. Konsensüs
Çok
zor dönemler geçiren ülkelerde çözüm yolları aramak ve belli kararlar almak,
inandırıcı olmak gerekir.
Sıkıntılı,
tartışmalı dönemlerde "çözüm" yolları aranırken kullanılan bir sözcük
vardır.
Uzlaşma,
uzlaşı ya da uzlaşım anlamlarını taşıyan bu sözcük Fransızca kökenli olan "konsensüs"dür.
Konsensüs
sözcüğü halk dilinde pek kullanılmaz.
Bizde
eskiden "mutabakat" olarak kullanılan bu sözcük daha çok "demokratik"
toplumlarda ortaya çıkan ve çeşitli olaylara göre değişebilen bir yöntemi belirtir.
Çok
sıkıntılı "çöküş" zamanlarında "kurtuluşa" gidebilmek için kullanılan
bir yöntemi anlatmak için kullanılır.
Tartışmalı
ve oldukça hassas bir konu olduğunda, bir büyük sorun üzerinde "genel görüş
birliği" ve "uzlaşı" sağlamak ve bir anlaşma yaparak, planlı,
denetimli bir uygulamaya geçmek demektir.
Batmak
üzere olan bankacılık sisteminde, devletin elinde bulunan parasal sıkıntılı
dönemlerde, ekonominin çöküşte olduğu dönemlerde "kesinlikle"
kullanılması gereken bir yöntemdir.
Konsensüs
devlet yönetiminde, bankacılıkta, ekonomide, finans sektöründe çok derinlemesine
çöküntülerin başladığı dönemlerde çok daha batmaya bir "dur" demek
için kullanılır.
Çeşitlilikler
içindeki bir ortamda "ortak" çıkarlar ve ülkenin "kurtuluşu"
gibi yüce amaçlar için "ortak" ilkelerin bulunması ve saptanması
gerekir ki bir "birlik" ve "güç" sağlanılabilsin.
Değişik
kesimlerden uzman ve yetkili kişilerin ya da çeşitli siyasi partilerin
temsilcilerinin seçilerek ortak bir menfaat sağlayabilmek için bir araya gelip "gerçekleri"
tartışması, sorunlara "çözüm yolları" araması ve sonuç olarak bir "anlaşma"
ortaya koymasıdır.
Bir
anlaşma sağlanabilir ve ortak görüşmeler sonucu bir de "program"
çıkarılabilirse ancak "belli" bir dönem için rahatlama ve düzelme
sağlanabilir.
Örneğin,
var olan borçlar bir "planlama" ile ödeme sürecine yönlendirilerek
anlaşma yoluna gidilir.
Devletin,
ülkenin, toplumun bir "soluk" alması sağlanılabilir.
Bunun
yanı sıra ülkedeki genel "üretimin" artırılması, masrafların "kısıtlanması",
lüksün "kesilmesi", "acil" önlemlerin hemen alınması,
ulusal "çıkarların" hemen korunması... gibi diğer temel ilkeler ile
ilk adımın atılması ve konsensüs kararlarına "kesinlikle" uyulması
gerekir.
Bir
ülkenin tarihinde en kötü olan dönemlerde kurtuluşa, çözüme gidilebilecek
isteklerin olduğunda konsensüse gidilmesi ve buna "inanarak" uyulması
gerekir.
Konsensüs
üzerine çok daha geniş açıklamalar ve örneklemeler, araştırmalar, incelemeler
yapılabilir.
Uzlaşma
ve ortak kararların uygulanmasında "temel ilkeler" şunlardır:
-
Gerçeğin kendisini tam olarak görülmeli ve kabul edilmelidir.
-
Çöküşü önlemek için gerçekçi yollar seçilmeli ve dürüstlükle istenmelidir.
-
Çeşitli kesimlerle işbirliğine hazır olabilmek.
-
Görüşmeler döneminde gerçekçi ve çözüm odaklı görüşmeler yapabilmek.
-
Uygulanabilecek anlaşmaları ve kararları karşılıklı kabul etmek.
- Konsensüs
kararları hemen uygulanmaya geçilmelidir.
-
Konsensüs kararlarının uygulaması anında adım, adım "ölçülüp",
değerlendirilmesi gereklidir.
-
Olumlu gelişmelerin olması durumunda "yeniden" olumlu kararların eklenmesi
sağlanmalıdır.
-
Kamu oyuna, halka durumu "en baştan" başlayarak düzenli "bilgi"
verilmelidir.
-
Toplumsal huzuru ve barışı bozacak her türlü tehdit, kışkırtma ve yapay
gündemlerden kaçınılmalıdır.
-
Uluslararası kamu oyuna "düzenli" olarak "gerçekçi"
açıklama ve bilgilendirmelerin yapılması çok önemlidir.
- Bir
hukuk devleti olma yolunda devamlılık ve kararlılık gösterilmeli ve bu yönde
çalışılmalıdır.
Tüm
bunların olabilmesi için de iktidarda bulunanların ve ana muhalefet güçlerinin
büyük bir açıklıkla ve cesaretle ilk adımları atabilmesi ve istemesi gerekir.
Doğal
olarak çok başka düşünceler, yöntemler, yollar da vardır denilebilirse de "konsensüs"
çok denenmiş ve güvenilir bir yöntemdir.
Türkiye
tarihinin en zor dönemlerinden birini geçirdiği bugünlerde hiç gecikmeden
konsensüs yöntemini kullanmalıdır.
. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 29.05.2022