14 Ocak 2025 Salı

ÇÖKÜŞE GÖTÜREN

 .  - ÜLKEYİ ÇÖKÜŞE GÖTÜREN NEDENLER
.   Kara Para Aklama, Yolsuzluk, Savurganlık, Kayıt Dışı Ekonomi, Vergi Kaçakçılığı ve Ülkeye Verdikleri Zararlar
Bunlar, günümüzde pek çok ülkenin karşı karşıya olduğu önemli ekonomik ve sosyal sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizin durumu çok ciddi biçimde sıkıntı içindedir.
Verdiği zararlar oldukça ciddi ve çok yönlüdür.
Bu kavramların ortak noktası, "yasal olmayan" yollarla elde edilen gelirlerin "sisteme" dahil edilerek meşrulaştırılmasıdır.
Bu ise devletin çöküşüne neden olur.
Bu sorunlarla mücadele etmek için güçlü "hukuki" düzenlemeler, etkin "denetim" mekanizmaları ve "şeffaflık" ilkelerine dayalı bir adil yönetim anlayışı benimsenmesi gerekmektedir.
Hukuk devletinin ilke ve kurallarına dönülmelidir.
Parlamenter, anayasal, çağdaş demokrasiye, güçler ayrımına, bakanlar kuruluna ve başbakanlık modeline dönülmelidir.
Kara Para Aklama: Yasa dışı yollarla elde edilen paranın kaynağını gizleyerek meşru bir görünüme kavuşturulması sürecidir.
Uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, insan ticareti gibi suçlardan elde edilen gelirler bu yöntemle aklanır.
Ekonomik istikrarı bozar, finansal sistemin güvenilirliğini sarsar, yasal işletmelerin rekabet gücünü azaltır, yolsuzluğa zemin hazırlar ve ülkenin uluslararası imajını olumsuz etkiler.
Yolsuzluk: Kamu görevlilerinin yetkilerini özel çıkarları veya üçüncü şahısların çıkarları için kullanmasıdır.
Rüşvet, çıkar çatışması, nepotizm gibi farklı türleri vardır.
Kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür, yatırımcı güvenini sarsar, ekonomik büyümeyi yavaşlatır ve sosyal adaletsizliği artırır.
Savurganlık: Kamu kaynaklarının gereksiz yere ve verimsiz bir şekilde kullanılmasıdır.
Lüks harcamalar, israf, saraylar, makam araçları, uçaklar… kaynakların yanlış tahsisi gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
Kamu bütçesinde açıklar yaratır, sosyal hizmetlere ayrılan kaynakları azaltır ve ekonomik büyümeyi engeller.
Kayıt Dışı Ekonomi: Devletin kayıt sistemlerine dahil olmayan, vergi ödenmeyen ekonomik faaliyetlerdir.
Vergi gelirlerinde kayıplara neden olur, sosyal güvenlik sistemlerini zayıflatır, istihdamda kayıt dışılığı artırır ve ekonomik büyümeyi sınırlar.
Vergi Kaçakçılığı: Gelir veya kazanç üzerinden ödenmesi gereken vergilerin kanunen ödenmemesi veya eksik ödenmesidir.
Kamu bütçesinde önemli kayıplara neden olur, diğer vergi mükellefleri üzerinde haksız rekabet yaratır ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür.
Bu kavramların ortak zararları ise ülkenin siyasal, ekonomik çöküşüne yol açar; hepsi ekonomik büyümeyi yavaşlatır veya engeller.
Yabancı ve yerli yatırımcıların ülkeye olan güvenini sarsarak yatırımları azaltır, sermaye yurt dışına kaçar.
Gelir dağılımındaki sosyal adaletsizlik eşitsizlikleri artırır ve sosyal huzursuzluğa neden olur.
Kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür ve vatandaşların bu hizmetlerden eşit şekilde yararlanmasını engeller.
Kamuda, bürokraside partizanlık, yolsuzluk, rüşvet artar.
Ülkenin uluslararası dünyadaki itibarını zedelenir ve diğer ülkelerle ilişkileri olumsuz etkilenir.
Bu açıklamalar son derece üzücüdür ve görüldüğü gibi çok ciddiye alınmalıdır.
Hiç zaman yitirmeden "çözüm yollarına" gidilmelidir.
Toplumda var olan her türlü dernek, sendika ve siyasi partiler, halk, işveren, bilim insanları, aydınlar ve entelektüeller… ülkenin geleceği için birleşik ve dayanışmalı girişimlerde bulunup bir ortak mücadeleye girmek zorundadır.
Her geçen gün geri dönülemeyecek denli zarar ve tehlike bırakmaktadır.
Günümüz boş ve saçma işlerle, şirinliklerle, gösterişlerle geçirilecek durumda değildir.
Her bir yurttaş kendince durumu ciddiye alıp, önemle üzerinde düşünmelidir.
.  Kendimizi asla aldatmayalım…
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.01.12, MŞ.
.        (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)

Böl ve Yönet

     Böl ve Yönet        :
·       Böl ve yönet (Latince: divide et impera),
·       "Tarihten Günümüze Etkisi Süren Bir Strateji"
·       Bir topluluğu, grubu veya ülkeyi "kasıtlı olarak parçalara" ayırarak zayıflatmak ve böylece daha kolay yönetilebilir hale getirmeyi amaçlayan bir stratejidir.
·       Bu, tarih boyunca birçok farklı kültür ve medeniyette sıkça kullanılan siyasi bir araç olmuştur.
·       Böl ve yönet stratejisi, günümüzde de siyasi manipülasyonlarda, sosyal medya üzerinden yapılan kampanyalarda ve hatta kişisel ilişkilerde bile sıkça karşımıza çıkmaktadır.
·       Bunun için günümüzde dijital çağın olanaklarından da yararlanıp büyük algı-zihin operasyonları uygularlar.
·       Böl ve yönet, tarih boyunca insanların bir arada yaşamasını engelleyen ve toplumsal huzursuzluğa neden olan yıkıcı bir stratejidir.
·       Bu stratejinin farkında olmak, manipülasyonlara karşı daha dirençli olunmasını sağlar.
·       Bu strateji, genellikle şu yöntemlerle uygulanır:
·       İnsanların etnik kökeni, dini, siyasi görüşleri veya sosyal statüleri gibi "farklılıkları abartarak" aralarında düşmanlık oluşturularak.
·       Mevcut anlaşmaları zayıflatmak veya yeni ittifakların oluşmasını engellemek.
·       Yanlış bilgi ve dedikodular yayarak karışıklık yaratmak ve toplumsal güvensizliği artırmak yönünde propagandalar.
·       Belirli grupları destekleyerek, diğerlerini zayıflatmak için uğraşırlar
·       Böl ve yönet stratejisi, tarih boyunca birçok farklı aktör tarafından kullanılmıştır:
·       Büyük imparatorluklar, sömürgeci güçler ve modern devletler, farklı etnik veya dini grupları birbirine düşürerek hakimiyetlerini sağlamlaştırmışlardır.
·       Siyasi liderler, seçim kazanmak veya muhalefeti zayıflatmak için bu stratejiye başvurabilirler.
·       İş dünyasında da rakip şirketleri zayıflatmak veya pazar payını artırmak için benzer taktikler kullanılabilir.
·       Tarihte böl ve yönet örnekleri vardır:
·       Roma İmparatorluğu: Farklı bölgelerdeki halkları birbirine düşürerek "imparatorluğun" birliğini sağlamıştır.
·       Osmanlı İmparatorluğu: Farklı din ve mezheplere mensup toplulukları ayrıcalıklı tutarak aralarında "denge" kurmaya çalışmıştır.
·       Sömürgeci güçler: Sömürgelerindeki halkları birbirine düşürerek sömürüyü kolaylaştırmıştır.
·       Soğuk Savaş dönemi: Büyük güçler, üçüncü dünya ülkelerinde iç savaşları kışkırtarak kendi çıkarlarını korumaya çalışmışlardır.
·       Tarihte olduğu gibi günümüzde de egemen güçler kendi hedefleri doğrultusunda bu yöntemi uygulamaktadırlar.
·       Genellikle de başarıya ulaşıyorlar.
.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.01.13
.      (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)