Öğrenci Sürgünleri
§
Çok fazla konuşulmayan, üzerinde pek de düşünülmemiş bir konudur:
§
"Sürgün"
§
Bir okulda kayıtlı olarak öğrenim gören bir öğrenciyi, 18
yaşından küçük bir öğrenciyi öğretmenlerin kendilerince haklı gördükleri bir
gerekçe ve karar ile bir başka okula gönderilmesine zorunlu "sürgün"
deniliyor.
§
Bunu
yaşamında duymuş, görmüş olanlar vardır sanırım.
§
Ya
da başından böylesine bir "sürgün olayı" geçmiş olan öğrenciler
vardır.
§
Giden öğrencinin "zorla gönderildiği" bu durumda bir
hukuksal, yasal uygunluk var mıdır?
§
Hangi yasaya dayanılarak, hangi yönetmeliklere dayanılarak bir
öğrenci kayıt olup öğrenim gördüğü okuldan bir başka okula, özellikle de bir
uzak okula gönderilir?
§
Bunun
için hangi gerekçeler suçlar ortaya atılır?
§
Kimler
bu durumda karar verir?
§
Öğrencinin
ailesi bu durumda ne yapabilir, neler hisseder?
§
Bir
savunma hakkı tanınır mı, öğrencinin bir avukatı olur mu?
§
Ben
bilmiyorum, bilemiyorum...
§
Ama, şu ana değin görebildiklerim, bilebildiklerim çerçevesinde
böylesine bir uygulama bana hiç de "insancıl" ve de "demokratik"
gelmiyor.
§
Bir
eski fotoğraf gördüm bugün bizim eski öğrenci arkadaşlarımdan oluşan....
§
O
fotoğraf bana yine bu "olayı" anımsattı....
§
Daha
önce de yine bizim okuldan bir öğrenci arkadaş başlarından geçen sürgün olayını
anlatmıştı, yazmıştı.
§
Düşünebiliyor
musunuz?
§
Bir
devlet parasız yatılı okuluna kabul edilmiş öğrenciler daha küçücük yaşlarında
bir araya geliyorlar.
§
Bir yatılı ilköğretmen okulunda bir öğrenim görüp, eğitilip, bir
meslek kazanmak için ailelerinin devlete teslim ettiği çocuklar...
§
Evlerinden,
ailelerinden çok uzakta devlete ve onların öğretmenlerine teslim edilmiş
çocuklar...
§
Hele bir de onların okulları yoksunluk ve yoksulluk içinde olan
bir ortamda ise...
§
Daha
gelişme çağında, gencecik idiler ise...
§
Temiz
yüreklilik, merak, öğrenme isteği ve yurt sevgisi taşıyarak, iyi bir insan
olmak için bu okula gönderilmiş iseler...
§
Zaten
çoğu dar gelirli ve yoksul ailelerin çocukları...
§
Sınavlar girmişler, onbinlerce öğrenci arasından seçilip, kabul
görüp okula alınmışlar.
§
Devlete ve onun öğretmenlerine güvenerek o okula gelmişler.
§
Nasıl bir gerekçe ile "suçlu" kabul edilip, bir kurul
tarafından, kendi öğretmenleri tarafından yargılanmışlar ve de içinde
bulundukları okuldan bir başka okula gitmeleri kararına çarptırılmışlar.
§
Ben
bir başka okuldan, Malatya'dan bizim okula sürgün edilmiş bir grup öğrenciyi
tanımıştım.
§
İçlerinden
birkaçı da benim staj okulumda benim yanımda bulunmuşlardı.
§
Yıllar
yıllar geçti üzerinden... Şu an ne yazık ki adlarını anımsayamıyorum.
§
Bir
başka yerde, bir başka konu çerçevesinde "sürgün edilmiş öğrenciler"
ile ilgi pek bir şey duymadım.
§
Daha çok duyulan öğretmen sürgünleri haberleri olurdu.
§
Başka ülkelerde halklara yapılan sürgünlerin yıl dönümleri
anılır, haberlerde okunurdu...
§
"Öğrenci sürgünleri" "devlet yatılı okulu
öğrencilerinin sürgünleri" konusunda bir kaynakla da karşılaşmadım.
§
Belki bir yerlerde bir araştırma, bir istatistik, bir belge var
ise de ben bulamadım.
§
§
O
öğrencilerin sınıf arkadaşları, yatakhane arkadaşları neler hissetmişlerdi
dersiniz?
§
Öğrencisini
suçlayıp, ona sürgün kararını verdiren öğretmen neler hissetmiştir dersiniz?
§
Bu
tür öğretmenler yaşamları boyunca bir iç mahkemeye kendilerini tutmuş
olabilirler mi?
§
Bu
tür öğretmenler, yöneticiler yaşamları boyu vicdanlarının sesini duymuş mudur?
§
Özellikle de bir "öğretmen" yetiştirme kurumu olarak en
çok eğitmek, yön göstermek çabasında olması gereken bir ilköğretmen okulunun
"sürgün "edebilme gibi bir hakkı kendinde taşıyor olabilmesi ne denli
acı değil midir?
§
Hangi
hukuk ve hangi adil yargılama sistemi ile gerçekleşmiştir bu tür sürgün
kararları?
§
Ne idi o çocukların "suç"ları?
§
Çok kötü şeyler mi yapmışlardı?
§
Eğer gerçekten "suçları var" idi ise, Türk adaletine
vermeli idiler.
§
Onları savcılar, hakimler yargılamalı idi.
§
Hukuken hiç bir yetkinliği ve uzmanlığı olmayan öğretmenlerin
bir genç insanın, bir öğrencisinin mahkeme edilir gibi bir uygulama ile sürgüne
gönderilmesine hakkı olmamalıdır.
§
Eğer,
gerçekten bir öğrenci sosyal davranışlarında ya da eğitim- öğretim düzeyi
yetersizliğinde dikkatleri çekiyor ise onun bu durumuna uygun en iyi de ek
desteklemeleri, açıklamalar yapmak ve sorun var ise o sorunun giderilmesine
çalışmak gerekmez mi?
§
Öğrenciyi
daha iyi bir düzeye çekmek için alınması gereken pedagojik önlemler olabilir.
§
Ama bedensel, ruhsal bir uygulama, bir ceza verilemez!
§
Erginlik yaşına erişmemiş bir öğrenciye verilen "sürgün"
bir cezadır ve insanlık onurunu zedeler, yaşamı boyunca da derin izler bırakır.
§
Disiplin suçu kavramı çağdaş ve demokratik değildir.
§
Ne
olmuştur o çocuklara?
§
O
çocuklar gittikleri yerlerde neler ile karşılaşmışlardır?
§
Yaşamları
nasıl geçmiştir?
§
O
çocuklardan kaç tanesi daha sonraları başlarından geçen sürgün olayını
incelemiş ve onun üzerinde bir çalışma yapmıştır?
§
Bugüne değin sürgün edilmiş öğrencilerin gerçeğini inceleyen bir
avukatlık, bir baro olmuş mudur?
§
Milli eğitim bakanlığı bu konuda şimdiye değin hangi çalışmaları
yapmıştır?
§
Eğitim fakülteleri bu sürgün konusunda bir araştırma, bir
bilimsel görüş üzerinde çalışmış mıdır?
§
Hiç
bilmiyorum.
§
Ben
okulumuzun ilk sınıfından bir öğrenci olarak yaşadığım dönemde bunları hiç
duymadığımı, hissetmediğimi anlıyorum.
§
Bir yılda kaç öğrenciye böylesine
"sürgün" cezası verilmiştir?
§
Bu sayı öğrenci toplam sayısının % kaçıdır?
§
Bu
tür "okul disiplin kurulu" kararı ile bir başka okula gönderilen,
sürgün edilen öğrenciler için üzülüyorum.
§
O
öğrenciler o sürgün olayını içlerinde kapatmış ve derinliklerine gömmüş de
olabilirler, hatta o öğretmenlere hoş görü ile bakıp, bugün onları affetmiş de
olabilirler....
§
İnsan onurunun dokunulmaz olduğuna ve bunun bir anayasal hak
olduğuna inanıyorum.
§
Ülkemde ve toplumumuzda böylesine durumların olmasını pek
kabullenemiyorum.
§
Hukukçular
ne der bilmiyorum...
§
Ben
sadece bugün bu hassas konu üzerindeki düşüncelerimi, sorularımı yazıya
aktardım.
§
Belki
bir takım duyarlı insanlar okurlar ve kendilerince bu konuyu irdelerler.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen
ÇIBIKCI, 2020.07.17, MŞ.