. BOYKOT VE
YÜRÜYÜŞ :
Türkiye'de muhalefet boykot ve yürüyüşler yapıyor.
Çok hızlı gelişen son günlerin durumunu kısaca ele
almak gerekli..
İstanbul'da protestolar bugün akşam saatlerinde
yoğunlaştı. Üniversitelerde gün boyu boykot yapan öğrenciler akşam saatlerinde
yürüyüşe geçti.
Özel'in çağrısına uyan binlerce kişi Saraçhane'ye
gidiyor
"Bir millet uyanıyor" diyebiliriz.
Halk devlete, demokrasiye sahip çıkmak istiyor.
Türkiye'de protesto hakları, Anayasa ve
uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile güvence altına alınmıştır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bazı medya
kuruluşlarının boykot edilmesi yönünde çağrıda bulunmuştur.
Protestolara katılan bazı kişilerin "gözaltına"
alındığına dair haberler mevcuttur.
Türkiye'de muhalefetin boykot ve yürüyüş eylemleri
yaptığı, halkın demokrasiye ve devlete sahip çıkmak istediği yönünde gelişmeler
var.
Bu tür eylemlerin nedenleri, katılımcı profili ve
olası sonuçları hakkında farklı görüşler bulunuyor.
Eylemlerin barışçıl ve yasal sınırlar içinde
yapılması önemlidir.
Eylemler sırasında şiddet olaylarından
kaçınılmalıdır.
Farklı kitleler, görüşler de bu gösterilere katıldı.
Muhalefet partileri, hükümetin bazı politikalarına,
uygulamalarına veya yasal düzenlemelerine karşı çıkmak amacıyla bu tür
eylemlere katılmakta.
Yüksek enflasyon, işsizlik veya ekonomik kriz gibi
durumlar, halkın tepkisini çekiyor ve protesto eylemlerine katılıyorlar.
Toplumsal eşitsizlikler, adaletsizlikler ve insan
hakları ihlalleri gibi sorunlar, halkın tepkisini çekmekte ve bu nedenle
protesto eylemlerine katılıyorlar.
2024 Mart ayında yapılan yerel seçimlerin ardından,
özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması,
muhalefet tarafından çok büyük tepkiyle karşılandı.
Eylemlere katılanlar CHP üyeleri, gençler,
üniversite gençliği, işçiler, sivil toplum kuruluşları üyeleri, her yaştan
halk, yaşlı-genç herkes olarak yeni tür bir kitle olmuştur.
Eylemlerin sonuçları, eylemlerin büyüklüğü, süresi
ve katılımcıların talepleri olarak bakıldığında çok büyük ve geniş katılımlı
olarak anlaşıldı.
Özellikle CHP yönetimi gösterilerin barışçıl
geçmesi için her türlü çağırıları yaptı valilikle görüştü.
Tüm bunlara rağmen polis hiç de gerekli olmayan
durumda ve yerde katılımcılara gaz bombası ve göz yaşartıcı gaz sıktı,
rahatsızlıklara neden oldu.
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması bir siyasi darbe
olarak anlaşıldı.
Tüm ülkede ve dünyada çeşitli kentlerde
protestolara sebep oldu.
Dünyanın en önemli basın organları bu gösterileri
haber yaptı.
Eylemler, hükümetin politikalarını değiştirmesine,
kamuoyunda farkındalık yaratılmasına veya siyasi gerilimlerin artmasına yol
açabilir.
Özellikle son dönemde yapılan protestoların en
önemli amaçlarından biri, yerel seçimler sonrası yaşanan olaylara tepki
göstermek ve demokrasiye sahip çıkmaktır.
Türkiye'deki gösteri ve protestolara katılanların
dile getirdiği talepler ve anlatmak istedikleri konular oldukça çeşitlilik
gösteriyor.
