15 Nisan 2025 Salı

PROJE OKULLARI

      "ÖZEL PROJE" OKULLARI

Özel Proje Okulları nedir, hedefleri ve amaçları nedir? Kimin fikridir?

Özel Proje Okulları, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı olarak faaliyet gösteren ve belirli eğitim reformları veya özel programları uygulayan okullardır.

Bu okullar, ulusal veya uluslararası projeler yürütebilir, belirli alanlarda uzmanlaşabilir (fen, sosyal bilimler, spor, bilişim vb.) veya köklü ve başarılı geçmişe sahip liseler arasından seçilebilir.

Özel Proje Okullarının Hedefleri ve Amaçları:

Öğrencilerin akademik başarılarını artırmak:

Özel programlar ve projelerle öğrencilerin daha iyi bir eğitim almasını ve yükseköğretime hazırlanmasını sağlamak.

Yenilikçi eğitim öğretim ortamları sunmak:

Farklı öğrenme yöntemleri, teknolojik imkanlar ve proje tabanlı çalışmalarla öğrencilerin gelişimini desteklemek.

Öğretmenlerin mesleki gelişimini desteklemek:

Yönetici ve öğretmenlere yönelik eğitimler ve işbirlikleri ile onların bilgi ve becerilerini artırmak.

Öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif gelişimlerini desteklemek:

Çeşitli etkinlikler ve projelerle öğrencilerin ilgi alanlarını keşfetmelerine ve kendilerini geliştirmelerine olanak tanımak.

Eğitimde işbirliğini geliştirmek:

Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlarla ortak çalışmalar yaparak eğitimin kalitesini artırmak.

Öğrencilere rehberlik hizmetleri sunmak:

Eğitsel, mesleki ve kişisel rehberlik ile öğrencilerin motivasyonunu artırmak ve doğru seçimler yapmalarına yardımcı olmak.

Çağın gerektirdiği donanımları kazandırmak:

Özellikle Endüstri 4.0 gibi alanlarda öğrencileri geleceğe hazırlamak.

Okullar arası dayanışmayı artırmak:

Özel ve resmi okullar arasında işbirliği projeleri geliştirmek.

Özel Proje Okulları Kimin Fikridir?

Özel Proje Okulları fikri Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) aittir.

Bu uygulama, 2014 yılında yürürlüğe girmiştir.

Fikrin temelinde, belirli okullara "özel statü" tanıyarak eğitimde farklılaşma ve yenilikçilik sağlamak, başarılı okulların deneyimlerinden yararlanmak ve belirlenen hedeflere yönelik özel çalışmalar yürütmek yatmaktadır.

Bazı kaynaklar, bu fikrin "Enderun Mektebi" gibi tarihi eğitim kurumlarının günümüzdeki yansımalarından biri olduğunu belirtmektedir.

Sayıları:

-  2023-2024 eğitim öğretim yılı itibarıyla: Farklı kaynaklarda yaklaşık 300-400 civarında Özel Proje Okulu olduğu belirtilmektedir. Ancak bu sayı zamanla değişebilir.

-  Son Değişiklikler: 2025 yılı başında yapılan bir değerlendirme sonucunda 66 Anadolu, fen ve sosyal bilimler lisesinin proje okulu statüsü kaldırılmıştır.

Bu durum sayının azaldığını göstermektedir.

Özel Proje Okullarının güncel ve kesin sayısına dair tek bir merkezi ve sürekli güncellenen bir kaynak bulunmamaktadır.

Bu okulların sayısı zaman içinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yaptığı değerlendirmeler ve yeni projelerle değişebilmektedir.

Ancak size bu konuda bazı bilgiler ve kaynaklar sunabilirim:

Nerelerde Bulunurlar:

Özel Proje Okulları Türkiye'nin birçok ilinde bulunmaktadır.

Büyük şehirlerde sayıları daha fazla olmakla birlikte, farklı illerde de bu statüye sahip okullar mevcuttur.

- İstanbul, Ankara ve İzmir: En fazla Özel Proje Okulunun bulunduğu iller arasındadır.

- Diğer Büyük Kentler: Bursa, Antalya, Adana, Konya gibi büyük şehirlerde de önemli sayıda Özel Proje Okulu bulunmaktadır.

- Diğer İller: Bunların yanı sıra, farklı projeler veya uzmanlık alanları doğrultusunda diğer illerde de Özel Proje Okulları yer alabilmektedir.

Nereden Bilgi Alabiliriz, Nasıl Öğrenebiliriz?

- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Web Sitesi: MEB'in resmi web sitesinde zaman zaman bu konuda bilgilendirme veya listeler yayınlanabilmektedir. Web sitesini düzenli olarak kontrol etmek faydalı olabilir.

- İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri: Bulunduğunuz veya ilgilendiğiniz il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla Özel Proje Okulları hakkında bilgi alabilirsiniz.

- Okulların Kendi Web Siteleri: Özel Proje Okulu statüsündeki okullar genellikle web sitelerinde bu bilgiyi belirtirler. İlgilendiğiniz okulların web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

- Eğitim Portalları ve Haber Siteleri: Eğitimle ilgili haber portalları ve web sitelerinde zaman zaman Özel Proje Okulları ile ilgili listeler veya bilgiler yayınlanabilmektedir. Örneğin, PervinKaplan.com gibi sitelerde bu konuda yazılar bulabilirsiniz.

Önemli Not:

Özel Proje Okullarının listesi ve statüleri MEB tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda güncellenebildiği için, en "güncel bilgiye" MEB ve ilgili milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla ulaşmanız en doğru yöntem olacaktır.

