. - NASIL BİR ÜLKE İSTİYORSUN? .
. TÜRKİYE nasıl bir ülke olsun?
§
İstediğiniz,
hayalini kurduğunuz, olmasını düşlediğiniz bir ülke ve onun toplumu nasıl
olmalıdır?
§
Neler
istiyorsunuz?
§
Her
şeyden önce insan, bir yurttaş olarak "kendisi" için, yaşadığı "toplum
için" bir ön görü, bir istek, bir model oluşturabilmelidir?
§
Düşüncelerinde,
kafasında neler istediğini bilemeyen, geniş boyutlu bir tablo oluşturamayan,
bir fikri olmayan kişilerden çok bir şey beklemeyin.
§
Ülkeyi
ileri bir düzeye getirebilecek koşullar nelerdir, nasıl kalkınabiliriz, diye
sorular oluşturabilecek insanlarınız, onların fikirsel ön görüleri yok ise bir
yerlere varamayız.
§
Geniş
boyutlu ve de olabilecekse de derinlemesine bakabilen, "görebilen",
düşünüp, fikir üretebilecek insanlarınız yok ise toplumsal olarak
ilerleyebilmemiz olası değildir.
§
Her
şeyden önce içinde bulunduğumuz çağın, "çağcıl" koşullarına, verilerine,
getirilerine, olması gerekenlerine uygun olanların neler olduğunu bilebilen,
bunları öğrenmiş, üzerinde düşünebilmiş, çok yönlü inceleyebilmiş, "olmazsa
olmaz"ların neler olduğunun bilincine varabilmiş insan ağırlığınız ne
kadardır?
§
İçinde
bulunduğunuz toplum, ya da onun okul görmüş çoğunluğu "en az, en dar bile
olsa" nasıl bir çözümcül "şema" ile, bir analitik yapılanma ile
"neleri" sıralayabilir?
§
Bir
bütüncüllük içerisinde bağlantılarıyla neleri, ne denli sayabilir, sıralayabilir?
§
Evet,
toplumun "kültürel, bilgisel, öğretimsel ve eğitimsel, mesleksel"
düzeyi ve çeşitliliği ne durumdadır?
§
İstediğiniz
denli yüksek okul diplomalarını almış genç kuşaklarınız olsun, onlar bir konu
üzerinde, bir sorun ya da bir ödev üzerinde ne denli ve ne düzeyde, hangi
kalitede düşünebilir, fikir üretip, dile ve yazıya dökebilir ve en önemlisi tüm
sayıp-sıraladıklarını doğru ve gerçekçi olarak savunabilir?
§
Toplumsal
kesimlerin en dar gelirlisinden en yüksek olanına değin düşündüğümüzde onlar
kendi içinde bulundukları kesimin-tabakanın durumunu nasıl yansıtmaktadırlar;
nelerden çok hoşnutturlar ya da nelerin olmasını istemektedirler?
- En
alttan en üste değin toplumsal yapılar içerisinde kimler ve ne denli bir
çoğunlukla "özgürlükler" üzerinde düşünmekte ya da konuşmaktadırlar,
inceleme ve araştırmalar yapabilmektedirler; bu konuda neleri bilmektedirler?
- En
alttan en üste değin toplumsal yapılar içerisinde kimler ve ne denli bir
çoğunlukla "uygarlık" üzerinde düşünmekte ya da konuşmaktadırlar,
inceleme ve araştırmalar yapabilmektedirler bu konuda neleri bilmektedirler?
§
REFAH
toplumu, toplumsal refah… diye arada bir dile getirilen kavram onlar için neleri
çağrıştırmaktadır, neleri akla getirmektedir ve halk denilen en geniş kitle
refah istemini kendisi için hangi sıraya koymaktadır?
§
Nasıl
bir ülke olsun, nasıl bir toplum olsun, sorusunun yanıtını düzgün ve sağlam
bilgi ve içerikleri ile kaç kişi açıklayabilir?
§
Ülkede,
içinde yaşanılan kesimlerde kaç kişi ülkenin temel ve gerçek sorunlarını
görebilmiştir, kavrayabilmiştir ve bunları açık ve doğru olarak sayabilir,
sıralayabilir?
§
TÜRKİYE
nasıl bir ülke olsun, sorusu ve bu soruyu yüklenmesi, irdelemesi, yanıtlaması
ve değerlendirmesi gereken ana kesim "sıradan insanlar "halk"
mıdır?
