23 Aralık 2024 Pazartesi

SADAKATSİZLİK

 . Evlİlİkte Sadakatsİzlİk ve Ahlakİ Boyutlar

İki kişi, erkek ve kadın çok iyi anlaştıklarını ve birbirlerini sevdiklerini düşündükten ve birlikte yaşamaya karar verdikten sonra yasalar önünde evlenirler.

Evliliğin temeli sevgi, karşılıklı güven, saygı ve bağlılıktır.

Bu bağlamda, eşlerin birbirlerine "sadakat" göstermesi beklenir.

Ancak, evlilik dışı ilişkiler, bu temel sarsılarak ciddi ahlaki sorunlara yol açar.

Neden bir ahlaksal çöküş olarak görülür?

Evlilik, iki insan arasındaki en derin "güven" bağlarından biridir.

"Sadakatsizlik" eşini aldatmak, bu güvenin açıkça ihlal edilmesi anlamına gelir.

Bu aldatma işi genellikle hep gizlice yapılsa da bir gün gelir ortaya çıkar.

Aldatılan eş, hem duygusal olarak yıkılır hem de gelecekteki ilişkilerine dair güvensizlikler yaşar.

Evlilik yemini, genellikle karşılıklı sadakate dair söz içerir.

Bu sözün kırılması, ahlaki bir yükümlülüğün yerine getirilmemesidir.

Sadakatsizlik, sadece eşine değil, "evliliğin" kendisine de saygısızlık olarak değerlendirilir.

Evliliğin kutsal sayıldığı toplumlarda bu durum daha da büyük bir ahlaki çöküş olarak görülür.

Evlilik dışı ilişkiler, genellikle çocukların da zarar görmesine neden olur.

Çocuklar, aile içindeki gerginliği hisseder ve duygusal olarak etkilenirler.

Evlilik kurumu tüm toplum için önemlidir, toplumun temel yapı taşlarından biridir.

Sadakatsizlik, bu kurumu zayıflatarak toplumun genel ahlak anlayışına zarar verir.

Son dönemde batı tipi toplumlarda teknolojik gelişme ile birlikte sosyal medyada, sinema ve dizilerde eşlerin aldatması çok gösterilmeye başlanmıştır.

Toplumsal değerler üzerinde büyük bir algı-zihin uygulamaları var, gibi gözlenmektedir.

Eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklar, sadece fiziksel yakınlık değil, duygusal yakınlık ve sadakat de içerir.

Boşanmadan başkası ile yaşamak ve dost tutmak her zaman var ise de günümüzde çok daha gözlenir olmaktadır.

Bu durum, doğrudan evliliğin ruhuna aykırı bir durumdur.

Evlilik dışı ilişki eşin duygusal olarak başka birine bağlanması, evliliğin temelini sarsar.

Bu durumun oluşmasında birçok etkenin, nedenin olması da açıktır.

Herkesin kendine göre bir açıklaması vardır.

Artık "yürümeyen" bir evlilik olabileceği gibi yalnızca "değişiklik" ya da "zevk" arayışı içinde olanların da bulunması bir gerçektir:

Evliliğin temelini oluşturan güven, saygı ve bağlılık gibi değerlere sahip çıkmak, sağlıklı ve mutlu bir evlilik için olmazsa olmazdır.

Evlilikte sadakatsizlik, sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur.

Bu durum, hem bireylerin hem de toplumun ahlaki değerlerini zedeler ve kötü örnek oluşturur.

Her evlilik, farklı zorluklarla karşılaşabilir.

Peki, bu durumun nedenleri neler olabilir ve çözüm yolları var mıdır?

Çeşitli nedenler ve etkenler olmuş olabilir:

İletişim sorunları, duygusal doygunsuzluk, cinsel sorunlar, evlilik dışındaki kişilerden gelen çekicilik, kişilik bireysel özellikleri, fikir ayrılıkları, maddi sıkıntılar, çevreden gelen baskılar, iş yaşamının olumsuz etkileri…

Evlilik içerisinde bir düzensizlik, bir soğukluk ya da anlaşamazlık olması durumunda eşler akıllıca çözüm yolları aramalıdır.

