18 Mayıs 2025 Pazar

19 MAYIS

 19 MAYIS'IN ANLAMI VE ÖNEMİ NEDİR?
.  Türk Bağımsızlık Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda 19 mayısın anlamı ve önemi nedir?
19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki en önemli noktalarından biridir.
Türk Bağımsızlık Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunda 19 Mayıs 1919'un anlamı ve önemi, öyle kısa sözlerle ifade edilemeyecek kadar büyüktür.
Bu tarih, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda bir dönüm noktası, bir umut ışığı ve bir milletin yeniden doğuşunun simgesidir.
A) “TÜRK BAĞIMSIZLIK SAVAŞI'NIN BAŞLANGICI:
Kurtuluş Savaşı'nın Başlangıcı olan bu olay, işgal altındaki vatan topraklarının kurtarılması ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda atılan ilk ve en önemli adımdır.
19 Mayıs 1919, Mustafa Kemal Atatürk'ün Bandırma Vapuru ile Samsun'a ayak basmasıyla Türk milletinin işgal altındaki vatan topraklarını kurtarma ve bağımsızlığını kazanma mücadelesinin fiilen başladığı gündür.
Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri tarafından işgal edildiği, ordunun dağıtıldığı ve umutsuzluğun hakim olduğu bir dönemde, Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, “Türk milleti”nin kaderini değiştiren ilk kıvılcımı çakmıştır.
Bu olay, milli iradenin harekete geçmesi ve kayıtsız şartsız bağımsızlık hedefinin somutlaşması anlamına gelir.
B) “TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ”NİN KURULUŞUNDAKİ YERİ:
19 Mayıs'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki önemi şu şekilde özetlenebilir:
-Cumhuriyetin Temellerinin Atılması:
19 Mayıs 1919, sadece askeri bir mücadelenin başlangıcı değil, aynı zamanda ulusal egemenliğe dayalı yeni bir devletin, ulusal egemenliğe dayalı, bağımsız ve çağdaş bir Türk devletinin kurulması fikrinin de ilk adımıdır.
Atatürk, bu tarihten itibaren milletin kendi kaderini tayin etmesi gerektiği düşüncesini yaymaya başlamıştır.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla birlikte Anadolu'da başlayan milli hareket, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile ulusal birliği sağlamış, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla da yeni devletin temelleri atılmıştır.
-Milli Mücadele'nin Sembolü: Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük iradesinin somut bir ifadesidir.
Türk milletinin işgale karşı direnişinin ve yeniden doğuşunun sembolü haline gelmiştir.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, işgale karşı direnişin örgütlenmesi ve Kurtuluş Savaşı'nın yürütülmesi için gerekli olan motivasyonu ve liderliği sağlamıştır.
-Ulusal Egemenlik İlkesinin İlk Adımı: Bu tarih, milletin kendi kaderini tayin etme hakkının savunulmaya başlandığı ve ulus egemenliğine dayalı bir devlet kurma idealinin ilk kez somut olarak ortaya konduğu gündür.
-Umut ve İnan Kaynağı: 19 Mayıs, umutsuzluğun hakim olduğu bir dönemde Türk milletine yeniden inanma ve mücadele etme azmi vermiştir. Atatürk'ün kararlılığı ve liderliği, milletin bağımsızlık inancını güçlendirmiştir.
-Cumhuriyetin Doğuşunun Habercisi: Samsun'a çıkış, ilerleyen süreçte kazanılacak zaferlerin ve kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin habercisi ve müjdecisi olmuştur.
C) NASIL BİR ANLAM İFADE EDER?
19 Mayıs, Türk milleti için çok derin ve anlamlı duyguları ifade eder:
-Bağımsızlık ve Özgürlük Tutkusu: Bu tarih, Türk milletinin bağımsızlığına olan sarsılmaz bağlılığını ve özgürlük uğruna her türlü fedakarlığı göze alma kararlılığını simgeler.
-Milli Birlik ve Beraberlik: 19 Mayıs, farklılıkları bir kenara bırakarak ortak bir amaç etrafında birleşen Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu temsil eder.
-Gençliğe Güven ve Gelecek Umudu: Atatürk'ün bu anlamlı günü gençliğe armağan etmesi, gençlere duyduğu büyük güveni ve Cumhuriyetin geleceğinin onların omuzlarında olduğunu gösterir.
