Toplumsal Vicdan ve Kurallara
Uymak
Kurallara
Neden ve Nasıl Uyarız?
Kurallara uymayanlar
olursa ne yapılır?
§
İnsanlar
dünyanın kuruluşundan bu yana hep bir topluluk içinde, toplumda yaşamışlardır.
§
Bir
arada yaşamanın gerektirdiği zorunluklara çözüm yolları bulmak için
çabalamışlar ve kurallar, yasalar, yönetmelikler düzenlemişlerdir.
§
Bir arada yaşanılan yerde, toplumda, devlette herkesin uymak
zorunda olduğu kurallar, yasalar var oldukça da herkes ona uymak zorunda
olacaktır.
§
Uymayanları
denetleyecek güçler, görevliler belirlenmiştir ve uyulmayan kurallara verilecek
olan cezalar da açık olarak saptanmıştır.
§
Toplumun
değişmesi durumunda ve değişen koşullara uygun olarak kurallar da değiştirilir.
§
Yaşamsal özelliği olan, halkın genelini ilgilendiren kurallar, yasalar
herkes için yarar sağlar.
§
Bir
kesim insanın gerekçeleri ne olursa olsun, pozisyonları ne olursa olsun bu
belirlenmiş kurallara uymamaları ve onlara hoş görü gösterilmesi, ayrıcalıklı
davranılması ise toplumsal dengeyi ve toplumsal etiği temelden sarsar.
§
Özellikle de "denetleme ve kovuşturma" görevi olan
kolluk güçlerinin işlerini tam ve zamanında yapmaları ve ayrımcılıkta
bulunmamaları beklenir.
§
Yasaları
uygulamaktan doğan gevşeklik, boş vermişlik, karşı duruş, isteksizlik... çok
dikkatle incelenilmeli, üzerinde hassasiyetle durulmalıdır.
§
Zaman, zaman her toplumda bir baş kaldırı, bir yasa tanımamazlık
eğilimleri kendini gösterebilir.
§
Devlete,
yöneticilere karşı yasa tanımazlık, kural tanımazlık bazı dönemlerde bir
"özgürlük" arayışı olarak da değerlendirilmiş olabilir.
§
Otoriteye
baş kaldırmak öyle her zaman iyi ve hoş görülecek bir tutum asla değildir.
§
Özellikle toplumun düzen, huzuru ve halk sağlığı, can
güvenliğinin tehlikeye düşmesi, afet ve salgın dönemlerinde kurallara ve
yasalara çok daha dikkatle uyulması gerekir.
§
Yönetici
güç aldığı kararlara uyulmasını ister ve bunları denetler.
§
Günümüzde
dijital teknikler ve elektronik veri güçleri nedeni ile internet ve sosyal
medya, gazetecilik çok hızla ve yaygın olarak herkese ulaşmaktadır.
§
Haberlere, fotoğraflara, videolara bakıldığında anında izlenmekte
ve anlaşılmaktadır ki nerede kimler var olan kurallara uymamaktadır?
§
Ya
da kolluk güçleri nerelerde denetleme ve yaptırım görevlerini tam
uygulamamaktadır, ortada görülmemektedir.
§
İşte tam da bu noktada toplumsal vicdan devreye girmektedir.
Halk hemen
sorgulamaktadır:
- Neden bu kişilere hoş görülü davranılıyor,
onlara göz yumuluyor?
- Maske takmak herkes için bir
zorunluluk ise bu kişiler nasıl oluyor da maskesiz gezebiliyorlar? Onlara neden
ceza kesilmiyor?
- Sosyal mesafe bırakmak bir kural olarak ortaya
konmuş ve İL (ilçe) UMUMİ HIFZISSIHHA MECLİS KARARI alınmış iken, nasıl oluyor
da bir müzik eğlencesi, bir şenlik düzenlenebiliyor ve insanlar iç içe çoşup,
eğlenebiliyorlar? Bu nasıl oluyor da düzenlenebiliyor, yetkililer, sorumlular
buna nasıl izin verebiliyorlar?
- Devlet neden bu durumlara müdahale
etmiyor, neden engellenmiyor?
§
Ne
yazık ki tüm iletişim olanaklarının gelişmişliğine ve hızlılığına rağmen en
tehlikeli insanlık dönemi olan pandemi - salgın bu denli hafife alınabiliyor..
§
Sağ duyulu ve sorumluluk taşıyan yurttaşlar çok büyük acılarla ve
de öfke ile bu tabloları izliyorlar.
§
Toplumlar
sadece insanlardan oluşmuyor, onların bedensel ve ruhsal sağlıkları, akıl
sağlıkları, vicdanlar ve de ahlakları olacağını çok iyi kavramak gerekir.
§
Her gün ölenlerin, hastalığa yakalananların resmen sayılarla
bildirildiği bu salgın günlerinde ayni zamanda da uzmanlar ve yetkililer
devamlı kuralları ve uyulması gerektiğini de açıklıyorlar.
§
Sırf
şirin gözükmek, beğeni almak, bir kesim insanların bazı çıkarları olsun diye
düzenlenen her türlü resmi ya da özel eğlenceler, toplu katılım organizeleri
aslında halk sağlığı ve pandemi açısından birer çılgınlıktır ve çok
tehlikelidir.
§
Sıradan
insanlar bu durumu engelleyemez, beceremez....
§
Ancak devletin görev verdiği kurullar, kulluk güçleri ve yerel
yöneticiler bu "kural tanımazlığa" engel olabilirler, gereğinde ceza
kesebilirler.
§
Müzikli,
danslı eğlenceler, coşup bir arada dip dibe danslar ne denli tehlikelidir ve ne
denli bir "baş kaldırı"dır, ne denli bir "yasa tanımazlık"tır....
§
Toplumsal
vicdan bu tutum ve davranışlardan, hoş görülerden rahatsızlık duymaktadır.
§
Evinde aylarca kapalı kalıp, son dönemde kısıtlı olarak dışarıya
çıkma izni olan kesim, saat 20 den sonra sokağa çıkamayan milyonlarca insan,
maskesini takarak dolaşanlar, 2m mesafe olsun diye adımlarını hesaplı atan
milyonlarca insan ne düşünecektir, nasıl bir ruh sağlığına, nasıl bir adalet
anlayışına yönelecektir?
§
Bugün
en önemli konu, ister beğenin, ister kabul etmeyin bir VİRÜS SALGINI'dır.
§
Bunun
ile savaşın nasıl olacağı ve gösterilen hassasiyetler ise toplumsal vicdan
tarafından devamlı izlenmektedir.
§
Tüm sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, parlamento dışı
güçler nasıl oluyor da bu denli sessiz izleyici olarak kalabiliyorlar?
§
Birileri
başka birilerine şirin gözükmek için istediği organizeleri yapabilsin, birileri
hiç bir kuralı tanımaksızın çoşup, eğlensin ve de tüm bunların sonucunda
pandemik göstergeler yükseliş göstersin.... bu kabul edilebilir mi?
§
Bazı sorumsuzların bana, bize, bir virüs bulaştırmayacağının
garantisini kim verebilir?
§
Bu durumumda nasıl huzur içinde yaşayabiliriz?
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.07.04, MŞ.
* Hastalığın bulaşma sayısı artıyor. 2020.08.18
2020.07.04, MŞ.
* Hastalığın bulaşma sayısı artıyor. 2020.08.18