11 Ocak 2025 Cumartesi

NEDEN OKUMAZLAR?

 .  "FİKİR YAZILARINI" NEDEN OKUMAZLAR?
Neden ciddi yazıları, fikir yazılarını okumazlar?
Çok genel bir durum ama birçok kişi, öğretim düzeyi ne olursa olsun uzun ve ciddi yazıları okumamaktadır.
Ciddi ve fikir yazılarının okunmama nedenleri oldukça çeşitli ve karmaşık bir yapıya sahiptir.
Sosyal medya ve akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte insanların "dikkat süreleri" kısaldı.
Ciddi ve fikir yazılarında kullanılan dil ve kavramlar genellikle daha karmaşık ve akademik olabilir; bu dili de bazıları anlayamayabilir.
Kısa ve öz içerikler, "anlık tatmin" arayışı, ciddi ve uzun metinlerin okunmasını zorlaştırıyor.
Bu durum, okuyucunun düzeyini aşması durumunda metinden uzaklaşmasına neden olabilir
Günümüzde insanlar çok yoğun bir tempoda yaşıyor.
İş, aile ve sosyal hayat gibi birçok sorumluluk peş peşe sıralanınca okumaya ayıracak zaman kısıtlanıyor.
Sosyal medyada ilgi çekici ve tıklama sayısını artıracak başlıklar kullanılıyor.
Böyle olunca içeriğin kalitesinden yerine "dikkat çekmeye" yönelik bir yaklaşımlar ilgi görüyor.
İnternet sayesinde bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı denilse bile doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak zahmet ister.
Çocukluktan itibaren okuma alışkanlığı kazanamayan bireyler, yetişkinlikte de bu alışkanlığı edinmekte zorlanabiliyor, okumak istemiyorlar.
Öğrenme merakı, inceleme ve araştırma alışkanlığı olmayan kişilerin entelektüel düzeyleri de gelişmemektedir; bu nedenle de okumayı ve öğrenmeyi ciddiye almamaktadırlar.
Belki de kendilerinden daha başarılı, düzeyi yüksek kişilere karşı onları umursamama duygusunu taşımaktadırlar.
Günlük yaşamda insanlar sıkıntılarından uzaklaşmak ve eğlenmek için daha çok vakit ayırıyor.
Ciddi ve fikir yazıları ise genellikle eğlenceli olarak algılanmıyor.; onun yerine fotoğraflar ve videolar tercih ediliyor.
Bu durumun böyle devam etmesinin sonuçları olacaktır:
Ciddi ve fikir yazılarını okumayan bireyler, farklı bakış açılarıyla karşılaşma ve bilgi birikimlerini artırma fırsatını kaçırırlar.
Fikir yazıları, farklı düşünceleri ve argümanları değerlendirerek "eleştirel düşünme" becerilerinin gelişmesine katkı sağlar; bunu yapamayan kişilerde analitik düşünce gelişmez.
Bu becerinin zayıflaması, bireylerin olaylara farklı perspektiflerden bakmasını "engelleyebilir".
Bu durum, genel bir toplumsal bilinç düzeyini "olumsuz" etkileyebilir.
Farklı görüşlere "açık olmamak" ve yalnızca "kendi inandığı" şeyleri okumak, toplumsal kutuplaşmayı artırabilir.
Bir toplumun gelişmişlik düzeyi bireylerinin "okuma alışkanlıklarına" ve "okunulanların niteliğine" de çok yakından bağlıdır.
.  Burada genel bir değerlendirme yapılmıştır.
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.01.11, MŞ.
.        (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)

KÜRT MESELESİ

 .  "KÜRT-MESELESİ" ÜZERİNE    .

. "Kürt meselesi" diye "ortaya atılanın" arkasında "hangi güçler" var, ne yapmak istiyorlar?.    

