25 Mart 2025 Salı

BOYKOT VE YÜRÜYÜŞ

 .  BOYKOT VE YÜRÜYÜŞ   :
Türkiye'de muhalefet boykot ve yürüyüşler yapıyor.
Çok hızlı gelişen son günlerin durumunu kısaca ele almak gerekli..
İstanbul'da protestolar bugün akşam saatlerinde yoğunlaştı. Üniversitelerde gün boyu boykot yapan öğrenciler akşam saatlerinde yürüyüşe geçti.
Özel'in çağrısına uyan binlerce kişi Saraçhane'ye gidiyor
"Bir millet uyanıyor" diyebiliriz.
Halk devlete, demokrasiye sahip çıkmak istiyor.
Türkiye'de protesto hakları, Anayasa ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri ile güvence altına alınmıştır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bazı medya kuruluşlarının boykot edilmesi yönünde çağrıda bulunmuştur.
Protestolara katılan bazı kişilerin "gözaltına" alındığına dair haberler mevcuttur.
Türkiye'de muhalefetin boykot ve yürüyüş eylemleri yaptığı, halkın demokrasiye ve devlete sahip çıkmak istediği yönünde gelişmeler var.
Bu tür eylemlerin nedenleri, katılımcı profili ve olası sonuçları hakkında farklı görüşler bulunuyor.
Eylemlerin barışçıl ve yasal sınırlar içinde yapılması önemlidir.
Eylemler sırasında şiddet olaylarından kaçınılmalıdır.
Farklı kitleler, görüşler de bu gösterilere katıldı.
Muhalefet partileri, hükümetin bazı politikalarına, uygulamalarına veya yasal düzenlemelerine karşı çıkmak amacıyla bu tür eylemlere katılmakta.
Yüksek enflasyon, işsizlik veya ekonomik kriz gibi durumlar, halkın tepkisini çekiyor ve protesto eylemlerine katılıyorlar.
Toplumsal eşitsizlikler, adaletsizlikler ve insan hakları ihlalleri gibi sorunlar, halkın tepkisini çekmekte ve bu nedenle protesto eylemlerine katılıyorlar.
2024 Mart ayında yapılan yerel seçimlerin ardından, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, muhalefet tarafından çok büyük tepkiyle karşılandı.
Eylemlere katılanlar CHP üyeleri, gençler, üniversite gençliği, işçiler, sivil toplum kuruluşları üyeleri, her yaştan halk, yaşlı-genç herkes olarak yeni tür bir kitle olmuştur.
Eylemlerin sonuçları, eylemlerin büyüklüğü, süresi ve katılımcıların talepleri olarak bakıldığında çok büyük ve geniş katılımlı olarak anlaşıldı.
Özellikle CHP yönetimi gösterilerin barışçıl geçmesi için her türlü çağırıları yaptı valilikle görüştü.
Tüm bunlara rağmen polis hiç de gerekli olmayan durumda ve yerde katılımcılara gaz bombası ve göz yaşartıcı gaz sıktı, rahatsızlıklara neden oldu.
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması bir siyasi darbe olarak anlaşıldı.
Tüm ülkede ve dünyada çeşitli kentlerde protestolara sebep oldu.
Dünyanın en önemli basın organları bu gösterileri haber yaptı.
Eylemler, hükümetin politikalarını değiştirmesine, kamuoyunda farkındalık yaratılmasına veya siyasi gerilimlerin artmasına yol açabilir.
Özellikle son dönemde yapılan protestoların en önemli amaçlarından biri, yerel seçimler sonrası yaşanan olaylara tepki göstermek ve demokrasiye sahip çıkmaktır.
Türkiye'deki gösteri ve protestolara katılanların dile getirdiği talepler ve anlatmak istedikleri konular oldukça çeşitlilik gösteriyor.
