. TURİZME BAKIŞ
20 Temmuz 2024 Cumartesi
TURİZME BAKIŞ
Türkiye kendisini bir ülke olarak belirtirken gelir kaynaklarından "turizmi" de saymaktadır.
-
Seyahat ve Turizm Gelişmişlik Endeksi:
VATAN SAVUNULMALIDIR
. VATAN Savunulmalıdır!
• Bir ülkenin her an çeşitli
sorunları olabilir.
• Her an bambaşka sorunlarla
uğraşmak, baş etmek ve kazanmak, çözüme erişmek gerekebilir.
• Devlet bunun için vardır.
• Türkiye Cumhuriyeti de 100
yıllık geçmişi ile var olmalıdır, güçlü olmalıdır.
• Devlet, kamu kurum ve
kuruluşları belli görevler için vardır.
• Seçilen görevliler de devlet
ve millete hizmet için vardır.
• Millet "devletine" yardımcı olmak ve devletin
vatan savunmasında en acil ve doğru yolları, çözümleri bulmasını istemekle
görevlidir.
• Türkiye son günlerde bir seri
orman katliamı ile karşılaşmıştır ve millet şaşkın bir durumdadır.
• Tam da bugünlerde ard arda
yangın olayları ile karşı karşıya kalınmıştır.
• Halk çok şaşırmış ve üzülmüş
bir durumdadır.
• Çaresizlik ve içten gelen bir
öfke dalgası her yeri sarmaktadır.
• Bir yangın çıktığında hemen
söndürmek için her "ne varsa" derhal göreve çağırılır.
• Devletin, belediyelerin,
askeriyenin ve de özel tüm kişi ve kuruluşların elindeki her türlü söndürme
araçları ve gereçleri vatan savunması olarak ele alınır ve kullanılır.
• Bunun böyle olması gerekir.
• Bir yangın demek bir
"seferberlik durumu" demektir.
• Kurtarılacak her bir fidan,
her bir ağaç ve her bir canlı bu vatanın "öz" malıdır.
• Hiç kimse ama hiç kimse
"bürokratik" ya da "siyasi" çekişmeler ve yetki
tartışmaları ile bu tür bir "vatani" görevi aksatmamalıdır.
• VATAN her ne varsa elde
"onların tümü" kullanılarak kurtarılır.
• Birilerinin kaprisleri, gereksiz tartışmaları ya da iş
bilememeleri yüzünden ve hatta hainliklerinin esiri olmaları durumundan dolayı
VATAN'ın bir karış toprağı, bir karış ormanı ve de yer altı tüm zenginlik
kaynakları yok edilemez, başkalarının şahsi menfaatleri ve çıkarları için elden
çıkarılamaz.
• Bu durum ve de bu
"görev" ve "sorumluluk" her bir yurttaş için de gerekli
olduğu gibi kendilerine vatanın ve devletin korunması, yönetilmesi ve de
savunulması "emanet" edilen her bir devlet ve kamu görevlisi için de
böyledir.
• Bu zorunlu VATAN korunmasında
ve savunulmasında da hiç bir bir siyasi partinin ya da kuruluşun farklılığı ve
ayrımcılığı gözetilemez.
• VATAN bir bütündür ve
herkesindir.
• VATAN milletiyle birlikte, her
türlü korunması gereken sınırlarıyla ulusal bir değerdir.
• VATAN savunmasında ne sağ, ne
sol siyasi görüşlere, ne de her hangi bir başka ayrıma bakmadan her bir yurttaş
kendini bir "yurt sever" olarak görmeli ve bu "bilinç" ile
düşünmeli ve davranmalıdır.
• Günün koşulları ve ortalıkta
"hakim olan hava" ne olursa olsun eldeki VATAN bir bütündür ve
herkesindir.
• VATAN'ın birliği ve bütünlüğü için, VATAN savunması için
kendisini sorumlu ve görevli görmeyenler ise ne yazık ki yurt sever değildir ve
de hangi yol ve koşullarla kandırılmış da olsalar onlar da gözlerini açmalılar
ve kendi öz davalarına, görevlerine dönmelidirler.
• Evet, Türkiye Cumhuriyeti,
devletiyle, vatan toprağıyla, jeopolitik konumuyla, yer altı ve yer yüzü
zenginlikleriyle, insan gücü ile tüm dünyanın her zaman dikkatini çekmiştir ve
de göze batmıştır.
• Türkiye tarihiyle, verdiği
Kurtuluş Savaşı ile, devlet kurmada gösterilen ilke ve esasları ile özellikle
emperyalist ülkelerin hep hedefi olmuştur.
• Bilinmelidir ki bir Gazi
Mustafa Kemal Atatürk bundan 100 yıl önce hangi koşullar içerisinde ve kimlere
karşı savaşmış, kazanmış ve milletiyle, devletiyle çağdaş uygarlık yolunda,
kalkınma hareketine girmişse, bugün de yine ayni ruh ve ilkeler ile sorunların
üstesinden gelinir.
• Bir Türkiye Cumhuriyeti
kurulmuştur.
• İşte bu tarihsel deneyimimiz
ve gücümüz nedeni ile de kendimize güvenmeliyiz ve çağdaş bir devlet olmak için
de en iyi adımları atmalıyız.
• Bir yangın olduğunda ise tüm
ülke ve tüm devlet organları HEMEN kesin çözüm bulmalıdır.
• Yangın tam anlamıyla bir FELAKETTİR ve gecikmeye gelmez.
• Bugünün global dünyasında,
iklim sorunlarının gittikçe artması durumuyla karşılaşıyor isek ORMAN bir
varlık ve zenginlik olarak çok daha da bir önem kazanmıştır.
• YANGIN çıkmasın diye önlem
almak devletin birincil görevi olmalıdır.
• YANGINI çok acil ve kesin
söndürtmek devletin birincil görevidir.
• Bu dilek ve özlemler ile bir
daha böylesine felaketlerle karşılaşmamayı bekliyoruz.
. Saygılarımla...
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 20.08.2019
ORMAN YANGINI
-
"Orman Yangını Neden Çıkar?" -
.
Orman yangınları, özellikle uzun süre yağmur yağmayan yaz aylarında büyük bir
tehlikedir.
. Yaz
aylarının gelmesiyle birlikte başta Ege ve Akdeniz Bölgelerinden orman yangını
haberleri de gelmeye başlar.
Özellikle
temmuz ve ağustos aylarında çıkan orman yangını sayısı zirveye ulaşır.
Kamuoyu
büyük tepki gösterir:
. Bu yangınlar
sonrasında ormanların otel ya da maden için çıktığını düşünenler olur…
. Yangın söndürmede
uçak kullanılıp kullanılmamasını sorgular.
. Sonraları yanan
orman alanlarının ağaçlandırılması için kampanyalar düzenlenir.
. Orman yangınlarının
azalmasıyla sonraki yaz aylarına kadar orman yangınları gündemden düşer.
Türkiye’de
orman yangınlarının çıkması kaçınılmaz gibidir.
Çünkü
tüm Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yaz ayları oldukça sıcak ve
kuraktır.
Bu
ise orman yangını riskini yükseltmektedir. Ancak orman yangınlarının sayısının
ve yanan alan miktarının azaltılması etkili bir yangınla mücadele politikasıyla
mümkündür.
Kuzey
Afrika kaynaklı aşırı sıcaklar Avrupa'yı ve bölgemizi de etkisi altına aldı.
Fransa
ve Almanya yangınlarla karşılaştı.
Birçok
yerleşim merkezi boşaltıldı, insanlar başka yerlere taşındı.
Marmaris
üç gündür yanıyor.
Salı
gününden beri alevlere teslim olan Marmaris'te 3 bin hektar alan kül oldu.