.  Kürt meselesi, "Orta Doğu"nun en karmaşık, çok boyutlu ve uzun süredir devam eden sorunlarından biridir.
·       Bu meselenin kökenleri derin tarihi olaylara, "bölgesel güç" dinamiklerine ve "uluslararası çıkar" çatışmalarına dayanmaktadır.
·       Kürt meselesinin arkasında yer alan güçler ve amaçları üzerinde incelemelerde bulunmak oldukça zordur, konunun içindeki aktörlerin "kendi siyasetleri" de değişebilmektedir.
·       Türkiye, İran, Irak ve Suriye kendi  sınırları içerisinde yaşayan önemli Kürt nüfuslarına sahiptir.
·       Bu ülkelerin iç politikaları ve bölgesel güç mücadeleleri, Kürt meselesini doğrudan etkilemektedir.
·       Türkiye'de PKK gibi silahlı terör örgütlerin faaliyetleri ve bu örgütlere yönelik mücadele, Kürt meselesinin en önemli boyutlarından biridir.
·       PKK gibi terör örgütleri on binlerce insanı öldürmüştür ve devlete karşıdırlar, devlete savaş açmış durumdadırlar.
·       Suriye iç savaşının ardından Kuzey Suriye'de özerk bir yönetim kurulması, bölgedeki güç dengesini değiştirmiş ve Türkiye başta olmak üzere komşu ülkelerin tepkilerine neden olmuştur.
·       ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri "Orta Doğu"da siyasi istikrar ve demokratikleşme süreçlerini desteklemektedirler.
·       Ancak, bu ülkelerin bölgedeki çıkarları ve politikaları zaman, zaman çelişkili olabilmektedir.
·       Örneğin, ABD'nin Suriye'deki Kürt güçlerine verdiği destek Türkiye'yi çok endişelendirmektedir ve Türkiye ilişkilerini çok germiştir.
·       Rusya ise "Orta Doğu"da artan etkisini korumak ve ABD'nin bölgedeki rolünü sınırlamak istemektedir.
·       Bu nedenle, Suriye'deki iç savaşta rejim güçlerini desteklemekte ve Türkiye ile yakın ilişkiler kurmaktadır.
·       ABD, özellikle IŞİD'e karşı mücadelede Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içinde yer alan YPG'ye askeri ve lojistik destek vermiştir. Bu durum, ABD'nin terörle mücadele stratejisiyle doğrudan bağlantılıdır.
·       PKK, PYD, KDP gibi silahlı terör örgütleri sözde Kürtlerin haklarını savunmak ve bağımsız bir Kürt devleti kurmak amacıyla mücadele etmektedirler.
·       Bu örgütlerin taktikleri, hedefleri ve dış ilişkileri zaman içerisinde değişmiş olsa da, Kürt meselesinde önemli bir rol oynamaktadırlar.
·       DAEŞ gibi uluslararası terör örgütler bölgedeki kargaşayı fırsata çevirerek kendilerine güç kazanmaya çalışmış ve Kürt bölgelerinde de faaliyet göstermişlerdir.
·       Bu güçlerin Kürt meselesindeki kendilerine özgü amaçları ve çıkarları vardır.
·       Bölgedeki devletler, Kürtlerin siyasi haklarını genişletmelerine ve bağımsız bir devlet kurmalarına izin vermek "istememektedirler".
·       Bölgedeki bilinen petrol kaynakları, bu güçlerin "çıkar" çatışmalarının "önemli bir nedeni"dir.
·       konum:
·       Orta Doğu'nun jeopolitik ve stratejik konumu, bu güçlerin bölgedeki varlıklarını sürdürmek için mücadele etmelerine neden olmaktadır.
·       Sünni-Şii çatışması, milliyetçilik, dinci "ideolojiler" gibi faktörler, Kürt meselesini daha da karmaşık hale getirmektedir.
·       Kürt meselesinin çözümü, bu kadar çok sayıda aktörün ve çıkarın olduğu bir ortamda oldukça zordur.
·       Uzun vadeli ve kapsamlı bir çözüm için tarafların diyalog kurması, karşılıklı güvenin tesis edilmesi ve demokratik yöntemlerle sorunların çözülmesi gerekmektedir.
·       ABD ile Kürt meselesi arasındaki ilişki, Orta Doğu'nun karmaşık siyasi yapısı içinde oldukça önemli ve çok boyutludur.
·       Bu ilişki, tarihsel süreç içindeki değişimler, bölgesel güç mücadeleleri ve ABD'nin "değişen" Orta Doğu politikalarıyla biçimlenmiştir.
·       Soğuk Savaş döneminde ABD, Orta Doğu'da Sovyet etkisini sınırlamak amacıyla Kürtleri kendisine potansiyel bir müttefik olarak görmüştür.
·       Özellikle Irak'taki Kürtlerin Baas rejimine karşı mücadelesi, ABD'nin desteğini almıştır.
·       ABD, Orta Doğu'da bölgesel "güç dengelerini etkilemek" ve "kendi çıkarlarını" korumak amacıyla Kürtlerle işbirliği yapmıştır.
·       Bu durum, özellikle Türkiye ve İran gibi bölgesel güçlerle ilişkilerinde "dengeleyici" bir faktör olarak değerlendirilmiştir.
