GÖREVİN KÖTÜYE KULLANILMASI
. Devlet görevlileri, kamu çalışanları görevlerini
kötüye kullanıp, çıkar sağlarsa ne düşünürüz?
. Devlet görevlilerinin ve kamu çalışanlarının
görevlerini kötüye kullanıp çıkar sağlaması, toplum için son derece ciddi ve
yıkıcı sonuçlar doğuran bir durumdur.
. Bu tür davranışlar sadece yasalara aykırı olmakla
kalmaz, aynı zamanda kamuya olan güveni sarsar, adaleti zedeler ve toplumsal
huzuru bozar.
. Menfaat elde etmek, çıkar, mal, mevkii, elde etme
duyguları, aşırı güçlü istekler… ne yazık ki insanları etkisi altına
almaktadır.
. Bu tür insanlar her türlü kurallara, yasalar ve
gelenek, göreneklere rağmen isteklerinin, tutkularının etkisinde kalmaktadır.
. Ne yazık ki bu durum insanlık tarihinde sıkça
karşılaşılan ve günümüzde de varlığını sürdüren bir gerçektir.
. Çıkar, mal, mevki ve menfaat elde etme arzusu,
yani ihtiraslar, zaman zaman insanların ahlaki değerlerini ve erdemlerini
gölgede bırakabilmektedir.
. Siyasette, devlet görevinde bile çıkarları için
her şeyi yapabilecek insanlar vardır; eğer devlet ve kamu kurumları gittikçe
artan bir yükselişle hırsızlığa, yolsuzluklara dönük bir yapı oluşturuyor ise
artık o rejim son derece yıkıcı ve zararlı olmuştur. (hırsızlık
rejimi=kleptokrasi)
. Bu durumun çeşitli nedenleri ve sonuçları
bulunmaktadır:
A) NEDENLERİ:
-Devlet Yönetimi:
Eğer adil, demokratik bir hukuk devleti yok ise,
yargı ve adalet sistemi iyi çalışmıyorsa, denetlemeler yeterli değilse insanlar
kişisel çıkarları için her tülü yola girebilirler.
-Toplumsal Yapılar:
Toplumdaki eşitsizlikler, güç dengesizlikleri ve
statü arayışı gibi faktörler, bazı insanların bu tür duygularını daha yoğun
yaşamasına ve ahlaki sınırları zorlamasına yol açabilir.
-Ekonomik Sistemler:
Kapitalist sistemlerdeki rekabetçi ortam ve sürekli
büyüme hedefi, bireyleri daha fazla kazanmaya ve sahip olmaya teşvik edebilir.
-Bireysel Psikoloji:
İnsanın doğasında var olan rekabet duygusu, başarı
arzusu ve daha iyi bir yaşam standardına ulaşma isteği gibi faktörler
ihtirasları tetikleyebilir.
-Eğitim ve Değerler:
Aile ve toplum tarafından verilen eğitimin ve
benimsenen değerlerin yetersizliği veya yanlış yönlendirmesi, ahlaki pusulanın
zayıflamasına neden olabilir.
-Medya ve Popüler Kültür:
Başarıyı ve zenginliği yücelten, etik değerleri
arka plana atan medya içerikleri ve popüler kültür figürleri, bu tür
ihtirasları normalleştirebilir ve hatta teşvik edebilir.
B) SONUÇLARI:
-Kamu Güveninin Sarsılması:
Devlet kurumlarına ve kamu görevlilerine duyulan
güven ciddi şekilde azalır. Vatandaşlar, devletin adil ve dürüst bir şekilde
yönetildiğine dair inançlarını kaybedebilirler.
-Kamu Kaynaklarının
Kötüye Kullanılması:
Devletin sahip olduğu mal, para ve diğer kaynaklar,
kamu yararı yerine kişisel çıkarlar için kullanılabilir. Bu durum, kamu hizmetlerinin
kalitesini düşürür ve devletin ekonomik olarak zarar görmesine yol açar.
-Yolsuzluk ve Rüşvetin
Yaygınlaşması:
Birkaç olayın ortaya çıkması, diğer görevliler
arasında da benzer davranışların yaygınlaşmasına neden olabilir. Bu durum,
devletin tüm kademelerinde yolsuzluk ve rüşvet kültürünün oluşmasına zemin
hazırlayabilir.
-Adaletsizlik ve
Eşitsizlik: Görevini kötüye kullananlar haksız kazanç elde ederken,
dürüst ve yasalara uygun davranan vatandaşlar ve diğer kamu çalışanları mağdur
olabilir. Bu durum, toplumsal adaletsizlik ve eşitsizlik algısını artırır.
-Hukukun Üstünlüğünün Zedelenmesi:
Görevini kötüye kullananların cezasız kalması veya
yeterince cezalandırılmaması, hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verir. Bu durum,
suç işlemeyi caydırıcı mekanizmaların etkinliğini azaltır.
-Toplumsal Çürüme:
Yolsuzluk, adaletsizlik, eşitsizlik ve güvensizlik
gibi sorunlar artabilir. Toplumsal dayanışma ve iş birliği zayıflayabilir.
-İlişkilerin Bozulması:
İnsanlar arasındaki ilişkilerde samimiyet ve güven
azalabilir. Çıkar odaklı yaklaşımlar, dostlukları ve aile bağlarını
zedeleyebilir.
-Bireysel Mutsuzluk:
Sürekli bir tatminsizlik ve daha fazlasını isteme
hali, bireylerin gerçek mutluluğu ve huzuru bulmasını zorlaştırabilir.
-Etik İhlaller:
Yalan söyleme, hile yapma, başkalarının haklarını
gasp etme gibi etik dışı davranışlar yaygınlaşabilir.
-Çevresel Tahribat:
Sınırsız kar hırsı ve tüketim odaklı yaşam tarzı,
doğal kaynakların tükenmesine ve çevresel sorunların artmasına neden olabilir.
-Toplumsal Huzursuzluk ve Öfke:
Vatandaşlar, kamu görevlilerinin bu tür ahlaksız ve
yasa dışı davranışlarına karşı öfke ve hayal kırıklığı yaşayabilirler. Bu
durum, toplumsal gerginlikleri ve protestoları tetikleyebilir.
-Devletin İtibar Kaybı (Ulusal ve Uluslararası Düzeyde):
Yolsuzluk vakaları, devletin hem kendi vatandaşları
nezdinde hem de uluslararası platformlarda itibarını zedeler. Bu durum,
uluslararası ilişkileri ve ekonomik iş birliğini olumsuz etkileyebilir.
-Kalkınma ve Gelişmenin Engellenmesi:
Yolsuzluk ve kamu kaynaklarının kötüye
kullanılması, devletin yatırım yapma ve kamu hizmetlerini iyileştirme
kapasitesini azaltır. Bu durum, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını olumsuz
etkiler.
C) ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:
-Etkin Denetim Mekanizmaları:
Devlet kurumlarının ve kamu çalışanlarının
faaliyetlerinin düzenli ve etkin bir şekilde denetlenmesi gereklidir. İç
denetim birimleri güçlendirilmeli ve bağımsız denetim mekanizmaları
oluşturulmalıdır.
-Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik:
Kamu yönetiminde şeffaflık ilkesi benimsenmeli ve
kamuoyu bilgilendirilmelidir. Kamu görevlilerinin mal beyanları düzenli olarak
alınmalı ve incelenmelidir. Hesap verebilirlik mekanizmaları etkin bir şekilde
işletilmelidir.
-Güçlü Etik Kurallar ve Eğitim:
Kamu görevlileri için net etik kurallar
belirlenmeli ve bu kurallar düzenli eğitimlerle pekiştirilmelidir. Etik
davranış ilkelerine uyulması teşvik edilmeli ve ihlallerin yaptırımları açıkça
belirtilmelidir.
-Bağımsız ve Etkin Yargı:
Görevini kötüye kullanan kamu görevlilerinin adil
ve hızlı bir şekilde yargılanması ve gerekli cezaları alması sağlanmalıdır.
Yargının bağımsızlığı ve etkinliği, cezasızlık algısının önüne geçilmesi
açısından hayati önem taşır.
-Medya ve Sivil Toplumun Rolü:
Medyanın ve sivil toplum kuruluşlarının yolsuzluk
iddialarını araştırması ve kamuoyunu bilgilendirmesi desteklenmelidir.
Eleştirel seslerin susturulmaması ve şeffaflığın sağlanmasına katkıda
bulunulması önemlidir.
-İhbar Mekanizmalarının Güçlendirilmesi:
Yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma durumlarını
ihbar edenlerin korunması ve teşvik edilmesi için güvenilir mekanizmalar
oluşturulmalıdır.
-E-Devlet Uygulamalarının
Yaygınlaştırılması:
Kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması,
bürokrasiyi azaltarak ve insan temasını en aza indirerek yolsuzluk riskini
azaltabilir.
-Siyasi İrade ve Kararlılık:
Yolsuzlukla mücadele konusunda güçlü bir siyasi
irade ve kararlılık gösterilmesi, alınacak önlemlerin başarısı için temel
şarttır.
Ç) KISACA:
. Tümsel olarak
bir ülkede gerek devlet sistemi, gerekse de toplumsal düzen büyük bir çöküş
göstermekte ise her türlü yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlıklar ortaya çıkar ve
sistemle bütünleşir.
. Tek tek bir
çözüm asla yarar sağlamaz; devletin, kamunun ve toplumsal düzenin tam bir hukuk
devleti yapısı altına girebilmesi gerekir ki suça kaymalar önlenebilsin
. Devlet yönetiminde tam anlamı ile gerçek hukuk
devleti ilkeleri uygulanıyor olmalıdır.
. Denetimler, adil ve acil yargılama, şeffaf
yönetim… gibi ilkeler ve suçun ortaya çıkacağı gerçeği ile insanların
görevlerini kötüye kullanmaları engellenebilir.
. Ancak, bu durumun mutlak ve değişmez olmadığını
da unutmamak gerekir.
. Bu durum üzücü bir gerçek olsa da, insanlığın
potansiyelini ve daha iyi bir gelecek inşa etme umudunu kaybetmemek önemlidir.
. Bireysel ve toplumsal düzeyde etik değerlere
sahip çıkmak ve bu yönde çaba göstermek, daha adil ve erdemli bir dünyanın
mümkün olduğunu hatırlatır.
. Devlet görevlilerinin ve kamu çalışanlarının
görevi kötüye kullanması, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyen bir
suçtur.
. Bu nedenle, bu tür davranışlarla etkin bir
şekilde mücadele etmek ve kamu yönetiminde dürüstlük, şeffaflık ve hesap
verebilirlik ilkelerini hakim kılmak, sağlıklı bir toplum ve güçlü bir devlet
için hayati önem taşımaktadır.
. Öğretmen Gönen
ÇIBIKCI, 2025.04.12, MŞ.
. (Araştırma,
değerlendirme yazım)