Gösteri ve protestolara katılanlar, bu taleplerini
çeşitli yollarla dile getiriyorlar:
Sokak gösterileri ve yürüyüşler, mitingler ve basın
açıklamaları, sosyal medya kampanyaları, bildiri ve imza kampanyaları…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet
Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Ahmet Özer,
Rıza Akpolat, Mehmet Murat Çalık ve Alaattin Köseler ile ilgili pankart ve
afişlerin indirilmesini istedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise ilçe örgütlerine talimat vererek parti
binalarına daha fazla afiş ve pankart asılmasını istedi.
Bilkent öğrencileri de boykota katıldı
İstanbul'da Bilgi, Galatasaray, MSGÜ, İTÜ
öğrencileri Maçka Parkında toplandı.
Yoğun polis önlemine rağmen öğrenciler Şişli
Belediyesine doğru yürüyüşe geçti. Nişantaşı'nda sloganlar atarak yürüyen
öğrencilere çevredekiler de destek verdi.
Bu gösteri ve boykotların nedenleri şu biçimde
özetleyebiliriz.
Özellikle basına yönelik baskılar, gazetecilerin
tutuklanması ve medya kuruluşlarına uygulanan sansür gibi konulara karşı
çıkılıyor.
Barışçıl gösteri ve protesto haklarının engellenmesine,
polisin orantısız güç kullanmasına ve toplantı yasaklarına tepki gösteriliyor.
Yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı ve
hukukun üstünlüğünün korunması talep ediliyor.
Seçim sonuçlarına yönelik şüpheler, seçim
güvenliğinin sağlanması ve şeffaf bir seçim sürecinin işletilmesi isteniyor.
Hukuk devletinin gerçek biçimde uygulanması
isteniliyor, demokratik hak ve özgürlüklere kavuşmak isteniliyor.
Artan hayat pahalılığı, işsizlik ve ekonomik krizin
etkilerine karşı çözümler talep ediliyor.
Çalışanların haklarının korunması, adil ücret ve
insanca çalışma koşulları isteniyor.
Toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi, yoksullukla
mücadele ve sosyal adaletin sağlanması talep ediliyor.
Kadına yönelik şiddet, cinayetler ve ayrımcılığa
karşı mücadele ediliyor.
Çevre kirliliği, doğa talanı ve ekolojik sorunlara
karşı duyarlılık gösteriliyor.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin
artırılması, erişilebilir ve nitelikli hizmet sunulması isteniyor.
Farklı etnik ve dini grupların haklarının
korunması, ayrımcılıkla mücadele ediliyor.
Hükümetin politikalarına, uygulamalarına ve yasal
düzenlemelerine karşı çok büyük tepki gösteriliyor.
Özellikle 2024 yerel seçimlerindeki sonuçlara
itirazlar ve bu sonuçlarla bağlantılı tutuklamalar da protestolara neden oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının
haksız ve yanlış olduğunu belirtip bırakılmasını istiyorlar.
Son günlerde tutuklananların bir an önce
salınmasını bekliyorlar.
Özgür Özel: Tüm İstanbulluları Saraçhane’ye
bekliyoruz
CHP Genel Başkanı,
-“Karşımızda kendi siyasi çıkarları için
Türkiye’nin geleceğine ihanet eden bir avuç insan var,” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
-“Karşımızda kendi siyasi çıkarları için
Türkiye’nin geleceğine ihanet eden, Türkiye’ye karşı ihanet içinde olan bir
avuç insan var, bir avuç. Çünkü arkalarında halk yok, millet yok, kalabalıklar
yok. Arkalarında devletin tamamı da yok. ‘Devlet’ dediğiniz onu yönetmek için
milletten yetki isteyen, milletin yetkisiyle başa gelen bir avuç muhteristen
ibaret değildir.”
CHP Genel Başkanı Özel, İmamoğlu’nun tutuklanma
sürecinin Türkiye ekonomisine ‘büyük zarar’ verdiğini belirterek,
-“Yurt dışına gidip dünyayı davet ettiler, rezerv
biriktirdiler. Ve biriktirdikleri toplam rezervin yüzde 60’ını, 48 milyar
rezerv biriktirdiler, Ekrem Başkan’ı alıp gözaltına koydular, 26 milyar doları
üç günde yaktılar,” dedi.
