12 Ağustos 2025 Salı

İşçi Sınıfı İdeolojisi

 .   Sol hareketler İşçİ sınıfı İdeolojİsİnden uzaklaştı mı?

.   "Sol hareketler işçi sınıfı ideolojisinden uzaklaştı mı?" sorusu, özellikle son 40-50 yıldır dünya genelinde tartışılan ve karmaşık bir soru.

Bu konuyu hem tarihsel gelişim hem de güncel durumlar üzerinden ele alabiliriz.

Tarihsel Arka Plan

Geleneksel olarak, sol siyasetin ve özellikle sosyalist/komünist hareketlerin temelini işçi sınıfı oluşturmuştur.

Sanayi devrimiyle ortaya çıkan, ağır koşullarda çalışan ve sömürülen fabrika işçileri, bu ideolojilerin ana aktörü ve hedef kitlesiydi.

Marksist teoride işçi sınıfı, kapitalist sistemin yıkılmasını sağlayacak devrimci potansiyele sahip tek sınıf olarak görülüyordu.

Bu nedenle sol partiler, sendikalar aracılığıyla işçileri örgütlemeyi ve onların ekonomik haklarını savunmayı en önemli görevleri olarak kabul ediyorlardı.

Uzaklaşmanın Nedenleri ve Güncel Durum

Ancak, özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde ve neoliberalizmin yükselişiyle birlikte bu geleneksel bağ zayıflamaya başladı.

Bu uzaklaşmanın birçok nedeni var ve bu durum, solun odak noktasını da değiştirdi.

-Ekonomik ve Sosyal Değişim: Sanayi toplumlarından hizmet ve bilgi toplumlarına geçiş, "geleneksel" sanayi işçisi profilini değiştirdi.

Üretim sektörü küçülürken, hizmet sektörü ve prekarya (güvencesiz çalışanlar) gibi yeni işçi profilleri ortaya çıktı.

Bu yeni grupların sorunları, geleneksel solun diline ve örgütlenme biçimlerine tam olarak uymayabiliyor.

-"Yeni Toplumsal Hareketler": 1960'lardan sonra ortaya çıkan feminist, çevreci, LGBT+ hakları ve sivil haklar gibi yeni toplumsal hareketler, solun gündemini ve mücadele alanlarını genişletti.

Bu hareketler, ekonomik sömürünün yanı sıra kimlik, kültür ve yaşam tarzı gibi konulara da odaklandı. Solun bazı kesimleri bu yeni konulara daha fazla ağırlık verirken, işçi sınıfı ideolojisi geri planda kaldı.

-Küreselleşme ve Neoliberalizm: Küreselleşme, üretim süreçlerini ulusal sınırların dışına taşıdı. Şirketler, işçi haklarının daha zayıf olduğu ülkelere yöneldi.

Bu durum, sendikaların gücünü azalttı ve ulusal düzeyde işçi sınıfı örgütlenmesini zorlaştırdı. Neoliberal politikalar ise sendikasızlaşmayı ve bireyselleşmeyi teşvik etti.

-Kimlik Siyaseti: Solun, sınıf mücadelesi yerine kimlik siyasetine odaklanması, işçi sınıfının bazı kesimlerinin kendilerini bu yeni sol ideolojiden dışlanmış hissetmesine yol açtı.

Özellikle, göçmen, dini veya etnik kimliklere yönelik politikaların ön plana çıkması, yerli işçi sınıfı tabanında bir tepki oluşturabildi.

-Parti Politikalarındaki Değişim: Birçok geleneksel sol parti, iktidar arayışında daha geniş kitlelere hitap etmek için merkez sola kaydı.

Sosyal demokrat partiler, işçi sınıfının haklarını savunmak yerine, genellikle refah devletini koruma ve kapitalizmi düzenleme politikalarını benimsedi.

Bu durum, işçi sınıfının bir kısmının sol partilerden uzaklaşarak sağ popülist partilere yönelmesine neden oldu.

Sonuç

Evet, modern sol hareketlerin önemli bir kısmı geleneksel işçi sınıfı ideolojisinden ve onunla kurduğu doğrudan bağdan uzaklaştı.