23
Haziran’da (bugün) uluslararası yardımı kabul etmediklerini belirtti ve şu
açıklamayı yaptı
3.
günde 12 tane uçağın, 45 tane helikopterin geldiği söyleniyor.
Kamu
görevlilerinin doğru bilgi vermek zorunda olduğu düşünülüyor.
Devlet
doğal afetler konusunda her zaman hazırlıklı ve donanımlı olmak zorunda değil
midir?
Türkiye
kendi yöresinde kendi varlıkları ve değerleri ile birlikte büyük bir devlettir.
Devletin
her an ilgili kurumlarıyla hazır olması gerekir.
Özellikle
sıcakların artması ile birlikte orman yangınlarının çıkması olasılığı belli
iken ve geçmiş yıllarda çıkan yangınlardan ders alınması gerekli iken bugün
çıkan yangın konusunda neler söylenebilir?
TV
haberlerinde görüntülerde halktan kişilerden bazıları
-
"Yapcak bişi yok!" dedi…
Doğru,
orman yanıp bittikten sonra o an için yapılabilecek bir şey yok, duygusuna
kapılıyor insanlar…
Başlarına
gelen bu yıkıcı afet nedeni ile umutsuzluğa ve karamsarlığa düşüyorlar.
Artık
her yerden gelen haberler ile insanlar nerede nelerin olduğunu öğrenebiliyor.
Türkiye
bilinen durumu ile geniş ve önemli ormanları olan bir ülke.
Zaman,
zaman çıkan (çıkarılan) yangınlar sonucu binlerce hektar ormanın yanıp, yok
olduğu gerçeği de işin ayrı bir yanı.
Tüm
bunlardan dolayıdır ki devlet her türlü önlemi alabilecek ve yeterli
donanımları sağlayacak durumda olmak zorundadır.
Halk
bu duyguları ve düşünceleri taşımaktadır.
Orman
yangınları neden çıkar?
Öncelikle
şunu da belirtmek gerekir ki yangınların büyük çoğunluğu kişilerin
dikkatsizlikleri ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmamasından kaynaklıdır.
Yangın
yanma reaksiyonlarının sebep olduğu bir doğal afettir.
Yangın
sonucunda ilgili alanda veya coğrafik konumlarda maddi hasarlar ortaya çıkmakla
beraber orada yaşayan canlılar da büyük zarar görmekte "ekolojik"
denge de son derece olumsuz etkilenmektedir.
Yanma
olayı için üç ana etkenin belirli oranlarda bir araya gelmesi gerekir:
"Yeterli
derecede ısı", "yeterli oksijen" ve "yanıcı madde".
Yangın
tiplerinin belirlenmesinde etkili olan en önemli unsur yanıcı madde cinsidir.
Her
yangının çıkış nedeni ve yangının oluşumuna neden olan "yanıcı madde"
farklı olabilir.
Yanıcı
madde cinsleri baz alınarak yapılan sınıflandırmada dört ana grup ortaya çıkar:
A
SINIFI ; Yangının çıkmasında katı yanıcı maddeler rol oynar. Örneğin çeşitli
odun, kereste, kumaş, kağıt gibi maddelerdir.
B
SINIFI ; Sıvı yanıcı maddelerden kaynaklanan yangındır. Örneğin benzin, alkol,
tiner, mazot gibi maddeler.
C
SINIFI ; Gaz haldeki yanıcı maddelerden kaynaklanan yangındır. Örneğin, tüp
gaz, hidrojen, doğal gaz gibi.
D
SINIFI ; Yangın sınıflandırılması arasındaki en az tehlikeli olanıdır. Zira
yanabilen hafif metallerden kaynaklanan yangındır. Örneğin magnezyum, alüminyum
gibi maddeler.
Yıldırım
düşmesi, yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal nedenle çıkan
yangınlar ile sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan "insan" kaynaklı
yangınlar da vardır.