-“Biz Cumhurbaşkanı adayımız belirleme kararı
alarak, bu saldırıların, daraltılan bu çemberin, hedefin, teker teker nereye
yürüdüklerini gördük. Dedik ki, ‘Teslim olmayacağız, ayağa kalkacağız.
Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyip, erken seçim talebimizi yenileceğiz.
-“Ekrem Başkan ön seçime girmek için evrak teslim
etti, ertesi gün 22 Şubat’ta diploması hakkında soruşturma açıldı. 27 Şubat’ta
Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’e, 3 Mart’ta İstanbul İl Başkanımız
Özgür Çelik’e, 4 Mart’ta İstanbul İl Kongremiz hakkında soruşturma açıldı. 10
Mart’ta Ekrem Başkan’ın çalışma arkadaşlarının mal varlığına tedbir kondu.
- “12 Mart’ta Ataşehir, Şişli, Sarıyer, Maltepe
belediyelerimizin eski başkan ve yöneticilerine operasyonlar yapıldı. 18 Mart
akşam saatlerinde diploma iptal edildi. 19 Mart planı devreye sokuldu. Sabahın
köründe 20 araçlık ekiple İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu’na, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık’a, Şişli Belediye
Başkanımız Resul Emrah Şahan’a saldırılarda bulunuldu.”
Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’un iradesine darbe yapmaya, kayyım atamaya
kalktığını” belirterek şöyle konuştu:
- “Hesaba katamadığı şey sokaktaki milyonlar,
Türkiye’deki on milyonlardı. Onların sahiplenmesiydi. Hesaplamadığı şey
‘Geldiler, seçtiler, tarihe geçtiler’ dediğimiz 15 milyonun yüreği ve imkânı
olsa, haberi olsa sandığa koşacak daha on milyonların artık bu süreçten,
yaşananlardan bıkmışlığı, bu sürece olan inancıydı. Şimdi gün, o iradeye sahip
çıkma günü olduğu için biz Saraçhane’deyiz.”
Özel,
-“Şimdi Saraçhane’yi, İstanbul’un iradesini
savunacağız. Günü gelince, nasıl beş gündür altı gündür sokakları ve meydanları
bütün yasaklara rağmen geri aldıysak, o gün gelecek Taksim’i de yüz binler,
milyonlar hep birlikte geri alacağız,” dedi.
Sokağa çıkan 10 milyonlar sayesinde İBB’ye kayyım
atanmasına engel olunduğunu vurgulayan Özel, Şişli Belediyesi’ne atanan
kayyımın ilk icraatının “Şişli Kent Lokantası’nı kapatmak” olduğunu söyledi:
- “Bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanına eğer
yoksullar için, öğrenciler için, dar gelirliler için, asgari ücretliler için,
emekliler için, ne yapılıyorsa devam etsin istiyorsanız Ekrem Başkan’a ve yol
arkadaşlarına destek vereceksiniz. Aksi takdirde bu kayyımın gelip de ne yapacağı
ortadadır. Kayyımın derdi artık vatandaşın değil, uzun süredir karnı aç kalan
yandaşın doyurulmasıdır. Tayyip Bey’in kayyımından başka bir şey beklenmez.”
CHP Genel Başkanı,
- “Bugün akşam Saraçhane’ye veda etmeye, Ekrem
Başkanımızın emanetini yine İstanbul’un bir seçilmişine emanet etmeye, kayyıma
karşı verilen bu büyük mücadelenin son akşamında dünya tarihine geçmek üzere
tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyoruz,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Son gelişmelere göre şu an CHP genel başkanı olarak
Ekrem İmamoğlu olmalı ki çok daha güçlü ve inandırıcı bir siyaset yapılabilsin.
Bugünün gösterilere katılan kitleyi, milyonları ayakta
tutabilmek için CHP Bakanı Ekrem İmamoğlu olmalıdır.
. Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.25, MŞ.
. (Araştırma
ve değerlendirme yazım)