Gösteri ve protestolara katılanlar, bu taleplerini çeşitli yollarla dile getiriyorlar:
Sokak gösterileri ve yürüyüşler, mitingler ve basın açıklamaları, sosyal medya kampanyaları, bildiri ve imza kampanyaları…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Ahmet Özer, Rıza Akpolat, Mehmet Murat Çalık ve Alaattin Köseler ile ilgili pankart ve afişlerin indirilmesini istedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise ilçe örgütlerine talimat vererek parti binalarına daha fazla afiş ve pankart asılmasını istedi.
Bilkent öğrencileri de boykota katıldı
İstanbul'da Bilgi, Galatasaray, MSGÜ, İTÜ öğrencileri Maçka Parkında toplandı.
Yoğun polis önlemine rağmen öğrenciler Şişli Belediyesine doğru yürüyüşe geçti. Nişantaşı'nda sloganlar atarak yürüyen öğrencilere çevredekiler de destek verdi.
Bu gösteri ve boykotların nedenleri şu biçimde özetleyebiliriz.
Özellikle basına yönelik baskılar, gazetecilerin tutuklanması ve medya kuruluşlarına uygulanan sansür gibi konulara karşı çıkılıyor.
Barışçıl gösteri ve protesto haklarının engellenmesine, polisin orantısız güç kullanmasına ve toplantı yasaklarına tepki gösteriliyor.
Yargı bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı ve hukukun üstünlüğünün korunması talep ediliyor.
Seçim sonuçlarına yönelik şüpheler, seçim güvenliğinin sağlanması ve şeffaf bir seçim sürecinin işletilmesi isteniyor.
Hukuk devletinin gerçek biçimde uygulanması isteniliyor, demokratik hak ve özgürlüklere kavuşmak isteniliyor.
Artan hayat pahalılığı, işsizlik ve ekonomik krizin etkilerine karşı çözümler talep ediliyor.
Çalışanların haklarının korunması, adil ücret ve insanca çalışma koşulları isteniyor.
Toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi, yoksullukla mücadele ve sosyal adaletin sağlanması talep ediliyor.
Kadına yönelik şiddet, cinayetler ve ayrımcılığa karşı mücadele ediliyor.
Çevre kirliliği, doğa talanı ve ekolojik sorunlara karşı duyarlılık gösteriliyor.
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması, erişilebilir ve nitelikli hizmet sunulması isteniyor.
Farklı etnik ve dini grupların haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele ediliyor.
Hükümetin politikalarına, uygulamalarına ve yasal düzenlemelerine karşı çok büyük tepki gösteriliyor.
Özellikle 2024 yerel seçimlerindeki sonuçlara itirazlar ve bu sonuçlarla bağlantılı tutuklamalar da protestolara neden oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının haksız ve yanlış olduğunu belirtip bırakılmasını istiyorlar.
Son günlerde tutuklananların bir an önce salınmasını bekliyorlar.
Özgür Özel: Tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyoruz
CHP Genel Başkanı,
-“Karşımızda kendi siyasi çıkarları için Türkiye’nin geleceğine ihanet eden bir avuç insan var,” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
-“Karşımızda kendi siyasi çıkarları için Türkiye’nin geleceğine ihanet eden, Türkiye’ye karşı ihanet içinde olan bir avuç insan var, bir avuç. Çünkü arkalarında halk yok, millet yok, kalabalıklar yok. Arkalarında devletin tamamı da yok. ‘Devlet’ dediğiniz onu yönetmek için milletten yetki isteyen, milletin yetkisiyle başa gelen bir avuç muhteristen ibaret değildir.”
CHP Genel Başkanı Özel, İmamoğlu’nun tutuklanma sürecinin Türkiye ekonomisine ‘büyük zarar’ verdiğini belirterek,
-“Yurt dışına gidip dünyayı davet ettiler, rezerv biriktirdiler. Ve biriktirdikleri toplam rezervin yüzde 60’ını, 48 milyar rezerv biriktirdiler, Ekrem Başkan’ı alıp gözaltına koydular, 26 milyar doları üç günde yaktılar,” dedi.
