16 Nisan 2020 Perşembe

PR (Public Relations)


PR (Public Relations)
·        Çok yerde duyulur, kısaca adı geçer.
·        Pek de ne olduğu anlaşılmaz.
·        Zaten bu "şey"in anlaşılmasını, dile düşmesini pek istemezler.
·        PR kendi başına bir sektör ve de meslektir, projelendirmedir aslında.
·        Bir kişi veya kurum için halkın genel algısını başarılı şekilde iletişim kanallarının kullanılarak yönetilmesidir.
·        Türkçeye Halkla İlişkiler olarak çevrilen kavram, bir marka veya kişinin halkın karşısında itibarını korumak, desteklemek, bilinirliğini ve düşüncesini arttırmak, davranış biçimlerine etki etmek sonucunda oluşturulan bir itibar yönetim biçimidir.
·        Yani bir tanım amacı taşıyan işlerdir. (reklam)
·        İlk bakışda bambaşka ve "çok yararlı iş"lerin yapıldığı, "görevlerin üstesinden geldiği" intibasını yaratmak isterler.
·        Yani bir "algı" oluşturmak istenilir.
·        Dışarıdan bakılınca, hemen ilk görünüşde, ya da duyulduğunda insanlar bir beğeni sunsunlar diye hazırlanır.
·        Genelde de toplumun beklediği, arzu ettiği "şey"ler olur ya, işte onları öne çıkararak kendilerini de o projenin tam da "ortasına" koyarak bir çalışma düzenlenir.
·        Bir işin, bir çalışmanın bir PR amaçlı iş olup olmadığını anlamanın ilk ve en önemli yolu şudur:
   - Yapılan bu iş basına, TV'ler, radyoya v.b. yerlere duyurulmuş mudur, onlar çağırılmış mıdır?
·        Kimler mi bu yola baş vurur?
·        Genellikle özel şirketler, vakıflar, dernekler,belediye gibi kurumlar...
·        Ve de tek, tek önemli kişiler, başkanlar, toplumda önde olan kişiler, sanatcılar, artizler...
·        PR çalışması kötü bir şey midir?
·        Hayır, denilebilir.
·        Kişilerin ya da kurumların toplumda öne çıkmayı istemeleri çok anlaşılabilir bir duygudur.
·        Paralı işler için de zaten daha çok para kazanmayı amaçlarken kullandıkları bir araçtır.
·        Kötü değilse de eleştirilebilir mi?
·        Evet, eleştirilebilmesi gerekir.
·        Neden ve hangi durumlarda?
·        Kamu oyunu "yanıltma" durumu varsa pek de "iyi" değildir.
·        Kamu oyunda bir "hayırlı iş" yaparak, "yardım severlik" gibi etkinlilerle yapılan çalışmalar ise, azıcık da kendilerinin bu işi "tanıtım "gayesi" ile yaptıklarını düşünebilmek gerekir.
·        Onlara, o kişiye kızmasak bile "durumu" anlamak gerekir, yani bunu kavrayıp yorumlamak "bizim işimiz" olmalıdır.
·        Peki, bu olur mu?
·        Yook, nerde?
·        Hemen, hemen kimse anlamaz ve de düşünmez bile, aklına bile gelmez.
·        Peki kimler bu durumu anlayabilir?
·        Kimler...
·        Eleştirisel bakabilenler, entelektüel bakış açısını uygulayabilenler, beşeri düşünebilenler ve bu konularda duyarlılık taşıyanlar açıkca görüp, anlayabilirler. (örnek insan)
·        PR bu durumda "örnek insanlar" tarafından pek beğenilmez, eleştirilir.
·        Çok yararlı işler yapan, halka çok yakın duran, halkla iç içe bulunan birçok politikacı da tüm bu tür yaptığı "işler"in bilincindedir ve bunların PR olduğunu bilerek yapar, beğenilmek, öne geçmek ister.
·        Aslında bu politikacılar çok değerli zamanlarını çok daha yararlı çalışmalar için kullanmalıdır.
·        Ama politika öyle bir dünya yaratıyor ki, politikacı hep önde olmak, hep beğenilmek istiyor.
·        Ünlü kişilerin özel alanlarında yaptıkları "şey"ler de bir PR çalışmasıdır.
·        Baktığımız her şeyi iyi anlayabilmemiz zor olsa da "görebilmemiz" gereken neler varsa onları da iyi kavramalıyız.
·        Öyle pek de "kandırılmış" gibi de durmamalıyız...
·        Hiç olmazsa, kimseye söylemesek bile kendi içimizde onun ne olduğunu anlamış olmamız yeter kendimize.

    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.04.16, MŞ.