EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN TEMEL SORUNLARI
Eğitim ve öğretim alanında karşılaşılan temel
sorunlar oldukça geniş bir yelpazede yer alıyor.
Bu sorunlar, eğitim sisteminin farklı
bileşenlerinden kaynaklanabildiği gibi, toplumsal ve ekonomik etkenlerden de
etkileniyor.
Sorunların çözümü için eğitim paydaşlarının
(öğretmenler, öğrenciler, veliler, yöneticiler, politika yapıcılar) işbirliği
içinde çalışması ve eğitim sisteminin sürekli olarak iyileştirilmesi gerekiyor.
A) Eğitim ve
öğretimdeki bazı temel sorunlar:
1. Eşitsizlikler:
Fırsat Eşitsizliği: Her çocuğun eşit eğitim
imkanına sahip olamaması, özellikle sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı
bölgelerde ve ailelerde büyük bir sorun teşkil ediyor.
Cinsiyet Eşitsizliği: Kız çocuklarının eğitime erişimi
ve eğitimde kalma süreleri, bazı bölgelerde hala erkek çocuklarına göre daha
düşük.
Engelli Bireylerin Eğitimi: Engelli bireylerin
eğitimine yönelik yeterli altyapı ve kaynakların sağlanamaması, onların
eğitimde karşılaştıkları en büyük engellerden biri.
2. Nitelikli Öğretmen Eksikliği:
Öğretmen Yetiştirme: Öğretmen yetiştirme
programlarının niteliği ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik
imkanların yetersizliği, nitelikli öğretmen eksikliğine yol açıyor.
Öğretmenlerin Motivasyonu: Öğretmenlerin çalışma
koşulları, maaşları ve mesleki itibarları, onların motivasyonunu etkileyen
önemli faktörler.
3. Müfredat ve Öğretim Yöntemleri:
Ezberci Eğitim: Öğrencilerin eleştirel düşünme,
problem çözme ve yaratıcılık becerilerini geliştirmeyen, ezbere dayalı bir
eğitim anlayışı, çağımızın ihtiyaçlarına cevap vermiyor.
Teknolojinin Entegrasyonu: Eğitimde teknolojinin
etkin bir şekilde kullanılamaması, öğrencilerin dijital becerilerini
geliştirmelerini ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmalarını zorlaştırıyor.
Öğrenci Merkezli Eğitim: Öğrencilerin ilgi, yetenek
ve ihtiyaçlarına uygun, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışının yeterince
yaygınlaşmaması, öğrenme sürecinin verimliliğini düşürüyor.
4. Okul Altyapısı ve Kaynaklar:
Fiziki Yetersizlikler: Birçok okulun fiziki
şartlarının yetersiz olması, öğrencilerin sağlıklı ve güvenli bir öğrenme
ortamında bulunmalarını engelliyor.
Kaynak Eksikliği: Okulların yeterli ders materyali,
laboratuvar, kütüphane ve diğer kaynaklara sahip olmaması, eğitim kalitesini
düşürüyor.
5. Toplumsal ve Ekonomik Faktörler:
Ailelerin Bilinç Düzeyi: Ailelerin eğitim
konusundaki bilinç düzeyi ve çocuklarının eğitimine verdikleri önem,
öğrencilerin başarısını etkileyen önemli bir faktör.
Ekonomik Zorluklar: Ailelerin ekonomik zorlukları,
çocukların eğitime devam etmelerini engelleyebiliyor veya ek ders, özel okul
gibi imkanlardan yararlanmalarını kısıtlayabiliyor.
B) Eğitim ve
öğretimin düzelmesi için neler yapılmalıdır?
Eğitim ve öğretimde kalıcı bir düzelme sağlamak
için tüm paydaşların (öğretmenler, öğrenciler, veliler, yöneticiler, politika
yapıcılar, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası) işbirliği içinde çalışması ve
uzun vadeli bir "vizyonla" hareket etmesi gerekiyor.
Eğitim ve öğretimin düzelmesi için "çok yönlü"
ve "kapsamlı" bir yaklaşım benimsemek gerekiyor.
Atılması gereken bazı önemli adımlar:
1. Eğitimde Fırsat Eşitliğinin Sağlanması:
-Engelli Bireyler İçin Özel Eğitim: Engelli
bireylerin eğitimine yönelik altyapı ve kaynaklar artırılmalı, özel eğitim
uzmanları yetiştirilmeli.
-Cinsiyet Eşitliğinin Güçlendirilmesi: Kız
çocuklarının eğitime erişimini ve eğitimde kalma sürelerini artırmak için
farkındalık çalışmaları yapılmalı ve destek programları uygulanmalı.
-Dezavantajlı Bölgelere Öncelik: Sosyo-ekonomik
açıdan dezavantajlı bölgelerdeki okullara daha fazla kaynak ve destek
sağlanmalı.
-Burs ve Destek Programları: İhtiyaç sahibi
öğrencilere burs, yemek yardımı, kırtasiye desteği gibi imkanlar sunulmalı.
2. Nitelikli Öğretmen Yetiştirilmesi ve
Desteklenmesi:
-Öğretmen Yetiştirme Programlarının İyileştirilmesi:
Öğretmen yetiştirme programlarının niteliği artırılmalı, öğretmen adaylarına
pedagojik formasyonun yanı sıra alan bilgisi ve teknoloji kullanımı konularında
da kapsamlı eğitim verilmeli.
-Öğretmenlerin Mesleki Gelişiminin Desteklenmesi:
Öğretmenlere yönelik sürekli mesleki gelişim programları düzenlenmeli, yeni
öğretim yöntemleri ve teknolojileri hakkında eğitimler verilmeli.
-Öğretmenlerin Motivasyonunun Artırılması:
Öğretmenlerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, maaşları artırılmalı ve mesleki
itibarları güçlendirilmeli.
3. Müfredatın ve Öğretim Yöntemlerinin
Güncellenmesi:
-Uygulamalı Eğitime Ağırlık Verilmesi: Öğrencilerin
teorik bilgilerini pratiğe dönüştürebilecekleri laboratuvar, atölye ve saha
çalışmaları gibi uygulamalı eğitimlere ağırlık verilmeli.
-Ezberci Eğitimden Uzaklaşılması: Öğrencilerin
eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık ve iletişim becerilerini
geliştiren, öğrenci merkezli bir eğitim anlayışı benimsenmeli.
-Yaşam Becerilerinin Kazandırılması: Müfredata
öğrencilerin günlük yaşamda ihtiyaç duyacakları finansal okuryazarlık,
girişimcilik, kişisel gelişim gibi konular dahil edilmeli.
-Teknolojinin Etkin Kullanımı: Eğitimde
teknolojinin kullanımı yaygınlaştırılmalı, öğrencilerin dijital becerileri
geliştirilmeli ve ders materyalleri dijital ortama aktarılmalı.
4. Okul Altyapısının ve Kaynakların
İyileştirilmesi:
-Fiziki Şartların İyileştirilmesi: Okulların fiziki
şartları iyileştirilmeli, derslikler, laboratuvarlar, kütüphaneler ve spor
salonları modern ve kullanışlı hale getirilmeli.
-Kaynakların Artırılması: Okullara yeterli ders
materyali, teknolojik ekipman, kütüphane materyali ve diğer kaynaklar
sağlanmalı.
-Güvenli Okul Ortamının Sağlanması: Okullarda
öğrencilerin kendilerini güvende hissedecekleri bir ortam oluşturulmalı, şiddet
ve zorbalıkla mücadele edilmeli.
5. Ailelerin ve Toplumun Eğitime Katılımının
Artırılması:
-Ailelerin Bilinçlendirilmesi: Ailelere yönelik
eğitim seminerleri ve atölye çalışmaları düzenlenerek, çocuklarının eğitimine
nasıl destek olabilecekleri konusunda bilinçlendirilmeli.
-Toplumun Eğitime Katılımının Teşvik Edilmesi:
Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve iş dünyası ile işbirliği
yapılarak, toplumun eğitime katılımı teşvik edilmeli.
-Medyanın Rolü: Medyanın eğitim konusunda
farkındalık yaratıcı yayınlar yapması ve eğitim projelerine destek vermesi
sağlanmalı.
C) TEVHİD-İ TEDRİSAT YASASI NEDİR
2 Mart 1926'da maarif teşkilâtı hakkındaki kanun
kabul edildi. Bu kanunla lâik eğitime uygun, ilk ve ortaöğretim programları
belirlendi.
"Tevhid-i
Tedrisat Kanunu" Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sisteminde köklü
değişiklikler yaparak birliği ve laikliği hedefleyen önemli bir yasadır. (Kanun
Numarası 430)
3
Mart 1924 tarihinde kabul edilen bu kanun, eğitim ve öğretimde birliği
sağlamayı amaçlamıştır.
Eğitim hizmetleri, modern bir hâle getirildi.
Bundan sonra millî ve lâik eğitimi
yaygınlaştırmak için, hızla ilkokullar, ortaokullar, liseler ve yüksek okullar
açıldı.
Bunların yanı sıra meslek okulları da açıldı.
İlkokul zorunlu hâle getirildi.
Eğitim ve öğretimde çağdaş ülkeler seviyesine
çıkmak için yeni programlar geliştirildi.
Atatürk, Türkiye'de millî eğitimin kuruculuğunu
da yapmış oldu.