-“Biz Cumhurbaşkanı adayımız belirleme kararı alarak, bu saldırıların, daraltılan bu çemberin, hedefin, teker teker nereye yürüdüklerini gördük. Dedik ki, ‘Teslim olmayacağız, ayağa kalkacağız. Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyip, erken seçim talebimizi yenileceğiz.
-“Ekrem Başkan ön seçime girmek için evrak teslim etti, ertesi gün 22 Şubat’ta diploması hakkında soruşturma açıldı. 27 Şubat’ta Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler’e, 3 Mart’ta İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik’e, 4 Mart’ta İstanbul İl Kongremiz hakkında soruşturma açıldı. 10 Mart’ta Ekrem Başkan’ın çalışma arkadaşlarının mal varlığına tedbir kondu.
- “12 Mart’ta Ataşehir, Şişli, Sarıyer, Maltepe belediyelerimizin eski başkan ve yöneticilerine operasyonlar yapıldı. 18 Mart akşam saatlerinde diploma iptal edildi. 19 Mart planı devreye sokuldu. Sabahın köründe 20 araçlık ekiple İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık’a, Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan’a saldırılarda bulunuldu.”
Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’un iradesine darbe yapmaya, kayyım atamaya kalktığını” belirterek şöyle konuştu:
- “Hesaba katamadığı şey sokaktaki milyonlar, Türkiye’deki on milyonlardı. Onların sahiplenmesiydi. Hesaplamadığı şey ‘Geldiler, seçtiler, tarihe geçtiler’ dediğimiz 15 milyonun yüreği ve imkânı olsa, haberi olsa sandığa koşacak daha on milyonların artık bu süreçten, yaşananlardan bıkmışlığı, bu sürece olan inancıydı. Şimdi gün, o iradeye sahip çıkma günü olduğu için biz Saraçhane’deyiz.”
Özel,
-“Şimdi Saraçhane’yi, İstanbul’un iradesini savunacağız. Günü gelince, nasıl beş gündür altı gündür sokakları ve meydanları bütün yasaklara rağmen geri aldıysak, o gün gelecek Taksim’i de yüz binler, milyonlar hep birlikte geri alacağız,” dedi.
Sokağa çıkan 10 milyonlar sayesinde İBB’ye kayyım atanmasına engel olunduğunu vurgulayan Özel, Şişli Belediyesi’ne atanan kayyımın ilk icraatının “Şişli Kent Lokantası’nı kapatmak” olduğunu söyledi:
- “Bu yüzden Türkiye’nin dört bir yanına eğer yoksullar için, öğrenciler için, dar gelirliler için, asgari ücretliler için, emekliler için, ne yapılıyorsa devam etsin istiyorsanız Ekrem Başkan’a ve yol arkadaşlarına destek vereceksiniz. Aksi takdirde bu kayyımın gelip de ne yapacağı ortadadır. Kayyımın derdi artık vatandaşın değil, uzun süredir karnı aç kalan yandaşın doyurulmasıdır. Tayyip Bey’in kayyımından başka bir şey beklenmez.”
CHP Genel Başkanı,
- “Bugün akşam Saraçhane’ye veda etmeye, Ekrem Başkanımızın emanetini yine İstanbul’un bir seçilmişine emanet etmeye, kayyıma karşı verilen bu büyük mücadelenin son akşamında dünya tarihine geçmek üzere tüm İstanbulluları Saraçhane’ye bekliyoruz,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Son gelişmelere göre şu an CHP genel başkanı olarak Ekrem İmamoğlu olmalı ki çok daha güçlü ve inandırıcı bir siyaset yapılabilsin.
Bugünün gösterilere katılan kitleyi, milyonları ayakta tutabilmek için CHP Bakanı Ekrem İmamoğlu olmalıdır.
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.25, MŞ.
.       (Araştırma ve değerlendirme yazım)