24 Eylül 2021 Cuma

Çocuklar Sizin İçin

 Çocuklar Sizin İçin:

Çocuklarımız tüm okullarda başarılı olmalıdır.

Çocuklarımız tüm derslerde çağdaş ve demokrat bir eğitim ve öğretim almalıdır.

Çocuklarımız yurduna ve halkına sahip çıkacak aydın ve çağdaş insanlar olmalıdır.

Çocuklarımız hem anadilinde, hem de okul dili Almanca'da en iyi ve en uygar eğitimi alarak yetişmelidir.

Çocuklarımız en iyi meslekleri kazanmalıdır.

Çocuklarımız öz güvenli, hoşgörülü ve çağdaş değerlere sahip insanlar olarak yetişebilmelidir.

 

Dilin ulusal ve varsıl olması, ulusal duyguların gelişmesinde başlıca etkendir. Türkçe dillerin en varsıllarındandır. 

    ___Mustafa Kemal____

 

Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

    ___Mustafa Kemal____

 

Gelecek için hazırlanan yurt çocuklarına, hiç bir zorluk karşısında baş eğmeyerek sabırla, güvenle çalışmalarını ve yetişmekte olan çocukların büyüklerine de yavrularının okumalarını sağlamak için hiç bir fedakarlıktan çekinmemelerini salık veririm.

    ___Mustafa Kemal____16.07.1921

 

Ey Türk gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını , Türk Cumhuriyetin,, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

    ___Mustafa Kemal____

 

Türk genci, devrimlerin ve demokrasinin sahibi ve bekçisidir.

    ___Mustafa Kemal____

 

Bugünün çocuklarını yetiştiriniz. Onları ülkeye, ulusa yararlı insanlar yapınız.

    ___Mustafa Kemal____27.10.1922

 

Ulusal benliğini bilmeyen uluslar, diğer ulusların avıdır.

    ___Mustafa Kemal____

 

Devrim, Türk ulusunun son yüzyıllarda geri bırakılmış olan kurumları yıkarak yerlerine, ulusun en yüksek uygarlık gereklerine göre ilerlemesini sağlayacak kurumları koymaktır.

    ___Mustafa Kemal____

 

Büyük ülkümüz en uygar, en varsıl bir ulus olarak varlığımızı yükseltmektir. Bu yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde de temelli bir devrim yapmış olan bir Türk ulusunun güçlü ülküsüdür.    ___Mustafa Kemal____

 

Türk ulusunun dili Türkçe'dir. Türk dili dünyanın en güzel, en varsıl ve kolay olabilecek bir dilidir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışar.

    ___Mustafa Kemal____

 

Ne denli varsıl ve gönenmiş olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar toplumlar karşısında uşak durumunda kalmaktan ileriye gidemez.

    ___Mustafa Kemal____

 

En büyük düşmanlık, ulusun başında bulunanların,halk arasında bozgunculuk yapmalarıdır.

    ___Mustafa Kemal____ Adana, 15.03.1923

 

Hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Yalnız bir şeye ihtiyacımız var: Çalışkan olmak !

    ___Mustafa Kemal____ İzmit 16.01.1923

 

Ulusçuluğun çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk ulusundanım diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşulmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan, Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını savunursa, buna inanmak doğru olmaz.

    ___Mustafa Kemal____

 

Yurdu ve ulusu kurtarmak için iyi niyet, özveri çok gerekli olan niteliklerdedir... ama bir toplumdaki hastalığı görmek, onu iyileştirmek, toplumu çağımızın isteklerine uygun olarak yükseltmek için bu nitelikler yetmez: bu niteliklerin yanında bilim ve teknik gereklidir.

    ___Mustafa Kemal____

 

Öğretmenler, yeni kuşağı, cumhuriyetin özverili öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni kuşak, sizin eseriniz olacaktır. Eserin değeri sizin ustalık ve özveriniz derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet düşünce bilgi ve beden yönünden güçlü ve yüksek karakterli, koruyucular ister. Yeni kuşağı bu yeni nitelik ve yetenekte yetiştirmek , sizin elinizdedir.

    ___Mustafa Kemal____

 

Bilim ve fen gereklidir. Bilim ve fen çalışmalarının merkezi ise okuldur. Bundan dolayıdır ki okul gereklidir. Okul adını hep birlikte saygıyla, yücelterek analım. Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, ulus ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.

    ___Mustafa Kemal____

 

   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 2018.04.03

Zor İşler

 Zor İşler

İşimizi, yapmamız gerekenleri hem ciddiye almalıyız, hem de bir oyun oynarcasına ondan zevk alabilmeliyiz.

Yeni öğrenim alanı ise hem metodik hem de didaktik anlamda adım adım öğrenilir.

Bunu sağlayacak olan da bir eğitmen-bir öğretmen ise, o kişinin bilgisi ve öz güveni, rahat ve komplekssiz oluşu da tabii ki öğrenen kişi üzerinde çok büyük bir etki yaratacaktır.

Elimize aldığımız işi bir yük ya da bir zorunluluk olarak görür isek, o iş bir iş olmaktan çıkar bir işkence olmağa başlar.

En küçük bir İŞ bile bu özellikleri kendinde taşır.

Sizlere de çok zevkli oyun gibi mutluluk verici İŞLER diliyorum.

Yaptığınız İŞİ herkesten önce kendiniz değerlendirmelisiniz.

Hiç öyle falan, filan diye bahanelere kapılmadan, dünyanın en zor müfettişi gibi ve de tarafsızca önce kendin değerlendireceksin yaptığın işi, üzerinde çalıştığın projeyi.

Olmadı, demek de yok.

Nerede ne, nasıl düzeltilecekse, taa sen beğeninceye kadar üzerinde uğraşacaksın.

Bunu da yine en doğal bir görevin olarak ve hiç de sıkılmadan yapacaksın.

Ne kadar zaman harcadım yaaa, falan da demek yok, böbürlenmek hiç yok.

Çünkü yaptığın senin işin, o iş sensin.

Bu arada aldığın tat ve üretken olmanın verdiği doyuruculuk sana yeter.

Başka birilerinin bir şey demesini hiç beklemeyeceksin.

Zaten ürettiğin iş böyle çıkıyorsa ortaya kimse de bir şey diyemez.

''Demek'' için ortaya çıkanlar olursa da onları böylece daha iyi tanımış olacaksın.

Haaa bu arada kendini de çok iyi yetiştireceksin. Lafla lufla, boş şeylerle geçmeyecek zamanın.

Kendini yetiştireceksin, araştırıcı ve analizci olacaksın.

Bir iğne oyası gibi işleyeceksin kendini.

Kem de ruhunla, beyninle el ele vererek.

Özenle ve de zevk alarak, bir çocuk oyununda zevk alırcasına, hem neşeli olacaksın, hem de ortaya çıkan ''sen'' olgunlaştıkca, mükemmelleştikce çok hoşuna gidecek.

Bu olup bitenler, bu süreç kendi dünyanda, kendi içinde ve de yaşadığın her alanda olacak. Bunu başkalarına söylemen, göstermen anlatman ise hiç gerekmeyecek.

Onların yükünün altına sokmayacaksın kendini.

Sen ''üzerine düşeni'' yapıyor isen, kalbin ve ruhun tertemiz ise, üretken ise ALLAH da sana her zaman yardım edecektir ve doğru yolu gösterecektir.

Tüm bu düşünce ve ruh sistemi, çalışıp çabalama, uğraşmaya ''NİYE'' ki diye sorarsan, sadece küçük bir ŞEY için olacak:

- SENİN MUTLU OLMAN için.

- Yaşasın HAYAT! diyebilmen için.

Mutluluk dolu, neşe dolu, coşku dolu bir yaşama doğru merhaba!

     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 13.08.2016, KUŞADASI


Bazıları Vardır ki

 Bazıları Vardır ki...

Bazıları vardır ki onlar çok bilirler.

·       Çok okumuş olduklarını düşünürler, kendi siyasi gruplarına son derece bağlıdırlar.

·       Polisi sevmezler, askeri hiç sevmezler, din ile dincilerle de hiç işleri olmaz.

·       Feodal ilişkilere karşıdırlar.

·       Halkın gelenek ve töreleri ise onlara göre artık zamanını yitirmiş adetlerdir.

·       Devlet denilen kavram ise onlara göre hep ''faşist devlet''tir.

·       Başkalarının, sağcı, solcu olmalarını ve her bir ayrıntıları çok iyi açıklayabilirler.

·       Aslında her zaman antiemperyalist olduklarını vurgularlar.

·       Tüm yaşamlarında siyasi olmak çok büyük bir övünç kaynağıdır.

·       Zamanında takılıp kaldıkları siyasete son derece bağlıdırlar.

·       Devrimcilik en önemli kavramdır tabii ki...

·       Ritüellerini hiç aksatmazlar.

·       Genelde hep kendi aralarında buluşurlar ve büyük teorileri küçük grup konuşmalarına sığdırırlar ve sohbetleri de saatlerce sürer.

·       Sanattan, edebiyattan çok anlarlar.

·       Sohbetleri çok tatlıdır.

·       Birbirlerini çok severler.

·       Hem de kendilerini ''aydın'' olarak tanımlarlar.

·       Sanki bir anlamda da toplumun ayrıcalıklı ve elit bir grubu gibidirler.

·       Genelde de ekonomik durumları çok sınırlıdır ve de zaten burjuvaya da karşıdırlar.

·       Zengini de sevmezler, köylülüğü de hiç benimsemezler.

·       Ama işçi sınıfı denilince çok hoş gelir kulaklarına...

·       Ülkenin koca bir bölümünün ağaların elinde olduğunu ise artık unutmuş gibidirler.

·       Sadece ortalıkta görülen siyasi partiler üzerinden kurarlar güncel siyasi sohbetlerini.

·       Uluslararası para oyunlarını ve onların global güçlerini ise pek konuşmazlar.

·       Yani, komplo teorileriyle falan pek uğraşmazlar.

·       Asıl olan kendi öz siyaseti içinde kabul görmüş olan literatürdür.

·       Tercih ettikleri içki de, bu arada, rakıdır, rakı ritüellerini de iyi bilirler.

·       Güncel olayları kendi bakış açılarına göre incelerler ve nerede ne zaman bir fırsat bulsalar hemen ortaya çıkıp, demokratik haklarını kullanırlar ve pankart asarlar, yürüyüş düzenlerler.

·       İçleri rahatlar, görevlerini yerine getirmenin tadını çıkarırlar.

·       Takdir etmek gerekir ki kendi içlerinde iyi örgütlüdürler.

·       Bir de hiç öyle milliyetçi falan değillerdir.

·       Milliyetçi olmayı istemezler.

·       Sevmezler milliyetçiyim diyenleri de... 

·       Atatürk ise zamanında bir şeyler yapmış bir tarihsel liderdir ve artık güncelliğini yitirmiştir onlara göre.

·       Ayni kendilerine benzeyen ve de aslında zamanında kendi içlerinden ayrılıp da gruplaşan arkadaşları ile de hep bir rekabet içindedirler.

·       Kendi görüşleri ise çok kesin ve tek çözümdür.

·       Diğer görüşleri küçümserler ve hemen de damgalarlar.

·       Cahillerle, milliyetçilerle ve sıradan demokratlarla falan bir işleri olmaz.

·       Yanlarına dostça da yaklaşsanız kabul görmezsiniz.

·       Daha başka da çok önemli özellikleri vardır tabii ki!

·       Ama bir gün ''vatan elden gidiyor'' deseler onlar yine de ''sadece'' kendi siyasetinde olanlarla el ele olurlar ve bakışlarındaki perspektif kendilerince olandır.

