. Sevgililer Günü .
Sevgililer gününün tarihçesi ve bugünkü durumu
nedir?
Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat
günü birçok ülkede kutlanan özel bir gündür.
Kimileri için kapitalizmin oyunu, kimileri için
aşkını haykıracağı ekstra bir gün.
Bu “özel” gün 3. yüzyılda Aziz Valentine’nin
gizlice kıydığı nikahlara dayanıyor.
M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatoru Claudius II,
ordusunu güçlendirmek için genç erkeklerin evlenmesini yasaklıyor ve rivayete
göre bu yasağa karşı gelen Aziz Valentine, gizli nikahlar düzenleyerek gençleri
evlendirmeye devam ediyor.
Aziz Valentine bu ihaneti canıyla ödüyor ve
M.S. 270 yılında 14 Şubat’ta idam ediliyor.
Bu olay, Sevgililer Günü'nün romantik
bir gün olarak kutlanmasına zemin hazırladı.
Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin
Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir.
Valentine kelimesi, Batı
medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Bu nedenle 14 Şubat'ta idam edildi.
Günümüzde
"Sevgililer Günü", dünya genelinde sevgililerin birbirlerine armağan
aldıkları, özel yemekler yedikleri ve romantik etkinlikler düzenledikleri bir
gün olarak kutlanmaktadır.
Sevgililer Günü'nü çiftler genellikle baş başa
geçirirler.
Baş başa gidilen romantik bir yemek ya da evde
hazırlanan romantik bir sofra en yaygın kutlamalardandır.
Sevgililer Günü'nde en çok tercih edilen hediyeler
arasında çiçekler, çikolatalar, takılar ve parfüm yer almaktadır.
Ayrıca, romantik bir akşam yemeği veya özel bir
seyahat de Sevgililer Günü'nü kutlamak için popüler seçenekler arasındadır.
Böyle
olunca pazarlama ve reklam faliyetleri tüm hızıyla devam ederken, markalar bu
“anlamlı” günden en yüksek yararı
sağlamanın peşinde.
Sevgililer Günü gibi özel günlerin kendisine
dayatma gibi geldiğini söyleyen birçok kişi bulunmaktadır.
Sevgililer Günü'nde yalnız olanlar ise bir sıkıntı içine düşmüş gibi mi
olur?
14 Şubat’ta yalnız olunmaz diye bir kural yok.
Bugün "sevgiliniz" olacak, sevgilinizle
bir etkinlik yapacaksanız diye bir koşul da yok.
14 Şubat, gündemin üst sıralarına bir şekilde
oturtulup, medyada geniş yer almasıyla insanların kendilerini kötü hissetmesine
sebep olabiliyor.
14 Şubat'ta yalnız olmanın başta gelen
tehlikelerinden biri kişinin bu günde "geçmişteki ilişkilerini"
düşünme eğilimidir.
Belki 'o elinizden kayıp giden sevgiliyi' belki de
bir önceki 14 Şubat'ta yaşadığınız o peri masallarından çıkma Sevgililer
Günü'nü düşünüyorsunuz.
Geçmişle ilgili anılara gömülmek ve kaybettiğinizi
düşünerek romantikleşmek, sizdeki yalnızlık, terk edilmişlik ya da "kayıp"
duygusunu derinleştirir.
Bu tutum, sizi depresyona sürükleyebilir.
Bununla birlikte, eski ilişkileriniz hakkında düşünmek ve onlarla ilgili dersler çıkarmak sizin için yararlı olabilir. Ama bunu yapmak için uygun zaman Şubat ayı değildir.
Geçmişte yaşadığınız 14 Şubat'ları yüceltme fikrinden bilinçli olarak uzak durun.
Bunun yeni bir 14
Şubat olduğunu ve kendinizin de yeni bir siz olduğunu düşünün.
Kendinizi üzgün ya da yalnız hissetmeniz kötü bir şey değil. Ama bu duyguları hissediyor olmanız, çizgiyi aşıp kendi kendinize acımaya başlamanız riskini taşır.
