4 Mayıs 2020 Pazartesi

VİRÜS, SALGIN ve ASIL HEDEF

__ VİRÜS, SALGIN ve ASIL HEDEF __
·        COVİD-19, Koronavirüsü ile uğraşılan, salgı mücadelesi yapılan bir dönem içerisindeyiz.
·        Milyonları aşan hasta sayısı, ölümler, tedavi görenler, iyileşenler...
·        Bu konuda bilgilendirme, bilinçlendirme, öğretme ve eğitme ile ilgili olarak küresel düzeyde ülkeler, devletler, kurum ve kuruluşlar, bireyler şunları anlamak, kavramak ve de kabul etmek gerçeğinde (zorunda) bırakılacaktır.
·        Evet, virüs denilen varlık ve tüm özellikleri bilimciler tarafından zaten biliniyor.
·        Çok daha fazladan bir şeyler ekleneceğini de pek sanmıyorum.
·        Şu an tüm dünyanın odaklandığı ve de yaşanılan "günlük gerçek" olan virüsün getirdiği salgın hastalık ve insanlığın bir tehdit altında olmasıdır.
·        Az ya da çok dünyanın hemen, hemen her ülkesinde (devlet) bu "olay" ile güncel yaşam etkilenmiştir.
·        Dünyanın her yerinde insanların algıları ve düşünce hedefleri, korkuları, umutları bu virüs olgusuna yönlendirilmiştir.
·        Virüsün doğal olup olmadığı, doğal kaynaklardan ve yollardan yayılıp yayılmadığı ve de virüs ile mücadele üzerine yoğunlaştırılmış bir bakış, bir algı ve mücadele, günden ortaya çıkmıştır.
·        Her gün gittikce artık iyice yoğunlaşan ve belirginleşen "güncel" sorular şunlar olmuştur:
-Virüs nasıl bir şey?
-Virüs insana nasıl bulaşıyor?
-Virüs neden bir hastalık yapıyor?
-Virüsün yaptığı bu hastalık nasıl yayılıyor?
-Virüs kendini nedene ve nasıl yeniliyor?
-Virüse karşı neler yapılabilir?
-Salgına karşı ne gibi önlemler alınabilir (epidemi)
-Korunma önlemi olarak sunulan en basit bir ağız maskesini bulmak neden bu denli zorlaştırılıyor?
-Devlet ve bireyler hangi önlemleri almalıdır?
-Bir kısım yurttaşların, yaşlıların ve gençlerin, çocukların ev hapsinde tutulmasının sağlık ve korunma açısından yararları ve sakıncaları nelerdir?
-Neden farklı ülkeler farklı mücadele yöntemleri deniyor?
-Bilimciler çok uzun yıllardır bu konuda ne yapılması gerektiğini önceden düşünüp, araştırıp, bilememişler mi?
-Virüsün getireceği hastalığa karşın bir aşı neden bulunamamıştır?
-Aşı kimler tarafından ve ne zaman bulunacaktır?
-Virüsün getirdiği hastalık ve onunla mücadele konusunda dünyanın hangi güçleri kendilerine nasıl çıkarlar sağlayacaktır?
-Virüs salgınıyla mücadelede önümüzdeki kısa dönemde hangi yöntemler ve araçlar, gereçler "en akıllı ve en mükemmel" olarak kurgulanılıp, dünya kamu oyuna sunulacaktır.
-Tüm bu son ayların yaşanılanlarını, şubat 2020 sonundan başlayan bu salgın tehlikesini ve korkusunu bu denli çok kısa zaman diliminde tüm insanlığa göstermenin, kanıtlamanın "ileriye dönük" ne gibi amacı, hedefi olabilir?
Kimler nasıl bir teori ve planlama ile nereye varmak istemektedirler?
-Önümüzdeki 20 yıl içerisinde insanın günlük yaşamında "ne gibi uygulamalar" başlayacaktır?
-Yurttaş ve devlet ve diğer tüm kurumlar arasındaki iletişim, denetleme, haklar ve sorumluluklar... nasıl bir düzenlemeye sokulacaktır?
-Devlet, kurumlar ve yurttaşlar arasındaki tüm verilerin akışında hangi "yeni" araçlar ve yöntemler kabul edilecektir?
-İnsanlık önümüzdeki çağ olarak hangi çağı yaşayacak ve bunun ana özellikleri neler olacaktır?
-Haber alma ve yayma, araştırma ve bilgilendirme  konularında "normal" bireyler ne kadar bilgi ediniyor olabilirler?
