. ANNELER GÜNÜMÜZ
Anneler günü yine mayısın ikinci pazar günü kutlanılıyor.
Yaşamsal sorunlar arttığı,
ülkemiz için, toplum için çok endişeli olduğumuz bu günlerde “Anneler Günü”
nasıl bir anlam taşır?
Bu günü kutlamalı mıyız, ya da
nasıl kutlamalıyız?
Günümüzdeki zorluklar
düşünüldüğünde, “Anneler Günü”nü kutlamak her zamankinden daha anlamlı
olabilir.
Bu özel gün, annelerimizin
koşulsuz sevgisini, fedakarlıklarını ve emeklerini hatırlamak ve onlara
minnettarlığımızı göstermek için bir fırsattır.
Ancak, farklı sosyoekonomik
koşullardaki insanlar için bu kutlama farklı şekillerde olabilir. Ekonomik
zorluklar yaşayan aileler için Anneler Günü, maddi armağanlardan daha çok sevgi,
ilgi ve birlikte geçirilen zamanla anlam kazanabilir.
“Anneler Günü”nü kutlama
biçimleri için değişik örnekler bulabiliriz:
En değerli armağan içten gelen
bir "Anneciğim, seni çok seviyorum” ve sıcak bir kucaklaşma...
İçtenlikle söylenen bir sevgi
sözü ve samimi bir sarılma olabilir.
Çocukların kendi elleriyle
hazırladığı el yapımı küçük bir armağan, bir kart, çizdikleri bir resim ya da
topladıkları çiçekler anneleri için çok değerli olabilir.
Ailece birlikte geçirilen
kaliteli zaman, yapılan basit bir yürüyüş, oynanan bir oyun veya anlatılan bir
hikaye annenin en büyük mutluluğu olabilir.
Ev işlerinde yardım: O gün
annenin üzerindeki yükü hafifletmek, ona dinlenme fırsatı vermek de en güzel
hediyelerden biri neden olmasın... Evde hazırlanan basit bir kek veya sevdiği
bir yiyecek annenin yüzünü güldürebilir.
Daha iyi ekonomik koşullara
sahip aileler için “Anneler Günü” kutlamaları daha farklı olabilir. Asıl önemli
olanın maddi değer değil, sevgi ve düşüncelilik olduğu unutulmamalıdır.
Annenin ilgi alanlarına veya
ihtiyaçlarına yönelik, anlamlı ve özenle seçilmiş bir armağan alınabilir. Bu
bir kitap ya da uzun zamandır istediği bir “eşya” olabilir.
Güzel, içten bir akşam yemeği:
Ailece güzel bir “aş evinde” akşam yemeği yemek ya da evde özel bir sofra hazırlamak
çok anlamlı ve değerli, keyifli bir kutlama olabilir.
Annenin dinlenmesini ve yeni
yerler görmesini sağlayacak küçük bir kaçamak, gezi planlanabilir.
Bağış: “Annenin adına” yardım
kuruluşlarına yapılan bir bağış, hem anlamlı bir armağan olabilir hem de
ihtiyaç sahibi annelere destek sağlayabilir.
Aile büyükleriyle bir araya
gelmek: Eğer olabilirse, büyükanne gibi diğer annelerle, akrabalarla “geniş bir
aile kutlaması” düzenlemek güzel bir fikir olabilir.
Çiçek, buket ile annesine giden
çok insan var ve bu da yeni çağların bir göreneği oldu..
Önemli Olan Nedir?
Unutmamalıyız ki, “Anneler
Günü”nün özü, annelerimize duyduğumuz “sevgiyi, saygıyı ve minneti”
açıklayabilmektir.
Ekonomik durum ne olursa olsun,
samimi bir gülümseme, içten bir teşekkür ve sevgi dolu bir kucaklama her anne
için en değerli armağan olacaktır.
Özellikle zor zamanlarda,
annelerimize destek olmak, onların yanında olduğumuzu hissettirmek ve onlara
“moral” vermek, annemizi önemsediğimizi göstermek çok daha önemlidir.
Bu Anneler Günü'nde,
olanaklarımız ne olursa olsun, annelerimize “onları ne kadar çok sevdiğimizi”
ve “takdir ettiğimizi” göstermeliyiz.
Boş vermeden, aksatmadan bu
günün anlamını düşünüp, annemizi ve onunla olan bağımızı, duygularımızı
yaşamalıyız, yaşatmalıyız.
Benim düşünceme göre herkes
yine ve yeniden annesiyle duygusal bağ kurmalı, ona çok daha geniş yer vermeli
zihninde ve kalbinde...
Dünyayı var edecek ve de
biçimlendirecek olanlar annelerdir hep...
Hangi yaşta olursanız, olun hep
sevgi gösterin, sevin annenizi, her bir an onunla kucaklaşın, bırakın sarılsın,
öpsün sizi anneniz...
Yanlarında olmanız en değerli
armağandır, kalpten gelendir, sevgi dolu olandır...
Eğer, annemiz artık bu dünyada
değil ise, onu en içten sevgilerimizle, düşüncelerimizle, anılarımızla anmalı
ve bugünü “onunla yaşıyor” olabilmeliyiz...
Annesine hiç doyamamış, onunla
hiç yaşayamamış olanları da düşünüyorum... “Anneler Günü” buruk bir gün
olacaktır onlara... Onların içinde ne acılar, ne özlemler, ne göz yaşları
gizlidir... Annesizlik çekenlere de yer verin kalbinizde...
Ben anneme doyamadım, küçük
yaşlarda evden ayrıldım, yaşamıma tek olarak yol verdim... Yatılı okul ve
çalışma yaşamı, gurbet, ayrılıklar, kısa tatiller...
Annem aklıma her geldiğinde
gözlerime gelir yaşlarım...
Onunla çok iyi bir dostluğumuz,
arkadaşlığımız vardı; birlikte düşünürdük, projeler, işler planlardık... Sevgi
içinde idik... Birbirimizi hep anlardık, dinlerdik..
Onu çok ve derinden özlüyorum, yeri
asla doldurulamadı ve doldurulması da olası değil..
Bu öyle hemen gelip geçen bir
duygusallık değil.
“Ağlarsa anam ağlar...”
sözü de gerçekten çok doğru.
“Bağdat gibi diyar, ana gibi
yar olmaz"... sözü de tam bir gerçek.
Yaşlanıyor muyum, diye de düşünmüyorum.
Ya da "yaşlanmaya
doğru" bir yola girdiğim için belki de "yaşamsal deneyimler ve
öğretilerle" birlikte ama ille de "duygularımla" ve
"zihinsel gücümle" söylüyorum:
Annenizi sevin, sarılın,
kucaklaşın ağlaşın ama asla "yok saymayın", hep onunla olun..
"Annenizi hiç
unutmayın"...
Çok değerli ve sevgili anneler
sizlerin ANNELER GÜNÜNÜ en içten
duygularımla kutluyorum...
. Öğretmen Gönen
Çıbıkcı, 11.05.2025, Mff.