·       Hep karşı oldukları emperyalizmin çok değişik yöntemleri olduğunu ve bunlardan bazılarının üzerilerinde uygulandığını ise kavrayamazlar.

·       Gün gelir emperyalizmin beslediği ve hem de açıkça desteklediği ''terör'' grubunu bile ülkemiz iç siyaseti (?) için bir kurtuluş gibi görebilirler.

·       Kendilerine empoze edilmiş olan kardeşlik ve barış kavramlarının ise asıllarından çok farklı olarak enjekte edilmiş bir algı yöntemi olduklarının farkında bile değillerdir.

·       Uluslararası dolaşan ''halkların kardeşliği'' sözünün de zamanla ülkesini bölmek ve etnik ayrışımlarda kullanılmak için ortaya atılmış olduğunu ise hiç anlamamışlardır.

·       Kültürel farklılıkları, zenginlikleri de kullanarak ulusal bütünlüğüne ve varlığına karşı bir yöntem oluşturmakta olan ''algı yönetiminin yıllardır çalışarak uyguladığı tuzaklara'' düştüğünü ise hiç göremez.

·       ''Halkların özgürlüğü ve de kendi kaderlerini kendilerinin belirlemesi gerektiğine'' çok yürekten inanırlar.

·       Ama bu temel düşünceden yola çıkıldığında bazı ülkelerin iç savaşlar yaşadığını ve insanların birbirlerini kırıp, öldürdüklerini, etnik savaşları unuturlar.

·       ülkelerin parçalanmış olmalarını belki de haklı bile görürler.

·       Daha sonra, bu bölünmüş ülkelerden bugün hangi güçlerin, ülkelerin çıkarı olduğunu fark edemezler bile.

·       Asıl olanın kendi vatanının tarihinde, kendi öz değerlerinde olduğunu ve de kendi tarihinin yoksul halkların emperyalizme karşı verdiği en büyük ders olduğunu hiç anlamamışlardır.

·       Bugünün ve de geleceğimizin yine kendi kurtuluş tarihimizde ve tek vücut olup, yine emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı çıkmakta olduğunu görmelerini beklemek ise sadece bir hayaldir.

·       Bu vatanın kuruluş ilkeleri ve içinde bulunan insanların tertemiz kalmış ulusal bağımsızlığa olan inançları ve de sınıflar üstü gücü ''gerektiğinde yine ortaya çıkarak'' hem de hiç ummadığınız bir zamanda kendisini gösterecektir.

·       En önemli olan şeyin kendi öz vatanımızda ve tüm insanlarla birlikte huzur içinde yaşayabilmeyi istememizdir.

·       Tüm bunları isterken de aklımızı ve bilincimizi açık tutarken, emperyalizmin tuzaklarına karşı kendi öz tarihimizden alacağımız temel ilkeler yeterli olacaktır.

        Gönen Çıbıkcı, 09.09.2015

Çocukların Başarısını Arttırabilirler

 Aileler Çocukların Başarısını Nasıl Arttırabilirler?

1.     Çocuğunuzun başarısızlık nedenlerini gerçekçi bir biçimde saptamalısınız.

2.    Bu konuda kendinizi yetersiz hissettiğinizde rehberlik ve danışma hizmetlerinden yararlanın.

3.    Başarısızlığın utancını çocuğunuza yaşatmayın.

4.   Bunun yerine çabalaması için ona destek verin.

5.    Çocuğunuzla yeteneklerine uygun doğru hedefler belirleyin.

6.    Toplumda kendisinin çok iyi bir yer edinebilmesi için çocuğunuzun bir hedefinin olmasını sağlayın.

7.    Bu hedef için de düzenli ve çok çalışmak gerktiğini anlatın.

8.    Çocuğunuzun doğru hedeflere ulaşabilmesi için göstereceği çabalarda onun yanında olun.

9.    Çocuğunuza, zamanını doğru kullanması hususunda örnek olun.