-İnsanlar ulaşabilen bilgiler, haberler ne kadar doğru ve sağlıklıdır?
-Tek, tek ülkelerde ama özellikle de küresel boyutta insanlar için "şu "an" nasıl bir "algı yönetimi" uygulanıyor olabilir? (Zihinsel operasyonlar)
-Geleceğin " prototype insanı-bireyi" nasıl yaşayacak ve düşünecek, davranacaktır?
-Geleceğin "bilim dalları" ne denli sağlıklı işler ve bağımsız olabilecektir? (Ya da bugünkü durumları nasıldır)
-
-
·        Tüm bu sorular  ve de benzerleri her şeyi açıklamağa ve de yanıtlamağa yetmeyebilir.
·        Bugün bu soruları sorarak, durumu ileriye dönük sorgulayarak "insan" olarak üzerimize düşeni yapabiliriz.
·        Bilindiği gibi insanın sadece aklının olması ve konuşabilmesi, düşünebilmesi artık çok da önemli sayılmamaktadır.
·        Evet, milyarlarca insan ana özellikleriyle yaşamlarını sürdürmektedirler ve mutlu ya da mutsuz, sağlıklı ya da hastalıklı olabilmektedirler.
·        Kocaman insan kütleleri aslında ne kendilerine ne de geleceğin insanlığına belli ve kesin olabilecek bir yön verememektedirler.
·        Hem günümüzü, hem de geleceğin toplumunu, düzenini çok küçücük parçalarla etkileyecek olan, yönlendirecek olan etkenlerin en başında "insanın aklını kullanarak düşünebilmesi" yer almaktadır.
·        insan eğer aklını kullanmayı becerebilirse, kendi donanımını bu yönde, yaşam disiplinini de buna uygun düzenleyebilirse ancak o zaman hem kendine birey olarak hem de bir yurttaş olarak yön verebilir.
·        İnsanların bazısı bilim dallarında çalışır araştırmalar yapar, ön görülerde bulunur, saptamalar sunar.
·        Bazı insanlar politika alanında üzerilerine görevler almağa çalışır, toplumu ve devleti yönetmeğe, yönlendirmeğe çalışırlar.
·        Bazı insanlar üretimde, ticarette, endüstride, finans dalında... yer alır.
·        Bazı insanlar ise çok açıkca görülemeyen tarihsel olarak belli ve belirleyici köklere bağlıdırlar.
·        İnsanlığın içinde bulunduğu ana sorunlar, temel gereksinim alanları aslında herkes için bellidir.
·        Sorun varsa çözüm de vardır, diyerek kısa ve basit yöntemlerle insanlığın temel sorunlarına çözümler hep aramıştır sıradan düşünenlerce...
·        Ama işte bu taam da öyle olmamaktadır.
·        Dünya tarihi çeşitli yönlerle ele alınıp, değişik alanlarda incelenir.
·        Dinler tarihi, ekonomi tarihi, göçler tarihi, halklar, uluslar, savaşlar, kaznanlar, yenilenler, yok olanlar...
·        Karanlıkta kalan, ortaya çıkarılamayan güçler, örgütler, aileler, kişiler... hep vardı ve var olacak.
·        Dünyanın bugün için ekonomik ve finansal varlığı ne kadardır, kimlerin elindedir, nerelere ve ne kadar harcamalar yapılmaktadır... gibi soruların karşılıkları da açıkca veriler olarak sunulmaktadır.
·        Sayılar, istatistikler, şirketler, devletler, aileler, kişiler.... bilinmektedir.
·        Bilinebilenleri ise kaç "kişi" izleyebilmektedir?
·        Ülke genelinde kaç kişi bu tür bilgiler, düşünce alanlarına kendi günlük dünyasında yer verebilmektedir?
·        Hemen, hemen hiç denilecek kadar bir % 0,000... sayıda... uzman konulara sahiptir, sayıları bilebilmekte ve değerlendirebilmektedir.
·        Büyük kitleler sadece kendilerine sunulan sistemlerin içerisinde yerini alabilir ve o çerçeveler uyar, istenileni yapar, istenilmeyeni de yapamaz.
·        sonuç olarak baktığımızda dünyada kocaman bir insan kitlesi var.
·        Örgütlenmiş devletler var.
·        Kazanılan, kazanılabilecek olan doğal kaynaklar var.
·        Üretimden elde edilebilen, edilebilecek olan değerler ve bunlara bağlı kazançlar var.
