TÜRKİYE ve SANCILARI TÜRKİYE çok sancılı dönemleri geçiriyor
·
Tüketim
alışkanlıkları bir yandan, değerlerini yitirmesi bir yandan, sosyo ekonomik
sıkıntılar, bölgesel sorunlar ve iç göç bir yandan, temel özgürlüklerin
kullanılamaması bir yandan... sorunlar çok boyutludur.
·
Türkiye
halkı, millet huzursuz ve sıkıntılı bir dönem yaşamaktadır. Bireysel
sıkıntılar, aile içi sorunlar, psikosomatik dışa vurumlar, insanlar arası
iletişimdeki mutsuzluklar... her yerde kendisini göstermektedir.
·
Üretim,
eğitim, sağlık, emeklilik, iş, aş, emek, ekolejik denge, beslenme, askerlik,
Türkiye'nin dünyadaki yeri.... bu yumak içerisindeki yurttaş çık sıkıntı
çekmektedir. Yorumlar, eleştirirler, çözüm modelleri her yerde ele alınmakta
ise de "büyük ve sağlıklı bir değişim" beklentisi hızla
yayılmaktadır.
·
"Güzel
ahlak" temelleri 5000 yıl önce atılmış "değerlerden" ortaya
çıkar.
·
Dinler
de zaten bu ahlaki değerleri alır, kendi alanlarında uygulatmağa çalışırlar.
·
Temel
kurallar yüzlerce yılın deneyimlerinden sonra topluma mal olmuştur ve günümüze
değin gele gelmiştir.
·
İnsanların
toplumda daha huzurlu ve mutlu yaşayabilmesi, kendi aralarında sağlıklı
ilişkiler kurabilmeleri için ahlaki değerler gereklidir.
·
Bu
değerler ekonomik ilişkilerde, sosyal ilişkilerde de belirleyici rol oynarlar.
·
Değerlerin (evrensel değerlerin) değiştirildiği, yok edilerek
yerlerine "onların işine yarayacak" başka değerlerin konulması diye
bir durum var günümüzde.
·
Bunu hangi güçler kimlere ve neden uygularlar?
·
Düşünerek,
araştırarak bulabiliriz.
·
Devlet
modelinin en önemli unsurları neler olmalıdır?
·
DEVLET
nasıl ve kimler tarafından, hangi yöntemlerle, kimlerin çıkarına yönetiliyor?
·
ÇAĞDAŞ
DEVLET ve de çağdaş toplum nedir? Belirli ve olmazsa olmaz özellikleri
nelerdir?
·
"Ulus
devlet" neden çok önemlidir? Dünyayı tek devlet gibi yönetmek isteyen
güçler neden ulus devlet"i yok etmek isterler?
·
DEVLET-HALK-PARTİ
ilişkilerinin en önemli parçası olan yurttaş nasıl bir zihin yönetimi ile manipüle
edilebilinirse sonuçlar ona göre değişir.
·
Eskiden
öğretilmiş olan sağ-sol-gerici-ilerici... gibi kavramlar yeniden gözden
geçirilmelidir.
·
Bugünün
sorunlarının iyi ve doğru kavranılması gerekir.
·
Bunun
içinde global güçler, dünyayı yönetenler ve dünyayı yöneten politikalar çok iyi
incelenmeli ve göz ardı edilmemelidir.
·
Bu
güçlerin ilk ele aldıkları alanlar hangileridir? İlk olarak neleri değiştirmek
isterler?
·
Siyasi
partiler ne için vardır?
·
Sivil
toplum kuruluşları neden vardır?
·
Sınıf
farkları ne denli derinliğe sahiptir?
·
Devlet
bir siyasi partiyi ele geçiriri ve kendisi için kullanırsa ne olur?
·
Bir
siyasi parti devleti ele geçirirse ne olur?
·
"Parti
Devleti" modeli dünya tarihinde nerelerde görülmüştür?
·
En
belirgin ve tipik örneği NAZİ ALMANYASI diye adlandırılan ADOLF HİTLER
dönemidir.
·
Tarih
insanlar için, insanlık için ders alınması gereken örneklerle doludur.
·
Demokratik
yollarla ve seçimle iş başına gelen hükümetin zamanla bir parti devletini
kurması ile ortaya çıkan bir model olmuştur. Halk ve devlet, özgürlükler..
tamamen hiç istenmeyen yönlere sapmıştır. Dünya savaşı ile de milyonlarca
insanın ölümüne neden olmuştur.
·
Parlamenter,
çoğulcul, özgürlükcü, sosyal hukuk devleti en çağdaş ve iyi bir model olarak
görülmelidir.
·
Yasama ile yürütme
arasındaki ilişki, işbirliği ve karşılıklı etkileme mekanizmasına dayanır.
·
"Yumuşak
kuvvetler ayrılığı sistemi" yasama ve yürütme kuvvetleri
birbirinden yumuşak bir şekilde ayrılmıştır.
·
Bu
sistemde, yasama ve yürütme yetkileri kural olarak iki ayrı organa verilmişse
de, bu organlar birbirinden tam olarak bağımsız değildir.
·
Bu
organlar, yer yer içiçe geçmiştir.
·
Keza
bu organlar karşılıklı olarak birbirinin hukukî varlığına da son verme imkânına
da sahiptirler.
·
Yumuşak
kuvvetler ayrılığı sisteminde, yasama ve yürütme organları arasında karşılıklı
işbirliği vardır.
·
Bu
nedenle bu sisteme, “kuvvetlerin işbirliği sistemi de denmektedir .
·
Yargı ise tamamen
özgür ve bağımsız olmalıdır.
·
DİN
adına devleti ele geçiren parti ve grupların varlığı da artık çağın çok
gerisinde kalmıştır.
·
Parlamenter
sistemde "yürütme" kimin elinde olmalıdır?
·
Hükümet
kime, kimler karşı sorumludur?
·
Yurttaşların
politik haklarını ve yükümlülüklerini kullanabilmesi için hangi koşullar
gerekmektedir?
·
Bugünün
koşullarında bir yurttaştan nasıl bir davranış beklenmelidir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: