Çocuğa HİTAP Biçimi

 Çocuğa HİTAP Biçimi

·       Tüketim toplumunun yayılması ile birlikte ayni zamanda teknoloji ürünleri de her yeri sarmış durumda.

·       Herkes her yerden birçok “etki”yi anında alıp, zihinlerine istemeden de olsa yerleştiriyor.

·       Bu etkilerden birisi “ailenin çocuklarına ad takmaları ve onlara hitap biçimleridir.

·       Anneler, babalar çocuklarına nasıl seslenmelidir?

·       Bu soru da ne, diye ilk anda bir tepki veren olabilir.

·       Ne var bu soruda?

·       Herkes istediği gibi çocuğuna seslenebilir.

·       Ona istediği adları verebilir.

·       Zaten her ülke kendi yapısına ve kültürel geçmişine göre çocuklara verilecek adları tespit etmiş ve kayıt altına almıştır.

·       Bunun dışındaki adlar, ahlaksal yapıya uymayan, dile uymayan adlar çocuklara resmen verilememektedir.

·       Bir çocuk yaşamı boyunca kendisine verilen resmi adla birlikte yaşayacaktır, bu nedenle de ad seçimi çok önemlidir.

·       Son dönemlerde ise çocuklarına verdikleri adın yanı sıra onlara başka adlar takarak seslenen anne ve babalar görülmektedir.

·       Bu durum çok da “normal” sayanlar olabilir belki....

·       Ama, yine de bir durup “düşünmek” yararlı olur.

·       Son dönemde sizlerin de dikkatini çekmiştir:

·       Çocuklara sesleniş için kullanılan sözcükler, adlandırmalar hemen, hemen hep ayni listeden seçilmiş gibidir.

·       Erkek çocuğa, kız çocuğa takılan adlar, onlara sesleniş biçimleri nasıldır?

·       Sanki bir algı programı uygulanıyor. İnsanlar modaya uyarak, zihinlerine yerleştirilmiş biçimlerde davranıyorlar.

·       Kendi çocuklarına “ad takma”lar belli bir toplumsal düzeyi gösteriyor sanki…

·       Anneler, babalar çocuklarına bu ek adlandırmalarla “hitap “ettiklerinde onlara, daha çok değer verdiklerini, onları çook sevdiklerini göstermek istiyorlar.

·       Çocuklar ise daha çok küçük yaşlarda kendilerine takılan bu adlarla, sıfatlarla adım adım büyüyorlar.

·       Çocuk kendine takılan çoğu sözcüğün anlamını bile bilmeden ezbere büyüyor.

·       Beyin tüm çevreden gelen etkileri ve tepkileri alır, kayıt eder ve işler.

·       Başkalarından gelen düzenli davranışlar, sözler ve benzerleri de ayni şekilde “zihnimizde kayıt” edilir.

·       Anne ve babanın davranışları sözleri, hitap edişleri çocuğun zihninde kayıt edilir ve işlenir.

·       Çocuk hangi tür seslenmelerle konuşmalarla alıştırılırsa benzer davranışları ve sözleri diğer insanlardan da bekler.

·       Bu da her zaman iyi ve yararlı, doğru olamayabilir.

·       Anne ve baba iyi bir şey yaptıklarını düşünüp bir sürü gereksiz sözcüklerle çocuklarına seslendiklerinde onları bu yönde “kot”lamış olurlar.

·       Çocuğun gerçek adını kullanarak onlara seslenmek, oğlum, kızım demek yeterli değil midir?

·       Abartılı ve “moda” sözcükler kullanarak onlara yararlı oluyor muyuz?

·       İlk akla gelen sözcükler şunlar genelde şunlar olmaktadır:

.     Aslan parçası

.     Prensim

.     Prensesim

.     Koçum benim.

.     Aslanım

.     Kahramanım

.     Tatlım

.     Canım

.     Bir tanem

.     Biriciğim

.     Güzelim

.     .

·       Bu tür sözcüklerle büyüyen çocukların algılamalarını bir düşünmek yararlı olur.

 Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,

2021.01.02. MŞ.