23 Eylül 2021 Perşembe

Anneler ve Çocukları

   Anneler ve Çocukları

    KRT TV'de AKIL ÇELEN programını izledim. 14.05.2018

·        Katılımcıların donanımları, sosyal ekonomik durumları o kadar mükemmel ve üst düzeyde idi ki hep beğeni kazandılar.

·        Program yapımcısı Hulki Cevizoğlu da onlara uygun bağlantıları ve ekleri yaptı.

·        Konu döndü, dolaştı ve sonunda tabii ki "çocuk eğitimine" geldi.
   - Özellikle iki "çok başarılı anne" kendi çocuklarını ve özelliklerini, geldikleri yerleri uzun uzun anlattı. 
   - Onları yönlendirmeleri, çocukların gittiği iyi okullar, çocukların yetenekleri, annelerin onları yönlendirmeleri...

·        Uzun uzun tanımlamalar ve övgülerle dolu konuşmalar.

·        Tabii haklılar. 
   - Övünmek insanca bir duygu...

·        Bir de o çocuklar açısından bakın olaya... 
   - Ne kadar rahatsız olmuşlardır, kendilerinin olmadığı bir yerde kendileri üzerinde yapılan konuşmalar...

·        Çocuklar bugün küçük olabilirler, kendilerini savunamazlar, ama ileride kesinlikle bu tür konuşmaları eleştireceklerdir.

·        Çocukların eğitimini sadece gittikleri okullara, katıldıkları kurslara göre değerlendiren bir bakış açısı da "çok yararlı" değildir.

·        Doğuştan başlayarak var olan her bir gün ve ortam o çocuk için bir "eğitim"dir.

·        Bir insanın "var" oluşunda, "gelişiminde" asıl olan onun ruhsal ve kişilik gelişimidir, onun terbiyesidir (eğitim de denilebilen şey).

·        Bu da birincil olarak ailesinden ve de özellikle de annesinden elde edilen iletişim ve yönlendirme ile olur.

·        Bunun yanı sıra da insan/çocuk her an bir şeyler öğrenir, öğrendiklerini geliştirir, yaşama uygular.

·        Öğrenme olgusunu da işte birincil olarak aldığı eğitim/terbiye/ kişisel gelişimi ile sağlar.

·        Tabii ki her canlı farklıdır, her insan, her çocuk kendine özgüdür.

·        Çocuğun genetik özellikleri, zeka düzeyi, bedensel ve ruhsal yetenekleri, duyumları, gereksinimleri, aldıklarını içselleştirmeleri, sosyalleşmeleri, genel karakter özellikleri.. hep farklıdır. 
   - Bunlar da hem doğal hem de güzel şeylerdir.

·        İşte bu cümleden dolayı da bir çocuğun "annesi" ve çocuğun "ilkokul öğretmeni" o kadar önemlidir ki...

·        Tüm yaşamını temelde belirleyen, bilinç altını besleyen, her türlü kazanımlarına, sevinç ve üzüntülerine bu "iki insan" aslında en çok etkide bulunur.

·        Bu nedenle de ben annelere çok önem veriyorum. 
 __ "İyi bir anne nasıl olmalıdır, nasıl davranmalıdır"?__
   - Tüm yaşamımda var olan "ana soru"lardan biridir.

·        Bir de her zaman üzerinde durduğum ana özellik de bir insanın "öğretmen" olabilmesidir. 
   - Öğretmen olabilmenin "özelliklerini" taşıyabilmesidir. Bir memur olarak öğretmenlik yapıyor olmaları değildir, anlatmak istediğim.

·        İnsanı "insan yapan" bu iki kişi, anne ve öğretmen, o denli yüce işler yapabilirler ki... 
   - Sorumlulukları o denli yüksektir ki... 
   - Bu alanda yazdığım yazılarımda daha geniş bir alanda açıklamalarda bulunmuştum.

·        Annesi ve ilkokul öğretmeni ile çok büyük bir şans yakalayan çocuk tüm yaşamı boyunca artık hem başarılı, hem de mutlu olacaktır.