10.  Ona gezme veya televizyon izleme konusunda ölçülü olmasını tavsiye ederken, siz de bunları ölçülü yapın.

11.   Çocuğunuzla çok düzgün ve tam bir dil ile konuşun.

12.  Onun da sizin ile düzgün bir anlatımla konuşmasını isteyin.

13.  Çocuğunuzun olduğu ortamlarda konuşmalarınıza, dilinize ve görüşlerinize çok dikkat edin.

14.  Çocuğunuza örnek bir insan olmağa çok büyük bir özen gösterin.

15.  Çocuğunuzda her gün takdir edebileceğiniz bir davranış bulun.

16.  Onu sık sık övün.

17.   Her zaman başarısının arkasından maddi bir ödül vermeyin.

18.  Başarısının „başlı başına bir ödül“ olduğunu anlamasını sağlayın.

19.  Küçük yaştan itibaren yaşına uygun „sorumluluklar“ verin.

20. Kendi sorunlarını çözme becerisini kazanmasını sağlayın.

21.  Kendi hayatınızdaki sıkıntılardan dolayı çocuğa eleştirel ve sabırsız davranıp davranmadığınızı kontrol edin.

22.  Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini ifade etmesine olanak verin.

23. Çocuğunuzla çok sık ve düzenli olarak konuşun.

24. Onunla sohbet edin.

25.  Size kendi yalantısından ve hayallerinden anlatmasını sağlayın.

26. Onun ödev ve sorumluluklarını siz yerine getirmeyin.

27.  Birlikte bir çalışma saati belirleyin.

28. O saatte televizyonu kapatın, telefon görüşmelerini kabul etmeyin ve ders dışında bir şeyle ilgilenmesine izin vermeyin.

29. O saatte anne-babadan biri evde bulunarak gerektiğinde çocuğa yardımcı olabilir.

30. Çalışma saatinde çocuğunuzun odasına girip kapısını kapatmasına izin vermemelisiniz.

31.  Çocuk ders çalışmasa bile, o saat içinde diğer tüm şeylerden mahrum bırakılmalıdır.

32. Anne-baba etkili bir sonuç alabilmek için bu yöntemi uygulamada kararlı ve sabırlı olmalıdır.

33. Çocuğa ders çalışabilmesi için bir oda ya da bir köşe hazırlayın.

34. Eğer evde küçük bir kardeşi varsa, ders çalışan çocuğunuzu rahatsız etmesine engel olun.

35. Onu kardeşleri ya da diğer akranları ile kıyaslarken olumsuz davranmayın.

36. Çocuğunuzun doğru bir çevrede; doğru ve örnek alınabilecek kişilerle birlikte olabilmesine çalışın.

37.  Çocuğunuzun davranışlarını, konuşmalarını, alışkanlıklarını, giyimini hep gözleyin.

38. Çocuğunuz nasıl bir insan olma yolunda?

39. Ona bu konuda siz anne ve baba olarak nasıl ve ne kadar yardımcı olabiliyorsunuz?

40.       Ders çalışırken ya da kitap okurken çocuğunuzu yerinden kaldırmayın, ondan bir iş yapmasını istemeyin.

41.  Zamanını en iyi bir biçimde geçirmesinin kendi yararına olduğunu anlamasını sağlayın.

42. Notlarından çok, „çaba“sını ödüllendirin.

43. Çabalarının da sonuçda iyi notlar getireceğini anlamasını sağlayın.

44.       Derslerde geri kaldığı konuların hemen öğrenilmesi için girişimlerde bulunun.

45. Gerektiği ölçüde ek ders almasını sağlayın.

46. Siz çocuğunuzun derslerini anlamıyor olabilirsiniz.

47. Ama onun derslerini anlamada kendisine yardımcı olabilecek, destek verecek olanakları sağlayabilirisniz.

48. Bu konuda yapacağınız fedakarlıkları çocuğunuz çok iyi anlayacaktır.

49. Kendi geçmişinizden, ailenizden ve öykülerinizden çocuklarınıza bol bol anlatınız.

50. Çizeceğiz gerçekçi tablo çocuğunuzun kişiliğinin olgunlaşmasında yararlı olacaktır.