Eşler arasında dürüst ve açık bir "iletişim" kurmak, konuşmak sorunların çözülmesinde önemli bir adımdır.

Çiftlerin sorunlarını çözmelerine ve iletişimlerini güçlendirmelerine evlilik terapisi, yardımcı olabilir.

Duygusal bağların güçlendirilmesi gereklidir.

Eşlerin birbirlerine yaklaşmaları, sıcaklık ve ilgilenmenin artması sağlanabilmeli.

Birlikte zaman geçirmek ve birbirlerine karşı şefkatli olmak, duygusal bağı güçlendirir.

Ancak, karşılıklı sevgi, saygı ve çaba ile bu zorlukların üstesinden gelmek mümkündür.

Evlilik devam ederken dışarıdan birleri ile gizli ilişkiler aramak aslında bir çözüm değildir ve nedenleri ne kadar değişken ise kişiden kişiye de değişir.

Kadın ya da erkeğin dünyaya bakışı, karakter özellikleri, ahlaksal anlayışı, ruhsal dünyası, güçlü ve zayıf tarafları… ile "sadakat-bağlılık" konusunu etkiler.

Toplumdaki ve dar çevredeki örnekler, medyadan edinilen gözlemlemeler, arkadaşların etkisi, kültürel yapı, aile yetiştirmesi…de önemli etkenlerdendir.

Kişiliği güçlü olan dürüst, güvenilir kişilikler sadakat konusuna dikkat ederler ve bir hata yapmadan evliliklerini sürdürmeye çalışırlar.

En temel olan ise eşlerin "karşılıklı" olarak birbirlerine karşı "ödev ve görevlerini" yerine getirmeleridir.

Sevgi, saygı doyum, anlayış, karşılıklı kabul etmek, toplumsal yaşamda, aile yaşamında, cinsellikte birlikte olmak, olabilmek güçlü kılar ve aranılan aşkı ve huzuru da buldurur.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.12.23, MŞ.

KALABALIK YALNIZLIK

.  Kalabalık Yalnızlık      .

.  Neden "Kalabalık Yalnızlık"?

.  2024 yılı için yaptığı ankette Türk Dil Kurumu (TDK), yaklaşık 1 milyon kişinin katıldığı halk oylamasında halkın oylarıyla "kalabalık yalnızlık" kavramını "yılın sözcüğü" olarak seçmiş.

Bu kavramın seçilmesi, toplumun bu konuya ne kadar "duyarlı" olduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda, teknolojinin ve hızlı yaşamın insan ilişkileri üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor.

.  "Kalabalık yalnızlık" kavramı, modern dünyanın en çarpıcı "sosyal deneyimlerinden" biri olarak kabul ediliyor.

.  İnsanların "fiziksel" olarak bir arada oldukları halde "duygusal" olarak birbirlerinden uzaklaştıkları, "derin bir yalnızlık hissettikleri" bu durum, birçok kişi tarafından yaşanıyor.

.   Bu kavramın öne çıkmasının birçok nedeni var:

Sosyal medya gibi platformlar sayesinde insanlar fiziksel olarak bir arada olsalar bile, "duygusal" olarak, kültürel olarak birbirlerinden uzaklaşıyorlar.

Toplumların bireyselleşmesi, insanların kendi iç dünyalarına çekilmelerine neden oluyor.

Birçok insan büyük özentiler ve algı yönetimlerinin etkisi altımda kalıp kendilerince "mutlu" işler, "eğlenceler" ararken öte yandan bunları "çok boş" bulan kişiler de var.

Günümüzün yoğun yaşam temposu, insanların birbirleriyle derin bağlar kurmalarına engel oluyor.

Toplumda "entelektüel" düzeyi yüksek daha "bilinçli" kişiler ise zaten çok azınlıkta kalıp, kendilerini kendi "dünyalarına" çekiyorlar.

Bu durum, "kalabalık yalnızlık" olarak adlandırılıyor.