·       ABD, söylence olarak Orta Doğu'da demokrasi ve insan haklarının yaygınlaşmasını desteklemektedir.
·       Bu bağlamda, Kürtlerin demokratik haklarını savunmak, ABD politikalarının bir parçası haline gelmiştir.
·       Orta Doğu, önemli enerji kaynaklarına sahiptir ve ABD, bu kaynaklara erişimi güvence altına almak ve enerji piyasalarındaki "gücünü artırmak" için bölgedeki gelişmeleri yakından izlemektedir.
·       Çok yaygın olarak dile getirilen BOP- "Büyük Ortadoğu Projesi" de dikkat çekmektedir.
·       Dünyaca ünlü The New York Times 28 Eylül 2013 tarihinde yayınladığı yeni Ortadoğu haritası ortaya çıktı. Dikkat çekici harita 12 yıl öncesinden bugünkü sınırları neredeyse ortaya koyuyor. (Sözcü: 2025.01.11)
·       Ayrıca ABD, İsrail'in güvenliğini sağlamak için "Orta Doğu" politikalarını "şekillendirmektedir".
·       ABD'nin İsrail ile olan bağlantısından dolayı Kürt meselesi daha dikkatli değerlendirilmedir.
·       ABD'nin Kürtlere verdiği destek, NATO müttefiki Türkiye ile ilişkileri gerginleştirmiştir.
·       Türkiye, YPG'yi PKK'nın Suriye kolu olarak görmekte ve ABD'nin bu örgüte verdiği desteği kabul etmemektedir.
·       ABD'nin Kürt meselesindeki politikaları, bölgesel ve uluslararası çıkarların bir araya geldiği karmaşık bir tablo sunmaktadır.
·       ABD, hem Kürtlerin haklarını desteklemek hem de bölgesel "istikrarı" sağlamak gibi "çelişkili görünen" hedefler arasında denge kurmaya çalışmaktadır.
·       Kürtlerin farklı siyasi partileri ve örgütleri arasında derin farklılıklar bulunmaktadır.
·       Bu durum, ABD'nin tek bir Kürt aktörüyle çalışmasını zorlaştırmaktadır.
·       Kürt meselesi, Türkiye'nin en karmaşık ve uzun süredir devam eden sorunlarından biridir.
·       Bu sorunun çözümü, hem Türkiye'nin iç barışı hem de bölgesel istikrar açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye'nin bu konuda izleyeceği yol, hem kendi üniter yapısını koruması hem de Kürt vatandaşlarının haklarını gözetmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
·       Türkiye'nin Kürt meselesinde izleyeceği yol, şiddetten uzak, demokratik ve kapsayıcı bir çözüm arayışına dayanmalıdır.
·       Silahlı terör örgütü devletle savaşmaktan vazgeçmelidir. Silahlarını devlete teslim etmelidir, terör örgütü yapılanmasını her yönüyle dağıtmalıdır, sonlandırmalıdır:
·       Bu adımların atılmasından sonra tarafların bir araya gelerek sorunları masaya yatıracağı bir görüşme ortamı oluşturulmalıdır.
·       Türkiye'nin üniter yapısı, ülkenin bütünlüğünü sağlayan önemli bir unsurdur.
·       Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi üniter yapısını korumalı ve ulus devlet özelliğini anayasasında belirttiği gibi eşit hak ve sorumluluklar çerçevesinde korumalıdır.
·       Herkesin yasalar önünde eşit olması ve ayrımcılığa uğramaması sağlanmalıdır.
·       Herkesin adil yargılanma hakkına sahip olması ve "hukukun üstünlüğü" ilkesinin tam olarak uygulanması sağlanmalıdır.
·       Bölünmeye ya da federal sisteme yönelik istemlere yer verilmemelidir.
·       Türkiye kendi etnik yapısının özelliklerinin bilincinde olup, yerel dillerin de okullarda seçmeli dil olarak yer alabileceğini düşünmelidir.
·       Türkiye kendi içinde bulunan her türlü etnik ve dinsel gruplara anayasal eşitlik ve sorumluluklar yönünden tüm yurttaşlarına verdiği hak ve özgürlükleri tanımıştır.
·       Bölgesel kalkınma destekleme projelerine önem verilmelidir.
·       Terör saldırılarına, devletle savaşmaya, silahlı çatışmalara sona erdirilmesi kesinlikle sağlanmalıdır.
·       Kürt meselesi, Türkiye'nin iç barışı ve bölgesel istikrarı için çözülmesi gereken önemli bir sorundur.
·       Türkiye'nin bu sorunu çözmek için şiddetten uzak, demokratik ve kapsayıcı bir yol izlemesi gerekmektedir.
·       Bu bilgiler oldukça genel bir çerçeve çizmektedir ve kişisel bir çalışmadır.
·       Kürt meselesi gibi karmaşık bir konuyu tam olarak anlamak için daha derinlemesine bir araştırma yapmanız gerekir.
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.01.11, MŞ.
.     (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)