51.  Kendi işlerinizden, mesleğinizden ve günlük çalışmalarınızdan çocuklarınıza da anlatınız.

52.  Hayallerinizi ve ümitlerinizi çocuklarınızla paylaşınız.

53. Onların da ailesi ile bütünleşmesine ve dayanışma içine girmesine yardımcı olacaktır.

54. Ailenin önemini çocuğunuz çok iyi kavramalıdır.

55.  Kendisinin ailesinde çok önemli olduğunu bilmelidir.

56. Buna bağlı olarak da görev ve sorumlulukları olduğunu kavrayabilmelidir.

57.  İleride kendisinin iyi bir yaşamının olabilmesi için bugünden çok emek harcaması gerektiğini anlamasını sağlayın.

58. Ailedeki herkesin geleceğinin tek tek birbirlerinin daha iyi bir yaşam sürebilmelerine yönelik olduğunu çocuğunuz sizin tüm davranışlarınızdan anlayabilmelidir.

59. Onun geleceği sizin de geleceğiniz olacaktır.

60. Mutlu ve başarılı bir geleceği olan çocuklarınızın anne ve babası olarak siz de yaşlılığınızı daha rahat ve mutlu sürdüreceksiniz.

61.  Çocuğunuzla bilgi alışverişi yapın, onunla tartışın, birlikte ilginç şeyler okuyun.

62. Size düşüncelerini anlatmasını isteyin.

63. Günlük olaylar ile ilgili olarak çocuklarınızla konuşun.

64. Onların olayları ve sonuçlarını doğru ve sağlıklı bir biçimde algılamalarını sağlatın.

65. Onların duygu ve düşüncelerini paylaşırken onları iyiye yönlendirin.

66. Çocuğunuzun günlük yaşamının bilinçli ve planlı bir biçimde geçmesini sağlayın.

67.  Düşünülmemiş ve planlanmamış bir zaman harcamın zararlı olduğunu kendisine kavratmalısınız.

68. Bunun için de boş zamanlarını nerede, kimlerle ve ne yaparak geçirdiğini çok iyi bilmelisiniz.

69. Çocuğunuza bu konuda yer ve olanaklar sağlamalısınız.

70. Spor, sanat gibi etkenliklerde bulunmasını teşvik edin.

71.   Küçük meraklar edinmesini sağlayın.

72.  Birlikte yapabileceğiniz neler olabilir?

73.  Çocuğunuzun her zaman ve düzenli olarak kendi yaşına uygun kitaplar okumasını sağlayın. (roman, öykü, şiir…)

74. Okuduklarını kesinlikle size göstermesini isteyin.

75.  Onun kitapla ilgili görüşlerini anlatması için zaman tanıyın.

76.  Sık sık okulunu ziyaret edin, öğretmenleri ile konuşun.

77.  Ortaya çıkan sorunlar olduğunda hemen önlem almağa çalışın.

78.  Sizi aşan sorunlarda ise yadım alabileceğiniz kişi ve kurumlara başvurmada gecikmeyin.

79.  Elde ettiğiniz sonuçları değerlendirin.

80. Çocuğunuz için en iyi eğitimi ve öğretimi sağlamaya çalışın.

81.  Bu yolda yapacağınız her türlü fedakarlık ve yatırımlar ancak onun geleceğini belirler.

82. Yaşamın temeli eğitimdir.

83. Eğitim planlama ve düzenlilik ister; yatırım ister.

84. Bir çocuğun geleceği ona verilen öneme, kendisine yapılan yatırıma ve içinde bulunduğu ortama bağlıdır.

85. Sizin çocuğunuz her şey olabilir.

86. Onun en iyilerden edinebilmesini, en iyilerden olabilmesini de ancak sizler sağlayabilirsiniz.

87.  Bunu da gerçekleştirmek istemeliyiz.

         Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25 kasım 2005, G.