Yani, çok geniş kitleler, kalabalıklar içinde "yalnız" kalanlar…

Büyük kentlere göç, "anonimleşmeye" ve "yalnızlık hissini" artırmaya neden oluyor.

   Kalabalık Yalnızlık: Modern Yaşamın Çelişkisi

İnsanların fiziksel olarak bir arada oldukları halde duygusal olarak birbirlerinden uzaklaştıkları, derin bir "yalnızlık" hissettikleri bir durumu ifade eder.

Kalabalık yalnızlık, 21. yüzyılın en çarpıcı toplumsal deneyimlerinden biri haline geldi.

   Neden Kalabalık Yalnızlık?

Sosyal medya gibi teknolojiler, insanları sanal dünyalara taşıyarak yüz yüze iletişimi "azalttı".

Geleneksel aile yapılarının değişimi, sosyal destek sistemlerinin zayıflamasına yol açtı.

Günümüzün yoğun yaşam temposu, insanların birbirleriyle derin bağlar kurmalarına engel oluyor.

Toplumların bireyselleşmesi, insanların kendi iç dünyalarına çekilmelerine neden oluyor.

   Kalabalık Yalnızlığın Psikolojik Etkileri

"Kalabalık yalnızlık", depresyon, anksiyete ve yalnızlık duygusunu artırabilir.

Sürekli karşılaştırma ve sosyal medyadaki mükemmellik algısı, "özgüven" sorunlarına yol açabilir.

İnsanlarla derin bağlar kurmakta zorlanma, sosyal becerilerin zayıflamasına neden olabilir.

   Kalabalık Yalnızlıkla Nasıl Başa Çıkılır?

"Kalabalık yalnızlık" yalnızca bir "bireysel" sorun değil, aynı zamanda "toplumsal" bir sorundur.

Bu sorunu çözmek için herkesin üzerine düşen görevler vardır.

Spor, hobi grupları veya gönüllü çalışmalar gibi sosyal etkinliklere katılarak "yeni" insanlar tanıyabilirsiniz.

Teknoloji kullanımını sınırlayarak, "gerçek yaşamda" bulunan insanlarla etkileşim kurmaya özen gösterin.

Yeni bir dil öğrenmek veya bir enstrüman çalmak gibi yeni hobiler,  beceriler edinerek kendinizi geliştirebilirsiniz.

Doğa yürüyüşleri veya doğada meditasyon gibi aktivitelerle zihninizi dinlendirebilirsiniz.

Eğer yalnızlık duygusu hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, bir "terapistten" destek alabilirsiniz.

Kalabalık yalnızlık, modern yaşamın getirdiği bir yeni olgudur.

Hem her tarafında insanların olduğu bir kalabalıktasın, hem de onların içinde tek başınasın…..

Ancak bu durumun üstesinden gelmek için bireysel çabalar ve toplumsal duyarlılık önemlidir.

"Sosyal bağlarımızı" güçlendirmek, teknolojiyi "dengeli" kullanmak ve "kendimize" zaman ayırmak, daha "mutlu ve sağlıklı" bir yaşam sürmemize yardımcı olacaktır.

Eğer yalnızlıktan çok rahatsızlık duyuyor iseniz  kendinize uygun çözümleri bulmak için farklı kaynaklardan bilgi almanız ve profesyonel yardım almanız önemlidir.

"Kalabalık yalnızlık" konusunda uzman bir psikologdan destek alarak daha derinlemesine bilgi edinebilirsiniz.

Her bireyin yaşadığı deneyim farklı da olabilir.

Yalnızlıktan çok "şikayetçi" olan da vardır, bunu kendi "isteği" ile seçen de…

Birçok aydın, entelektüel bugünün toplumundan kendilerini sıyırıp "seçilmiş yalnızlık" içine girer.

Kendi dünyalarında okumalar, araştırmalar, incelemeler, yazmalarla zamanını geçirirler.

Bunda toplumdaki çürümeden ve yozlaşmadan kaçış da çok etkendir.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.12.23, MŞ.

.         (Kişisel araştırma ve değerlendirme yazım)