.   "PROJE OKULU" NE DEMEK?

Proje Okullarında Öğretmen Olma Şartları Nelerdir?

Pek çok konu hakkında yapılan çalışmalarda öncelik proje okullarına ait olur. 2

014 yılında ortaya çıkan bu uygulama sayesinde pek çok okul proje okulu olarak kabul edildi.  

.   Proje okulları, diğer okullara göre daha çok projede yer alır. Bu bağlamda sahip oldukları laboratuvar, bilgisayarlar ve altyapılar da daha iyi olur.

 MEB tarafından belirlenen bazı okullar proje okulları olarak adlandırılır.

Bu okullar, bölgesel veya uluslararası projelerde yer almaları için seçilmiştir.

Genellikle başarı sıralaması yüksek olan okullar arasından tercih edilirler.

Öğretmenlerin ve yöneticilerin tamamı Milli Eğitim Bakanlığının uygun gördüğü şekilde yerleştirilir.

 Okulların proje okulları arasında kalıp kalmayacağı dört yılda bir değerlendirilir.

Komisyon tarafından uygun görülen okullar milli eğitim bakanının onaylamasıyla birlikte proje okulu kalmaya devam eder.

Ancak kurulun uygun görmediği okullar aynı işlevlerine devam edemez.

 Proje Okullarında Öğretmen Olma Şartları Nelerdir?

 Proje okullarında görev alan öğretmenler oldukça önemlidir.

MEB tarafından atanan öğretmenlerde bazı şartlar aranır.

Projelerin ve öğrencilerin başarısını yüksek tutması için üniversitede öğrenim görevlisi olan kişiler de ders verebilmektedir.

Ayrıca yabancı uyruklu öğretmenler de belirlenen ücretler karşılığında bu okullarda görev alabilmektedir.

 Proje okulları il genelinde başarı gösteren okullar arasından seçilir.

Yapılan uygulamaların daha güzel sonuçlar vermesi için öğretmenlerin görevi büyüktür.

Bu bağlamda, proje okullarında öğretmen olabilmek için her branş öğretmeninin kendi alanında ilk beşte yer alması gerekir.

 Öğretmenlerin atanması dört yılla sınırlıdır.

Ayrıca, atanan öğretmenlerin çalışabileceği en fazla süre 8 yıl olarak belirlenmiştir.

Akademisyenler de öğretmen olarak atabilmekte, yöneticilik için müdürlük makamında bulunabilmektedir. Ancak en az doktora seviyesinde olması şartı aranmaktadır.

.    08 Şubat, 2025    Eğitim-İş,Sendikası:

. AMACINDAN UZAKLAŞAN PROJE OKULU UYGULAMASINA VE KEYFİ ATAMALARA SON VERİN  

.   Proje okullarının gerçek amacından uzaklaştığını, keyfiliğin, kayırmanın adresi haline geldiğini hepimiz biliyoruz!

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir.

Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüşmüştür.

Öğretmenler, “Özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları”nda, bu kurumlarla ilgili yönetmeliğin 7. maddesinin birinci fıkrası gereği dört yıl için görevlendirilmektedir.

Yönetmeliğin 4. maddesinin (b) fıkrası gereği ise bu okullara en az “adaylık süresi dahil dört yıllık öğretmenlik yapmış olanlar” başvurabilmektedir. 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in göreve gelir gelmez bu okullarda dört yılını tamamlayan öğretmenler için görev süresini uzatması beraberinde önemli sorunları getirmiştir.

Ayrıca geçici görevlendirme ile bu okullarda çalışan öğretmenler 2024 yılı içinde asaleten atanmıştır.

Yönetmelik bu kurumlarda 4 yılını tamamlayan öğretmenler için Bakanlığa görev sürelerini bir dört yıl daha uzatma yetkisi vermektedir.

Uygulamada bu durum bu okullarda 4 yılını tamamlayanların durumları ile bunların yerine başvuru yapacak öğretmenler açısından bir belirsizlik ortaya çıkarmaktadır.

Eğitim öğretim yılının ortasındayız, bu yıl dört yılını dolduranların görevlendirmeleri sonlanacak mı yoksa uzatılacak mıdır?

.    Uzatılmayacaksa nasıl yöntem izlenecektir?

Boş kadrolara ve 4 yılını dolduranların yerine atamalar hizmet puanı esasına göre mi yapılacak? Yoksa her zaman olduğu gibi torpilli olanlara mı öncelik verilecektir?
.  Başından beri “Özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları” eğitim sistemimiz açısından anlamlı olmadığını, bu uygulamanın sonlandırılması gerektiğini savunuyoruz. 

MEB, bazı okulları keyfi kararlarla “özel program ve proje” uyguluyor diye ayrıştırarak, öğretmenlerini, yöneticilerini özel statülü hale getirerek bugüne kadar eğitim sistemimize anlamlı bir katkı sağlamamıştır.

Tam tersine bu uygulama sayesinde bu okullarda çalışan öğretmenlere, yöneticilere keyfi operasyonlar yapılmıştır.

Bu nedenle yıllarca bu okulların öğretmen ve yöneticilerin atanmasında duyuru yapmama yoluna gitmiştir.

Sendikamızın açtığı davalar sonucunda ancak bu okullar için duyuru yapmayı akıl edebilmiştir.

Bu kez de ısrarlı biçimde mevzuatta belirsizlik yaratarak geçmişteki keyfi atama yöntemlerine devam etmek istemektedir.
.    MEB’e çağrımız şudur:
Okullarımız arasında “özel program ve proje uygulama okulu” ayrımına son veriniz.

