam kayırmacılığı, kamu görevlerine yapılan
atamalarda “liyakat (yeterlilik)” ilkesinin yerini, akrabalık, hemşehricilik,
arkadaşlık, dostluk vb. kişisel faktörlerin almasıdır. “İltimas” ile günlük
dilde yaygın olarak kullanılan “torpil” kavramları adam kayırmacılığı ile eş
anlamlıdır .
. Bir kimsenin beceri, kabiliyet, başarı ve
eğitim düzeyi vb. faktörler dikkate alınmaksızın sadece politikacı, bürokrat ve
diğer kamu görevlileri ile olan akrabalık ilişkileri esas alınarak bir devlet
görevinde istihdam edilmesine ya da tayin edilmesine “akraba kayırmacılığı” ya
da “nepotizm” adı verilmektedir
. Günümüzde nepotizm, mevkiini ailesinin
yararına suiistimal eden kişiler için kullanılmaktadır.
. Eş – Dost Kayırmacılığı "Kronizm",
bazı kişilerin yetenekleri ve üstünlükleri yüzünden değil, sadece kilit
noktalardaki kişilere "yakınlıkları" sayesinde olumlu yönde "farklı
muamele" görmeleri, yani kayrılmalarıdır.
. Aynı kabile veya aşiretten
insanların kayırılması eğilimi söz konusu ise buna "Tribalizm"
denmektedir
. Siyasi Kayırmacılık: Partizanlık:
Siyasi partilerin, iktidara geldikten sonra kendilerini destekleyen seçmen
gruplarına çeşitli şekillerde ayrıcalıklı işlem yaparak, bu kimselere haksız
menfaat sağlamalarına “siyasi kayırmacılık” adı verilmektedir.
. Siyasi kayırmacılık, “politik yandaşlık” veya
“partizanlık” olarak da adlandırılmaktadır.
. Genellikle seçimlerden sonra, değişik
kademelerde görev yapan kamu görevlilerinin görev yerleri ve yetkileri
değiştirilmektedir.
. Siyasi iktidarların, üst düzey bürokratların
ya da yöneticilerin seçiminde ve atanmasında liyakat ve tecrübe gibi ölçütler
yerine güvenilir olmak, sır saklamak, parti menfaatlerini her şeyin önünde
tutmak gibi nitelikleri aramışlar ve aramaya devam etmektedirler
. Patronaj: Siyasi süreç
içerisinde siyasi partilerin iktidara geldikten sonra kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışan “üst düzey bürokratları” görevden almaları ve bu
görevlere yine siyasi yandaşlık, ideoloji, nepotizm-kronizm gibi faktörler esas
alınarak yeni kimseler atamaları bazen yaygın bir durum arz edebilmektedir.
. Bu duruma literatürde “patronaj” adı
verilmektedir .
. Siyasi kayırmacılıkta siyasi yakınlığın
yanında bir ölçüde liyakat de yer alırken patronajda bunu görmek mümkün
değildir
. Klientalizm: Siyasetin en ünlü
tanımlaması bir sanat ve toplumda “kim ne alır” bilimi şeklindedir.
. Son yıllar içinde bilinçli politika olan "klientalist"
sistem ile kaynakların siyasi çevrelere dağıtılması eğiliminde artış olmuştur.
. Buradan hareketle "kliyentalizm"i,
kamuda bulunan mevcut kaynakların ve rant yaratacak zenginliklerin kamu mal ve
hizmetlerinin kalitesini arttırmaktansa "ihaleler, özelleştirmeler"
vb. yolların kullanılmasıyla "arkadaş çevresi" ve "siyasi
yandaşlara" dağıtılması olarak tanımlamak mümkündür.
. Klientalist uygulamalar gerçekleştirilirken
aynı zamanda adam kayırmacılığının da göz önünde bulundurulduğu söylenebilir.
. Hizmet Kayırmacılığı: Kamu gücünün kötüye kullanılmasının
bir diğer türü olan hizmet kayırmacılığı, kamu hizmetini yerine getiren
görevlinin yakınlarını haksız yere ve yasalara aykırı olarak kayırması olarak
tanımlamak mümkündür.
. Seçimlerden sonra iktidara gelen partiler en
çok oy aldıkları seçim bölgelerine diğer bölgelere oranla daha fazla ödenek
ayırma eğilimindedirler.
. Böyle bir politik davranışın adı "hizmet
kayırmacılığıdır" ve bu açık bir "yolsuzluktur".
. Kayırmacılığı sadece etik sorun olarak
incelemekten ziyade; bireysel, sosyal, ekonomik ve politik nedenlerini de
sorgulamak gerekmektedir.
. Kamu hizmetinde de kayırma, Türk mevzuatında
dolaylı olarak cezai yaptırma bağlanmıştır ve tipik bir yolsuzluk türü olarak
belirlenmemiştir (Devlet Memurları Kanunu, 1965, md. 7; 29)
. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu gereğince
Türkiye’de kamu personel rejimi, kamu görevlisinin "tarafsızlığı"
ilkesini benimsemektedir.
. Bunun doğal sonucu olarak “hiçbir kamu
görevlisinin işgal ettiği kadro siyasete ne kadar yakın olursa olsun, yasaların
belirlediği hususlar dışında, siyasi iktidarı elinde tutanların inançlarına ya
da politikalarına karşı olduğu gerekçesiyle mevkiinden uzaklaştırılmaması
gerekir”
.
Yurttaşların kültür düzeyi ve bilinçliliği arttıkça bu konudaki duyarlılık da
artar.
. Her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve
suçluların yakalanıp, cezalanması için en önemli koşul çok iyi işleyen bir
hukuk devletine sahip olmaktır.
. Her türlü yolsuzluk, kayırma ve hukuksuzluk
devletin sarsılmasına, toplumsal ahlakın çöküşüne neden olur.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.13, MŞ.
. (Araştırma, değerlendirme yazım)