-Atatürk'e Minnet ve Saygı: 19 Mayıs, Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk'e olan derin minnet ve saygısını ifade etme vesilesidir. Onun liderliği ve vizyonu sayesinde bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
-Atatürk'ün Doğum Günü Olarak Kabulü: Atatürk, doğum tarihinin kesin olarak bilinmemesine rağmen, 19 Mayıs'ı "benim doğum günüm" olarak ifade etmiştir. Bu da bu tarihe verdiği önemi ve Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı ile kendi varoluşu arasında kurduğu bağı göstermektedir. Nutuk'a bu olayla başlaması da bu önemin bir göstergesidir.
Ç) BAYRAM OLARAK ÖNEMİ:
-Gençliğe Armağan Edilmesi: Atatürk, 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etmiştir. Bu, gençlerin Cumhuriyetin değerlerini koruma, geliştirme ve geleceğe taşıma sorumluluğunu vurgulamaktadır. Atatürk, gençleri ülkenin ve Cumhuriyetin ilerletici gücü olarak görmüştür.
-Gençlik ve Sporun Önemi: Bayramın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması, gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimine verilen önemi simgeler. Sporun birleştirici ve geliştirici gücü ile gençlerin dinamizmi, ülkenin geleceği için hayati önem taşımaktadır.
-Ulusal Birlik ve Beraberliğin Güçlenmesi: 19 Mayıs kutlamaları, Türk milletinin ortak değerleri etrafında birleşmesine ve milli bilincin güçlenmesine katkıda bulunur. Bu bayram, geçmişteki mücadeleyi hatırlatarak geleceğe yönelik birlik ve beraberlik mesajı verir.
.     19 Mayıs 1919, Türk Bağımsızlık Savaşı'nın kıvılcımı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda atılan en önemli adımdır.
Bu tarih, Türk milletinin bağımsızlık, birlik, beraberlik ve geleceğe olan inancının sembolü olarak her yıl büyük bir coşku ve anlamla kutlanmaktadır.
.     19 Mayıs, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin başlangıcı, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gün ve Atatürk'ün gençliğe olan inancının bir ifadesi olarak büyük anlam ve öneme sahiptir.
.  Bu bayram, her yıl coşkuyla kutlanmalı, bu tarihsel dönüm noktası ve gençliğin önemi iyi kavranmalıdır.
-  Halkın devlet ve kamu ile birlikte ve gençliğin, sporun öne çıktığı, gösterilerin yapıldığı toplu bayram olan 19 mayıs yine birlikte bir geniş alanda kutlanmalıdır.
-  Halkın, devletin ve kamu kurumlarının omuz omuza geldiği, gençliğin enerjisinin ve sporun birleştirici gücünün ön plana çıktığı coşkulu bir toplu bayram olarak geniş katılımla kutlanmalıdır.
.   KUTLAMALAR, 19 MAYIS'IN DERİN ANLAMINI VE ÖNEMİNİ DAHA DA PEKİŞTİRİR:
1-Milli Birlik ve Beraberliğin Güçlenmesi: Farklı kesimlerden insanların bir araya gelerek aynı coşkuyu paylaşması, ulusal birlik ve beraberlik duygularını perçinler.
2-Gençlerin Rolünün Vurgulanması: Gençlerin bu kutlamaların merkezinde yer alması, onlara Cumhuriyetin değerlerini sahiplenme ve geleceğe taşıma sorumluluğunu hatırlatır. Aynı zamanda enerjileri ve dinamizmleriyle kutlamalara canlılık katarlar.
3-Sporun Birleştirici Etkisinin Önemi: Spor etkinliklerinin bayram kutlamalarına dahil edilmesi, sporun sağlıklı yaşamı teşvik etmesinin yanı sıra, insanları bir araya getiren ve rekabetin ötesinde dostluk ve dayanışma duygularını geliştiren yönünü vurgular.
4-Tarihi Bilincin Canlı Tutulması: Gösteriler, törenler ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla 19 Mayıs'ın tarihi anlamı ve Kurtuluş Savaşı'nın önemi genç nesillere aktarılır ve milli hafıza canlı tutulur.
5-Toplumsal Coşkunun Paylaşılması: Geniş katılımlı kutlamalar, insanlara gündelik hayatın stresinden uzaklaşma, birlikte eğlenme ve bayram coşkusunu doyasıya yaşama fırsatı sunar.
.    Umarım, her yıl 19 Mayıs, halkın, devletin ve gençliğin coşkuyla bir araya geldiği, sporun ve gösterilerin ön planda olduğu görkemli kutlamalarla yaşatılır.
.    Bu tür etkinlikler, ulusal kimliğimizin, bilincimizin güçlenmesine ve geleceğe “umutla” bakmamıza katkı sağlayacaktır.
.    Bugün bu bayram yerine gençliğin ülke sorunlarına karşı yaptığı “gösteriler ve mitingler” olmakta ise durum çok ciddidir.
.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 2025.05.18, Mff.

.       (Araştırma ve değerlendirme yazım)

LOZAN BARIŞ

    LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI,

   İÇERİĞİ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ NEDİR?

.   Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti ile I. Dünya Savaşı'nın galip devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı) arasında imzalanan bir “antlaşma”dır.

.   Bu antlaşma, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından imzalanmış olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgesi niteliğindedir.

A) LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN İÇERİĞİ:

. Antlaşma, Türkiye'nin yeni sınırlarını çizmiş, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan bazı sorunlara çözüm getirmiş ve yeni Türk devletinin “uluslararası alandaki” konumunu belirlemiştir. Başlıca maddeleri şunlardır:

1-Sınırlar:

Batı Sınırı (Yunanistan): Meriç Nehri sınır olarak kabul edilmiş, Karaağaç ve çevresi savaş tazminatı olarak Türkiye'ye bırakılmıştır.

Doğu Sınırı (Sovyetler Birliği ile): Kars ve Moskova Antlaşmaları ile belirlenen sınırlar aynen kabul edilmiştir.

Güney Sınırı (Suriye): 1921 Ankara Antlaşması ile belirlenen sınırlar geçerli sayılmıştır (Hatay hariç, daha sonra Türkiye'ye katılmıştır).

Irak Sınırı: Musul sorunu çözülememiş, İngiltere ile Türkiye arasında yapılacak ikili görüşmelere bırakılmıştır (sonuç olarak Musul İngiliz mandasındaki Irak'a bırakılmıştır).

2-Adalar:

Gökçeada ve Bozcaada Türkiye'ye bırakılmıştır.

Doğu Ege adaları (Midilli, Sakız, Sisam vb.) Yunanistan'a bırakılmıştır.

On İki Ada İtalya'ya bırakılmıştır (daha sonra Yunanistan'a devredilmiştir).

Kıbrıs üzerindeki İngiliz egemenliği tanınmıştır.

3-Kapitülasyonlar: Osmanlı Devleti zamanında yabancı devletlere tanınan her türlü ekonomik, siyasi ve hukuki ayrıcalıklar kesin olarak kaldırılmıştır. Bu, Türkiye'nin tam bağımsızlığı için hayati bir adımdır.

4-Azınlıklar: Türkiye'deki gayrimüslimler "azınlık" olarak kabul edilmiş ve Türk vatandaşı sayılmışlardır. Aynı şekilde Batı Trakya'daki Türkler de Yunanistan tarafından azınlık olarak tanınmıştır. Nüfus mübadelesi ile Türkiye'deki Rumlar Yunanistan'a, Yunanistan'daki Türkler Türkiye'ye gönderilmiştir (yerleşik olanlar hariç).

5-Boğazlar: Boğazların yönetimi için başkanı Türk olan uluslararası bir komisyon kurulmuş, sivil gemilerin geçişi serbest bırakılmış, savaş gemilerinin geçişi ise belirli sınırlamalara tabi tutulmuştur (bu durum daha sonra 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye lehine değişmiştir).

6-Osmanlı Borçları: Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan borçlar, yeni kurulan devletler arasında paylaştırılmıştır. Türkiye'nin payına düşen borçlar taksitlendirilmiştir.

7-Savaş Tazminatı: Yunanistan, savaşın zararlarından dolayı Türkiye'ye savaş tazminatı olarak Karaağaç ve çevresini vermiştir.

8-Yabancı Okullar: Türkiye'deki yabancı okullar Türk Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır.

Patrikhane: Fener Rum Patrikhanesi'nin siyasi yetkileri kaldırılmış, sadece dini bir kurum olarak kalması kabul edilmiştir.

B) “LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ:

Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti için dönüm noktası niteliğinde bir antlaşmadır ve birçok açıdan büyük öneme sahiptir:

1- Tam Bağımsızlığın Tescili: Kapitülasyonların kaldırılmasıyla Türkiye, ekonomik, siyasi ve hukuki olarak tam bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli hedeflerinden biridir.

2- Yeni Türkiye'nin Uluslararası Alanda Tanınması: Antlaşma ile yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, İtilaf Devletleri tarafından resmen tanınmıştır. Bu, Türkiye'nin uluslararası arenada egemen bir devlet olarak yerini almasını sağlamıştır.

3- Misak-ı Milli'nin Büyük Ölçüde Gerçekleşmesi: Lozan, Misak-ı Milli hedeflerinin büyük bir kısmına ulaşılmasını sağlamıştır. Türk vatanının sınırları büyük ölçüde çizilmiş ve Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkı uluslararası alanda kabul görmüştür.

4- Sevr Antlaşması'nın Geçersiz Kılınması: Lozan, Osmanlı İmparatorluğu'na dayatılan ve Türkiye'yi parçalamayı amaçlayan Sevr Antlaşması'nı tamamen geçersiz kılmıştır.

5- Uluslararası İlişkilerde Yeni Bir Dönem: Lozan, Türkiye'nin Batılı devletlerle olan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Türkiye, barışçıl ve yapıcı bir dış politika izleme imkanına kavuşmuştur.

6- Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapusu: Atatürk'ün de belirttiği gibi, Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu niteliğindedir. Yeni devletin sınırlarını, haklarını ve uluslararası statüsünü belirleyen temel belgedir.

C) ATATÜRK LOZAN İLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORDU?

Atatürk, Lozan Barış Antlaşması'nı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmalarda ve Nutuk'ta değerlendirmiştir.

Atatürk Lozan'ı Türk milletinin büyük bir zaferi olarak görmüş ve antlaşmanın Türkiye'nin tam bağımsızlığını ve eşit haklara sahip bir devlet olarak uluslararası alanda tanınmasını sağladığını vurgulamıştır.

Atatürk'ün Lozan ile ilgili temel düşünceleri şu şekilde özetlenebilir:

-Büyük Bir Siyasi Zafer: Atatürk, Lozan Antlaşması'nı, Kurtuluş Savaşı'nda kazanılan askeri zaferin ardından elde edilen en büyük siyasi zafer olarak nitelendirmiştir. Ona göre bu antlaşma, Türk milletine karşı yüzyıllardır süregelen haksızlıkların ve Sevr Antlaşması ile dayatılmak istenen yok oluşun engellendiği bir dönüm noktasıdır. Nutuk'ta bu durumu, "Türk milletine karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılan büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir." şeklinde ifade etmiştir.

1-Tam Bağımsızlığın Tescili: Lozan, Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve hukuki bağımsızlığını kısıtlayan kapitülasyonların kaldırılması açısından hayati bir öneme sahiptir. Atatürk, bu kazanımı Türkiye'nin gerçek bağımsızlığına kavuşması olarak değerlendirmiştir.

2-Yeni Türkiye'nin Uluslararası Alanda Tanınması: Antlaşma ile yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti, İtilaf Devletleri tarafından resmi olarak tanınmıştır. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası arenada eşit haklara sahip egemen bir devlet olarak yerini almasını sağlamıştır.

3-Misak-ı Milli'nin Büyük Ölçüde Gerçekleşmesi: Atatürk, Lozan'da Misak-ı Milli hedeflerinin büyük bir kısmına ulaşıldığını belirtmiştir. Özellikle Türk vatanının sınırlarının çizilmesi ve azınlık haklarının düzenlenmesi bu kapsamda değerlendirilmiştir.

4-Uluslararası İlişkilerde Yeni Bir Dönem: Lozan Antlaşması, Türkiye'nin Batılı devletlerle olan ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Atatürk, bu antlaşma ile Türkiye'nin barışçıl ve yapıcı bir dış politika izleme imkanına kavuştuğuna inanmıştır.

.     Atatürk, Lozan'da çözüme kavuşturulamayan bazı konuların (örneğin Musul meselesi) ileride Türkiye'yi meşgul edebileceğinin de farkındaydı.

.     Buna rağmen genel olarak Lozan Barış Antlaşması'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve gelişimi için hayati bir adım olarak görmüş ve Türk milletinin azim ve kararlılığının bir sonucu olarak değerlendirmiştir.

Ç) 2025 YILINDA LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN ÖNEMİ:

Lozan Barış Antlaşması 2025 yılında tıpkı imzalandığı ve yürürlüğe girdiği yıllardaki gibi geçerli ve yürürlüktedir.

Lozan Antlaşması, süresi olan bir antlaşma değildir; kalıcı bir uluslararası anlaşmadır.

Dolayısıyla, 2025 yılında da Türkiye Cumhuriyeti'nin ve diğer ilgili devletlerin (Yunanistan başta olmak üzere) uluslararası hukuk çerçevesindeki hak ve yükümlülüklerini belirlemeye devam etmektedir.

Lozan Barış Antlaşması'nın 2025 yılındaki önemi, tarihsel bir belge olmasının ötesine geçerek güncel ve stratejik boyutlar taşımaktadır:

1-Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapusu ve Kurucu Belgesi: Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınmasını sağlayan ve bugünkü sınırlarının büyük ölçüde çizildiği antlaşmadır. Bu özelliğiyle, varlığının ve egemenliğinin temel dayanağıdır.

2-Bölgesel İstikrarın Temeli: Antlaşma, Türkiye ile komşuları arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Yunanistan ile olan sınırların ve azınlık haklarının belirlenmesi açısından bölgesel istikrarın korunmasında kilit bir unsurdur.

3-Uluslararası Hukukun Bir Parçası: Lozan, uluslararası hukukun köklü ve önemli bir parçasıdır. Devletlerin sınırları, egemenlik hakları ve uluslararası ilişkileri düzenleyen temel metinlerden biridir.

4-Geçmişle Gelecek Arasında Köprü: Antlaşma, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan devraldığı sorunlara çözüm getirmiş ve yeni bir dönemin başlangıcını simgelemiştir. Gelecekteki bölgesel ve uluslararası politikaların şekillenmesinde tarihi bir referans noktası olmaya devam etmektedir.

5-Tartışmaların Odağında Olmaya Devam Etmesi: Zaman zaman antlaşmanın bazı maddeleri veya sonuçları üzerine tartışmalar yaşansa da, bu durum antlaşmanın önemini azaltmamakta, aksine güncelliğini koruduğunu göstermektedir. Özellikle Ege adaları, azınlık hakları ve Boğazlar gibi konular, farklı perspektiflerden değerlendirilmeye devam etmektedir.

.   2025 yılında Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı, egemenliği, bölgesel ilişkileri ve uluslararası hukuk içindeki konumu açısından hayati önemini korumaktadır.

.   Geçmişin mirası olmasının yanı sıra, günümüz ve gelecekteki politikaların anlaşılması ve şekillendirilmesinde de merkezi bir role sahiptir.

.   Özetle, Lozan Barış Antlaşması, Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı zaferi siyasi alanda taçlandıran, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve egemenliğini tüm dünyaya ilan eden ve modern Türkiye'nin temellerini atan hayati bir antlaşmadır.

.  Yüksek teknolojik çağın getirdiği olanakları da çok iyi kullanan emperyalist güçler ve onların propagandaları, işbirlikçileri, ajanları hiç durmadan Türkiye Cumhuriyeti Devleti!ni ele geçirmeye çalışmaktadır.

.  Her bir bireyin, yurttaşın, seçmenin tam da şu çok sıkıntılı dönemde cumhuriyetimize, devrimlerimize,

Atatürk’e ve onun düşüncelerine, fikirlerine sahip çıkması kesinlikle gereklidir.

.  Hem kendimize, hem de ülkemize, devlete sahip çıkmak, savunmak zorundayız. Bu nedenledir ki incelemek, araştırmak doğruları öğrenmek ve eleştirel düşünmek zorundayız.

.  “Gün” yan gelip yatmak ve boş verip, eğlenmek, umursamaz olmak zamanı değildir.

    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 2025.05.18, Mff.

.       (Araştırma ve değerlendirme yazım)