17 Ağustos 2018 Cuma

Çağdaşlık Kavramı

Çağdaşlık Kavramı "yerinde" mi?
·       Zaten asıl sorun da bu değil mi?
·       "Çağdaşlık" kavramı bize sadece bir "elbise-tüketim" işi olarak kavratılmağa çalışılmıştır. Sanki bu konu sadece solcuları, demokratları, liberalleri... ilgilendirirmiş gibi sınıflandırılmış.
·       Bunu da kendilerini solcu ya da sağcı cenahlarda görme gibi bir "sekter yaklaşım"a kaptırmış olan okur-yazar kesimine en önce yutturmuşlardır.
·       Orta çağın aydınlanma hareketlerinden bugüne değin yapılan her türlü bilimsel, sanatsal ve de felsefik çalışmalar, hareketler bize damıtılmış bir halde "çağdaşlık" olarak gele gelmiştir.
·       Bunun günümüzde tartışmaya açık bile olmayan kıstasları, değerleri ve formatları vardır.
·       Hak, hukuk, parlamenter sistemin erkleri, yurttaşlık hakkı, kurumsallaşmak... gibi ana alanlar ve yanı sıra oluşan güvenlik mevkiileri...
·       Bunları tam da düşünmeden, kavramadan, "günlük olarak ortaya atılan" olaylar ise bizleri-sizleri sadece huzursuzlaştırmaya ve dengesizliğe iter.
·       İLKESEL olarak bakmak gerekir.
·       Öyle ya da böyle halen kala kalmış olan enstrümanları bile tam olarak kullanamayan yurttaşlar "particilik" ve "tarikatcılık" gibi aslında çağın gerisinde kalması gereken etkilerden kendilerini kurtaramamaktadırlar.
·       Kültürler arası çekişmeler ve kültür savaşları bir toplumu, (bir milleti) bölerek ayrıştırmanın en rahat işlendiği bir yöntemdir. (zihinsel ve politik algı yönetimi)
·       Halk- millet şu ya da bu bicimde cenahlara ayrıştırılı ve birbirlerine karşı olmaları, silahlanmaları ve de bir yerleri ele geçirmeleri istenir.
·       Ülkenin ortak kimliği ve çıkarları devletin olması gereken rejim modeli artık göz önünde tutulmaz olur. Bu da emeryalizm için gerçekten bir başarıdır.
·       OY ve SEÇİM gündemlerinde hemen kapıldıkları kitle psikolojileri onları asıl olması gereken yerin dışına itebilmektedir.
·       "BUGÜN"ün analizi bizim NASIL bir ülke ve nasıl bir DEVLET olduğunu iyi kavramamızda kendini bulur.
·       İLKESEL baktığımızda daha rahat göreceğiz.
·       Bir haksızlık durumunda kullanacağımız yollar-yöntemler bellidir.
·       Hadi buyrun bakalım!
·       Bu yolları, itiraz ve savunmaları bir uygulamaya sokmağa kalkın!
·       Aman haaa...
·       Seslerini duyarsınız.
·       Gelinen nokta işte budur. (Nokta, biliyorsunuz birçok düz çizginin kesiştiği ana merkezdir)
·       Kıyıda köşede, kapı arkalarında konuşmakla birçok şeyi değiştirmek mümkün değildir.
·       Gelişmiş başka ülkelerde olan iyi şeyler bizde neden olmasın?
·       Toplum değişmelidir, tamam, ama birey de önce kendi durumuna bakmalıdır. 
- Aklı yerinde mi, okuyup, araştırıyor mu, özgür düşünebiliyor mu? 
Çağdaş bir devlet kuramı var mı?

   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17.08.2018.


Dost mu, Arkadaş mı?


    Dost mu, Arkadaş mı?
·       Çağımız insan ilişkilerinin en çok düşündüreni olan “arkadaşlık-dostluk” değişiyor, gelişiyor, ilerliyor, geriliyor.
·       Özellikle kentli insanın en büyük şikayetlerinden biri durumuna gelmiştir.
·       Sağlam ve güvenilir bir dostluk kuramama sorunu herkesi etkiliyor.
·       Özünde aynı gibi görülse de  önemli ölçüde değişime uğruyor.
·       Çevresinde çok insan olanlar artık kaliteli ilişkileri pek önemsemez oluyor. İçinden tam da tersini kendisi için istese bile  “Aman giderse gitsin nasıl olsa yeni dostlarım olur!” diyebiliyorlar.
·       Dost ve arkadaş kavramlarını pek de ayırt edemiyoruz.
·       Tüketim toplumunun temel özelliği olan "al, kullan, at" zihniyeti ve iletişim araçlarının günlük yaşamda aldığı yer ve etkiden dolayı "değerler" kavramı çok büyük bir zedelenmeye uğramıştır.
·       Artık yüzlerce yılın mirası olan değerler kaldırılarak yerlerine yenileri konulmağa başlanmıştır.
·       Toplumun zaman içindeki gelişimine uygun bir paralellik gibi gözükse de aslında bence bir "algı yönetimi olarak kitleleri kendilerine göre yönlendirme aracı haline gelmiştir.
·       MODERN kavramı ve MODA akımı olarak topluma yayılan bu tür "yeni" değerler artık bir yozlaşma nedeni olmuştur.
·       Dost- arkadaş kavramının bulunduğu değerler paketi de günümüzde aslını yitirmiş ve yozlaşmıştır.
·       Sağ duyusu yüksek ve beşeri aklını geliştirmiş olan bireyler "güvenilmezleşen ilişkiler" ve "beklentiler" yerine "topluluklardan uzaklaşmağa" ve kendi kendilerine "yetmeğe" çalışmaktadırlar.
·       Artık onlar daha huzurlu ve mutlu olmuşlardır.
·       Daha özgür ve ilkesel, özgün yaşayabilmekte ve düşünebilmektedirler. Başkalarının davranış bozukluklarının ve ruhsal sarsıntılarının kendi üzerine olumsuz etkiler vermesinden kaçmaktadırlar.
·       Tabii bunun bir diğer tamamlayıcı öğesi ise ellerinde bulunan elektronik iletişim araçlarıdır.
·       Okumak, incelemek, araştırmak, sohbet etmek, derdini anlatmak ve de dert dinlemek kolaylaşmıştır.
·       Bunları gerçekleştirirken de birileriyle yan yana olmak durumundan kurtulmuş, kendi özgür ortamında kalabilmiştir.
·       Günümüz "modern çağ"ını çok iyi irdelemek, kavramak ve analiz etmek gerekir.
·       Ne iyidir, ne zarar verir, ne gibi şeyler niçin vardır?
·       Sorgularda bulunmak yarar sağlar.
·       Tüm bu olguların en sonunda ise asıl olan şudur:
    - Akıl ve ruh sağlığımızı en yüksek noktada tutarak, huzurlu ve mutlu bir yaşama kavuşabiliyor muyuz?
·       Sağlıklı, huzurlu ve dingin bir mutluluk diliyorum.

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17.08.2018, KUŞADASI.