·        Temelde kazandığı öz güven, sevgi ve saygı ile yoğrulmuş bir ahlak anlayışı ile artık ona hiç kimsenin okuldaki durumunu sormasına bile gerek olmayacaktır.

·        O çocuk kendi yolunu her zaman en iyi biçimde kendi seçecek ve yolunda ilerleyecektir.

·        Çok küçük yaşta, daha belki de anaokulunda kitapları olmalıdır bir çocuğun.

·        Okula başladıktan sonra da kendi kitaplarını seçecek, bulacak ve kitaplığını oluşturacaktır. 
   - Sanki bu "iş" çok doğal bir olgu imiş gibi akıp gidecektir yaşamı boyunca.

·        İşte asıl eğitim-öğrenme ve kişisel donanım alanı da böylece oluşacaktır.

·        Artık onun gittiği okulun çok da önemi kalmayacaktır.

·        Tabii ki her zaman gerçek öğretmenler ve çağdaş eğitimi yaşama hazırlayıcı bilgiler ve yetenek gelişimleri olmalıdır okulunda.

·        Yaşam aslında "beşikten mezara kadar" öğrenmedir.

·        Bunu kavrayan ve yaşamında uygulayan bireyler hem çok mutlu olurlar hem de kendi kendilerine yeterli olabilecek düzeydedir.

·        Sorunları analiz etmede ve çözüm yollarını bulmada çok başarılıdırlar.

·        Tabii ki bu kişiler bazen yaşadığı toplumda tam da anlaşılamıyor olabilirler, yalnız kalabilirler. 
    - Bu ise onları pek de etkilemez.

·        Eğitim ve öğretim konusunu çok daha derinlemesine inceleyip irdeleyebilmeniz için anne ve babalara kolaylıklar diliyorum.
      Saygılarımla

      Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 15.05.2018, Kuşadası

 

YABANCI SERMAYE

   YABANCI SERMAYE

·       YABANCI SERMAYE gelsin, diye düşünmek, bunu istemek, bunu önermek nasıl bir duygudur?

·       BİZ kendi ulusal burjuvazimizi kalkındırmayalım mı?

·       Ulusal değerlerimiz, kaynaklarımız en iyi biçimde değerlendirilmesin m?

·       Ülkemizin İŞ GÜCÜ en iyi şekilde değerlendirilmesin m?

·       ÜRETİM olanakları artırılmasın mı?

·       Tarım ve hayvancılık geliştirilmesin mi?

·       "Gayri safi milli hasıla" artırılmasın mı? *

·       GENÇ kuşakların en iyi biçimde eğitimden paylarını alıp da üretimde en üst verimliliği sağlaması istenmemeli mi?

·       Bir politikacı, bir düşünür, bir insan... eğer günümüzde halen daha "YABANCI SERMAYE gelsin" diye bekliyorsa ve de bunu kendine bir ana ilke yapmışsa, nasıl bir durumda olduğumuzu nasıl anlatabileceğiz?

·       DOLAR üzerinden yapılan işler, anlaşmalar çok mu başarılı bir girişimdir?

·       Bu durumlar hakkında neler düşünmeliyiz?

·       Çözüm yollarını aramak nasıl olmalıdır?

..................................     ..................................

*Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYİH), bir ülkenin ekonomik büyüklüğünün birkaç ölçütünden biridir. GSYİH, GSMH'den farklı olarak, bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde, üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeridir.

**GSYİH, o ülkede faaliyet gösteren yabancı ülke yurttaşlarının ürettiği nihai mal ve hizmetleri de kapsar.

***Başka bir deyişle gayri safi millî hasıla (GSMH), bir ülkenin yurt dışında çalışan vatandaşlarının ülkeye gönderdikleri faktör gelirlerinin GSYİH'ya eklenip, ülkede çalışan yabancıların kendi ülkelerine gönderdikleri faktör gelirlerinin GSYİH'dan düşülmesi ile elde edilen değerdir. Gayrisafi toplam anlamına gelir.

