26 Aralık 2024 Perşembe

İŞÇİ SINIFININ DURUMU

 .  Türkİye'de İşçİ sınıfının durumu nasıl?

Türkiye'deki işçi sınıfının durumu, ekonomik dalgalanmalar, politik değişimler ve küresel etkilerle sürekli olarak şekillenen karmaşık bir tabloya sahiptir.

Türkiye'deki işçi sınıfının sorunlarının çözümü, hem işçilerin hem de ülkenin "genel refahı" için önemlidir.

Bu sorunların çözümü, işbirliği içinde çalışmayı gerektiren kapsamlı bir yaklaşımla mümkündür.

İşçi, emekçi sınıfı denildiğinde anladığımız geniş kitlelerin "sosyal, kültürel ve ekonomik" durumu her zaman olduğu gibi günümüzde de sorunlu.

İşçi sınıfının yaşamsal sorunları onları gelişmesine, bilinçlenmesine engel olmakta…

Bilinçli, eğitimli b,r sınıf bilincine erişememeleri de en büyük engellerden birisidir.

Türkiye işçi sınıfının gücü, büyüklüğü, sorunları ve özellikleri her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.

Türkiye'deki işçi sınıfı, farklı sektörlerde, farklı mesleklerde çalışan ve farklı gelir düzeylerine sahip geniş bir kitleyi kapsamaktadır.

Kırsal kesimden şehirlere göç eden işçilerin sayısı oldukça fazladır.

Bu durum, kentlerde gecekondu bölgelerinin oluşmasına ve işçilerin yaşam koşullarının zorlaşmasına neden olmaktadır.

Kadın işçiler, erkek işçilere göre daha düşük ücretler almakta, daha güvencesiz işlerde çalışmakta ve iş hayatında daha fazla ayrımcılığa maruz kalmaktadır.

Son yıllarda düzensiz göçe göz yumulması sonucu dışarıdan gelen milyonlarca vasıfsız insanın iş dünyasında kullanılması, çoğunun kayıtlarının bile olmaması, ucuz işçilik olarak çok yönlü sorun oluşturmaktadır.

Genel olarak bakıldığında, işçi sınıfının çok önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu görürüz:

Düşük ücretler ve alım gücünde zayıflama, enflasyonun ücret artışlarını aşması, işçilerin alım gücünü önemli ölçüde düşürmektedir.

Bu durum, temel ihtiyaçları karşılamada güçlük çekmelerine ve yaşam standartlarının düşmesine neden olmaktadır.

İşsizlik ve kayıt dışı istihdam ile özellikle gençler arasında işsizlik oranları yüksektir.

Kayıt dışı istihdamın yaygın olması, işçilerin sosyal güvenlik haklarından mahrum kalmasına ve çalışma koşullarının kötüleşmesine yol açmaktadır.

Sendikalaşmanın Zayıflaması:

İşçilerin toplu pazarlık gücünü artıran "sendikaların "etkinliği son yıllarda azalmıştır.

Sendikaların sınıf bilincine yaklaşamaması, mücadele gücünün zayıflığı ve sendika sayısının çokluğu işçilerin haklarını savunmada güçlük çekmelerine neden olmaktadır.

İşçiler, uzun çalışma saatleri ve sağlıksız çalışma koşulları nedeniyle fiziksel ve psikolojik sorunlarla karşı karşıyadır.

İş kazaları ve meslek hastalıkları sıklıkla görülmektedir.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik, eşitsizlik giderek artmaktadır.

Zenginlerle fakirler arasındaki gelir farkı açılmakta ve işçi sınıfının yaşam standardı diğer kesimlere göre daha düşüktür.

Küreselleşme, işçilerin işlerini kaybetme endişesiyle "güvencesiz" bir çalışma ortamında bulunmalarına neden olmaktadır.

Emeklilik yaşı yükseltilmesi, emekli aylıklarının düşük olması ve sosyal güvenlik sistemindeki belirsizlikler, işçilerin geleceği hakkında endişelenmelerine yol açmaktadır.

Emekli aylıklarının çok düşük olması, enflasyo oranının yüksekliği yüksek derecede yaşamsal sorunlara neden olmaktadır.

Geçim sıkıntısı büyüktür.

İşçi sınıfının, emekçilerin ve bunların emeklilerinin sorunları ortadadır ve çözüm yolları bulunmalıdır:

Asgari ücretin artırılması günün koşullarına uygun olmalıdır.

Yüksek enflasyonla kalıcı ve adil mücadele edilmelidir.

İşçilerin alım gücünü artırmak için asgari ücretin düzenli olarak enflasyonun üzerinde artırılması gerekmektedir.

Tüm işçilerin sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmesi için "kayıt dışı" işçi çalıştırmakla, istihdamla mücadele edilmelidir.

Sendikaların güçlendirilmesi gereklidir.

İşçilerin toplu pazarlık gücünü artırmak için sendikaların etkinliği desteklenmelidir.

Çalışma koşullarının iyileştirilmelidir.

İşçilerin uzun çalışma saatleri azaltılmalı, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri güçlendirilmelidir.

Gelir dağılımındaki eşitsizliğin azaltılması için ülke genelinde siyasi partiler, STK ve sendikalar birlikte mücadele vermelidir.

Vergi sisteminin adil hale getirilmesi ve sosyal devlet anlayışının güçlendirilmesiyle gelir dağılımındaki eşitsizlik azaltılabilir.

İşçilerin rekabet gücünü artırmak için onların temel ve mesleksel eğitim ve beceri geliştirme çalışmalarına önem verilmelidir.

Bu bilgiler çok kısa ve az genel bir değerlendirme olup, Türkiye'deki işçi sınıfının durumunu tam olarak yansıtmayabilir.

Ülkenin temel bir sorununa dikkat çekmek istedim.

Çok daha ayrıntılı bilgi için ilgili için araştırmalar ve incelemeler yapılmalıdır.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.12.26, MŞ.

.      (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)