Kendi kendinize acımaya bir başlarsanız, bir kısır döngünün içine girer ve kendinize zarar vermeye başlarsınız.
Bu da Sevgililer Günü'nü sizin için daha berbat bir hale getirir.
Kendiniz için üzülmek bazı aşırı derecede negatif düşüncelerin zihninizde belirmesine de sebep olabilir.
Örneğin, "Hiçbir zaman bir sevgili bulamayacağım" ya da "Herkesin bir sevgilisi varken benim 14 Şubat'ı yalnız geçirmem hiç adil değil" gibi.
Böyle düşünürseniz kendinizi problemlerinizin daha büyük
olduğuna ve siz hariç herkesin çok mutlu bir hayatı olduğuna daha kolay ikna
edersiniz.
Her ne kadar Sevgililer Günü'nde yalnız olmak biraz moral bozucu olsa da dünyanın sonu değil.
İçinde bulunduğunuz durumdan şikayet etmek ya da daha iyisini hak etme sebepleriniz üzerine yoğunlaşmak yerine, hayatta sahip olduğunuz her şey için şükretmeyi deneyin.
Kendinize acımaya başladığınız her anda, her ne kadar bir sevgiliniz olmasa dahi, bu yıl sahip olduğunuz her şeyi düşünüp, onlar için tek tek şükretmeyi hatırlayın.
Sonuçta sevgililer günü ilahi bir güç tarafından belirlenmiş mutlak bir gün değil.
Dostlarınızı, sevdiğiniz insanları, sizi seven insanları, gelecekle ilgili
planlarınızı hatırlayın, iyi
gelecektir.
Özbekistan, Türkmenistan, Malezya, Endonezya, İran
ve Pakistan; Sevgililer gününü kutlamayan ülkelerdir
Sevgililer
Günü'nün Eleştirisi:
14 Şubat, 1800 yıllarda Amerikalı Esther Howland'ın
ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı
toplumsal bir olay olmuştur.
Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok
fazla önem kazanmış;
Sevgililer Günü, tüm dünyada ticaretin canlandığı
bir dönem hâline gelmiştir.
Bazı kişiler, Sevgililer Günü'nün ticari bir
etkinlik haline geldiğini ve aşkın özünü yansıtmaktan
uzaklaştığını savunmaktadır.
Bu kişiler, sevginin sadece bir güne
sıkıştırılmaması gerektiğini ve yılın her günü sevdiklerimize değer vermemiz
gerektiğini ifade etmektedir.
Sevgililer Günü hala birçok insan için özel bir gün
olmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak, Sevgililer Günü,
kökenleri Roma dönemine kadar uzanan ve günümüzde dünya genelinde kutlanan özel
bir gündür.
Sosyal medyada, yüksek yoğunlukta sevgililer günü
mesajları olacaktır.
Eğlence merkezlerinde, sofra başlarında, güllerle,
gülümsemelerle paylaşılan yüzlerce fotoğrafı, videoları takip etmekten uzak
durun.
Bu sizde, bütün dünyadaki herkesin bir sevgilisi
olduğu ve sizin tek başlınıza kalakaldığınız duygusunu güçlendirip, gününüzü
bir drama dönüştürebilir.
Unutmayın ki insanlar kendilerine bir vitrin oluşturuyor ve sosyal medyada
gördüğümüz görüntüler, üzüntüye sebep olabilecek yanlış bir algının zihnimize
yerleşmesine sebep olabilir.
Bergüzar Korel sevgililer gününün tamamen dünyanın "en saçma
günü" olduğunu belirterek, "tüketilen bir gün" diyerek bana
sormayın açıklamasında bulundu.
Sosyal medyanın sanal bir gerçeklik olduğunu
aklımızda tutup, özellikle böylesi günlerde pas geçelim.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.07, MŞ.
.
(Araştırma, değerlendirme ve yazım)