Ancak bu, solun işçi sınıfını tamamen terk ettiği anlamına gelmiyor.

Bugün solun gündeminde hala “yoksullukla mücadele, gelir eşitsizliği ve ekonomik adalet” gibi konular yer alıyor.

Ancak, bu konular artık sadece "fabrika işçisi" ekseninde değil, prekarya, beyaz yakalılar, işsizler ve diğer dezavantajlı grupları da kapsayacak şekilde daha “geniş bir çerçevede” ele alınıyor.

Kısacası, solun odağı, geleneksel sınıf mücadelesi anlayışından, daha çeşitli ve karmaşık kimliklere, çevre sorunlarına ve sosyal adalet konularına doğru evrildi.

Bu evrim, hem yeni mücadele alanları açarken hem de solun geleneksel tabanını kaybetme riskini beraberinde getirdi.

Türkiye'de solun bir geleceği olabilir mi?

Türkiye'de solun geleceği sorusu, hem siyasi hem de sosyolojik açıdan oldukça karmaşık bir konu. Tarihsel olarak güçlü bir damarı olmasına rağmen, günümüzdeki durumu ve potansiyeli çeşitli faktörlere bağlı.

Türkiye'de Solun Mevcut Durumu

Türkiye'deki sol hareket, uzun yıllardır parçalanmış bir yapıya sahip.

Geleneksel sosyal demokrat partilerden, sosyalist ve komünist partilere kadar geniş bir yelpazede yer alıyor.

Ancak bu çeşitlilik, çoğu zaman ortak bir söylem ve eylem birliğine dönüşemiyor.

Bu durumun arkasında birkaç temel neden var:

-Parti İçi Sorunlar: Türkiye'deki sol partilerin birçoğu, parti içi demokrasi, liderlik ve örgütlenme konularında ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Bu durum, tabanın partilere olan inancını zedelerken, yeni ve genç kadroların siyasete katılımını da zorlaştırıyor.

-Seçim Başarısızlıkları: Sol partiler, özellikle son yıllarda girdikleri seçimlerde beklenen başarıyı gösteremiyor.

Bu durum, hem seçmende hem de parti üyelerinde umutsuzluk yaratıyor ve "solun bu ülkede iktidar olamayacağı" algısını güçlendiriyor.

-Odak Noktası Sorunu: Küresel sol hareketlerde olduğu gibi, Türkiye'deki sol da geleneksel işçi sınıfı mücadelesinin yanı sıra kimlik siyaseti, ekolojik sorunlar ve insan hakları gibi yeni konulara yöneldi. Ancak bu yeni konuların, geniş halk kitlelerine, özellikle de yoksul ve alt gelir gruplarına yeterince hitap edemediği eleştirileri mevcut.

Solun Geleceği İçin Potansiyel Yol Haritaları

Tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye'de solun bir geleceği olabileceğini düşünenler de var.

Ancak bu potansiyelin gerçekleşebilmesi için bazı önemli adımların atılması gerektiği vurgulanıyor:

-Ortak Bir Zemin Bulmak: Farklı sol grupların ve partilerin, temel ilkeler etrafında birleşerek ortak bir siyasi platform oluşturması, en büyük zorluklardan biri olarak öne çıkıyor.

Birlikte hareket etme ve güçleri birleştirme potansiyeli, solun seçimlerdeki gücünü artırabilir.

-Halkın Sorunlarına Odaklanmak: İşsizlik, yoksulluk, yüksek enflasyon ve barınma krizi gibi güncel ekonomik sorunlar, halkın en çok gündeminde olan konular.

Solun, bu temel ekonomik sorunlara somut ve anlaşılır çözümler sunarak halkın güvenini yeniden kazanması gerekiyor.

-Yeni Bir Dil ve Söylem Geliştirmek: Solun, güncel sorunlara hitap edebilen, halkın anlayabileceği sade ve güçlü bir siyasi dil oluşturması kritik önem taşıyor.

 Eski söylemlerin yerine, toplumun tüm kesimlerine dokunabilecek kapsayıcı bir dilin benimsenmesi gerekiyor.

-Gençlerle ve Yeni Toplumsal Gruplarla Bağ Kurmak: Özellikle gençler arasında popülist siyasetten ve geleneksel partilerden bir kopuş yaşanıyor.

Solun, sosyal medya ve dijital platformları daha etkin kullanarak gençlerle ve yeni toplumsal gruplarla bağ kurması, geleceği için hayati bir önem taşıyor.

Sonuç

Türkiye'de solun bir geleceği olup olmayacağı, büyük ölçüde solun kendi iç dinamiklerine, birleşme ve ortak hareket etme becerisine bağlı.

Eğer sol, dağınıklığını giderebilir, halkın gerçek sorunlarına somut çözümler sunabilir ve kapsayıcı bir siyasi dil geliştirebilirse, yeniden güçlü bir siyasi aktör haline gelme potansiyeline sahip.

Aksi halde, marjinal bir siyasi güç olarak kalma riskiyle karşı karşıya.

.    Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.12, G.
.    (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.          YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:

TÜRKİYE’DE SOL

   TÜRKİYE’DE SOL     .

.  Türkiye'de sol hareketlerin ve sol siyasi partilerin bugünkü durumu nedir?

.   Türkiye'deki sol siyasi hareketler ve partiler, uzun bir tarihe sahip olsalar da günümüzde çeşitli “zorluklarla” karşı karşıya.

Özellikle 1980 askeri darbesinin yarattığı etki ve sonrasında solun parçalanması, bu hareketlerin ana akım siyasette beklenen etkiyi göstermesini engelledi.

Ancak, 2010'lu yılların başından itibaren bazı yeni partiler ve siyasi gelişmelerle birlikte hareketlilik yaşanıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

CHP, kendisini sosyal demokrat ve merkez sol bir parti olarak tanımlıyor.

Türkiye'de solun en büyük temsilcisi konumunda olan CHP, son yerel seçimlerdeki başarısıyla siyasi dengeleri değiştirdi.

Özgür Özel'in genel başkanlığa gelmesiyle birlikte, parti içinde yeni bir dönemin başladığı söylenebilir.

CHP, ağırlıklı olarak büyük şehirlerde ve batı illerinde güçlü bir seçmen tabanına sahip.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)

Eski adı Halkların Demokratik Partisi (HDP) olan DEM Parti, Kürt siyasi hareketinin ana damarını temsil ediyor.

Partiye karşı açılan kapatma davaları ve siyasi baskılar nedeniyle, son seçimlere Yeşil Sol Parti adıyla katıldılar.

DEM Parti, Türkiye'de Kürt seçmenler arasında önemli bir etkiye sahip ve Kürt meselesinin çözümüne odaklanıyor.

Parti, aynı zamanda ekoloji, kadın hakları ve diğer sol politikaları da savunuyor.

Türkiye İşçi Partisi (TİP)

2017 yılında yeniden kurulan Türkiye İşçi Partisi (TİP), son yıllarda özellikle gençler arasında popülerlik kazanan bir parti.

Mecliste milletvekili bulunduran TİP, sosyalist bir programı savunuyor ve işçi hakları, sosyal adalet gibi konulara odaklanıyor.

Parti, 2024 yerel seçimlerinde Hatay'ın Samandağ ilçesinde belediye başkanlığını kazanarak dikkat çekti.

TİP'in popülaritesi, özellikle sosyal medya ve genç kesimdeki görünürlüğü sayesinde giderek artıyor.

Diğer Sol Partiler ve Hareketler

Türkiye'de solda yer alan diğer bazı partiler ve hareketler de mevcut.

-SOL Parti, Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) devamı niteliğinde olan ve sosyalist bir duruş sergileyen bir parti.

-Türkiye Komünist Partisi (TKP) gibi daha geleneksel komünist partiler de aktif olarak siyaset sahnesinde yer alıyor.

Ancak bu partilerin oy oranları genellikle düşük kalıyor.

Sol Hareketlerin Genel Durumu

Türkiye'deki sol hareketler, seçimlerde oy oranlarını artırma konusunda zorluklar yaşasa da, özellikle kent yoksulları, işçiler, öğrenciler ve çevreciler arasında belirli bir etkiye sahipler.

