·
MEB bu
yıl çok başarılı bir giriş, tanıtma ve özendirme programı uyguluyor.
·
Son
derece başarılı bir söylemle, görsel ve didaktik yöntemlerle MEB önce kendi
topluluğuna ve velilere ve de bunların yanı sıra da liberal ve muhalif kesime
de etki yapabiliyor.
·
Eğitim, öğretim ve okullar, öğretmenler ile ilgili olarak oluşmuş
bulunan olumsuz düşünceler, yargılar ortadan kaldırılmak isteniliyor.
·
Öğretmenler
özellikle tatlı ve özendirici yöntemlerle yumuşatılarak, sevgi ve de özveri,
meslek aşkı gibi kavramlar tabanından yola çıkılarak yumuşatılmağa, kazanılmağa
ve istenilenlere uymağa doğru yönlendiriliyor.
·
Öğretmenler
ve veliler bu tatlı ve övücü programlamalardan çok memnunlar.
·
İçine
biraz idealizm, biraz, bilimsel sözcükler, biraz da batı kaynaklı araştırmalar
eklenilerek, güler yüzle, vizyonel yöntemlerle okullarda ve bölgesel
seminerlerde bu tanıtımlar yer alıyor ve de gelecek olan "olumlu"
isteklere göre çok daha artırılarak genişletilecek ve uygulanılacaktır.
·
Eğitim ve öğretimin ANA SORUNLARI da sanki yollarla ve yöntemlerle
çözümlenecek gibi bir beklenti ve umut gittikce de artacaktır.
·
Düne
değin çok eleştirisel ve muhalif bir durum gösteren sendikal ve sol kesim,
sosyal demokrat eğilimli çevreler de bu yeni yaklaşımlara pek uzak durmadan
sevgi ve beğeni gösterme eğilimine girmektedirler.
·
Bu
genel hava ne kadar devam eder?
·
Mesleki örgütlerden, velilerden ve öğretmen toplumundan gelen
yankılar ve beğenilere göre çok daha yeni eklemelerle ve yayılmalarla bu
"yeni" havanın sürdürüleceğini düşünüyorum.
·
Ülkenin
var olduğunu kabul ettiğimiz bilim insanları ve ulusal meslek odaları ve
kuruluşları ise bu duruma hiç bir etki ve tepki göstermiyorlar. Herkes gayet
memnun gibi gözüküyor.
·
Arada
TV lerde tartışma programlarında görülen uzman kişiler ise çok yönlü
sunumlarda, dünya genelini, bilim dünyasını ele alan konuşmalarda bulunuyorlar.
·
Çok
bilgili ve yeterli olan bu uzmanlar da yine kısa ve kıyıdan geçen öneri ve
eleştirilerde bulunabiliyorlar.
·
Aslında çağın gerektirdiği evrensel uygarlık ne gerektiriyorsa,
hangi durumda zaten olmamız gerektiği pek de gündeme gelmiyor.
·
Kısa
ve parçacıklar biçiminde öne sunulan örnekler ise daha çok bir sohbet havası
içinde eriyip gidiyor.
·
OECD
gibi kuruluşların araştırmaları PİSA sonuç verileri gibi uluslararası ölçüm ve
kıstaslar ise pek de ciddiye alınmadan geçiştiriliyor.
·
Daha önceki "PİSA araştırmaları ve sonuçları" hazırlamış
olduğum yazım bulunmaktadır. İsteyenler bakıp,
araştırabilir.
·
Çözüm
yolları ve alınması gereken önlemler, temel değişiklikler gündeme gelmiyor, icraata
(uygulamalara) dönüşmüyor.
·
Eğitimin
bugün evrensel anlamda ilk istemleri ise görmemezlikten geliniyor.
·
Bunun yerine daha çok orta ve üst sınıfın toplumdaki istem ve
tüketim alışkanlıklarına, zihniyetten doğan istemlerine yönelik uygulamalar,
"yenilikler" daha çok göz önüne sunuluyor.
·
Bu
yazımda genel bir eğitim eleştirisi yapmak istemiyorum.
·
Daha çok yeni bir "öğretim yılı" açılışında yaratılan bu
yeni havaya ve görünüşe dikkati çekmek istedim.
·
Yeni
MEB bakanı "çok daha yeni" ve "alışılmamış bir profil"
göstererek çok olumlu bir tavır sergiliyor.
·
Sanki
insanların "ağzından" beklenilen lafları alıp, onların istemleri ve
dilekleri yönünde konuşuyor, eleştiri ve önerilerde bulunuyor.
·
İnsanların beklentileri ve "umutları" düşünülerek
konuşmalar yapılıyor.
·
Zaten
benim de asıl söz konusu yaptığım bu "yeni hava" da böylelikle
başlatılmış oluyor.
·
Kişisel
olarak ben partiler üstü ve özgürce düşünüp, eleştiriler yapma durumunda
olduğum için tarafsızca değil daha çok çağdaş ve uygar bir çizgiden, daha da
bilimsel bir bakışla bakmağa çalışıyorum.
·
Dileğim ülkemin insanlarına bir katkıda bulunmak ve ülkenin
geleceğine kendimce bir kum tanesi kadar da olsa katkıda bulunmaktır.
·
Hepinize
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Öğretmen Gönen
ÇIBIKCI. 18.09.2018, K.