13 Ağustos 2021 Cuma

TÜRKİYE Bugün de AYAKTA

 .   TÜRKİYE'm Bugün de AYAKTA Durabiliyor

.     Memleketimden bugünün manzaraları....

.     Sınıflarıyla, bölünmüşlükleriyle, hayalleriyle, acılarıyla, burnu havalarda olanlarıyla, ezilenleriyle, sahipsizleriyle, avutulmuşlarıyla, umutsuzlarıyla, boş laf edenleriyle, yitirilmiş gençlikleriyle....

.     TÜRKİYE, Asya'dan Avrupa'ya bir kısrak başı gibi uzanan,batının doğudaki durağı, yakın doğunun ve orta doğunun en uygar ve yükselen ülkesi....

.     Bu memleket, bu vatan, "bu vatan bizim" diyenlerin vatanı, ülkesi...

.    TÜRKİYE büyük bir yozlaşma altında.

.     Halk çok farklı ekonomik, sosyal ve kültürel bölünmüşlükler altında iken genel olarak kabul görmüş olan "DEĞERLER, karşılıklı saygı ve de utanma, çekinme duygusu büyük sarsıntılar geçiriyor.

.   Güç, para ve mevkii sahipleri kendilerinin her şeyi yapabileceklerini, her şeyi satın alabileceklerini, her türlü yaşam biçimini uygulayabileceklerini düşünüyorlar.

.   Sınıflar arası uçurum gittikçe derinleşiyor.

.    İZMİR gibi önemli kentin iyi mahallerinin çarşı içleri kaldırımlar, deniz kıyıları... öylesine bir yeni zenginlikler sergiliyor ki aklı başında, sağ duyulu bireylerin bu durumdan tiksinmemesi ve endişe duymaması imkansız...

.    Güzel yiyeceklere ve güzel fiyatlara sahip, içkili lokantalar sokaklara değin taştığı gibi ağzına değin dolu.... .

.    Önlerinden geçecek bir yol bile bulmak zor.

.    Oralara kimler gider, kimler kendilerine göre mutlu ve huzurlu olarak oturup eğlenebilirler, o hesapları ödeyebilirler, bilemiyorum...

.     İnanmayanlar gelip görebilirler....

.     Diğer kentler, o büyük kentlerin zengin cadde ve sokak içlerini siz çok daha iyi bilirsiniz.

-       Nasıl oluyor? diye sorgulamağa başlayanlar var mıdır?

.     O "mekanlar" kimlerindir, sahip olmak için ne paralar ödeniyor?

.     Çok değerli belediyelerimiz hangi yasa ve yönetmeliklere dayanarak bunlara izin veriyor?

.     Çok önemli belediyelerden bazıları da nasıl oluyor da "kendi" işletmelerinde bunları yapıyorlar?

.     Türkiye'nin resmen kayıtlı 109 siyasi partisinin çok değerli ve de saygın yöneticileri, üyeleri bu gerçekler için neler düşünüyorlar, bu yapılaşma oların dikkatlerini çekiyor mu?

.     Her şeyde bol bol konuşabilen memleketimizin çok değerli yurttaşları, mektep görmüşleri bu konularda hangi düşünceleri geliştirebiliyorlar?

.    Güzel güzel sözler eden demokratlar, ilericiler, partililer, miiliyetçiler, mutaasıplar, ülkücüler, devrimciler, dinciler ve her türlü -ciler, -ciler, yani memleketin tüm ahalisi nasıllar?

.    Ülkenin genel gidişinden "hiç de bir partiyi falan tutmadan" neler algılıyorlar?

.    Adab-ı muaşeret, görgü kuralları, edep, terbiye, ahlak, saygı, ölçü, vicdan, nizam, düzen... gibi "toplumu temelde sağlam" tutmaya yarayan "değerler ne durumda, diye gözlemler yapıp, düşünce ve fikir üretebilen insanlarımız nerede?

.     Evet, haklısınız, herkesin işi, gücü var, bunlarla uğraşmanın da bir anlamı yok...

.     Yitirilen, akıp giden, yok olanlara çok üzülenlerin olduğunu, yüreklerinin parçalandığını da biliyorum.

.     Ülkenin içerisindeki yangınlar, seller, toprak kaymaları ve de depremler ve her türlü toplumsal yıkımlar, kırılmalar tüm insanlarımızı, tüm insanlığı endişelendirmekte ve üzmektedir.

.    Görülenleri, yaşanılanları, algılananları "insanın" dile getirmesi, analitik düşünmesi de gerekiyor.

.    Bir çözüme ulaşamasak bile en azından sorunu görüp, üzerinde eleştirel düşünceler geliştirebilmeliyiz.

 

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

.    GC-M-21.08.13, MŞ.