**** 1990'ların başından itibaren, küreselleşmenin ivme kazanıp, üretim faktörlerinin ve sermayenin, ülke sınırlarının dışına taşması sonucu, makroekonomik analizlerde ilgi, bir ülkenin yurttaşlarının gelirini ifade eden GSMH yerine, bir ülkenin sınırları içerisinde yaratılan toplam geliri ifade eden GSYİH üzerine yoğunlaşmıştır. Fakat yine de ülkelerdeki kişi başına gelir ve bunların karşılaştırılması gibi konularda GSMH hala önemli bir kavram ve ölçüdür. GSMH, genellikle bir yıllık zaman birimi içinde hesaplanır.

      Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 16.05.2018, Kuşadası


Anne ve Babalara Öneriler

 Anne ve Babalara Öneriler:

Çocuklarınızla  en "sağlıklı" iletişimi kurmağa özen gösterin:

1.     Olumlu ödüller verin.

2.    Çocuğunuza ilgi gösterin.

3.    Çocuğunuzu suçlamayın.

4.   Dayakla cezalandırmayın.

5.    Çocuğunuzu ihmal etmeyin.

6.    Çocuğunuza kızıp bağırmayın.

7.    Çocuğunuza sevecen davranın.

8.    Çocuğunuzdan utanç duymayın.

9.    Öğrendiklerini sık sık tekrarlatın.

10.  Saldırganlıkta ona örnek olmayın.

11.   Onu kendine güvenmeye alıştırın.

12.  Onunla daima açık ve net konuşun.

13.  Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin.

14.  Onu olumlu işlere, etkinliklere yöneltin.

15.  Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın.

16.  Onun güvenini sarsıcı sözler söylemeyin.

17.   Onu aşağılayıcı davranışlarda bulunmayın.

18.  Ona yapabileceği basit sorumluluklar verin.

19.  Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın.

20. İnatlaştığı zaman siz de onunla inatlaşmayın.

21.  Çocuğunuzu çok şeyler yapmaya zorlamayın.

22.  Çocuğunuza onu daima sevdiğinizi hissettirin.

23. Yaptığı her olumlu davranışı hemen takdir edin.

24. Sözcükleri düzgün söylediğinde onu ödüllendirin.

25.  Olumlu örnekler seçin, kötü örnekler göstermeyin.

26. Hiçbir olumsuz, cesaret kırıcı tepkide bulunmayın.

27.  Saldırgan olduğu anda isteklerini yerine getirmeyin.

28. Saldırganlık anında öfkesini boşaltacağı işler verin.

29. Öğreteceğiniz işleri küçük parçalara ayırarak öğretin.

30. İyi bir insan olmak gerektiğini ona her zaman açıklayın.

31.  Çocuğunuzun kaygılarını, sıkıntılarını ve isteklerini dinleyin.

32. Onun bağımsız bir durumda yaşayabilmesine yönelik çalışın.

33. Çocuğunuza tehdit edici, küçük düşürücü sözler söylemeyin.

34. Çocuklarınızla aranızda en iyi dostluğu kurmağa özen gösterin:

35. Çocuğunuzda konuşma bozukluğu varsa onu bol bol konuşturun.

36. İnatlaştığı zaman istediği şeyi o anda değil de sakinleşince yapın.

37.  Ondan beklediğiniz davranışları onun anlayacağı bir dille açıklayın.

38. Çocuğunuz inatlaşıyorsa inatlaştığı anda dikkatini başka konuya çekin.

39. Onda korku, kaygı yaratacak telkinlerde bulunmayın ve onu korkutmayın.

40. Onun  yalnız kaldığında temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek duruma getirin.

41. Çocuğunuz saldırgan davranışlarda bulunuyorsa, saldırganlığın beğenilmeyen bir davranış olduğunu ona açıklayın.

        Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2003.04.25, G. 2021.02.24- MŞ.


Türkçe Dersi Gereklidir

   Türkçe Dersi Gereklidir!

  (Türkçe dersinini "gerekli" olduğunu Türklere anlatabilmek...)

·       Sevgili anneler ve sevgili babalar, sizlere Türkçe dersinin neden gerekli olduğunu açıklamak istiyorum.

·       Çocuklarımız Almanya'da yaşadığını ve Alman okullarında okuyorlar.