Kanunun
çıkarılma nedenleri;
-
Eğitimde yaşanan ikiliği sonlandırmak,
- Tüm
okulları aynı çatı altında toplamak,
-
Tekke ve Zaviyleri kapatmak,
-
Latin harflerine geçmek,
-
Eğitim ve öğretimi kolay bir şekilde denetlemek.
KANUNUN
TEMEL AMAÇLARI:
Eğitimde
Birlik:
Osmanlı
İmparatorluğu döneminde var olan farklı eğitim kurumlarını (medreseler, azınlık
okulları, yabancı okullar vb.) tek bir çatı altında toplamak.
Eğitimin
Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanarak merkezi bir yönetim oluşturmak.
Laik
Eğitim:
Eğitimi
dini etkilerden arındırarak laik bir temel üzerine oturtmak.
Bilimsel
ve çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmak.
Ulusal
Eğitim:
Milli
bir kimlik ve kültürün oluşturulmasına katkıda bulunmak.
Tüm
vatandaşlara eşit eğitim imkanı sunmak.
KANUNUN
GETİRDİĞİ BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLER:
Tüm
eğitim kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı.
Medreseler
kapatıldı.
Eğitimde
birlik ve laiklik ilkesi benimsendi.
Eğitimde
çağdaşlaşma hedeflendi.
TEVHİD-İ
TEDRİSAT KANUNU'NUN SONUÇLARI:
- Eğitimde
birlik sağlanmış,
-
Medreseler kapatılmış,
-
İlahiyat fakülteleri açılmış,
-
İlkokul parasız ve zorunlu olmuş,
-
İmam Hatip okullarının açılmasına karar verilmiş,
-
Laik bir eğitim sistemi oluşturulmuş,
-
Eğitim saha modern bir hale dönüştürülmüş,
- Eğitim sisteminin çağa ayak uydurması sağlanmıştır.
KANUNUN
ÖNEMİ:
Tevhid-i
Tedrisat Kanunu, Türkiye'nin "modernleşme" sürecinde önemli bir adım
olmuştur.
Eğitimde
birlik ve laiklik ilkelerinin yerleşmesine katkı sağlamıştır.
Ulusal
bir eğitim sisteminin oluşturulmasında temel bir rol oynamıştır.
Türkiye'de
eğitim ve öğretimin bir "merkezden" yönetilmesi fikrini uygulamaya
geçirmiştir.
Tevhid-i
Tedrisat Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim tarihinde "dönüm noktası"
olarak kabul edilir ve günümüz eğitim sisteminin temellerini oluşturur.
Ç) GENEL
DEĞERLENDİRME:
Öğretmen okullarının ve köy enstitülerinin
kapatılması, Türkiye'nin eğitim ve toplumsal tarihinde önemli bir kayıp olarak
değerlendirilebilir.
Bu okulların sunduğu özgün eğitim modeli ve
toplumsal kalkınmaya katkıları, günümüzde hala özlemle anılmaktadır.
Günümüzde eğitim sisteminde yaşanan sorunların bir
kısmının kökeninde, bu okulların kapatılmasının yattığı söylenebilir.
Son dönemlerde ise "Milli Eğitim"e bakış
ve "okullaşma" büyük değişikliklere uğradı.
Devlet okullarının niteliği artırılması gerekir
iken daha çok "paralı özel" okulların her yerde açılması, yayılması
görüldü.
Gelir düzeyi "yüksek" kesimlerin
çocuklarının bu tür paralı okullara gidebilmesi ile "eğitimde
eşitlik" ilkesi sağlanamaz oldu.
Geçim sıkıntısı çeken kesimin birçok
alanda olduğu gibi okul-eğitim alanında da temel sıkıntısı vardır.
Tevhid-i Tedrisat yasası uygulanmadı.
Olanakları olan ailelerde çocuklarını "batı"
ülkelerine gönderme eğilimi ve özentisi başladı.
Yüksek okullar ve üniversiteler sayısal olarak
artmasına rağmen "nitelik" sorunu yaşandığından birçok genç yurt
dışına "okumaya" ya da "çalışmaya" gitmektedir.
Bu da bir "beyin göçü" olarak iyi bir
durum değildir.
Kısaca söylemek gerekirse Türkiye
birçok alanda olduğu gibi "eğitim ve öğretim, okullaşma" alanında
ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.
Durum üzücü ve endişe vericidir.
Çağcıl, parlamenter, anayasal, demokratik, uygar
bir hukuk devleti olmak ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için eğitime, öğretime,
okullaşmaya ve milli ruh ve kültüre çok önem vermek ve önlemler almak
zorundayız.
. Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 2025.0
. (Araştırma ve değerlendirme yazım)