·        İnsanların kendi aralarındaki ve devletle, kurumlarla olan ilişkilerinde gerekli olan hizmet alım verimleri ve yöntemleri var.
·        Tarih içerisinde farklı dönemlerde farklı özellikler ortaya çıkmış ve uygulama alanına girmiştir.
·        İnsanlık zamanında 15. - 16. yüzyılda reform ve rönesansı yaşamış, çeşitli kazanımlar elde etmiş.
·        Zaman gelmiş toprak ve toprağı elinde tutanlar en önemliler olmuş.
·        Makine çağı gelince, buluşlar ve uygulamalar ile yeni bir devir başlamış.
·        Teknoloji devrimi, elektrik, elektronik, bilgisayarlar... her gün yeni gelişimleri ve yeni uygulamaları yaşamın içerisine sokmuş.
·        İnsan için olan her türlü kolaylık, diye kabul görmüş.
·        Son yılların en büyük devrimi olan elektronik çağ insanlığa interneti ve korkunç hızlı bir bilgi akışını sağlamış.
·        Herkes artık bir sayı, herkes artık bir "kullanıcı" durumuna düşmüştür.
·        Sosyal medya, e-pazarlar, internet www leri, tüm yazılı ve görsel veriler... her şey hemen, anında ve de bir yerlerde kayıtlı olmaktadır.
·        Sayıların matematiksel hesabını ve toplam değerlerini sıradan insanların bilebilmesi, kavrayabilmesi imkansız olmuştur.
·        Hangi "veri" nerelerde ve ne için, kimlerin kullanımına kaydedilmiştir, ne bunu bilebiliyoruz, ne de takip edebiliyoruz.
·        Kişisel verilerin gizliliği ve korunması artık bu çağda hemen, hemen imkansız gibidir.
·        Çünkü şu an "gönüllü" olarak girilen her bir "yer" sizi kaydetmekdedir ve bu veriler ise çok çeşitli alanlarda ve de amaçlar için değerlendirilmektedir.
·        Hayır, ilk baştaki konudan uzaklaşmadım.
·        Tam da şimdi oradaki anlattıklarıma dönerek bir düşünün:
·        Tüm bu virüs ve hastalıkları ile getirilen "algı operasyonu" ile önümüzdeki dönemde hiç de artık "sorgulamadan ve büyük bir istekle" ne gibi değişikliklere gidilecek?
·        Gelecek çağ yeni makine dönemi olan "DİJİTAL ÇAĞ"dır.
·        Ve bugün bu çağ zaten ilk başlangıcını yapmıştır.
·        Dijitalin gün geçtikçe hayatımızın içine girmesiyle birlikte yaşam şeklimiz de değişti.
·        Bu değişime bugünlerde "post dijital çağ" deniyor.
·        Bu YENİ çağ da ""Nesnelerin İnterneti" (IoT), yapay zekâ, robotik, artırılmış, sanal, karma gerçeklik (AR, VR, MR, XR) ve ses teknolojilerini kapsıyor.
·        Hızla ilerlemesi gereken "dijital" uygulamalar ve dijital hakimiyetin önünün sorgusuzca açılması hazırlanmaktadır.
·        Gelecekteki kısa dönemde çok karşılaşacağımız kavramlar ve gerçekler şunlar olacaktır: Yapay zeka, robotlar, dijital kimlikler...
·        Devletler, uluslar arası örgütler, kurumlar, şirketler ... çok ama çok büyük bir hızla her bir bireyi ve onun her bir en ufak bilgisini bile kayda alıp, kullanacaktır.
·        Tümü dijital teknolojinin getirdiği kolaylıklarla, bilimsellikle donatılarak zamanın en en küçük dilimlerindeki değişiklikler bile en hızlı bir biçimde işlenilecek ve de "ışık" hızı"ndan çok daha hızlı olarak "istenilen "yerlere ulaştırılacak.
·        Oradaki programlar da görevleri gereği ne ise bu verileri işleyip, değerlendirecek.
·        İlk "gönüllü" ve de "olmazsa olmaz" olarak da esas alan "sağlık ve birey" üzerinde denenecek, uygulamaya sokulacaktır.
·        Devletler, sağlık kuruşları ve şirketler ve bu konuya katılımcı olan her denetleyici bireyim tüm verilerini, değişimlerini elde edecek, onaylayacak, kısıtlayabilecek ve de tümden gelim hesaplamaları yapabilecektir.
