Azınlık mı Oluyoruz?
§
Hem Almanlar’ ın, hem de Türkler’ in geçici olduklarını düşündükleri
, 1960'larda "konuk işci" olarak Almanya’ ya gelen Türkler artık
yerleşik ve kalıcı bir toplum oldular.
§
35 yıllık göç sonucunda Türk toplumu
ilk yıllarından çok farklı bir toplum olmuştur.
§
Ancak Almanya’ nın resmi politikası
bu gerçeği hala yadsıyor.
§
Uluslararası hukuk açısından
Türklerin burada bir azınlık olup olmadıkları tartışma götürür.
§
Bu ülkede sayıları 7 milyonu aşan
Alman kökenli olmayan bir kesim yaşamaktadır.
§
Bunların içinde 2 milyon ile Türkler
en önemli halk grubunu oluşturmaktadır.
§
Artık Türkler geri dönüş planlarından
vazgeçmişler ve kalıcı hale gelmişlerdir.
§
Böylece hepimizin bu ülkede çok
kültürlü toplum gerçeğini kabul edip, buna uygun davranmamız gerekmektedir.
§
Okul sisteminin yapısından, kamu
radyo ve televizyonlarına, kamu toplumsal hizmetlerinin içeriğine, meslek eğitimine..
kadar uzanan bir çerçevede değişiklikler gerekmektedir.
§
En büyük zorlukları yaşayan birinci
kuşak artık yaşlandı.
§
Emekli olmuş ya da emeklilik yaşına
yaklaşmış önemli sayıda Türk vardır. Ikinci kuşak ise entegrasyona daha çok
ilgi duyan kuşaktır.
§
Üçüncü kuşak açısından ise Türkiye
artık uzaktaki bir anavatandır.
§
Geçen zaman içinde pek çok yapısal
sorunu çözmüş, ama buna karşın sorunları içerik değiştirmiş, artmış ve derinleşmiş
bir Türk toplumu söz konusudur. Türkiye ve Almanya her ikisi de bunun böyle
olacağını başta göremediler.
§
Almanlar Türkleri hep geçici olarak
gördüler ve onların toplumdan yalıtılmış olarak yaşamalarını tercih ettiler.
§
Bu durum birinci kuşağın istemlerine
de uymaktaydı.
§
Almanların baştan beri Türklere bir
asimilasyon politikası uyguladıklarını söylemek çok yanlış olur.
§
Tutarlı bir asimilasyon politikası
Almanlar ile Türklerin iç içe yaşamalarını özendirir ve Alman kültürünün, yaşam
biçiminin hızla benimsenmesi için gayret gösterirdi.
§
Ama böyle olmadı.
§
İlk gelenler kendi içlerinde kapalı
yaşadı., dil öğrenmekte zorlandı.
§
Zamanla Alman toplumuna açılmaya başladılar.
§
Bu konuda öncülüğü de sanatçılar, öğretmenler,
aydınlar ve danışmanlık görevini yapan Türkler yaptılar.
§
Alman okullarında okuyan çocukların
sayısı gittikçe arttı.
§
Entegrasyon da ciddi biçimde tartışılmaya
başlandı.
§
Bu konuda Alman ve Türk taraflarının
taslaklarının farklı olması , model arayışlarına birlikte ve eş değerlilik ilkesi içinde gidememek bir çok
zorlukların aşılmasına engel oldu.
§
Birinci kuşağın kent kültürü öğelerini
az taşıması ve kendini de oldukça uzun bir süre koruyabilmesi ise bu insanların
ikinci kuşak ile anlaşabilmesinde sorunlar getirmiştir.
§
Burada yaşayanların Türkiye toplumunu
izleyebilmesi, oradan kültürel beslenmesi de çok cılız kalmıştır.
§
Almanya’daki Türk aydınlarının
kendilerini var etme çabaları gözlendi.
§
Alman olmayan Türk yaşam biçiminin
geçirilen bu dönem içinde farklılaşması, Alman kültüründen öğelerle iç içe
geçmeye başlayan yeni bir kültür oluşturmaya başladı.
§
Üçüncü kuşak işte böylesine çok karışık
bir kültüre doğru gitmektedir.
§
Türk toplumu geçirdiği değişimle yalnız
işgücü olarak kalmadığını, bir yandan Alman kurumlarıyla ve toplumuyla kaynaşmayı
sürdürdüğünü de gösterdi. Kendi içinde çok yönlü olarak örgütlendi.
§
Değişik kültür değerlerine sahip olduğunu,
farklı bir dinden olduğunu , kendisini
daha belirli biçimde ortaya koymaya ve böylelikle de bir anlamda bir azınlık
toplumunun özelliklerini edinme yoluna girdi.
§
İki kültürlülük de işte bu anlamda
Türk toplumunda kendini kabul ettirme noktasına yaklaşmıştır.
§
Çeşitli uluslardan olan toplumlar
Almanya sorunları söz konusu olduğunda bir
araya gelmektedirler.
§
Burada yabancılık etkeni etkileyici
olmaktadır.
§
Değişik ulusların bir araya
gelmesinde din çok önemli bir etken
olmuyor.
§
Müslüman da olsalar kendi aralarında
çok farklılıklar taşıyorlar.
§
Alman toplumunun diğer dinlere yaklaşımında
tam bir anlayışın olgunlaştığını henüz söyleyemeyiz.
§
35 yıl
sonra Türk toplumunun sorunlarına baktığımızda onların henüz seçme ve seçilme
hakkına sahip olmadığını görebilmekteyiz.
§
Gelecek kuşaklar Alman yurttaşlığına
geçecekler ve bu yolla da politik alanda yerlerini alacaklardır.
§
Şimdilik Alman yurttaşı olmayanlar çoğunluktadır
ve onların da politik alanda yer alabilmeleri gerekmektedir.
§
Bu gerçekleşirse topluma uyum
sorunlarının olumlu çözülmesine doğru bir yol açılacaktır.
§
Bugünün sorunlarının temelini
toplumsal değişimden kaynaklanan sorunlar oluşturmaktadır.
§
En başta bir eğitim sorunu
gözlenmektedir.
§
Kültürel sorunlar, anadili sorunu,
kimlik sorunu topluma uyum konusunun en önemli sorunları olarak devam ediyor.
§
Türk toplumu da kendi içinde değişik
toplumsal katmanlardan, gruplardan oluşmaktadır.
§
Her bir grubun, toplumsal katmanın
kendini tanımlaması, kendini kabul ettirmesi , örgütlenme biçimleri, Alman
toplumu içinde yer almadaki istemleri farklıdır.
§
"Biz
kimiz?" sorusunun yanıtları çok yönlüdür ve çeşitlidir.
§
Bu soruya verilecek yanıt oldukça zor ve karmaşıktır.
§
Hem Alman, hem de Türk toplumunun yanıtları
doğru verebilmeleri ve ileriye dönük sağlıklı modeller geliştirebilmeleri ile
ancak olumlu bir entegrasyonu sağlanabilecektir.
§ Kültürlerarası yaşamın sağlıklı bir biçimde işlediği bir toplumda barış ve hoşgörü içinde yaşamanın mutluluğunu ve güvencesini duyabilmek 35 yıl sonra da olsa Almanya’daki Türk ve Alman toplumunun her bir bireyinin dileği olmalıdır.
Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 14.11.1996, G.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: