14 Nisan 2021 Çarşamba

Günümüzde „Birey“

  Günümüzde „Birey“

·       Çok hızla geçen bir zaman dilimi içerisindeyiz.

·       Geçmiş yüzyıllarla karşılaştıramayacağımız denli bir yenilenme, bir hızlanma ve akış dolu bir zamanın içerisinde hızla ilerliyoruz.

·       Eskiden var olan değerler, ölçüler ve kabullenmeler, hep bir, bir değişime uğradılar.

·       İnsanlar bu hızlı değişim çağında, yüksek teknolojiye ve dijital çağa girilen bu dönemde kendi öz benliklerin sahip çıkabilme sorunlarıyla karşılaşıyorlar.

·       Toplumsal dengeler ve insanlar arası ilişkiler alışılmışlığın üstünde yeni yapılanmalar, sorunlar, çözümsüzlükler getiriyor.

·       Birçok „şey“ artık çok daha kolay çözümlere kavuşmuş gibi göründüğü bu durumda „birey“ olarak sıradan insanlar kendi kısır döngüleri içerisinde yoğruluyorlar.

·       Mutlu olmak, sevilmek, beğenilmek, aranmak gibi duygular çok daha üste çıkarak bireyleri ele geçiriyor.

·       Özellikle de sosyal medyayı kullanarak iletişim içerisinde bulunan birey bu tür duyguları kullanarak kendince bir „doyuma“ bir ruhsal beslenmeğe kendisini kurguluyor.

·       Çok daha mı mutlu oluyor?

·       Hiç sanmıyorum.

·       Çok daha bir çözümsüz arayış içine, hızlı etkilemelere yöneliyor, kendince oluşturulmuş olan çevresi içerisinde hiç durmadan akan bir „alış-veriş“e yöneliyor.

·       Bu tür karşılıklı dostluk-arkadaşlık çemberi içerisindeki döngüler, arayışlar, tatlı sözler yollamalar, takdir etmeler ile aslında „kendine“ yönelik bir kısır döngünün dışına çıkamıyorlar.

·       Çıkmak da istemedikleri gibi, böylesine bir açlık gidermeğe itilmiş olan sıradan bireyler bu durumu bir sorun olarak da görmüyorlar.

·       Bu tür tiplemelerde bu bireylerin sosyal ve ekonomik durumları, diploma düzeyleri de pek bir işe yaramıyor.

·       Çok az bir yüzdesellikle toplumun dar bir kesimi bu tür oluşmaların dışında kalabilmeyi başarabiliyorlar.

·       Kimdir bunlar?

·       Çocukluğundan bu yana kendi öz arayışları ve çabalarıyla temel okumaları yapabilmiş, birikimlerini düzenli ve sürekli sağlamış olanlar.

·       Kültürel ve eğitimsel aşamalar yapmakla birlikte, paraleleinde kişisel gelişimlerine, ruhsal özgürlüklerine, bireysel öz güvenlerine çok iyi sahip çıkabilmiş olanlar.

·       Son otuz, kırk yılın dünyada geliştirdiği yeni etki alanlarını tanımakla, olanakları kullanmakla birlikte, yeni küresel sorunları algılamada, insan ilişkilerini tanımlamada zorluk çeken „birey“ büyük bir hızla eski tanıdıklarından dost, arkadaşlarından bir sıcaklık, bir sevgi arar duruma gelmiştir.

·       Entelektüel olduğunu düşüneceğimiz kesim ise gittikçe kendini daha dar bir çemberin içine çekmektedir. Onların algıları, kavramları ve yorumlamaları, düşünsel yapıları ve dilleri farklılık göstermektedir.

·       Akademik çalışmalar içerisinde bulunan kitle ise hem geçmişten gelen o daldaki birikimleri, değerleri hem de günümüzdeki kendi dalıyla ilgili gelişmeleri, yayınları izleme endişesi ile çırpınmaktadır.

·       Siyasi partilerin taraftarları ise kendi partilerinin yönlendirmesinin ve bakış açısının dışına çıkamamaktadır.

·       Dar bir oran içerisindeki gerçek burjuva ise ülke sorunlarıyla uğraşmak istese bile, piyasaların yeni yükselen değerlerini gördükçe daha da geriye çekilmekte ve özellikle kendi varlıklarını ayakta tutabilme çabası içine gömülmektedir.

·       Asıl büyük kesim olan dar gelirliler, yoksullar, işçi ve ırgatlar ise temel geçim sorunlarıyla karşı karşıya iken ancak yine kendi sınıflarının, sokağının insanlarıyla hep bir olabilmektedir.

·       Bireyin özgür iradesinin oluşması ve kişiliğinin gelişimi ve bunlara bağlı olarak da daha iyi düşünebilecek, davranabilecek, kararlar alacak düzeye gelebilmesi gittikçe zorlaşmaktadır.

·       Ellerinde var olan kendi mahallelerinden, ailelerinden aldıkları kültürel değerlerin, inançların zaman içerisinde yenilenememesi, çağa ayak uyguramamak, kişiliğin özgürleşemeden, aşamalar kat edemeden durağanlaşması… gibi olgulardan dolayı da genelde toplumun yapısı ortak bir tablo çıkarmaktadır.

·       Genç kuşaklar ise eskilerin yapısını anlamadıkları gibi çağın getirdiği yeniliklere sağlıklı bir uyum da sağlayamamaktadır.

·       Eğitim, öğretim ve okullar sistemi ile de yepyeni sorunları yaşayan genç kuşaklar „gerçek“ bir dünyada eskilere göre daha da bir zorlukla karşılaşmaktadır.

·       Genelde, görünen birey yapılarına bakacak olduğumuzda şu özellkleri ilk bakışta görebiliriz:

-        Bir konu üzerinde drinlemesine araştırma ve inceleme yapmazlar.

-        Fikirsel, düşünsel çalışmalara yönelmezler.

-        Düzenli ve köklü bir okuma alışkanlıkları gelişmemiştir.

-        Uzun tümceleri, iç içe geçmiş tümlecikleri anlayamazlar.

-        Okuduğunu anlayamayanlar gittikçe artmaktadır.

-        Okuma yazma biliyor olsalar bile oturup düşünsel yazılar yazamazlar.

-        Okuryazar olanlara yanaşmazlar, onları önemsemeyen bir tavır takınırlar.

-        Hep kendi kısır ve dar çevreleri içinde iletişim halindedirler.

-        Kendi „mahalle kültürünün“ etkisinde olup, o kalıpların dışına çıkamazlar.

-        Genelde hep bir „mağduriyet“ edebiyatının etkisindedirler.

-        Kendileri bir şeyler yapmaktansa hep başkaları yapmalıdır.

-        Karşı tarafın eksiklerini, yanlışlarını ortaya çıkarmak üzere kurulmuş bir davranış sergilerler.

-        Düşüncelerini fikirsel olgunluk taşıyan içerikli konuşmalarla, yazılarla ifade edemezler.

-        Daha çok kişisel yaşanmışlıkları, hoşlanmaları, yeme, içme üzerine geliştirdikleri alışkanlıklarla geçirirler günlerini..

-        Zihin yönetim sistemlerinin bir ürünü olan „moda“ onları çok çabuk etkiler.

-        Çok çabuk ve acele ile görsel olarak algıladıklarını kendilerine uygularlar, takıp, takıştırırlar.

-        Kendi çevrelerindeki en yakınlarıyla birlikte olduklarında ise sesleri hep yükselir, duyguları taşar.

-        Yalnızlık onlara göre değildir, yalnız olduklarında ne yapacaklarını bilemezler, donanımları yeterli değildir.

 

·       Bireyin günümüzdeki durumu ve yapısallığı üzerine yapılacak incelemeler, araştırmalar vardır tabii ki…

·       Ben kısaca, bireysel düşüncelerimi aktarmak istedim.

   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

    2021.01.09- MŞ.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: