Herkes "eğitim" konuşuyor.
Ağzı olan konuşur... gibi bir durum.
Ağzı olan konuşur... gibi bir durum.
·
Bol
bol kocaman laflar, süslemeler, iddialar, özendirmeler, dünya örnekleri,
uzmanlar, çok bilenler... ana sorunun dışında her şeyi heyecanla konuşuyor.
·
Sanki
Türkiye tarihinde hiç bir model, yenilik, çağdaşlık yaşamamış gibi...
·
Üretime,
bilim ve sanata, zanaata, estetiğe, eğitimde eşitliğe, köyün
kalkındırılmasına,sosyal ve ekonomik, kültürel bir top yekün hedeflere yönelik bir
OKUL SİSTEMİ deneyimi olmamış gibi...
·
Başarılı
ve yurt sever öğretmenler kısa bir zamanda tüm ülkeye yayılmamış gibi...
·
Feodal
sistemin ve politikacıların korkularıyla, devlet kendi eliyle Türkiye'nin
kurtuluşuna giden aydınlanmacı sistemi kaldırdı.
·
Okullar
kapatıldı.
·
Merak
edenler oturup araştırsınlar, okusunlar.
·
Yurt
sever ve çağdaş olmak isteyenler bugünkü tartışmalar, konuşmalara, süslü
laflara değil belgelere, kaynaklara ve tarihimize baksınlar.
·
Şu
an kendini eğitimci olarak tanıtan uzmanlar, yabancı dilden sözcüklerle
yaptıkları açıklamalarda bu "Köy enstitüleri" için
"nostaljik" tanımlamasını kullandı. Bunların 21. yüzyıl için artık
geçerli olmadığını söyleyebildi.
·
TV
deki uzmanların sunumları, tartışmalar o denli şaşırtıcı ki..
·
Ülke
gerçeklerinin çok dışında ve de çok batı özentili, bilimsellik paketleriyle
süslenmiş....
·
Öğretmen
de öğretmen konuşuluyor, tartışılıyor.
·
Öğretmenden
neler bekleniyor...
·
Öğretmen
olacakların sadece olmak istedikleri okullar için "öğretmen
okullarında" yetişmiş olması gerektiğinden söz edilmiyor.
·
Bir
yüksek okul bitirenin öğretmen olabileceği var sayılıyor.
·
Öğretmen
meslek lisesi ve onun üzerinde öğretmenlik yüksek okulu, öğretmenlik
fakülteleri olması gerekir.
·
Okulların
ülke genelinde çok daha iyi fiziki koşullara kavuşturulması gerekir.
·
Özel
okul sistemi yerine düzeyi ve donanımı çok yüksek devlet okulları modeli
geliştirilmeli.
·
Eğitimin
bir meta olmasının önüne geçirilmesi gerekir.
·
Eğitimin
yöntemi ve de öğretselliği (didaktik) üzerinde daha bilimsel ve çağdaş olmak
gerekir.
·
Eğitim-öğretim-veli-okul
seçimi-meslek seçimi üzerinde çok daha akılcı bir "zihniyet"
oluşturulmalıdır.
·
Velilerin
çocuklarına dönük eğitim-öğretim ile ilgili ilgileri-korkuları-beklentileri
yeniden ele alınmalı ve de sakin bir düzeye çekilmelidir.
·
Öğretmen
yetiştirme ve yerleştirme, hizmet içi seminer ve kurslar çok daha demokratik ve
sistematik olmalıdır.
·
Öğretmenin
özlük hakları daha üst düzeye çekilmelidir.
·
Okullar
kendi kent ve mahalleleriyle bütünsel olarak düşünülmelidir. Kent kütüphaneleri
geliştirilmelidir.
·
Okul-veli
ilişkileri, okul içi öğrenci ve veli danışmanlıkları sistematik olarak
geliştirilmelidir.
·
Özel
pedagojik gereksinimi olan çocuklar için yine kendi özelliklerine göre devletin
"özel eğitim okulları" olmalıdır.
·
Velilerin
eğitim danışmanlığı için sistematik bir örgütleme düşünmeliyiz.
·
Üzerinde
durulacak çok daha geniş alanlar vardır.
·
"Öğretmenler
kurtaracak" demek ise çok sevimli bir söz olarak gülümsetecektir.
·
Devlet
"ülkenin her yerinde" çok daha yüksek bir düzeyde ve donanımda devlet
okul modelleri geliştirmelidir.
·
Öğretmenlik
bir meslektir denilmeli ve de buna göre erken yaştan öğretmen liselerinden
başlanılmalıdır.
·
Öğretmen
yetiştirme için kendine özgü okul ve üst bölümler kesinlikle olmalıdır.
·
İhtiyaca
göre bölümler ve dallar açılmalıdır.
·
Örneğin
öğretmen meslek yüksek okulları kendi içlerinde okul türüne göre öğretmen
yetiştirmelidir.
·
İlkokullar
için öğretmenlik, orta okullar için öğretmenlik, liseler için öğretmenlik, özel
öğretim okulları için öğretmenlik, sanat ve zanaat okulları için öğretmenlik...
·
Bu
model Türkiye çapında en uygun bölgesel özelliklere göre dağıtılmalıdır.
·
Üniversitelerdeki
"bilim ve araştırma" işi her zaman önemlidir. Eğitim fakülteleri
(pedagoji) kendine özgü bir dal olarak düşünülmelidir. Oradaki hedefler
bilimsellik olarak düşünülmelidir. Bu fakülteler öğretmenlik için
düşünülmemelidir, tıpkı diğer tüm fakülte dallarında olduğu gibi..
·
Üstün
yetenekliler için ayrıca destek okulları açmalıdır.
·
Endüstri
ve ticaret, tarım, denizcilik, zanaat.. dallarında çalışabilecek eleman için
uygulamalarıyla birlikte meslek okulları yeniden kurulmalıdır.
·
Çağın
gelişmesine ve yarına yönelik meslek öğrenimi araştırmaları, öğretmen
yetiştirme araştırmaları... üniversite araştırmalarında yer almalıdır.
·
Dünyanın
değişimine ayak uydurmak ne kadar önemli ise buna paralel olarak ülke
gerçeklerine ve gereksinimlerine göre bir "milli eğitim" modeli
geliştirilmelidir.
·
Öğrenciler
kendi okullarında bireysel özelliklerine göre, genel programın yanı sıra
araştırma, çalışma, deneyimleme, sorgulama, derleme, toparlama... yapabilmelidir.
Bunun için okulların programları düzenlenmelidir.
·
Merak,
sorgulama, araştırma, deneyimleme, düşünmek ve çözümleme yolları aramak gibi
esas bir öğrenme ruhu aşılanmalıdır.
·
Belli
ders dallarında sınıflar arasında ortak geçişli çalışma+öğrenme grupları,
dersleri olmalıdır.
·
Büyük
okullarda, liselerde okulların kendi yemekhanesi, kendi mutfağı olabilmelidir.
·
Kentlerin
kendi içindeki okullara yönelik spor merkezleri ve yüzme havuzları inşaa
edilmelidir. Buralarda spor dersleri ve geliştirilmiş spor programları
olmalıdır.
·
Kent
merkezlerinde yerel yönetimlerle ve aile iş birliği ile sosyal alanlarda öğrencilere
yönelik çalışmalar düzenlenmelidir.
·
Boş
zamanları değerlendirme ve kişisel gelişimi destekleme kursları
düzenlenmelidir.
·
Okulların
içerisinde öğrencilerin becerilerini geliştirici, iletişimi geliştirici, üretime
yönelik dersler, çalışma grupları olması gerekir. Sanat, el işi, ev ekonomisi,
spor, tarım... konularında programlı ve seçmeli dersler, atölyeler olmalıdır.
·
Lise
düzeyindeki okulların çevrelerindeki yüksek okullarla, endüstri ve ticaret,
tarım sektörleriyle programlanmış staj-inceleme-uygulama olanakları
sağlanmalıdır.
·
Ülke
genelinde her düzey okulun öğrenci ve sınıflarına yönelik tatil programları
sunulmalıdır. Yaz kursları, seminerler, işlikler... sağlanmalıdır.
·
Tabii
ki bu makalenin kapsamının dışında sistematik bir eğitim-öğretim geliştirme
tasarım modeli sunulabilir. Şematik bir yol ile açıklamak, sorgulamak ve
öneriler geliştirmek gerekirdi tabii ki ...
·
Daha
önce de bu konuda birçok yazılarım olmuştur. Sayfalarımda bunları
bulabilirsiniz
·
Ben
her iki ülkenin eğitim sistemini ve özellikle de Almanya'daki devlet okullarını
göz önünde tutarak yazdım.
·
50
yıla yakın öğretmenlik deneyimimle ve de 20 yılı aşkın veli dernekleri
çalışmalarımla bu görüşleri geliştirdim.
·
Bunlara
paralel olarak kişisel eğitim-öğretim araştırma ve derlemelerimin bana
kazandırdıklarıyla bu görüşlerimi sizlere sunmak istiyorum.
·
İnternetdeki
portalım yılların birikimiyle hazırlanmıştır ve herkese açıktır. Oradan
yararlanabilirsiniz. Orada hem Türkçe hem de Alman diliyle birçok sayfa
bulabilirsiniz.
·
Yine
internetde benim iki daldaki BLOG çalışmalarımda yazılarımı okuyabilirsiniz.
Bunların içinde dil ve anadili ile, öğretmenler ile ilgili, eğitim ile ilgili
birçok yazı bulacaksınız.
·
Sizlerden
ricam bu yazılara da bakarak daha geniş bir görüş bütünlüğüne doğru
gidebilmenizdir.
·
En
güzel dileklerimle...
·
Sevgi
ve saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 16.09.2018, K.