·       Onlar çok iyi Almanca konuşmalı ve en iyi meslekleri öğrenebilmeliler.

·       Almanca'nın ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz.

·       Çocuklarımızın en iyi Almanca'yı öğrenebilmeleri için ise onların çok iyi bir "anadili"ne sahip olmaları gerektiğini unutmamalıyız.

·       Bu çok önemli gerçeği bilen bilim adamlarının söylediklerine biz de uymalı ve çocuklarımızın okullarında çağdaş koşullarda Türkçe öğrenmelerini istemeliyiz.

·       Türkçe dilinde yazılı ve sözlü olarak çok güçlü olan çocuklarımız ileride mesleklerinde hem Almanlara hem de Türklere en iyi hizmeti verebileceklerdir.

·       Mesleklerinde başarılı olacaklardır.

·       Aranılan eleman olacaklardır.

·       Türkçe dilinde güçlü olan çocuklarımız ileride kuracakları işlerde Türkiye ve Almanya arasında girişimlerde bulunabileceklerdir.

·       İki ülke arasında iş kurabileceklerdir.

·       Çocuklarımız Türkiye'ye her gidişlerinde yabancılık çekmeyecekler ve Türkiye kökenli olmanın kendilerine verdiği kültürel varsıllığın ve özgüvenin  tadını çıkarabileceklerdir.

·       Kendi öz dillerinde aldıkları eğitim sonucunda çocuklarımız kazandıkları dil aracılığı ile geniş Türk kültürüyle, yazınıyla karşılacaklar ve kendilerini çok daha iyi yetiştirebileceklerdir.

·       Böylelikle onlar da kendi çocuklarına bu kültürel mirası iletebileceklerdir.

·       Bir insanın kendi öz güvenine erişebilmesinde onun öz geçmişi, ailesine olan güveni ve kendi değerini kanıtlaması gerekmektedir.

·       Bunun için de yine temel öğe olarak  kendi anadillerinde güçlü olmaları gerekmektedir.

·       Öz güveni güçlenen çocuklarımızın suça itilebilirlikleri, bunalıma düşmeleri çok aza indirgenecektir.

·       İyi birer yurttaş olacaklardır.

·       Türkçe'yi atmamız ya da unutmamız olası değildir.

·       Bunu yok saymaktansa en iyi biçimde geliştirmeliyiz.

·       Anadilimizden utanmamız ise hiç gerekmemektedir.

·       Türkçe güçlü ve varsıl bir dildir.

·       Dünyanın en köklü ve geniş dillerinden biridir.

·       Yeter ki biz ona sahip çıkabilelim.

·       Onun geniş dünyasından yararlanabilelim.

·       Türkçe'nin Alman okullarında ders olarak verilebilmesinin tek koşulu bizlerin bunu çok ciddi olarak istememize bağlıdır.

·       Türkçe dersini istemeliyiz ve bu yolda uğraş vermeliyiz.

·       Almanya çağdaş bir hukuk devletidir.

·       Bu nedenle de insan haklarına en geniş biçimiyle yer vermelidir.

·       Türkçe'nin bizim bir insan hakkımız olarak okullarda ileriye dönük olarak okutulmasını istenmelidir. Bu da bir görev olarak bizlere düşmektedir.

·       Yeni "yurttaşlar yasası" ile burada doğan çocuklarımıza Alman uyrukluluğu verilmektedir.

·       Kendi ailesinden gelen Türk uyrukluluğu ile birlikte 23 yaşını doldurana değin çocuklarımız çifte uyruklu olarak yaşayacaklar.

·       Yaşamlarının en önemli olan bu döneminde okullara gidecekler ve meslek öğrenecekler.

·       Tüm bu süre içerisinde Alman ve Türk uyrukluluğu eş değerde olarak taşınacak. Daha sonra bir seçim yapacaklar.

·       Peki bu 23 yıl içinde bu çocuk Türkçe'yi öğrenmesin mi?

·       Okullarda çağdaş yöntemlerle Türkçe dersi almasın mı?

·       Tüm Türk toplumu ile, kültürü ile olan bağları kopsun mu?

·       Tabii ki hayır!

·       Öyle ise, okullarda Türkçe dersinin olmasını ve çocuklarımızın bu derslere devam etmesini sağlayalım. Bu yolda uğraş verelim.

·       Türkçe'yi çok iyi biçimde okulda, öğrenimiyle birlikte alacak olan çocuk, Alman toplumunu ve Alman kültürünü de çok daha iyi anlayabilecektir.

·       Bizim isteğimiz çocuklarımızın toplumun üst katmanlarına erişebilecek bir donanımla yetişebilmeleridir.

·       Anadili de bu donanımın en önemli bir öğesidir.

·       Birçoğumuz çocuklarımızın kendi dinlerini öğrenmelerini istemekteyiz.

·       İnanç özgürlüğü ve hakkı Almanya'da çok önemli bir konuma sahiptir.

·       Çocuğumuzun gerek kendi dini ile gerekse de diğer dinler ile ilgili bilgileri ve kültürel donanımları almaları da en sağlıklı ve en iyi biçimde "okullarda" ve "çağdaş yöntemlerle" öğretilebilir.

·       Bunun aracı da yine Türkçe dilli bir "Din Bilgisi ve Kültürü Dersi" olmalıdır.

·       Bunu sağlamak için ana görev bizlere düşmektedir.

·       Ortak uğraşı vermemiz ve dayanışma göstermemiz gerekmektedir.
 
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17.01.2000, Goldach,


Kulak Veriniz!

  Kulak Veriniz!

·        Almanya'da Yaşayan Değerli Anneler, Babalar, Gençler...

·        Çok uzun yıllardır Almanya 'da yaşayan bizler artık buraya yerleşmiş durumdayız.

·        Almanya'daki birçok olumlu gelişmelere rağmen yine de sorunlarımızın pek çok olduğu hepimizce biliniyor.

·        Yaşam sürüp gitmektedir.

         Ve yaşamın her alanında ortaya çok yönlü sorunlar çıkmaktadır. 

         Hem çocuklarımıza, hem de kendimize yardım etmemiz gerekmektedir.

·        Önceleri sorunların türü ve boyutları daha farklı idi. 
         Günümüzde ise çok değişik ve yeni tür sorun demetiyle karşılaşıyoruz. 

         Bunların çözümünü de yine bu toplumdan beklemek çok doğaldır.

·        Bizlere özgü yönleri ve ağırlıkları olan sorunlarda ise birinci derecede bizlerin duyarlı davranması ve dayanışma içinde bulunması gerekmektedir.

·        Çocuklarımızın öğretim ve eğitimde alması gereken en iyi yeri alamadıkları ve kendi sorunlarıyla baş başa bırakıldıkları ortadadır. 

         İstatistikler bu yöndeki verilerle doludur.

·        Çocuklarımızın karşılaştığı sorunlar çok ileri boyutlara varmıştır.

         Onların hem kendi kültürlerinden hem de yaşadıkları çevreden yararlanarak en iyi biçimde yetişmelerini sağlayacak yolları açmamız gerekmektedir.

·        Onların en iyi meslekleri elde etmeleri ve iyi birer yurttaş olarak yetişmelerini sağlayabilmek en başta Türk toplumunun görevi olmalıdır. 

         Ortak sorunlara çözüm yollarını birlikte aramamız gerekmektir.

·        Çocuklarımızın suça itilme rizikoları ve nedenleri diğer halk gruplarına göre daha da öne çıkmaktadır.

·        Onların Alman ve Türk toplumunda örnek anneler ve babalar olacakları biçimde yetişebilmelerinin koşullarını sağlayabilmeliyiz.

·        Tüm olanaklarımızı birleştirerek onların en iyi biçimde korunmalarını ve eğitimde şans eşitliğini sağlatabilmek için uğraş vermeliyiz.

·        Çocuklarımızın okullarında alması gereken ve onların en doğal hakkı olan, anadili eğitim ve öğretimi istenilen düzeyde ve yoğunlukta değildir. 

     Gün geçtikce de bu alanda büyük gerilemeler gözükmektedir.

·        Bu konuda çok daha duyarlı davranmak zorundayız.

·        Bizler anne ve babalar, gençler olarak birleşmeliyiz. 

         Dayanışma içinde çözüm yollarını aramalıyız.

·        Bu konuda bizlerle birlikte ortak girişimlerde yer almalıyız.

·        Göstereceğimiz dayanışma ve özveri Almanya'daki Türk Toplumu"nun daha iyi geleceklere ulaşmasına katkıda bulunacaktır.

·        Aydınlık günlere doğru, en içten selâmlarımla

          Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 18 0cak 2000, Goldbach


 

Eğitime Öncelik Verin!

 Daha İyi Bir Gelecek İçin

    Eğitime Öncelik Verin!

·       Daha İyi Bir Gelecek İçin

·       Eğitime yatırım, ailelerin geleceklerine yapacakları en iyi yatırımdır.

·       Bizim hedefimiz eğitime yatırım yapmak olmalıdır.

·       Tüm anne ve babalara seslenmek istiyorum:

  - Gelin düşüncemize katılın, çocuklarınıza sahip çıkarak, onlara iyi bir eğitim hazırlayın.

·       Böylelikle hem kendimize, hem de çocuklarımızın eğitimine hizmet ederek, halkımıza ve ülkemize katkı yapın.

·       Eğitime yapılan her katkı, kendimize ve Türk halkının geleceğine bir katkıdır.

·       Eğitime ne kadar yatırım yapsak azdır.

·       Ne var, ne yok ise, onları derleyip toplayıp, eğitime yatırım yapmamız lazım.

·       Özellikle aile bütçesinden eğitime ayrılan paylar, eğitimli bir toplum isteyip istemediğimizin bir göstergesidir.

·       Sevgili anne ve babalar şu gerçeği çok iyi bilmemiz gerekiyor:

·       Eğitime yatırım yapan, her kim olursa olsun kazanıyor.

·       Çocuklarına ve eğitime yatırım yaparak geleceğini planlayan aileler ileride çok mutlu ve huzurlu olacaklardır.

·       Çocuğuna yatırım yapmayan, belki o gün kendisi bizzat ödemiyor ama, faturayı torunlarına ödetiyor.

·       Almanya’da hem kendi anadilini okur, yazar; hem de Almanca’yı ileri derecede bilen insanlarımız daha kaliteli ve güvenli bir yaşımın yoluna gireceklerdir.

·       Çocuklarımızın ve gençlerimizin en azından bir Realschule’ye gidebilmeleri, mesleki ve teknik eğitim alabilmeleri hepimizin isteği olmalıdır.

·       Onların okuldaki başarılarını çok iyi gözlemlemeli ve onlara destek vermeliyiz.

·       Bugün çocuklarımız çok küçük de olsalar onların bir yüksek tahsil alabilmelerini isteyerek, her bir günü o yöne doğru planlamalı ve her ne gerekiyorsa yapmalıyız.

·       Eğitimi gündemin en başına koymalıyız.

·       Eğitime yapılan yatırım bir milletin geleceğine yönelik yapılan en iyi bir yatırımdır.

·       Çağdaş bir eğitim düzeyine ulaşmak için bütün olanaklarımızı seferber etmek zorundayız.

·       Bugünün dünyasında bunu ilkönce öğrenen toplumlar çağı yakalamada en avantajlı duruma geçer.

·       Tüm bireyleriyle, kurumlarıyla, dernekleriyle, vakıflarıyla, işletmeleriyle kendi kendini öğrenen birey, öğrenen toplum haline dönüştüren toplumlar kazançlı çıkarlar.

·       Günümüz dünyasında “en genç nüfusa yatırım yapın” diyorlar.

·       Eğitim yatırımlarının, aslında, en gerçekci yatırım oldukları, öteden beri kabul edilir; ama, son araştırmalar onu gösteriyor ki, en gençten başlamak suretiyle eğitimde yatırım yapmak, durumu daha da kazançlı hale getiriyor.

·       „En genç nüfusa yatırım yapın” sözüne uyarsak, Almanya'da okul öncesi eğitimi düşünmeliyiz. 0-6 yaş grubuna nasıl bir eğitim veriyoruz?

·       Özellikle son iki yılında, ne kadarına eğitim veriyoruz?

·       Okul öncesi eğitim, en çok ele almamız gereken ve en fazla ihmal ettiğimiz eğitim türü.

·       Çocuklarımızın Almanca düzeyleri nasıl?

·       Yetenekleri ve becerileri ne kadar değerlendirilebiliyor?

·       Onların kişiliklerini ne denli geliştirebiliyoruz?

·       Yeterli gayreti gösterebiliyor muyuz?

·       Aile bütçemize eğitimle ilgili bir ödenek konulmuş mu?

·       Elimizdeki paraları nerelere harcıyoruz?

·       Bizim, eğitim düzeyini süratle daha yukarılara çekmek gibi bir görevimiz olmalıdır.

·       Bu anlayışa göre hiç gecikmeden olaya ciddiyetle yaklaşma kararını almalıyız.

·       Kaliteli bir eğitim almaları için, iyi okullara gidebilmeleri için çocuklarımıza her türlü olanağı sunmalıyız.

·       Dolayısıyla, eğitimdeki birinci hedefimiz Almanca düzeyini çok yükseltmek olmalıdır.

·       Yani, anaokulundan başlayarak çok donanımlı bir eğitimi çocuklarımıza sağlayacak bir sistemi başlatmamız gerekiyor.

·       Hiç olmazsa ilk hedefimiz çocuklarımızın sınıfta kalmaması olmalıdır.

·       Bizim çocuklarımız da kaliteli bir eğitim alabilmelidir.

·       Sevgili anne ve babalar aile yaşantımızı, günün akışını ve bütçemizi daha iyi düzenleyebilirsek; daha bilinçli olursak daha güzel ve güvenli yarınlara ulaşabiliriz.

·       Bu konuda bana düşen bir görev olursa, bilin ki her zaman sizin yanınızdayım.

·       Bilgide üstün olan, her konuda üstün olur!

·       Sevgili çocuklar, öğretmenlerinizin dediğini yapın.

·       Derslerinizi çok iyi dinleyin.

·       Sadece okula gidip, gelmekle kalmayın.

·       Sınıfınızın en başarılısı olmayı isteyin ve her derste başarılı olun.

·       Almanca’yı çok iyi öğrenin.

·       Matematikte, Almanca’da, İngilizce’de en iyi notları sen alabilmelisin.

·       Çok çalışın.

·       Geleceğiniz için çok çalışın.

·       Düzenli ve bilinçli çalışın.

·       İyi bir öğrenci olmayı, iyi bir insan olmayı isteyin.

·       Her gün hiç ara vermeden bol, bol okuyun.

·       Dilinizi çok geliştirin.

·       Birden çok dil öğrenmeğe bakın.

·       Anne ve babanıza karşı çok saygılı olun.

·       Kardeşlerinizi çok sevin.

·       Bizim için ailenin çok önemli olduğunu çok iyi anlamalısın.

·       Sevgili çocuklar bir sorun ortaya çıktığında hemen, hiç zaman

·       geciktirmeden bunu ailenize anlatın; onların yardımlarını isteyin.

·       Özellikle de dersleriniz anlamada bir zorluk var ise ailenizle hemen konuşmalısınız ki onlar size yardım edebilsinler.

·       Hemen eksiklerinizin giderilmesini sağlayın.

·       Uğraş verin.

·       Gayret gösterin.

·       Çok iyi bir öğrenci olmağa bakın.

·       Arkadaşlarınızla konuşurken daha iyi ve yararlı konuları ele alıp,

·       geleceğinizi düşünün.

·       Tüm zamanınızın en iyi biçimde değerlendirilmesine bakın.

·       Sevgili çocuklar biz size güveniyoruz.

·       Bizleri utandırmayın.

·       Göreceksiniz,

·       isterseniz ve gayret gösterirseniz, kesinlikle başarılı olacaksınız.

 

Sevgili anneler ve babalar,

Sevgili çocuklar umudumuz hep sizinle…

Gönen ÇIBIKCI, Öğretmen Aschaffenburg, 15.01.2006, Goldbach,