Yapılması gereken öğretim programlarını geliştirme, yeni öğretim araçlarını deneme, yeni öğretim teorileri ve tekniklerini uygulamayı amaçlayan laboratuvar okulları kurmaktır. 

Bunu yapmayacağınızı yeni öğretim programlarının hazırlanması ve uygulamaya konulmasından, okulları tarikat ve cemaatlere teslim eden protokol uygulamasını kolaylaştırmanızdan anlamaktayız.

O halde öğretmenlerimizi mağdur eden uygulamalardan uzak durunuz. 

Mevzuatlarda hukuk devletinin temel ilkelerinden yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalınız.

Şu an yönetmelikte ve kılavuzda da belirtilmeyen yöntemler hakkında öğretmenleri bilgilendiriniz.

Proje okullarına atama sürecinde liyakat ve objektif ölçütleri esas alın!

Eğitimi gerçek amacından uzaklaştırdınız, sınav için eğitim haline dönüştürdünüz, okulları ve öğrencileri nitelikli niteliksiz diye ayırdınız, bu sisteminiz de çöktü, sınavla öğrenci belirlerken öğretmeni idareciyi keyfi şekilde, ""cemaatvari" abi abla modeli ile belirlemek isteğiniz geçmişten kalan parmak izinizdir!

Keyfi uygulamalara son vererek, yönetici görevlendirme ve öğretmen atamalarında şeffaf bir sistem oluşturun!

Gerekirse, geçmişte Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri ve Anadolu Liseleri için uygulanan sınav sistemi tekrar değerlendirilmelidir.

Önemli olan, öğretmenler arasında liyakat ve adil yarış ilkesinin uygulanarak tartışmaları sonlandırmaktır.

Aksi takdirde, en başarılı öğrencilerin tercih ettiği proje okulları, yönetim ve öğretmen atamalarındaki belirsizlikler nedeniyle tartışmalardan kurtulamayacak, burada çalışan öğretmenlere yönelik torpilli öğretmen algısı devam edecektir.

Bakanlığın yapması gereken bu okullarda, hatta tüm okullarımızda bu öğretmen, bu müdür buraya nasıl atandı sorusunun kafalarda oluşmasını engellemektir. 

Bakanlık, özel program ve proje okulları atama sürecini şeffaflaştırmalı, öğretmenlerin ve kamuoyunun kafasındaki tüm soruları, şüpheleri gidermelidir.
.  Proje okullarının hem özüne hem de özelde yaşanan mağduriyetlere müdahil olmaya devam edeceğiz. 
.   Eğitim-İş hem toplumsal hem de mesleki sorunlarda mücadelenin öncüsüdür, öncüsü olmaya devam edecektir!

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.04.15, MŞ.

.      (Araştırma ve değerlendirme yazım)

İKLİM YASASI

 .  TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE UYUM YASASINI MECLİSTE KABUL ETMİŞ MİDİR?

- Evet, Türkiye İklim Değişikliği ve Uyum Yasası Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulmuş ve kabul edilme süreci devam etmektedir.

.   Son gelişmeler itibarıyla (15 Nisan 2025):

-TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine başlanmıştır.

-Teklifin ilk 4 maddesi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmiştir.

-Görüşmelerin 15 Nisan 2025 Salı günü devam etmesi beklenirken, gelen tepkiler üzerine görüşmeler şimdilik TBMM gündeminden çıkarılmıştır.

Teklifin tekrar komisyona gönderileceği belirtilmektedir.

-Dolayısıyla, yasanın tamamı henüz Meclis'ten geçmiş değildir, ancak ilk aşaması tamamlanmıştır.

-Süreç, Meclis'teki görüşmelerin yeniden başlamasıyla devam edecektir.

.   İKLİM YASASI NEDİR?

- Türkiye ve halkı için zararları nelerdir? Neden çekilmek zorundayız?

İklim yasası, genel olarak, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı toplumu ve ekosistemleri güçlendirmeyi amaçlayan yasal düzenlemeler bütünüdür.

.   Bu yasalar, ülkelerin uluslar arası iklim anlaşmaları kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda ulusal düzeyde iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çabalarını çerçevelendirir.

7 Nisan 2025 tarihinde yürürlüğe giren "İklim Değişikliği ve Uyum Yasası" ile Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede yasal bir çerçeve oluşturmuştur.

.   Türkiye ve Halkı İçin Olası Zararları:

İklim yasasının potansiyel zararları, uygulamanın detaylarına, geçiş sürecinin yönetimine ve ekonomik yapıya bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

.   Bazı olası zararlar şunlar olabilir:

-Ekonomik Yük:

Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için yeni raporlama, denetim, belgelendirme ve yatırım yapma zorunlulukları maliyet artışına neden olabilir. Bu durum, bazı işletmelerin rekabet gücünü azaltabilir ve hatta kapanmalarına yol açabilir.

-Tarım Sektöründe Zorluklar:

Su yönetimi kısıtlamaları, alternatif ürün zorunlulukları, gübre ve ilaç kullanımındaki sınırlamalar gibi faktörler tarımsal üretimde verim düşüşüne ve maliyet artışına neden olabilir.

Bu durum, gıda fiyatlarını yükseltebilir ve gıda güvenliğini etkileyebilir.

Özellikle kurak bölgelerde üretim daralması yaşanabilir.

-Enerji Sektöründe Dönüşüm Maliyeti:

Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş süreci önemli yatırımlar gerektirebilir. Bu durum, enerji fiyatlarına yansıyabilir.

-İstihdam Kayıpları:

Özellikle fosil yakıtlarla ilgili sektörlerde dönüşüm nedeniyle iş kayıpları yaşanabilir.

-Rekabet Dezavantajı:

Uyum sürecinde yavaş davranan veya yeterli destek alamayan sektörler, uluslararası pazarlarda rekabet dezavantajı yaşayabilir.

Özellikle Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakatı ile uyum zorunluluğu, ihracat yapan sektörler için ek yükümlülükler getirebilir.

-Sosyal Etkiler:

Artan maliyetler ve fiyatlar, özellikle düşük gelirli kesimleri olumsuz etkileyebilir.

.    Türkiye'de 2025 yılında yürürlüğe giren bir iklim yasası bulunmaktadır.

- Belki sorunuzda kastettiğiniz, Türkiye'nin geçmişte Paris İklim Anlaşması'nı onaylama sürecindeki gecikmeler ve bu konudaki tartışmalar olabilir.

- Türkiye, Paris Anlaşması'nı 2021 yılında onaylamıştır ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi belirlemiştir.

Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylama sürecinde yaşadığı bazı zorluklar ve dile getirdiği gerekçeler şunlardı:

-Finansman Talebi:

Türkiye, gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için gelişmekte olan ülkelere yönelik taahhüt ettiği finansmana (özellikle Yeşil İklim Fonu) adil bir şekilde erişemediğini belirtiyordu.

Gelişmiş ülkelerle aynı kategoride değerlendirilmek istemiyordu.

-Ekonomik Kalkınma Öncelikleri:

Türkiye, ekonomik kalkınma hedefleriyle iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını dengelemek gerektiğini vurguluyordu.

-Adil Yük Paylaşımı:

Türkiye, iklim değişikliğine tarihi sorumluluğu daha az olan bir ülke olarak, yükümlülüklerin adil bir şekilde paylaşılması gerektiğini savunuyordu.

.  Ancak sonuç olarak Türkiye, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yerini almış ve Paris Anlaşması'nı onaylayarak uzun vadeli iklim hedeflerini belirlemiştir.

.  Şu anda gündemde olan, bu hedeflere ulaşmak için gerekli politikaların uygulanması ve iklim yasasının hayata geçirilmesidir.

.  ALMANYA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE UYUM YASASINI KABUL ETMİŞ MİDİR?

.   Almanya'da İklim Koruma Yasası (Klimaschutzgesetz) yürürlüktedir. Bu yasa, ülkenin sera gazı emisyonlarını azaltma hedeflerini ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama çabalarını yasal bir çerçeveye oturtmaktadır.

Almanya'nın ilk İklim Koruma Yasası 2019 yılında kabul edilmiş, ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin 2021 yılında aldığı bir karar üzerine 2021 yılında güncellenerek daha da sıkılaştırılmıştır.

Güncellenen İklim Koruma Yasası'nın temel hedefleri şunlardır:

-Sera gazı emisyonlarının 1990 seviyelerine kıyasla 2030'a kadar en az %65 oranında azaltılması.

-2040'a kadar emisyonların en az %88 oranında azaltılması.

-2045 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşılması.

-2050'den sonra negatif emisyonlara ulaşılması.

Yasa ayrıca, bu hedeflere ulaşmak için sektörel emisyon hedefleri belirlemekte ve hedeflere uyulmaması durumunda alınacak önlemleri düzenlemektedir. İklim Değişikliği Bilirkişi Kurulu (Expertenrat für Klimafragen) yasanın uygulanmasını denetlemekte ve hükümete tavsiyelerde bulunmaktadır.

.  Son olarak, Nisan 2024'te Alman koalisyon hükümeti, iklim koruma yasasında bazı esneklikler getiren bir güncelleme üzerinde anlaşmaya varmıştır. Bu güncelleme, katı sektörel hedefler yerine genel emisyon azaltım hedeflerine odaklanmayı amaçlamaktadır. Ancak bu değişiklikler hala tartışılmaktadır ve yasanın temel hedefleri yürürlüktedir.

.  Özetle, Almanya'da kapsamlı bir İklim Değişikliği ve Uyum Yasası yürürlüktedir ve sürekli olarak güncellenmektedir.

.  DÜNYADA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE UYUM YASASINI KABUL ETMİŞ ÜLKELER HANGİLERİDİR?

.  Dünya genelinde birçok ülke, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çabalarını yasal bir zemine oturtmak amacıyla İklim Değişikliği ve Uyum Yasaları veya benzeri çerçeve yasalar kabul etmiştir. Bu yasaların kapsamı, hedefleri ve mekanizmaları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir.

.  Kesin ve güncel bir liste sunmak dinamik bir süreç olduğundan zor olsa da, "Climate Change Laws of the World" veri tabanı gibi kaynaklar bu konuda kapsamlı bilgiler sunmaktadır. Bu tür veri tabanları, ülkelerin ulusal düzeydeki iklim değişikliğiyle ilgili yasalarını ve politikalarını derlemektedir.

.  İklim Değişikliği ve Uyum Yasası kabul eden veya bu yönde önemli adımlar atmış bazı ülkeler şunlardır:

A) Avrupa Birliği (AB) Ülkeleri:

Birçok AB üyesi ülke, AB'nin genel iklim politikalarına ek olarak kendi ulusal iklim yasalarını oluşturmuştur.

-Almanya: İklim Koruma Yasası (Klimaschutzgesetz)

-Fransa: Enerji ve İklim Yasası (Loi relative à l'énergie et au climat)

-Birleşik Krallık: İklim Değişikliği Yasası (Climate Change Act)

-Danimarka: İklim Yasası (Klimaloven)

-İrlanda: İklim Eylemi ve Düşük Karbon Geliştirme Yasası (Climate Action and Low Carbon Development Act)

-İspanya: İklim Değişikliği ve Enerji Geçişi Yasası (Ley de Cambio Climático y Transición Energética)

- İsveç: İklim Politikası Çerçevesi (Klimatpolitiska ramverket)

B) Diğer Avrupa Ülkeleri:

-Norveç: İklim Değişikliği Yasası (Klimatiloven)

-İsviçre: CO2 Yasası (CO2-Gesetz)

C) Okyanusya:

-Yeni Zelanda: İklim Değişikliği Yanıtı (Sıfır Karbon) Değişiklik Yasası (Climate Change Response (Zero Carbon) Amendment Act)

-Fiji: İklim Değişikliği Yasası (Taslak) (Climate Change Act (Draft))

-Avustralya: İklim Değişikliği Yasası (Climate Change Act)

-Bahamalar: İklim Değişikliği ve Karbon Piyasası Girişimleri Yasası (Climate Change and Carbon Market Initiatives Act)

Ç) Asya:

-Japonya: Sera Gazı Emisyon Azaltımının Teşviki Hakkında Kanun (Law Concerning the Promotion of the Measures to Cope with Global Warming) gibi çeşitli düzenlemeler bulunmaktadır.

-Güney Kore: Sera Gazı Emisyonlarının Ticareti ve Tahsisi Hakkında Kanun (Act on the Allocation and Trading of Greenhouse Gas Emissions Permits) gibi yasalar mevcuttur.

-Hindistan: Enerji Koruma (Değişiklik) Tasarısı (Energy Conservation (Amendment) Bill) gibi adımlar atılmıştır.

D) Amerika:

-Kanada: Net-Sıfır Emisyonlar Hesap Verebilirlik Yasası (Net-Zero Emissions Accountability Act)

-Şili: İklim Değişikliği Çerçeve Yasası (Marco Legal de Cambio Climático)

E) Afrika:

-Nijerya: İklim Değişikliği Yasası (Climate Change Act)

-Kenya: İklim Değişikliği Eylem Planı (Climate Change Action Plan) gibi politika belgeleri bulunmaktadır.

Önemli Notlar:

Bu liste kapsamlı değildir ve sürekli değişmektedir.

Birçok ülke iklim politikalarını geliştirme ve yasal çerçeveler oluşturma sürecindedir.

Bazı ülkelerde "İklim Değişikliği ve Uyum Yasası" adı altında tek bir kapsamlı yasa bulunmayabilir, ancak farklı sektörleri ve konuları düzenleyen çeşitli yasalar ve politikalar iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum hedeflerine hizmet edebilir.

Bazı ülkelerin anayasalarında da iklim değişikliğiyle ilgili hükümler bulunmaktadır.

.   En güncel ve detaylı bilgi için Climate Change Laws of the World gibi veri tabanlarını ve ilgili ülkelerin resmi kaynaklarını incelemek faydalı olacaktır.

.  TÜRKİYE'NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE UYUM YASASINI KABUL "ETMEME" İHTİMALİ VAR MI?

.  Evet, Türkiye'nin İklim Değişikliği ve Uyum Yasası'nı tamamen kabul etmeme ihtimali her zaman vardır, ancak mevcut durumda bu ihtimalin ne kadar yüksek olduğunu söylemek zordur.

.     Kabul Etmeme İhtimalini Artıran Faktörler:

-Siyasi İrade Değişikliği:

Meclis çoğunluğunun veya hükümetin değişmesi durumunda, iklim politikalarına verilen önem azalabilir ve yasa tasarısı geri çekilebilir veya rafa kaldırılabilir.

-Ekonomik Endişeler:

Yasanın getireceği potansiyel ekonomik yükler ve sektörler üzerindeki olası olumsuz etkiler gerekçesiyle bazı kesimlerden gelen baskılar artabilir ve bu durum yasalaşma sürecini olumsuz etkileyebilir. Özellikle ekonomik zorlukların yaşandığı dönemlerde bu endişeler daha da belirginleşebilir.

-Toplumsal Muhalefet:

Yasanın içeriği ve etkileri konusunda kamuoyunda geniş çaplı bir anlaşmazlık veya muhalefet oluşursa, siyasi aktörler bu tepkileri dikkate alarak yasayı erteleyebilir veya tamamen reddedebilir.

-Lobi Faaliyetleri:

Fosil yakıt endüstrisi gibi yasanın kendilerine maliyet getireceğini düşünen sektörlerin yoğun lobi faaliyetleri, yasanın kabulünü zorlaştırabilir veya içeriğini sulandırabilir.

-Teknik ve Uygulama Zorlukları:

Yasanın uygulanabilirliği konusunda ciddi teknik zorluklar veya belirsizlikler ortaya çıkarsa, Meclis yasanın yeniden değerlendirilmesine veya geri çekilmesine karar verebilir.

.    "Kabul Etme" İhtimalini Güçlendiren Faktörler:

.  Uluslararası Baskı ve Taahhütler:

Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylamış olması ve 2053 net sıfır emisyon hedefi gibi uluslararası taahhütleri bulunmaktadır. Bu taahhütlerin yerine getirilmesi için yasal bir çerçeve oluşturulması gerekmektedir. Uluslararası toplumun ve finans kuruluşlarının iklim politikalarına yönelik artan beklentisi de bu yönde bir baskı oluşturmaktadır.

.  İklim Değişikliğinin Artan Etkileri:

Türkiye'nin de giderek daha fazla hissettiği kuraklık, sel, orman yangınları gibi iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, kamuoyunda ve siyasette iklim eylemi için bir farkındalık ve talep oluşturmaktadır.

.  Avrupa Birliği ile Uyum Süreci:

Türkiye'nin AB Yeşil Mutabakatı'na uyum sağlama çabaları, iklim yasasının kabul edilmesini önemli kılmaktadır. AB ile ticari ilişkilerin sürdürülebilirliği için bu uyum zorunludur.

.  Siyasi İradenin Varlığı (Şu An İçin):

Şu anki hükümetin ve Meclis'teki çoğunluğun iklim yasasını gündeme almış ve ilk aşamasını geçirmiş olması, siyasi iradenin varlığını göstermektedir. Ancak, yukarıda belirtildiği gibi bu irade değişebilir.

.  Toplumsal Bilinç ve Talepler:

Çevre örgütleri, bilim insanları ve giderek artan sayıda vatandaş, iklim değişikliğiyle mücadele için güçlü bir yasal çerçeve talep etmektedir.

.           Sonuç:                        .

Şu an itibarıyla Türkiye'nin İklim Değişikliği ve Uyum Yasası'nı tamamen kabul etmeme ihtimali düşük olsa da tamamen ortadan kalkmış değildir.

Yasanın Meclis gündeminden çıkarılması ve tekrar komisyona gönderilmesi, sürecin beklenenden daha karmaşık ve tartışmalı olabileceğini göstermektedir.

Yasanın nihai olarak kabul edilip edilmeyeceği, siyasi gelişmeler, ekonomik koşullar, toplumsal tepkiler ve lobi faaliyetleri gibi çeşitli faktörlere bağlı olacaktır.

Sürecin yakından takip edilmesi önemlidir. 15.04.2025

https://gemini.google.com/app/fd8f9131aebb92fe?hl=tr

 

- İKLİM KANUNU NEDİR, NE DEĞİLDİR...

AKP'nin hazırladığı İklim Kanun teklifi Meclis Genel Kurulu'nda geçtiğimiz hafta ele alındı, 20 maddeden ilk dördü kabul edildi. Görüşmelere yarın (15 Nisan 2025) devam edilecek.

Ancak çok sayıda soru işareti ve dezenformasyon var. Nedir bu İklim Kanunu, kim neden karşı çıkıyor...

Türkiye’nin yaklaşık iki yıldır gündeminde olan ve geçtiğimiz hafta itibarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşmelerine başlanan İklim Kanunu hakkında çok sayıda soru işareti bulunuyor. Sosyal medyada ortaya çıkan dezenformasyon senaryolarıyla birlikte kafalar iyice karıştı. Kanun, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşması ve iklim değişikliğiyle etkin mücadele edilmesi amaçlı düzenlemeler içeriyor. 

https://www.odatv.com/ozel/turkiyenin-kafasini-karistiran-gundem-iklim-kanunu-nedir-ne-degildir-120094511?sayfa=3

 

- İKLİM KANUNU NEDİR? 14 Nisan 2025 11:30

- İklim kanunu, iklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla doğa dostu politikaların ve önleyici tedbirlerin toplandığı hukuki bir metindir. İklim yasasıyla, karbon salınımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygılaştırılması ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturulması amaçlanır.

Kurumların ve kişilerin uymaları gereken standartlar belirlenir.

Sera gazı emisyonlarını düşürecek adımlar atılır.

İklim kanunu nedire bir örnek olarak , Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘nın yayınladığı, 2024-2030 yılları arasında uygulamaya geçirilmesi beklenen Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı verilebilir. Bu eylem planında elektrikli araçların yaygınlaşması, atık dönüşüm sistemleri vb. uygulamalarla alınabilecek tedbirler belirlenmiştir.

İklim yasasının çevre dostu politikaları her alanda değişim gerektirir.

Tarımdan sanayiye, ulaştırmadan inşaata kadar kapsamlı bir dönüşüm öngörülür.

Örneğin, Avrupa’da uygulanan kapsamlı iklim kanunlarında, şirketlerin doğaya daha az zarar veren teknolojilere yatırım yapması zorunlu kılınmıştır.

Ülkemizde uygulanan ÇED Raporu ve Çevre İzin Belgesi süreçleri  de önleyici tedbirlere güzel birer örnektir. ÇED Raporu ve Çevre İzin Belgesi sayesinde şirketlerin tamamen kazanç odaklı bir şekilde faaliyetlerini sürdürmelerinin önüne geçilir. Faaliyetlerini sürdürürken çevreye zarar vermemeleri amaçlanır.

1. İKLİM KANUNU GEREKLİ Mİ?

Dünya genelinde ısınma oranının 1,5°C’lik eşiği aşmaması, Paris Antlaşması‘nda da üzerinde durulması planlanan, bilim insanlarının ortak bir talebidir.

Bu kritik sınır aşıldığında, gezegenin büyük bir bölümünde yağış rejimleri değişebilir ve besin zinciri derinden etkilenebilir.

-Ekonomik İstikrarı Korur: 

Şiddetli hava olayları, sel ve kuraklık gibi afetler, tarım ve turizm gibi sektörlerde milyarlarca dolarlık zarara yol açar. İklim yasası, iklim krizinin yıkıcı etkilerini sınırlayarak ekonominin devamlılığını sağlar.

-Toplumsal Dönüşümü Hızlandırır: 

Kanunlar, toplumu etkileyen en güçlü araçlardır. İklim kanunu, bireylerin ve şirketlerin enerji tüketimini azaltmaya ve daha temiz kaynaklara yönelmeye teşvik eder.

-Doğa ile Uyumlu Yaşamı Destekler: 

Doğal kaynakların hızla tükenmesine karşı alınacak tedbirler, gelecek nesillerin de sürdürülebilir bir dünyada yaşamasına yardımcı olur.

-Küresel Sorumluluğu Üstlenir: 

İklim anlaşması metinleri, uluslar arası iş birliğini artırır. Bunun parçası olan iklim değişikliği kanunu, ülkelerin ortak sorumluluk almasını mümkün kılar.

3. İKLİM YASASI HANGİ ÜLKELERDE VAR?

Günümüzde birçok ülke, gezegenin geleceğini korumak için “iklim yasası” çıkarmış durumda. En bilinen örneklerden bazılarını aşağıda bulabilirsiniz:

-İngiltere: 2008’de yayımlanan İklim Değişikliği Yasası (Climate Change Act), sera gazı emisyonlarını %80 oranında azaltma hedefiyle yola çıktı. Daha sonra bu hedef, “net sıfır” emisyonu da kapsayacak şekilde genişletildi.

-Almanya: 2019’da İklim Koruma Yasası’nı kabul eden Almanya, 2030’a kadar karbon salımını %55 düşürmeyi hedeflediğini açıkladı.

-Danimarka: 2020 yılında İklim Yasası’nı güncelleyen Danimarka, 2030’a kadar emisyonları %70 azaltma hedefi belirledi.

-İsveç: İsveç İklim Yasası, 2045 yılına kadar net sıfır sera gazı salımına ulaşmayı planlıyor.

TÜRKİYE’DE İKLİM YASASI VAR MI?

.   Bir diğer merak konusu ise “Türkiye’de iklim yasası var mı?” sorusu.

.   Henüz kapsamlı bir kanun yürürlükte değil, ancak çeşitli yönetmelikler ve kararnameler iklim politikalarını şekillendiriyor.

Bununla birlikte, özellikle son yıllarda farklı platformlarda “iklim kanunu” başlığı altında çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü görebiliriz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yenilenebilir enerji ve çevre dostu uygulamalar konusunda birtakım teşvikleri devreye soktu.

Örneğin, elektrikli araçlar için vergi avantajları sağlandı ve güneş enerjisi yatırımları desteklendi. Ancak bunlar, kapsamlı bir “iklim kanunu” olarak tanımlanmadı.

Daha çok, mevcut iklim anlaşması hükümlerine uyum sağlamayı amaçlayan düzenlemeler olarak karşımıza çıktı.

İklim Değişikliği Kanunu bağlamında, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler, uzun süredir kapsamlı bir metnin gerekliliğini savunuyor. Çünkü Türkiye de çevreyle ilgili sorunlar yaşıyor ve fosil yakıt ağırlıklı enerji sisteminden yenilenebilir kaynaklara geçme ihtiyacı hissediyor. Sıcaklıkların artması, kuraklık ve su kaynaklarının azalması gibi sorunlar, gündemi işgal ediyor. Dolayısıyla, kapsamlı bir iklim yasası talebi her geçen gün büyüyor.

https://camlicacevre.com/iklim-kanunu-nedir/

 

TÜRKİYE’NİN İLK İKLİM KANUNU NELER GETİRİYOR?

.  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye’nin ilk İklim Kanunu ile ilgili merak edilen 14 soruyu yanıtladı.

20 madde, 2 geçici madde ve 3 farklı kanunda değişiklik içeren kanun teklifi ile iklim değişikliğiyle mücadele yasal zemine kavuşturulacak.

İklim Kanunu ile; iklim değişikliği kaynaklı afetlerin yıkıcı etkilerine karşı dirençli şehirlerin oluşturulması, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikiyle doğa dostu üretim, biyoçeşitlilik ve yeşil alanların korunması sağlanacak.

Su ve gıda güvenliğinin artırılması için alınması gereken tedbirler yasal düzenleme altına alınacak. Ekonominin, şehirlerin, tarım ve gıda başta olmak üzere kritik sektörlerin iklim krizinden en az etkilenmesi için yapılacak düzenlemeleri içeren kanun teklifi ile yerel ve ulusal eylem planlarının hazırlanması sağlanacak.

Afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemler bütünleşik afet yönetimi esas alınarak geliştirilecek. Sektörlerin uluslararası rekabet gücünün artırılması için doğa dostu üretim süreci yasal güvenceye alınacak.

https://csb.gov.tr/turkiye-nin-ilk-iklim-kanunu-neler-getiriyor-bakanlik-faaliyetleri-40594

 

-  İKLİM KANUNU İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR SON GÜNLERDE ARTIŞ GÖSTERDİ.

Türkiye'nin ilk iklim kanunu için teklif geçtiğimiz haftalarda Meclis'e geldi.

TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta İklim Kanunu Teklifi’nin görüşmelerine devam edilecek.

TBMM’ye sunulan Türkiye’nin ilk "İklim Kanunu" 20 maddelik teklifinin ilk 4 madde kabul edildi.

Peki, TBMM iklim kanunu kabul edildi mi?

.     İklim Kanunu Teklif maddeleri neler?

. Kabul edilen maddelere göre, yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan teklif, iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini, planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetim ile bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsıyor.

.  Teklifte, "Adil geçiş", "Birincil piyasa", "Denkleştirme", "Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)", "Gömülü sera gazı emisyonları" ile "Gönüllü karbon piyasaları", "İklim adaleti" gibi tanımlar yer alıyor.

İklim değişikliğiyle mücadelede genel ilkelerin belirlendiği teklife göre, iklim değişikliği ile mücadelede Türkiye'nin "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler" ilkesi dikkate alınarak, eşitlik, iklim adaleti, ihtiyatlılık, katılım, entegrasyon, sürdürülebilirlik, şeffaflık, adil geçiş ve ilerleme yaklaşımları esas alınacak.