§
Olması
gereken "ana tabloyu" göremeyen, bu konuda ne bilgisi, ne birikimi,
ne de açık bir bilinci olmayan kişi ve kitlelerle nereye kadar ve ne düzeyde
ilerlenebilir?
§
Evet,
sorgulayalım, soralım, gündem alalım, bir araştıralım:
§
Nasıl
bir ülke istiyorsunuz, hangi özellikleri, hangi içerikleri, nasıl bir
yapılaşmayı, nasıl bir yönetimi, hangi koşulları… istiyoruz, diye bir
sorgulayalım, üzerinde düşünelim.
§
Şematik
düşünebilip, çözümsel yolları bulup, bağlantıları ve onların özellikleri ile
ortaya geniş içerikli ve de gerçekçi bir "tez" sunabilecek miyiz?
§
Bir
anda, kısa bir zaman diliminde bireylerin, toplumların değişmesi, kendisini
yenileyebilmesi ve ileriye dönük girişimlerde bulunabilecek
"kalite"yi elde edebilmesi çok zordur.
§
Türkiye
Cumhuriyeti son derece ender ve de özellikleri yüksek bir Kurtuluş Savaşı
vermekle o dönemin egemen güçlerine, güçlü devletlerine karşı savaşılarak
kurulmuş örnek bir devlettir.
§
Aradan
geçen yıllar, dönemler içerinde ise (1919-2024) gizli-açık, içten-dıştan her
türlü karşıt güçlerle ve onların karşı devrimci hareketleriyle, iş birlikçileri
aracılığı ile Türkiye son derece zor bir duruma getirilmiştir.
§
"Neden
böyle oldu, nedenleri nelerdir" türünden temel sorgulamayı doğru ve sağlam
bir biçimde yapabilecek "yurttaş, bilimci, siyasetçi, aydın, entelektüel,
sanayici, tüccar…" kesimine sahip miyiz?
§
Son
dönemlerin en önemli ve en etken olan özelliği olan yüksek teknolojiyi ve yeni
dijital çağı ele almadan ve onları toplum ve birey üzerindeki etkisini,
yönlendirmesini görmeden tüm sorulara eğilemeyiz ve üzerilerinde düşünemeyiz.
§
Toplum
ve bireyler üzerinde "yapısal" değişikliklere neden olan unsurlar,
güçler nelerdir, toplumun çok yönlü kalitesi nasıl etkilenmektedir, diye…
düşünmeliyiz.
§
Eğer
sonuç olarak varmanız gereken, isteyebileceğiniz toplum bir "uygarlık
toplumu" olacak ise önce "özgürlükleri ve ülkenin genel ve temel
milli eğitimini, yurttaşlık bilincini, ulusal refahın ortak paylaşılmasını…
istemek, bunları düşünmek zorunda değil miyiz?
§
Bugün
en kısa bir yanıt olarak bilmemiz gereken ise "en temel" olarak "çağdaş,
parlamenter, anayasal, güçler ayrımına dayalı, demokratik bir hukuk
devleti"ni isteyebilmek olmalıdır.
§
Yasalar
önünde herkesin eşit olduğu, açık, şeffaf ve hukukun üstünlüğünün geçerli
olduğu bir devlet, bir toplum oluşturmak, bunu sağlamak zorundayız.
§
İleri
bir topluma, çağdaş, özgürlükçü bir refah toplumuna, uygarlık yolunda ilerleyen
bir topluma kavuşmak isteniliyor ise bugün bu isteklere uygun yurttaşların
yetiştirilmesini sağlamalıyız.
§
Bunun
için de anayasanın ve yasaların her yönü ile uygun ve uygulanır olması
gerekir.
§
Ancak
bunları sağladığınızda "kara para ile, çeteleşmelerle, mafyalaşmalarla,
rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk, kayırmacılık, çalma ve çökmelerle"
uğraşabilecek ve devleti, kamuyu, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kurtarabilecek,
doğru yola götürebilecek bir düzene erişilebilir.
§
Evet,
bizim bunların tümünü "algılayabilecek, sağlıklı düşünebilecek, iyi
eğitilmiş, bilinçli yurttaşlara, ülkenin birliğine, bütünlüğüne gerçekten sahip
çıkabilecek insanlara" gereksinim duymamız gerekecektir.
§
Bunu
en kısa biçimi ile Gazi Mustafa Kemal'in "Gençliğe Seslenişi'nde"
bulabiliriz.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
05.05.2024, MŞ.