Parti siyaseti dışında kalan ve sendikalar, öğrenci toplulukları, çevre aktivistleri ve kadın hakları savunucularından oluşan bu hareketler, toplumsal sorunlara dikkat çekmeye ve halkın tepkilerini örgütlemeye devam ediyor.

Bu hareketlerin ve partilerin en önemli gündem maddeleri arasında; ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, kadın cinayetleri, çevre sorunları ve Kürt meselesi yer alıyor.

Ancak, solun farklı fraksiyonları arasında yaşanan ideolojik ayrılıklar, birleşik bir güç oluşturmalarının önündeki en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor.

Sol partilerin oy potansiyeli ne kadardır?

Türkiye'deki sol partilerin oy potansiyeli, 2023 genel seçimleri ve 2024 yerel seçimleri gibi son dönemdeki seçim sonuçlarına bakarak daha net anlaşılabilir.

Ancak "sol" çatısı altında farklı ideolojileri ve hedefleri olan partiler olduğu için bu durumu tek bir potansiyel olarak değerlendirmek zordur.

İşte en belirgin sol partilerin oy potansiyelleri ve seçim performansları:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

CHP, Türkiye'deki en büyük ve en köklü sol parti olarak açık ara en yüksek oy potansiyeline sahiptir.

-2023 Genel Seçimleri: Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda %44,88 oy alarak ikinci tura kalmıştır.

Partinin oy oranı ise, ittifak içinde olduğu için doğrudan net olarak belirlenmemiştir, ancak ittifakın ana gücünü oluşturmuştur.

-2024 Yerel Seçimleri: CHP, bu seçimlerde tarihi bir başarıya imza atarak Türkiye genelinde %37,77 oy oranıyla birinci parti olmuştur.

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerin yanı sıra birçok il ve ilçede belediye başkanlıklarını kazanarak oy potansiyelini açıkça göstermiştir.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)

DEM Parti, Kürt seçmenler arasında güçlü bir potansiyele sahip.

-2023 Genel Seçimleri: Yeşil Sol Parti adı altında girdikleri seçimlerde, Emek ve Özgürlük İttifakı içinde yer alarak %8,82 oy oranına ulaşmışlardır.

-2024 Yerel Seçimleri: Türkiye genelinde %5,7 oy alarak dördüncü parti konumunda yer almışlardır.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki birçok il ve ilçede belediye başkanlıklarını kazanarak bölgedeki hakimiyetlerini korumuşlardır.

Türkiye İşçi Partisi (TİP)

Son yıllarda genç seçmenler ve kentli muhalifler arasında popülaritesini artıran TİP'in oy potansiyeli giderek yükselmektedir.

-2023 Genel Seçimleri: Emek ve Özgürlük İttifakı içinde seçimlere giren TİP, %1,73 oy oranıyla 4 milletvekili çıkarmıştır.

Bu, partinin ilk kez bu kadar geniş bir temsil gücüne ulaşması açısından önemli bir başarıdır.

-2024 Yerel Seçimleri: Parti, Türkiye genelinde %0,15 oy oranına sahip olsa da, Hatay'ın Samandağ ilçesinde belediye başkanlığını kazanarak yerel siyasette de varlık gösterebileceğini kanıtlamış.

Diğer Sol Partiler

SOL Parti ve Türkiye Komünist Partisi (TKP) gibi diğer sol partilerin oy oranları ise genellikle düşük kalmaktadır.

-SOL Parti: 2023 genel seçimlerinde %0,15 oy almıştır.

-Türkiye Komünist Partisi (TKP): 2024 yerel seçimlerinde %0,11 oy almıştır.

Özetle

Türkiye'deki sol partilerin toplam oy potansiyeli, en büyük parti olan CHP'nin son seçimlerdeki yükselişiyle birlikte, oldukça geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.

Ancak CHP'nin dışında kalan diğer sol partilerin oy potansiyelleri, genel seçim barajını aşacak bir seviyede olmamakla birlikte, yerelde ve belli bölgelerde etkili olabilme potansiyeli taşımaktadır.

      Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, 2025.08.12, G.
.    (Bu kısa araştırma çalışması bir genel tablo oluşturmak için hazırlanmıştır.)
 .       (Araştırma, inceleme ve değerlendirme yazısı)
.       YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ: