6 Eylül 2018 Perşembe

Nitelikli İnsanı Hedeflemeliyiz

Nitelikli İnsanı Hedeflemeliyiz
 İNSANI,
·     İNSANIN DÜZEYİNİ,
·     KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİ,
·     BİRİKİMİNİ,
·     EĞİTİMİNİ,
·     KÜLTÜRÜNÜ,
·     BEŞERİ AKLINI...

DÜŞÜNMEDEN,
SADECE "ONU"
BİR "İNSAN" OLARAK
DEĞERLENDİRDİĞİNİZDE,
YANILMA PAYINIZ ÇOK ARTAR.
..........................................................................................................
BİR KENTİ
"ÇAĞDAŞ" VE
"YAŞANILABİLİR"
YAPAN
O KENTDE YAŞAYAN
NİTELİKLİ İNSANLARIN
NÜFUSDAKİ ORANIDIR.

    Saygılarımla...
   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
    16.07.2018, K.


FACEBOOK ARKADAŞLIĞI

   FACEBOOK ARKADAŞLIĞI
·       FACEBOOK sayfalarında bir yer sahibi olmak 
ve insanlarla iletişimde bulunmak, düşünce ve görüşleri, haberleri paylaşmak çağımızın getirdiği iyi bir olanak.
·       Milyonlarca insan kendince bu olanağı kullanıyor.
·       Benim düşüncem ise "ilkeli" ve "güzel ahlaklı" bir içerik ile insanlara bir şeyler "sunmak" ve onlardan da "güzel" haberleri ve "fikirleri" almaktır.
·       Araştırmalarımı, görüşlerimi burada "arkadaşlarımla" paylaşmak isterim.
·       Yazılarımı okumalarını beklerim.
·       Onların duygu ve görüşlerine de saygı duyup, onları izlerim.
·       Zaman ayırırım, emek harcarım, saygı gösteririm.
·       Sayfamda gösterdiğim emeğin ve saygının anlaşılır olmasını beklerim.
·       HAKARET ve KÜFÜR içerikli konuşmalar, sövgüler "sorunlu" bir kişiliğin ve sıkıntılı bir toplumun belirtileridir.
·       Benim sayfamı izleyen kişilerden ricam şudur:
    - İlkeli ve saygın duruşunuzu, düzeyli bir arkadaşlık çizginizi lütfen sürdürün.
    - Size gönderilen her bir "şeyi" de gereksiz yere paylaşmayın.
    - Kötü ve düzeysiz davranan kişilere ise bir karşılık vermektense o tür kişileri "yok" sayınız ve de gerekirse de listenizden siliniz.
·       ARKADAŞ listemde kayıtlı olan ama kendisini tam olarak tanıyamadığım kişiler var.
·       Bir de kayıtlı olup da hiç bir iletişimde bulunmayan ya da sayfası dondurulmuş olanlar var.
·       Bu durumda arkadaş listemi inceleyip, gerekli gördüğüm işlemleri yapmak istiyorum.
·       Beni tanıyan fikirlerimi ve düşüncelerimi beğenen, yazılarımı okuyan dostlarıma çok teşekkür ediyorum.
·       Her bir arkadaşıma en iyi dileklerimi ve selamlarımı gönderiyorum.

  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 24.07.2018, K.




Oyalayacak Konular

  TÜRK milletini "oyalayacak" konular nelerdir?

·       Politik ve emperyalist amaçlar için milleti oyalamak ve ortamı germek her zaman ve hemen, hemen her ülkede uygulanan bir yöntemdir.

·       İnsanların ilgisini ve dikkatini belirli bir süre asıl konudan uzaklaştırıp başka şey üzerine çekmek hep yararlı olur.
·       Onları meşgul edip, kendi amaçları doğrultusunda çalışırlar. Kontrollü kriz anlarında toplumu germe, hedef saptırma hareketi olarak başarılı sonuçlar elde ederler.
·       Milleti gergin duruma getirebilirler, böylece de bireylerde olması gereken özgür iradeyi yok ederek kendi iradeleme yöntemlerini egemen kılarlar.
·       Uydurulmuş, icad edilmiş ya da birtakım konularla toplumu meşgul ederek ülkenin gerçek gündeminden uzaklaştırmayı hedeflerler.
·       Bu kısa bir süre olabildiği gibi çok uzun yıllara yayılan bir kültür politikası da olabilir. (karşı devrim)
·       Hatta birçok ülkedeki darbelerin arkasında da birtakım yabancı istihbarat örgütlerinin olduğu kimsenin meçhulü değildir. Bu konuda yazılan kitaplar, belgeseller ve haberler her yerde yaygın olarak bulunmaktadır.
·       Sağcı, solcu, laik, dinci, liberal, genç, yaşlı, okumuş, cahil, kadın, erkek.... ayrımlarını da göz önüne alabildiğimizi kabul ederek bir genel saptama yapabiliriz:
·       Hangi konular Türk halkı için en duyarlı ve etkileyici konulardır?
·       Hangi alanlarda bu kişileri (grupları) hemen ilk baştan "topluca" etkilemek mümkündür?
·       En çok kullanılan söylemler hangileridir?
- Baş örtümüzü yasaklıyorlar
- Din elden gidiyor
- Laiklik yok ediliyor
- Ahlaksızlık aldı başını gidiyor (cinsellik, açık saçık olma durumu)
- Cumhuriyet devrimleri yok ediliyor
- Atatürk de dinsizin tekiydi
- İbadetlerimizi engellemek istiyorlar
- Din bir afyondur
- Ben dine inanmıyorum
- Ya anne karışma sen
- Ben kendi hayatımı yaşamak istiyorum
- Kimse benim dinime karışamaz
- Devlete girmeliyiz, her yeri ele geçirmeliyiz
- Şehitler ölmez
- Misak-ı milli sınırlarına dönülmelidir
- Kimse benim giyimime karışamaz
- Devlet okullarında çocuk okutulmaz
- Benim rakıma kimse karışamaz
- Borç benim borcum. Bir şekilde öderim.
- Ben partimden vaz geçmem.
- Müslümanlıktan çıktık.
-
-

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 11.08.2018, KUŞADASI.

Müslüman olmanın yolu.

Müslüman olmanın en ucuz yolu.
sakal+cüppe+takke+teşbih+tarikat+cemaat+şeyh+şıh=  
Mezhepler ve tarikatlar çıktıkca ortaya ve de bunlar çok daha güçlendikce yeni bir dönem yaşanacak:
Bu din+siyaset+ticaret örgütleri çok daha güç ve çıkar, nüfus sağlamak için kendi aralarında yarışacaklar (savaşacaklar).
Bir çeşit mezhep savaşları oluşacak(Aslında tarihe kapatılmış bir olgu olmasına rağmen).
Seküler ve çağdaş, anayasal, parlamenter hukuk devletine taraftar olan yurttaşlar (bireyler) ise çok daha bir şaşkınlık yaşayacaklar, ya kendilerini bir yerlere yamamağa başlayacaklar (fark etmeseler bile) ya da iyice kendi içlerine dönecekler, kapanacaklar evlerine.
Örgütsel mücadele denilen kavramların yaşamdaki alanları bile yine mezhep-tarikat güçlerinin adamlarınca doldurulmuş olacak.
Siyasi partiler ise yine bu çekim merkezlerince doldurulacak.
Şeklen yine bir seçim ve meclis olacak.
Yasalar (kanunlar) yönetmenlikler önerilecek, oylanacak...
Oyun şeklen başka yerlerdeki gibi olacak.
Millet coşkulu ve hep sevinçli ve de memnun olacak.
Ne zamana kadar diye sorulursa, verilecek yanıtı sadece egemen oligarşi kendi senaryosu olduğu için, kendileri bilecektir.

   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 11.08.2016, 00.58


Yavaş Yavaş Öğreniyorum

    Yavaş Yavaş Öğreniyorum
    bazı şeyleri...
·       Her bir insana doğallıkla yaklaşmam, kadın, erkek, fakir zengin, çocuk, yetişkin... ayrımları yapmıyorum ya....
·       Yaşamımda bugüne değin hiç bir zaman burnu büyüklük yapamadım ya....
·       Hiç bir insana tepeden, küçümseyerek bakmadım ya...
·       Yaşam dolu olan ruhuma engeller koymadan, insanlarla doğal ve içten konuştum ya.....
·       Hele hele ülkeme geldiğimde yaşadığım sevinç ile tanıdıklarıma, dost bildiklerime espiler yaptım ya...
·       Çok konuştum ya...
·       Hiç aklıma gelmediği halde davranışlarım sanki GEVEZELİK gibi alglandı ya...
·       Hiç bir karşılık beklemeden karşımdaki insanlara dostca davrandım ya...
·       Çevremdeki insanlara değer verdim, onların davranışlarını pozitif olarak değerlendirmek istedim ya...
·       Bilgimi, deneyim ve görüşlerimi çoğu kez onlar daha istemeden insanlara sundum ya...
·       Güzel ahlaka, vicdana ve adaletli davranmaya her zaman ve her insan için önem verdim ya...
·       Olmayacak ilişkilere de hiç de yılışmadan son verdim ya...
·       Evet, bazen SALAK, bazen de ŞİMARIK, UKALA; ÇOK KONUŞAN olarak yargılandım ya...
·       Bir türlü SOĞUK ve KASILGAN olamadım ya...
********************************************************
·       Bunları hep gördüm, bildim, tekrar tekrar yaşadım, üzüldüğüm de oldu.
·       Ama her seferinde çok da inceledim ve analizlerimi yaptım!
·       Adil olmağa çalıştım öz yargılamamda.
·       Vicdanım rahat!
·       Yanlışlarımdan dersler çıkarıyorum.
·       Yaşamı her an yeniden ve hep öğreniyorum.
·       Sonuç mu?
·       Şükür Allah'ıma yaşıyorum.
·       Ve bir insanım!
·       Bana kızan oldu ise de ne diyeyim?
·       Bağışlasınlar insan olarak.
·       Zaten ana yargı sadece ALLAH'ın elindedir.
  O bilir her şeyimi....

    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 12.05.2016



Yıllar Geçti

Yıllar Geçti

44 Yıl, 10 Ay, 30 Gün, 15 Saat
. Çok sayıda öğrenci...
. Çeşitli okul ve sınıflar...
. Çeşitli dersler.......
. Çeşitli diller....
. Çeşitli kültürlerden çocuklar....
. Çalışmak, araştırmak, yazmak, resmetmek, baskıya hazırlamak, okuldan okula koşuşturmalar....
. Sabır...
. Özen....
. Güler yüz...
. Güzel ahlaklı olmak için, erdemli bir insan olmak için arınmak....
. Hayırlı ve güzel ahlaklı insan yetiştirmek için didinmek...
. Yaptığının karşılığında hiç bir kimseden ne bir ödül, ne bir takdir, ne de bir iltifat ya da bir paye beklememeyi öğrenmekle ve eğitilmekle geçen yıllar....
. Yaptığın işin önce Allah sonra da kendin için olduğuna inanmak...
. En adil ve vicdanlı olabilmek için yaşamayı seçmek...
. İşimin çağdaş, bilimsel, ahlaksal, evrensel değerleri içermesine özen göstermek...
. Her ne yaparsam yapayım herkesden önce "ben" kendim beğenip, kendime "hesabımı" vermek disipliniyle üretmek...
. İlkeli ve dürüst bir yaşamı seçmek.....
. Çevremde hiç kimse olmasa da yine de binlercesinin önünde imişcesine hem çok "rahat" hem de çok "öz güvenli" olabilmek...
. Öğretmenlik yapmak için değil bir iyi "öğretmen" olabilmek için yaşamak, ömür boyu bunu sürdürmek...
. Ve benzeri ilkeler ve yöntemlerle, bakış açılarıyla geçen yıllar...

Öğretmen Gönen Çıbıkcı,