.  Ulusal Katkı Beyanında, net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda ülkenin kalkınma öncelikleri ve özel koşulları göz önünde bulundurulacak ve bu çerçevede önlemler alınacak.

Sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin ilerlemeler yıllık bazda İklim Değişikliği Başkanlığınca izlenecek.

.  Gerekli görülen tedbirlerin alınması amacıyla görev alanı dahilinde, kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, faaliyetleri ve standartları belirlemek, gelişmeleri izlemek, karbon fiyatlandırmasına ilişkin piyasaya dayalı mekanizmaları düzenlemekle İklim Değişikliği Başkanlığı yetkili olacak.

Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kendi yetki ve sorumlulukları çerçevesinde plan ve projeler yapacak, yaptıracak, uygulayacak, destekleyecek ve işbirliği yapacak.

.  Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, İklim Değişikliği Başkanlığı, düzenlemenin uygulanmasına yönelik gerekli gördüğü bilgi, belge ve veriyi, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkili olacak.

.   Kendilerinden bilgi ve belge talebinde bulunulanlar, bunları istenilen sürede bedelsiz olarak Başkanlıkla paylaşacak.

.  Başkanlık, kendi iş ve işlemleri için ihtiyaç duyduğu verileri de öncelikli olarak Ulusal Coğrafi Bilgi Platformundan temin edecek. Başkanlık, temin ettiği veriler ile kendi ürettiği verileri de kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşılmak üzere Ulusal Coğrafi Bilgi Platformuna aktaracak.

İklim Değişikliği Başkanlığı, Ulusal Coğrafi Bilgi Platformunda bulunmayan verileri ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yaparak temin edebilecek. Milli savunma ve milli güvenliğe ilişkin bilgi ve belgelerin paylaşılmasına dair usul ve esaslar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili bakanlık tarafından müşterek belirlenecek.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak kaydıyla gerektiğinde yetkilerini Başkanlığa devredebilecek.

- İklim Kanunu'nda kabul edilen ilk 4 madde neler?

TBMM Genel Kurulunda, İklim Kanunu Teklifi'nin ilk 4 maddesi kabul edildi. AK Parti'nin hazırladığı teklif ile iklim değişikliğiyle daha etkin mücadele sağlanması hedefleniyor. 2053 net sıfır emisyon hedefine yönelik de pek çok adım atılacak.

. Kabul edilen maddelere göre, yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan teklif, iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini, planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetim ile bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esaslarını kapsıyor.

https://www.yenisafak.com/foto-galeri/ozgun/iklim-kanununda-son-gelismeler-2025-tbmm-iklim-kanunu-kabul-edildi-m-iklim-kanunu-nedir-ne-zaman-cikacak-iklim-kanunu-teklifi-maddeleri-nelerdir-4695180/6

 

- İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI VE YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER: TÜRKİYE’DEKİ GÜNCEL DURUM (2025)

.  İklim değişikliği politikalarının temel amacı, sera gazı emisyonlarını azaltarak ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı direnci artırarak sürdürülebilir bir gelecek inşa etmektir. Küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlama hedefi doğrultusunda, ülkeler emisyon azaltım taahhütlerini artırmakta ve daha iddialı politikalar uygulamaya koymaktadır.

.  Bu amaç doğrultusunda geliştirilen politikalar genellikle şu hedeflere odaklanır:

-Sera Gazı Emisyonlarını Azaltmak: Fosil yakıt kullanımını azaltmak, enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, sanayi ve ulaşım sektörlerinde emisyonları düşürmek gibi önlemlerle atmosferdeki sera gazlarını düşürmek.

-İklim Değişikliğine Uyum Sağlamak: İklim değişikliğinin kaçınılmaz etkilerine (kuraklık, sel, aşırı hava olayları vb.) karşı tarım, su kaynakları, şehirler, altyapı ve ekosistemlerin direncini artırmak.

-Sürdürülebilir Kalkınmayı Desteklemek: İklim politikalarını ekonomik kalkınma ve sosyal refah hedefleriyle uyumlu hale getirerek, çevreci bir ekonomiye geçişi sağlamak.

-Uluslararası İşbirliğini Güçlendirmek: Küresel bir sorun olan iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliğini teşvik etmek ve ortak hedeflere ulaşmak için çaba göstermek.

https://yesilbuyume.org/iklim-degisikligi-politikalari-ve-yasal-yukumlulukler/

 

-  İKLİM KANUNU NEDİR, MECLİSTEN GEÇTİ Mİ?

İklim kanununda neler var? 14 soruda İklim Kanunu 2025 teklifi son durum

-14 SORUDA İKLİM KANUNU TEKLİFİ 2025

1- İklim Kanunu’na neden ihtiyaç duyuldu?

2- Kanun hangi sektörleri ilgilendirecek?

3- Yerel düzeyde hangi adımlar atılacak?

4- İklim kaynaklı afetlere karşı hangi tedbirler alınacak?

5- Su yönetimi ve arazi tahribatının önlenmesi için neler yapılacak?

6- Temiz teknoloji nasıl yaygınlaştırılacak?

7- İklim değişikliği ve yeşil dönüşüm farkındalığı için ne yapılacak?

https://www.hurriyet.com.tr/bilgi/galeri-iklim-kanunu-nedir-maddeleri-neler-iklim-kanununda-neler-var-14-soruda-iklim-kanunu-2025-teklifi-son-durum-42756939

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.04.15, MŞ.

.      (Araştırma ve değerlendirme yazım)