·        Zaten bugün bunun uygunlanmasının ilk adımlarını görüyorsunuz: Kredi kartları, müşteri kartları, e-devlet, e- alışveriş.....
·        Virüs savaşları sonucunda devlet, sağlık şirketleri ve birey karşılıklı "yeniden" çok büyük bir "dijital çağ" içine girecektir.
·        Artık kime ne verildiği, niçin, neden, ne kadar.... gibi basit soruların çok çok üzerine çıkılarak planlamalar yapılacaktır.
·        Sağlık sigortaları, hasta, hekim, hastane, ecza, eczane, reçete, tedavi planlaması, operasyonlar, yatırım planları, finans kaynakları... tümüyle bu verileri elde edenlerce değerlendirilecek, planlanacak ve uygulanacaktır.
·        Hastalıkların hangileri çıkacaktır, onlara hangi ilaçlar, kimlerin ilaçları ve ne kadar  verilecektir?
·        Küresel güç odakları tüm bu verilere erişecek ve onların üzerinde kendi yönlendirmelerini yaparak üretim-kazanç-kar ilişkilerini belirleyeceklerdir.
·        Bu dijital çağın yeni ilk adımlarıyla belki de bir birey kendi akıllı telefonunda bir sağlık kartına sahip olacaktır.
·        Daha sonraki adım ise bedeninin bir yerine, elde, deri altına örneğin, yerleştirilecek olan bir elektronik cip ile her türlü veriler alınıp, verilecektir:
-Kişisel veriler: Ad, soy ad, kökeni, evlilik v. b.
-Yurttaşlık verileri: Yurttaşlık görevleri, numaraları..
-Sağlık verileri.
-Alış veriş verileri:
-Finansal durum, mal varlığı verileri
-Sosyal ilişkiler (sosyal medya, dergi, gazete v. b...)
-Kişisel özellikleri: hobiler, eğilimler, tatiller, becerileri, yetenekleri, eğitimi, öğretim kurumları...
·        Tüm bu bilgiler artık o bireyin kendi üzerinden alınıp verilecektir.
·        Bu bir hayal ya da bir saçmalık olmayacaktır gelecek için.
·        Hiç akla bile gelmeyen teknolojik devrimleri yaşayan birkaç kuşak şu an yaşamdadır.
·        Bir düşünün yaşamınız boyunca neler, nasıl değişti?
·        Evet hemen aklımıza gelen sorular için internete başvururabiliyoruz ve de anında on binlere varan veriyi "cevap" olarak alabiliyoruz.
·        İşte ilk örneklerden birisi bu idi..
·        Yaşadığımız dünyanın alıştığı sistemi yıkacak yeni hesaplamalar ortaya çıkacak.
·        Bu global ölçekte ABD ve AB ekonomilerini etkileyecek bir ekonomik krize, Çin ile yapılan ticaret savaşlarının sebep olacağı bir ekonomik yıkıma veya Suriye-Doğu Akdeniz merkezli bir askeri gerilime işaret ediyor olabilir.
·        Neticede, yepyeni bir dünya düzeni inşa edilmeğe doğru yönelinecek.
·        Yeni bir çağ geliyor mu?
·        Bunun 2020’de gerçekleşmesi kolay değil.
·        2020 bu yenilenmenin net biçimde başlayacağına, ama daha çok yıkılıp değişmesi, dönüşmesi gerekenleri harekete geçireceğini gösteriyor.
·        Yeni döngü ise 2025’te başlayacak.
·        2020 ilk adım, tamamlanma 2025 yılına işaret etmekte.
·        Dijital çağın ilk adımlarını yaşamın her alanında bugünden görmeğe başlayacağız.
·        Dijital kimlikler en yakın dönemde küresel olarak her ülkede uygulanacak.
·        İnsan yerine "makineler" daha doğrusu "robotlar" iş üretecek, hizmetler sunacak..
·        Bireyi bir kenara koyarak, mutlak doğrulara odaklanarak dijital dönüşümü gerçekleştirmeyi planlıyorlar.
·        Dijital dünyanın merkezinde yine birey olacak.
·        Günümüzde güç artık bilgiye sahip olan, bilgiyi dağıtan ve bunu yöneten bireylerde olacak.
·        Bu bir dijital devrim değil, bir "evrim" olarak görülmelidir.

Sizlere sağlık dolu, huzurlu ve de mutlu bir yaşam diliyorum.
Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

    2020.05.04, MŞ. 2020.05.29



** NEOM'da Robotlar insanlardan daha mı çok olacak?