-
AFAD "Orman Yangınlarının Nedenleri" olarak şunları listelemiş:
•
İhmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınları
•
Ormanda güvenlik tedbiri alınmadan ateş yakılması
•
Yakılan ateşin söndürmeden bırakılması
•
Sönmemiş sigara izmariti ve kibritin yere atılması
•
Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen ot veya anızın yakılması
•
Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşılması
• Cam
ve cam kırıklarının ormanda bırakılması
•
Çocukların orman içinde ateşle oynamaları
•
Kasıtlı çıkarılan orman yangınları
•
Tarla veya otlakları genişletmek için ormanın bilerek yakılması
• Orman
içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için yangın çıkarılması
•
Birilerinden intikam almak veya bir şeyi sabote etmek için yangın çıkarılması
•
Yabani hayvanları uzaklaştırmak için yangın çıkarılması
.
Ormanlık bölgelerde yangın gözetleme kuleleri ve yangın tehlikesine karşı
uyanık orman görevlileri vardır.
Zaman
zaman devriye uçakları da hangi bir duman olup olmadığını havadan denetler.
Eğer
bir yangın yayılmaya başlamadan önce saptanabilirse kolayca söndürülebilir.
Ama
yangın çok büyükse, itfaiyeciler ya helikopterle yada uçaklardan paraşütle
atlayarak hızla yangın yerine ulaşırlar.
Uçaklar
yangına havadan kimyasal söndürücüler püskürtür.
Yangının
yayılmasını önlemek için yangının çevresindeki bir kuşak boyunca bitkiler
buldozerlerle temizlenir.
Genellikle
bu kuşak çevresindeki ağaçlar denetim altında yakılarak yangın bu¬raya gelince
yanacak bir şey kalmamış olması sağlanır.
Ağaçtan
ağaca atlayarak genişleyen yangın buraya ulaştığında ateşin atlayabileceği bir
ağaç olmadığı için yangının yayılması durur.
Yangın
söndürme ekipleri son ateş parçası sönene kadar çalışmalarını sürdürürler.
Orman
yangınları her yıl büyük zararlara neden olmaktadır.
-
Kasıtlı çıkarılan orman yangınları da vardır ve bunlara kesinlikle ağır cezalar
verilmelidir:
• Orman
içinde veya bitişiğindeki tarla veya otlakları genişletmek.
•
Orman içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için çıkarılan yangınlar.
•
Yabani hayvanları uzaklaştırmak.
• İş
ve çıkar elde etmek.
•
Bina ve yerleşim yeri yapmak.
. Yangınlarla
ilgili soruşturmalar hemen yapılmalıdır.
‘Herhangi
bir suikast var mı?’ diye araştırmalar yapılmalıdır.
Uzun
yıllar boyunca orman yangınlarında Türk Hava Kurumu’nun (THK) yangın söndürme
uçakları kullanılıyordu.
Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı… gibi
bakanlıklar eş güdümsel olarak çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Yangın
anında acil müdahale ekiplerini bulabilmek ve yangına ulaştırabilmek çok
önemlidir.
İtfaiye
ekipleri, orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevli memurlar ve
görecekleri görevler yasalarla, yönetmeliklerle belirlenmiştir. Yangın
çıktığını haber alan orman bölge şefliği elemanları; yangının yerini ve çıkış
saatini derhal Devlet Orman İşletme Müdürlüğüne haber verirler.
Devlet
Orman İşletme Müdürlüğünce de yangın haberi:
a)
0rman Bölge Başmüdürlüğüne,
b)
Orman Genel Müdürlüğüne,
c)
Valiliğe, Kaymakamlığa,
d)
Cumhuriyet Savcılığına,
e)
Alakalı askeri birlik komutanlıklarına telgraf, telefon, telsiz veya teleks ile
derhal bildirilir.
.
"Orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesinde görevlilerin görecekleri
işler hakkında yönetmelik" bazı yükümlülükler de getirmektedir:
Madde
8 – Orman yangınlarında civar köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını
doldurmamış bütün erkek nüfusu yangın söndürmekle mükelleftirler. Orman
yangınlarının zamanında söndürülmesini temin bakımından, orman içi, orman
kenarı ve ormana 10 km. mesafedeki köy ve kasabaların, birinci fıkrada yazılı
mükelleflerini, ismen tespit eden tasdikli listeler, her sene en geç Mart ayı
başında muhtar ve Belediye başkanları tarafından alakalı Orman Bölge Şefliğine
veya Devlet Orman İşletme Müdürlüğüne verilir. Madde 21 – Askeri birlikler
nakil, haberleşme ve söndürme vasıtaları ile birlikte orman yangınlarının söndürülmesine
iştirak ederler. Yapılacak yardım miktarı komutanlıkça takdir olunur.
Sarfedilecek akaryakıt bedeli orman idaresince ödenir."……
Durumun
önemine ve aciliyetine bakıldığında bir yangın önleme, söndürme ve tahliye için
her türlü olanakların bu yönde kullanılması gerekir.
Devlet,
valilikler, kaymakamlıklar bu konuda eş güdümsel çalışmaları yapar.
Zaman
çok önemli olduğu için gerektiğinde diğer devletlerin yardımları kabul edilir.
Parça,
parça çözümler, küçük, küçük destekler yerine daha ilk anda hızlı ve çabuk,
güçlü söndürme girişimlerinde bulunmak gerekir.
Türkiye
yangınlara karşı duyarlı bir ülkedir.
Orman
Genel Müdürlüğü verilerine göre ülkemizde orman yangını sayılarında 1960’lı
yıllardan itibaren sürekli bir artış bulunmaktadır.
1960’lı
yıllarda yıllık ortalama 577 orman yangını çıkarken bu sayı 2010’lu yıllarda 2
bin 631’e çıkmıştır.
.
Buna karşılık yanan orman alanı miktarlarının bazı yıllarda artış yaşansa da
son 40 yılda yıllık ortalama 10 bin hektarlar civarında olduğu söylenebilir.
Son 7
yılda ise çıkan orman yangınlarının % 34’ü ihmal-kaza, % 5’i kasıt, % 12’si
doğal nedenlerdir.
Orman
yangınlarının ortalama olarak % 49’unun ise çıkış nedeni tespit edilememiştir.
Ancak
genel olarak ülkemizdeki orman yangınlarının % 88’inin nedeninin "insan"
olduğu söylenebilir.
Yangın
çıkış nedenleri daha detaylı incelendiğinde tüm yangınların % 9’unun anız, %
6’sının sigara, % 3’ünün piknik, % 2’sinin çöplük kaynaklı olduğu
görülmektedir.
Enerji
nakil hatlarından kaynaklanan yangınlar da % 3 kadardır.
Çıkış
nedeni "bilinmeyen" yangınların sayısının "fazla" olmasının
nedeni ise yangın nedeninin kanıtlarla ortaya "konmamasıdır".
.
Türk halkı yangın haberini duyar duymaz çok etkilenir ve hemen bitirilsin,
söndürülsün, zarar çok olmasın ister.
Orman
yangınları ile mücadele "yangın sezonu" olarak adlandırılan ve
ülkemizde 1 Mayıs-31 Ekim tarihlerini kapsayan dönemden önce başlamalı ve tüm
yıl boyunca sürdürülmelidir.
Önceki
yıllarda çıkan yangınların nedenlerinin araştırılması, yangına müdahalede
görülen eksikliklerin belirlenmesi gerekir.
Yangınların
yerel olarak yoğunlaştığı alanların ortaya konması ve yangınla mücadele
politikalarının her yıl güncellenmesi gerekir.
.
Ormanın değeri hem ülkemiz için, hem de küresel anlamda çok yüksektir.
. Bir
ormanın gelişmiş bir duruma gelmesi yüzlerce yılı aldığı düşünüldüğünde
hepimizin halkıyla, devleti ile ormanlarımıza çok önem vermemiz ve sahip
çıkmamız gerekmektedir.
.
Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 23.06.2022, MŞ.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)